Grev yasağı, YHK ve yargı kıskacında
Hava işkoluna grev yasağının getirilmesiyle birlikte toplu sözleşme süreci, Yüksek Hakem Kuruluna (YHK) intikal etti. Hava-İş Sendikası, yaklaşık 14 bin kişiyi ilgilendiren THY sözleşmesi için 5 Haziran 2012 tarihinde YHK'ya başvurdu.
Aslında THY sözleşmesinin başlangıç tarihi, 1 Ocak 2011. Ancak işverenin yetki itirazı nedeniyle 12 aylık bir gecikme oldu. Yılbaşında başlayan sözleşme görüşmelerinde de uyuşmazlık çıkınca, Mayıs ayında devreye resmi arabulucu girdi. Tam bu süreçte Meclis'teki torba kanununa eklenen bir maddeyle hava işkoluna grev yasağı getirildi.
Görüldüğü gibi 18 aylık bir gecikmeden sonra toplu sözleşme YHK'da ele alınacak.
YHK'nın 60 gün içinde sözleşmeyi bağıtlaması gerekiyor. Ancak adli tatil nedeniyle de bu süre uzayabilir. YHK'nın yapısı belli. 8 kişilik kurulda, işveren, hükümet ve yargı temsilcisinin aynı tarafta yer alması halinde işçi aleyhine 6-2'lik bir durum ortaya çıkıyor.
Bir tahkim kurulu niteliğinde olan YHK'da, işçi lehine hak kazanmak pek mümkün değil.
YHK, genelde yasal standartların üstüne çıkmıyor. Hatta kazanılmış hakları, yasal düzeye çekiyor. Örneğin bir önceki toplu iş sözleşmesinde kıdem tazminatının 50 gün üzerinden hesaplanması hükme bağlanmışken, YHK bu hükmü yasal süreye, yani 30 güne indiriyor.
Özellikle THY sözleşmesinde vardiya primleri, iki uçuş arasındaki istirahat süreleri, fazla mesai ücretleri gibi yan ödemeler önemli bir miktar tutuyor. Ücret artışlarının düşük tutulmasının yanı sıra yan ödemelerdeki üçte bir azalış, büyük gelir kayıplarına yol açabilir.
YHK'nın bağıtladığı sözleşme kesin olduğu için, yani zorunlu tahkim nedeniyle başka bir hak kullanılamayacağı için işçi lehine bir sonucun çıkması mümkün gözükmüyor.
Öte yandan grev yasağının Anayasaya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurma yolu söz konusu. Grev yasağı, 3 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandı. 60 günlük süre içinde başvurmak gerekiyor. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Anayasa Mahkemesi'ne başvuru ile ilgili dilekçenin hazırlandığını ve süresi içinde başvurulacağını bildirdi.
Grev yasağı, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'nun da belirttiği gibi Anayasa'nın 2, 5, 40 ve özellikle 90. maddesine aykırı. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin yeni yapısı ve TEKEL işçileriyle ilgili 4/C konusunda verdiği aleyhte karar dikkate alındığında, buradan da olumlu bir sonucun çıkması pek mümkün gözükmüyor.
O zaman işçi sınıfı, bu YHK ve yargı kıskacını ancak kendi gücüyle aşabilir. Hava-İş'in yanı sıra başta bağlı olduğu konfederasyon Türk-lş olmak üzere tüm emek örgütleri, THY işvereni üzerinde baskı kurarak toplu sözleşmenin YHK sürecini de etkileyecek bir biçimde sendika ile işveren arasında çözümlenmesine çaba harcamalıdır. Kuşkusuz bu mücadelede, işten çıkarılan 305 kişinin işe iade talebi öncelikli olmalıdır.
Atilla ÖZSEVER – Yurt Gazetesi