Saymayı biliyor musun ITF
Yazıyı yazdığım gün THY direnişinin 94. günüydü. Aynı zamanda da 30 Ağustos Zafer Bayramı. Direniş kamuoyunda etkisini tamamen yitirdi. Hava-İş Sendikasının Eylül ayı için planları varmış. Bekliyoruz bakalım, 100 gün sonra neyi ne kadar diriltebilecekler? Ama ben bugün Hava-İş’ten değil, sözüm ona üst kuruluş olan ITF'ten söz etmek istiyorum. ITF yani Uluslararası Taşımacılık Federasyonu.
Bu federasyon, ister hava, ister deniz, ister kara taşımacılığı olsun nerede işçi hak gaspı varsa, müdahale etmek ve işçilere gerçek anlamda destek vermek için kurulmuş, uluslararası bir işçi örgütü. Başında bulunan David Cockroft, zengin bir İngiliz ailesinin varisi. Anlayacağınız gibi işçi de değil, işçi çocuğu da. Ama Uluslararası bir işçi örgütünün tepesinde. ITF, THY direnişi başladığından beri destek amaçlı eylemler yapacağını açıklayıp duruyor. Ve her nedense THY büroları ve konsolosluklar önündeki açıklamaların dışında aldığı, ama henüz uygulayamadığı eylemlerini sır gibi saklıyor. Acaba, üç kişiyle yapılan açıklamaların ve konsoloslukların önünde çektirilen hatıra fotoğraflarının etkisi, büyük eylem kararlarını açıklamaktan daha mı yüksek? Anlaşılan ITF yönetimi de, Türk-İş yönetimi gibi sosyal diyalogdan yana. Çünkü başbakana mektup yazıp, rica ediyor. "Lütfen 305 kişiyi işe geri alın." Ama 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı es geçmiyor. Bu mu büyük eylem? Her basın açıklamasında Türkiye'ye hakaret etmeyi fırsat bilen ITF, 30 Ağustos u da ıskalamadı.
ITF bürokrasisi
Sayın Cockroft, bizim Türkçemiz çok özel ve güzeldir. Çok zekice söylenmiş atasözlerimiz vardır. Bir tanesi sizin bu eyleminiz için sanırım çok uygun; "Düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü?" Siz, 94 gün boyunca durdunuz durdunuz da, tüm dünyada eş zamanlı eylemi, 30 Ağustos'ta mı yapmaya karar verdiniz? İşçi sınıfının mücadelesine, o sınıfın ait olduğu ülkenin milli değerlerine saygısızlık yaparak mı destek vereceksiniz? Sizin bu kurnazlığınız ancak sırıtır. Ama, Hava-İş Sendikası yönetiminin aymazlığı ise düşündürür. 30 Ağustos'tan birkaç gün önce koordinatörleriniz, TÜMTİS'in DHL direnişine destek vermek için İstanbul'daydı. Bu ziyarette yapılan açıklamalar sırasında THY direnişçileri orda olmalarına rağmen, bir tek kelime bile edilmedi onlardan. Çok samimisiniz ya desteğinizde; neden aynı gün THY direnişi de ziyaret edilmedi? Neden, o basın açıklamasında Hava-İş Başkanına da mikrofon verilmedi? Yoksa ITF'teki bürokrasi, o beğenmediğiniz Türkiye'den de mi fazla? Saymayı biliyorsunuzdur. O zaman sessizce geçirdiğiniz THY direniş günlerini lütfen bir sayın.
Dün 94'tü, bugün 95. Devam edeyim mi?
ESİN TURHAN-Aydınlık