Bakan Yıldırım, gecikmelerde herkesin katkısı olduğuna işaret ederek, şunları belirtti:
''Havaalanlarının şartlarını ortaya koyduk ama işletmecilik bakımından uçak şirketlerinin sorumluluğunu göz ardı etmemek lazım. Onların da belirli ölçüde bağlantılarını çok iyi kuramamaları, yer hizmetlerindeki organizasyon, personel hareketlerindeki bazı olumsuzluklar gecikmelere katkı sağlıyor. Bunu kabul etmek lazım. Peki hep şikayet mi edeceğiz, hayır tabii ki öyle yapmayacağız. Bakın havacılığı 9 milyondan, 60 milyona getirmişiz. Toplamda 36 milyondan, 120 milyona yaklaştırmışız, bu Türkiye için bir mucizedir, büyük bir başarıdır. Onun için Sayın Başbakanımız, boşuna 'havayolu, halkın yolu oldu' demiyor. Bunun arkasında bir gerçeklik var. Nedir? 25 havaalanı çalışırken bugün 47 havaalanı çalışır hale geldi. Ayrıca 10 tane de yeni havaalanı inşa ediyoruz, Şırnak, Iğdır, Bingöl, Hakkari. Mersin-Adana arasında bölgesel bir havaalanı yapıyoruz. Şimdi gelirken inceledik Ordu-Giresun arasında denizi doldurarak havaalanı yapıyoruz. Uşak, Afyon, Kütahya arasına bölgesel bir havaalanı yapıyoruz ve nihayet bu sene içerisinde Türkiye'nin en büyük, dünyanın da ilk 5 havaalanı içerisinde yer alacak muhtemelen ya ikinci ya üçüncü havaalanı olacak Atatürk Havaalanı'na ilaveten üçüncü bir havaalanını da İstanbul'a yapıyoruz. Bunun da kararını verdik. Bu havaalanı yapılıncaya kadar bu sıkıntıları çekeceğiz, bunu kabul etmemiz lazım.
Peki nasıl aşacağız? Biraz daha fark kapasitesini artıracağız, biraz daha trafik sistemini güçlendirerek, iniş kalkış sürelerini kısaltacağız. Ama belirli ölçüde sıkışıklık devam edecek. Nasıl İstanbul'un şehir içi trafiğiyle Rize'nin şehir içi trafiği aynı değilse, İstanbul'un hava trafiği ile Ankara'nın, Nevşehir'in veya Konya'nın hava trafiği de aynı olmayacak. Bu yolcu hareketinin, uçak hareketinin sayısı ile ilgili, fiziki kapasitesinin bunu karşılayıp karşılamayacağı ile ilgili bir konudur. Olay bundan ibaret ama üçüncü havalimanı 150 milyon kapasiteye kadar çıkabilecek büyük bir havaalanı olacak. Dolayısıyla önümüzdeki en az 30 yıl süreyle bir sorun yaşamayacağız. Tabii havacılığı bu kadar geliştirmesek THY'nin tekelini devam ettirsek, bunları yaşamazdık belki. Ama hangisinin doğru olduğunu ben halkımızın takdirine bırakıyorum. Bu konu önemli bir konu.''