THY'nin sponsorlukları başarılı bir adım mı?
Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde, 1933 yılında Hava Yolları Devlet İşletmesi olarak kurulan ve 1956 yılında Türk Hava Yolları ismiyle şirketleşen THY, dünyanın futbol devlerine sponsor olmaya devam ediyor.
İspanya'nın Katalan ekibi ve son Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olan Barcelona'nın beşinci ana sponsorluğunu almasının ardından, THY'nin ikinci adımı İngilizlerin "Kırmızı Şeytanlar" olarak adlandırılan Manchester United'ın da resmi sponsoru arasına girmesi oldu.
İki bucuk yıllığına resmi sponsorluk bedeli olarak Barcelona'yla yaklaşık 8 milyon Euro'ya anlaşan THY, Manchester United'a yapacağı sponsorluk süresini ise 3.5 yıl olarak açıkladı.
THY'de bu gelişmeler yaşanırken, son dönemdeki rötarlar ise yolcuların tepkisini çekmeye devam ediyor. Saatlerce mağdur olanların şikâyet ve eleştirilerinin arttığı şu günlerde THY'nin uluslararası arenada attığı adımın başarı olup olmadığını konunun uzmanlarıyla konuştuk. Kimi dünyanın futbol devlerinin THY tarafından taşınmasını başarı olarak görürken bunu eleştirenler de oldu…
ALPER URUŞ-Habertürk
THY Basın Müşaviri Ali GENÇ:
“Avrupa’da 4’üncü sıradayız, marka değerimiz de ciddi şekilde artıyor”
THY, son yıllarda uluslararası arenada önemli bir yer edindi. Bu yeri edinmesinde uçuş ağını genişletmesi ve yolcu sayısını artırması katkı sağladı. THY, 2009 yılında 25 milyonun üzerinde yolcu taşıyarak Avrupa'da AEA'nın (Avrupa Havayolu Birliği) değerlendirmesiyle 4'üncü sıraya yerleşti. Çok ciddi anlamda yurtdışında yolcumuz var ve bu artıyor. 2010 yılı yolcu taşıma hedefimiz 30 milyon. Bunun için marketing çalışmalarına yöneldik ve reklam bütçemizi artırarak uluslararası medyada önemli görünürlük sağladık. THY, daha iyi yerlere gelmek için tüm dünyadaki bilinirliğini ve marka değerini artırmak istiyor. Yapılan bu sponsorluk çalışmalarını da buna katkı yapacak adımlar olarak görüyoruz. Futbol, tüm dünyanın ilgi duyduğu bir spor dalı. Bu anlaştığımız futbol kulüpleri de dünyanın en önemli futbol kulüpleri.
TALPATürkiye Hava Yolları Pilotları Derneği Başkanı Muzaffer ÖZACAR:
“Prestij ve reklam açısından başarı”
Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler ya, oradan bakarsak dünyaca ünlü futbolcuların THY isminin altından geçerek sahaya çıkmasının gurur verici olduğunu düşünüyorum. Dünyanın en zengin futbol kulüpleriyle iletişime geçip, kendi ülkelerinin havayolları varken, onları maçlarına götürmek hem yüksek prestijli bir olay hem de gerçekten çok güzel bir reklam.
Eski Ulaştırma Bakanı Oktay VURAL :
“Sadece reklamla pazar büyümez”
THY bunu bir reklam aracı olarak kullanıyor, ne götürecek ne getirecek bunu bilemiyoruz. Bir kamu kuruluşu olan bu tip kuruluşların dünya çapında kurumlar olmasını elbette tasvip ederiz. Ancak verdiği hizmete baktığımızda da uçuşları kaldırabilecek seviyeye gelmesi gerekir. Kalite ve hizmette düşüş olursa, uçuşların zamanında yapılması konusunda aksaklıklar olursa, bunlar göz boyama olur. Gerçekten Türk Hava Yolları dış dünyayla rekabet edecekse, pazarını geliştirecekse bu tür çalışmalar yapması normal, ama bunun doğru yapılması lazım. Kevin Costner'a kaç milyon dolar verildi bunu bilemiyoruz. THY'nin hizmet kalitesini sürdürmesi, aynı zamanda işletme açısından da havayolu gibi zamana önem veren bir sektörde zaman kazandırması gerekir. Hizmet kalitesi ve zamanla yarışmanız zaten pazar payınızı artırır. Daha fazla reklamla yolcu sayısı artmaz.
