İstikbal göklerde değildir
Havanın 36 derece civarında olduğu boğuk bir yaz günü JFK'den LHR'a uçmak için havalimanına doğru yola çıktım. 45 dakikalık yolda birden güneş bulutların arkasına saklandı, şehrin rengi griye döndü. Ve yağmur başladı. Uçuşuma bir saat vardı, kapıya gittim ve o sırada ekranlara baktım. Bazı uçuşlarda rötar görünüyordu, pek çok başka seferle beraber bir sonraki Londra uçağı da iptal edilmiş.
Kapıda birkaç kere anons yapıldı, süresi belirlenmeyen bir rötar duyurdular. Yarım saat sonra ise yeni bir anonsla hepimizi uçağın içine aldılar.
O gün JFK'deki Delta uçağında tam üç buçuk saat kımıldamadan bekledik. Regülasyonlara göre bekleme süresi dört saatin üstüne çıkınca yolcuların bazı hakları doğuyor, 'Bu hakların da farkındayız ama dört saati bulmadan kalkmış olacağız' diye de bir anons yapıldı.
Dünyada sınırların kalktığını düşünüyoruz ama iki büyük metropol arasında yolculuk yapmak bile zorlaşıyor; hava taşımacılığının daha iyiye gitmesini beklerken daha kötüye gidiyor, hem doğa engel oluyor, hem de yeryüzü doğanın sürprizlerine yeteri kadar hazırlıklı değil.
Oray Eğin’in yazısının devamı için TIKLAYINIZ…