Atatürk Havalimanı'nda rötara jilet gibi çözüm!
Atatürk Havalimanı'nda (AHL) yaşanan kapasite sorunu ve rötarlar son haftalarda Türkiye'nin gündemini en çok meşgul eden konu. Neredeyse son dönemde uçağa binip de İstanbul'un üzerinde birkaç tur atmadan ya da uçağın içinde beklemeden seyahatini tamamlayabilen yok. Üstelik henüz yaz yoğunluğu başlamadı. Lodosun etkisiyle yaşanan bu sıkıntının yaz aylarında zirve yapacağını neredeyse sektördeki herkes kabul ediyor. Nitekim Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın, "3. havalimanı olana kadar bunları yaşayacağız" sözleri de bunu net olarak gösteriyor.
Atatürk Havalimanı ve THY, Avrupa'nın rötar şampiyonu listesine oturunca sektörün önde gelen isimleri ile konuyu detaylı olarak yeniden ele almak elzem oldu.
Nihayetinde 3. havalimanı da pist de kısa vadeli çözümler değil.
Öncelikle bu yazın kazasız belasız atlatılması gerekiyor.
Çünkü rötarlar THY ve Atatürk Havalimanı'yla ilgili algıyı da olumsuza çeviriyor. Bu da sektörün para kaybından da öte bir durum.
Peki kısa vadede neler yapılabilir ya da neler yapılmaya çalışılıyor?
Öncelikle havalimanındaki park yeri sorununun çözümü önemli.
Burada öne çıkan da Hava Kuvvetleri'ne ait alanın bu anlamda organize edilmesi.
Charter ve kargo seferlerinin başka alana kaydırılması bir diğer adım. Üçüncü olarak gündeme gelen konu ise oldukça ilginç. Çünkü öğrendiğime göre AHL'de park yeri bulunamazken, alanda 10-12 tane 'enkaz' yıllardır duruyor.
İşte Ulaştırma Bakanlığı, bazıları 10 bazıları ise 15 yıldır bekleyen, artık uçması tehlikeli olan bu uçaklardan kurtulmak için harekete geçmiş durumda. Bu uçakların hızlı bir şekilde elden çıkarılması için ihale yapılması gündemde. İhale ile satışa çıkacak bu enkaz uçakları alanlar da bunları alıp, parçalayıp jilet yapacaklar.
Tabii bu da 3-4 aylık bir süreç. Ama en azından park yerinde 10-12 uçaklık yer açılmış olacak!
TAZMİNAT İSTEME HAKKI DOĞMUYOR
Havalimanına geldiniz. Sizi 1 -2 saat beklettiler ya da uçunuz iptal oldu. Çok önemli bir toplantınız veya hayati öneme sahip olan bir randevunuz uçup gitti. Uçuş iptali, rötarlardan dolayı yolcuların tazminat hakkı doğuyor mu? Yanıt kısa ve net: Hayır. Çünkü bunların nedenleri hep havayolu şirketlerinin dışında. Sis, lodos, kuleden onay gelemediği için havada atılan turların tazminat doğurmasının mümkün olmadığı söyleniyor.
Bekleme salonunun yanı sıra uçağın içinde beklemenin nedeni ne?
"Şirketler tazminat ödememek için uçağın içinde bekletiyorlar" söylentilerine aldığım yanıt ise çok daha farklı: "Eğer kalkış sırasına girmezsek sıramızı kaybediyoruz. Diğer söylenti şehir efsanesi."
2011'in kaybı 200 milyon $
Hafta içinde Habertürk'ün Basın Kulübü'ne konuk olan THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, AHL'deki kapasite sorunu nedeniyle 2011'de 110 milyon dolar kayıpları olduğunu söyledi ve "Ben bunu kime fatura edeceğim" diye sordu. Tabii ki Türkiye'deki tek havayolu şirketi THY değil. Diğer oyuncuların bu nedenle kaybı ne diye sorduğumuzda karşımıza 89-90 milyon dolar gibi bir rakam çıkıyor. Böyle olunca da sadece 2011 'de bu nedenle sektörün uğradığı toplam zarar 200 milyon doları buluyor.
Hacer GEMİCİ-Habertürk