THY'mize nazar mı değdi?..
Küresel kriz dünyanın en büyük uçak şirketlerini fena halde sallar, hatta yok ederken, Türk Hava Yolları müthiş bir yükselişe geçti. Dünyanın ilk beşi arasına girdi.. Ara ara eleştirdik, ama gelişmeyi genelde gururla övdük..
Bayrağımızı taşıyan ve üzerinde güneş batmayan bir şirket bu.. Dünyanın bir ucunda THY'ciler uykuya dalarken, öbür ucundakiler yeni bir güne başlıyorlar.. Öylesi.. Gururumuz ondan..
Ama sanki nazar değdi. O harika Bodrum gidiş gelişinden sonra, nerdeyse fiyasko bir Adana yaşadık..
Bakın.. CIP, yolcunun rahatı için misli misli para ödediği Business Class yolculuğun logosudur.. Yani, uçaktaki ikram falan değil.. Çoğu yolcu o ikramı almaz bile..
Ben mesela hosteslerden yiyecek, içecek bir şeyler istediğimi pek hatırlamıyorum. CIP salonundan beklediğim de, temiz bir masa, rahat koltuklar ve okuyacak birkaç şey.. Esas budur.
Adana için bizi bir minibüse belediye otobüsüne doldurur gibi doldurdular.. Oturanlar kucak kucağa.. Dört kişi de ayakta duruyor.. Bir ikinci minibüsün maliyeti ne ki?.. Business yolcu sayısı belli.. Minibüsün oturma kapasitesi de..
Eee?..
Hıncal Uluç’un yazısının devamı için;
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/uluc/2009/10/09/thymize_nazar_mi_degdi