Hava İş Sendikası Başkanı Atilay AYÇİN:
“Bize verilmeyenler reklama harcanıyor”
Biz, 1 Ocak 2009 tarihinde yapılması gereken 22'nci dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerine 19 Ocak 2010 tarihinde başladık. Yani bir yıl gecikmeli başladık. Biz bir yıldır üyelerimizden aidat alamıyoruz ve işyerlerinde çalışanlarla toplantı yapamıyoruz. THY'de özellikle uçuş ekibinin, uluslararası otoritelerce belirlenmiş uçuş ve dinlenme süreleriyle ilgili çok ciddi ihlaller var. Yine diğer ünitelerde çalışan arkadaşlarımızın çalışma koşullarıyla, fazla mesaileriyle ilgili çok ciddi ihlalleri var. Ayrıca emekliliğini dolduran arkadaşlarımız zoraki emekliliğe tabi tutuluyorlar, emekli olmayan arkadaşlarımızın ise iş akitleri feshediliyor. Bir yıl içinde toplusözleşme yapmıyorsunuz, çalışanların yaşam standartlarını artırmıyorsunuz ve THY olarak kalitenizin arttığını söylüyorsunuz.
Buradan elde edilenleri pervasızca reklam aracı olarak kullanıp, toplusözleşme masasında yine yokluk, yoksulluk propagandası yapacaklar. Bize verilmeyeni reklama harcamak başarı mıdır değil midir? Buna kamuoyu karar versin.
Habertürk Yazarı Bekir COŞKUN :
"Bunlar asli görevlerini kenara bırakıp topun, konfetinin şovunu yapma sevdasına düşmüş. Ne kadar acı ve absürd bir durum"
Şimdi bunlar uçakları uçuramıyor ama bir şeyleri de uçurmaları lazım. Burada uçan var, top var, kaleci var, konfeti var, seyirci var. İşte bunun şovunu yapmak istiyorlar. Ben geçen gün cenaze töreni için karayoluyla sabahleyin Ankara'dan İstanbul'a otomobille 3.5-4 saatte geldim. Aynı gün akşam saatlerinde İstanbul'dan Ankara'ya uçakla 5.5 saate ancak gelebildim. Benzerini Ankara Temsilcimiz Muharrem Sarıkaya yaşadı ve sabah saatlerinde İstanbul'dan Ankara'ya gelemedi. Yani akşam-sabah fark etmiyor. Bu adamlar, görevlerini yerine getiremeyip insanları havaalanlarında bavulların üzerinde uyumaya mahkûm ediyor. Başka işlere dalmak. Ne kadar absürd.
Habertürk TV Airport Programı Koordinatörü Güntay ŞİMŞEK:
“Bu sponsorluklar tanıtıma katkı sağlar”
THY, önceden etnik bir taşıyıcıydı. Yani daha çok Türkler'in yoğun olduğu ülkelerden taşımacılık yapıyordu. Son altı, yedi yıla baktığımızda ise etkin bir uluslararası taşıyıcı rolünü üstlendi.
Star Alliance kanalıyla THY'nin dünya üzerinde uçamadığı nokta neredeyse kalmadı. Böyle bir havayolunun bu konsepte uygun tanıtım, reklam, sosyal sorumluluk ve sponsorluk anlaşması yapması gerekir. Bunları yaparken de uygun adımlar atmalıdır. THY'nin filosunda bugün 140 uçak var ve Avrupa'nın 4'üncü büyük oyuncusudur. Bu sponsorluklar THY'nin tanıtımına ciddi katkı sağlayacaktır. Uluslararası havayolu olma vasfını artıracağı gibi bunun yolcu sayısına da etkisi olacaktır.