TALPA’nın açıklaması şöyle:
KAPTAN PİLOT GÖKHAN DİNÇER’E YAPILAN SALDIRI HAKKINDA
TÜRKİYE HAVAYOLLARI PİLOTLARI DERNEĞİ
BASIN DUYURUSU
25 Ocak 2009 günkü gazetelerde de haber olarak duyurulduğu üzere meslektaşlarımızdan Kaptan Pilot Gökhan Dinçer, Antalya’da görev dönüşü evine girmek üzereyken, uçakta huzur bozucu ve hakaretamiz davranışları nedeniyle havacılık kuralları uyarınca uçaktan indirdiği bir yolcunun yakınları olduğu sanılan dört saldırganın saldırısına maruz kalmış ve darp edilmiştir.
Meslektaşımız kaptan pilot, gerek Türk Sivil Havacılık Kanununun, gerekse ülkemizin taraf olduğu Tokyo, Montreal ve Lahey Konvansiyonları gibi uluslararası anlaşmaların hükümlerinin gereğini yerine getirmiş, uçaktaki yolcuların ve mürettebatın huzurunu bozan, uçuş emniyetini tehlikeye düşüren uluslar arası mevzuatta “unruly passenger” olarak tanımlanan huzur bozucu yolcuyu uçaktan indirmiştir.
Bilindiği üzere Türk Sivil Havacılık Kanununun 101/1. maddesinde “Sorumlu kaptan pilot, hava aracında emniyet ve düzenin sağlanması için önlem almaya ve bu amaçla, yolculara, personele ve hava aracında bulunan diğer kişilere emir ve talimat vermeye ve gerektiğinde bunları hava aracından çıkarmaya yetkilidir” denilmektedir. Ayrıca 1966 Tarihli Tokyo Konvansiyonunda da aynı düzenlemeye yer verilmiş bulunmaktadır.
Yer sorunu nedeniyle kabin amiri ile uçakta tartışan ve elinde buruşturduğu uçuş kartlarını kabin amirine fırlatan ve hakaret eden yolcu H.Ö. duruma müdahale eden Kaptan Pilot Gökhan Dinçer, yolcunun bu davranışını ve eylemini hava aracında emniyet ve düzeni bozucu olarak değerlendirmiş ve havaalanı polisini çağırarak yolcuyu uçaktan indirtmiştir. Uçaktan inen yolcu giderken “Size bunun hesabını soracağım. Geri döneceksiniz, o zaman görüşürüz” şeklinde tehditte bulunmuş ve aynı gece Antalya’ya dönen kaptan pilotumuza karşı bu melun saldırı yapılmıştır.
Türk Sivil Havacılık Kanununun 104.maddesinde de “Yolcular, Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası anlaşmalar ile bu Kanun hükümlerine; meydan otoritesi ve taşıyanın talimatına uymak zorunda olup, can ve mal güvenliğini ve yolculuğun disiplin ve intizamını bozacak her türlü eylem ve davranıştan kaçınmakla yükümlüdür” şeklinde yer alan hükümle yolcuların yükümlülüğü düzenlenmiş ve yolculuğun disiplin ve intizamını bozacak her türlü eylem ve davranıştan kaçınmaları emredilmiştir.
İngiltere ve A.B.D. gibi ülkelerde de huzur ve disiplin bozucu, uçuş emniyetini tehlikeye sokacak davranışlarda bulunan yolcular hakkında; yolcunun uçaktan indirilmesi veya uçakta eylemleri sürerken kısıtlama tedbirleri uygulanması ve göz altına alınması gibi tedbirlerden başka, eylemlerinin yasada düzenlenen suçu oluşturması nedeniyle cezai kovuşturma uygulanmaktadır. Bu kovuşturmalar sonrasında eylemin işleniş şekli ve sonuçlarına göre hapis cezasından para cezasına, başka uçuşlara kabul edilmeme hatta hava alanlarına dahi girememe cezalarına mahkûm edilmektedirler. A.B.D.’de sivil hava aracında disiplin ve huzuru bozucu davranışlarda bulunan yolcuların bu eylemleri Patriot Act’e göre terör hareketi olarak kabul edilmekte ve ağır cezalara çarptırılmaktadır. 20 Ocak 2009 tarihli Los Angeles Times gazetesinde yer alan haberin başlığında ”En az 200 yolcu uçakta konuşurken seslerini yükselttikleri ve saygısızlıkta bulunacak davranışta bulundukları için Patriot Act (Vatansever Kanunu)’na göre ağır cezalara mahkûm edildiler” denilmekte ve dava konusu olan yolcuların ilginç huzur bozucu davranışları anlatılmakta ve yolculara verilmiş olan değişik cezalar anlatılmaktadır.
ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICAO Anlaşmasına taraf olan ve anlaşmayı onaylayan üye devletlere, sivil hava araçlarında işlenen bu tür eylemlerin suç olarak kabul edilmelerine ilişkin ulusal kanunların yapılmasını tavsiye etmekte ve 34/1 sayılı Kararla kabul edilen Model Kanunu da önermektedir.
Huzur bozan, disiplinsiz, etrafa rahatsızlık veren yolcuların bu davranışlarının uçuş emniyetini, yolcu ve personel güvenliğini tehlikeye düşürdüğü açıktır. Emniyetli ve güvenli bir uçuş için, disiplinli ve huzurlu bir kabin şarttır. Bu güveni, huzuru sağlamak ve benzer olayları önlemek için ülkemizde de acilen gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve mevcut cezaların artırılması gereklidir. Yetkilileri bir an önce bu konuda harekete geçmeye davet ediyoruz.
Türkiye Havayolu Pilotları Derneği Yönetim Kurulu olarak, hukuka intikal ettirilmiş olan bu olayda, dava süreci yakından takip edilecek, meslektaşımıza yapılan saldırının sorumlularına en ağır cezanın verilmesi için her türlü gayret sarf edilecektir. Meslektaşımıza yapılan bu saldırının, tüm havacılık camiasına yapılmış bir saldırı olduğunu bildiriyor, saldırıyı ve saldırganları şiddetle kınıyoruz.
TÜRKİYE HAVAYOLLARI PİLOTLARI DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU