iga-2024-3
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
20 Ağustos 2012 Pazartesi - 09:39

NASIL ‘SARARIR’SINIZ?

Geçmişten ders alabilmek için geçmişte yaşananları iyi analiz etmek, geleceğe yürürken yolu buna göre belirlemek gerekir. İşte Zerrin Aynaoğlu’nun geçmişe de ışık tutan yazısı…

NASIL ‘SARARIR’SINIZ?
Losev-11

Zerrin Aynaoğlu kimdir?

Zerrin Aynaoğlu, Ankara Koleji’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. 1971'de henüz öğrenci iken Narin Mensucat ile başlayan iş yaşamı Maden-İş Sendikası, Mizan İhracat, Türk Hava Yolları, Premier Halkla İlişkiler, LİSKUR, Trucco Tekstil, DEİK, BSEC BC, UKİ, Kültür 2000 gibi kuruluşlarda 2008'e kadar kesintisiz devam etti.

 

1974'de girdiği THY'den, 1990’ların Hava-İş grevinden sonra iş yeri temsilcisi ve uluslararası ilişkiler sorumlusu iken ilk sırada atıldı. Mahkeme kararı ile 9 ay sonra kabin memurluğu görevine döndü. Sendikanın sekter ve yetersiz tutumuna karşı Genel Kurulda önerilen 2. Başkanlık teklifini kabul etmedi. Bu defa TASSA Başkanlığına seçildi. Yeni toplu sözleşme sürecinde grev oylamasına gidildi.

 

İşveren ve Hava İş komplosuyla oldu bitti'ye getirilen bu oylamada uçucular neredeyse topluca grev aleyhine oy verdiler. İşveren kazandı ve bir önceki toplu sözleşmeyle sağlanan tüm haklar elden gitti. TASSA Yönetimi ve TALPA Başkanı Ertuğrul Bilişli'nin iş akitleri feshedildi. Destekleyenler topluca işten atıldı. TASSA yönetimi bir yıl TASSA'da yiten işler ve haklar için savaştılar. Kapıyı çalmaya bile korkan uçucular ve sendika desteğinden yoksun devam ettiler. İzlerini takip eden genç ekip TASSA yönetimine talip olduğu anda iş akitleri feshedildi.

 

19 yıl emek verdiği kabin memurluğuna, emeklilik haklarını bile alamadan veda etmiş bir emekçi Zerrin Aynaoğlu’nun yazısı:

 

Nasıl ‘Sararır’sınız?

Kapitalizmin henüz zaferini tescillemediği, yani sarının henüz keskin bir renk olmadığı siyah beyaz günlerde saflar keskindi. Patronlar hukuk dışına çıkmaktan kaçınır ama işyerlerinde bel altından vurur, bırakın mobbingi, aleni tehdit ve kurdukları çeteler ve hatta gizli dayakla işyerini asilere dar ederlerdi. İşten atmak pek makbul bir yol değildi.

 

Zira çoğu patron siyasetten besleniyordu. Özal’ın tek particiliğine kadar, imtiyazlı burjuvazi siyasetin eline bir başka biçimde bakıyordu. Siyasi partilerin tuzu kuru değildi. Dengeleri gözetmek zorundaydılar. İş hukuku bir yere kadar işliyordu ve işten atıp haksız çıkma olasılığı vardı. İstifaya zorlayacak kadar bunalttıkları asi işçiler hele bir de “komünist” damgası yedi mi fişlenir, iş hayatının kolayca dışına itilirdi.

 

70’lerin sınıf mücadelesi dışına itilen aydın işçi lokomotifleri bu itelenmenin sonucunda kendilerini bir entellektüel gettoda buldular. Basın ve reklam sektöründe öncü oldular. Paralandılar. İki anlamda da paralandılar. Paranın tadını almanın dışında döndüklerini itiraf edemeyecek kadar özeleştiriye yabancılaşma sonucunda kendilerine en psikopatından yeni benlikler geliştirerek paralandılar, param parça oldular.

 

Abi bu kuşak çok çekti. Gadre uğradı. Kişilik bölünmesini hoşgör. Bırak ulusalcı mı olacaklar, liberal mi olacaklar, Özalcı mı olacaklar, Tayyipçi mi, elleşme. Hoş gör. Örgütler utansın. Sahip çıkılabilseydi bu savrulma olmayacaktı. Biz bunları mumlayalım. Yatır yatır dursunlar oldukları yerde. Kelam etsinler.

 

Varsın işçiyi satsınlar. Onlar da ekmek yiyor, yani ekmek olmasa da pasta yemek herkesin hakkı. “Das Kapital” Kuranı Kerim değildir ama biz onun kelimeleriyle de oynarız evvel Allah. Ha sen “bilim kesindir” diyorsan biz öyle bir eğitim sistemi icat ederiz ki, bilimin kaç tarifi varmış görürsün.

70’lerin sınıf mücadelesinin hasbelkader içinde kalıp seksenleri gören işçi önderleri on yıl sendikacılığın tabelada kaldığı acı bir dönemi derinden yaşadılar. Darbe ardından Özal’ın giriştiği “neo işçi modeli”i başarılı oldu. “İşçisin ama işçi kalmayacaksın ha!” Bu yeni Türk rüyasıydı. Rüya iyi pişirildi ama 90’lara doğru dibi tuttu. İşçi kalmama ihtimali azalmış, köşeler tutulmuş ve ücretler dibe vurmuştu. Tekrar “Das Kapital”e sığınmanın zamanı gelmişti ama artık ondan anlayan pek kimse de kalmamıştı. Eskiler sümme hâşâ tövbekâr olup gettolarında geviş getirdiğinden meydan kendi yağıyla kavrulan Şemsi Denizer gibi liderlere kaldı. Özal tahtından indi. Yeni payitahta ortak sosyal demokrat koalisyon partisi işçi sınıfının boynuna atılan ilmekte en büyük payı aldı. Çalışma Bakanı Moğultay’ın kulakları çınlasın.

 

90’larda Özal döneminin en büyük işçi eylemi Türk Hava Yolları grevi olmuştu. Grev sonrası 900 kadar işçinin iş akdi fesh edildi. Bu işçi önderleri, baskı içinde geçen on yıla rağmen sağlam kalmış devrimcilerdi. Siyasi bilinci pekişmiş, sınıfsal deneyimleri efsanevi 900 örgütçü, bilinçli, aydın işçi. Bu insanları kaybetmek ordunuzu kaybetmekle eşdeğerdir. Ne kadar 68’lere öykünürsek öykünelim, bırak sınıf mücadelesinin el kitaplarını, herhangi bir romanı bile güçlükle okuyan işçilerimiz, sendikacılarımız var. Bu toplu bilinç kıyımı Hava-İş sendikasının can damarını kesmişti ama iktidarı da değiştirmişlerdi.

 

DYP-SHP iktidarı çok daha gaddardı. Moğultay elbette bu insanların işe iadesini desteklemedi. Sendika çok iyi bir toplu sözleşme imzalamış, işçilerin cebi dolmuş, grevin karanlığı geride kalmış ama kitlenin beşte biri işten atılmış. Hava-İş işçilerinin “işçi kalmama ihtimali” çoğalmış, topluca bir sınıf atlama moduna girilmiş. Ee, kimin umurunda onlara bu olanakları veren kahramanları kollamak.

 

Sınıf atlama moduna geçildikçe, atlanılan sınıf gitgide sizden uzaklaşıyor. Miktarlar yetmiyor. 70’li yıllarda bir arabası ve bir evi olmak bir başka sınıfa delalet ederdi. İki iş hanınız, bir iki eviniz, bir fabrika ya da dükkânınız varsa burjuvaydınız. Kürk giydiniz, mücevher taktınız, burjuvaydınız. Şimdilerde iki, üç milyon dolar servetle siz ancak yeni yetme bir vahşi burjuvasınız. Sermaye birikiminin seyri, havucu öyle bir göğe erdirdi ki Türk Hava Yollarının sendikacıları işçi-küçük burjuva-burjuva tanımlarını nasıl gözden geçiriyorlardır bilmiyorum. Ancak bildiğim 90’lı yıların grevinde kaybedilen 900 önderinin bizi bu günlere getirdiği. Hava-İş bu kayıpları kesilen sakal olarak değerlendirdi. Yeni işçi önderleri eskisinden daha gür yerine geleceklerdi. Genel Müdür Tezcan Yaramancı bu aymazlık karşısında çıtasını daha da yükseltti. Kabin memurlarında ve pilotlarda toplu kıyımlara girişti. İşten atılanların rakamları büyüdükçe sendika küçülüyordu. Bugünün Hava-İş iktidarı, 23 yıllık yönetimi süresince tek yetkili organ olduğu sektörde gücünü yitirdi. Sivil Havacılığın kaçta kaçını temsil ediyor? İktidara geldiğinde tümünü temsil ediyordu. 90’ların icadı olan toplu işçi kıyımı karşısında eli kolu bağlı kalan Hava-İş bu gün 305 üyesini geri aldırmaya çalışıyor. 90’dan beri grev yapmadı. 90’larda ilk toplu kıyım olduğunda grev silahını kullanmadı. 23 koca yıl geçmiş.  Türk Kapitalizminin artık Allah katında da güç kazanmasını, fenafillâh mertebesine ermesini beslemişsiniz. Heyhat, ilk defa bir kitlenin arkasına geçip işe döndürmek için grev silahını kullanacaksınız. Grevi yasaklatmayı da başarıyorsunuz. Siz iktidara geldiğinizde sıkıyönetim kuralları halen daha geçerliydi. Türk Hava Yollarının her organına MHP’liler hâkimdi. THY çalışanları öyle sinmişti ki, baskı öyle yoğundu ki kuş uçuramazdınız. O kitle ne koşullarda örgütlendi ve koca bir grev başarıldı. Demek ki örgütlenme kadroların eseriymiş.  Ne oldu? Sakal tutmadı mı? İşine son verilenlerin röportajlarını izlerken eylemde nerdeyse tesadüfen bulundukları izlenimini ediniyor insan. Bilmeden sendikanın maşası olmuşlar. Yirmi üç koca yılda sizler bu kabin memurlarını bilinçlendiremediniz mi? Yoksa bilinçlenmiş her üyeye kuşkuyla mı bakıyorsunuz ve bu seviye sizin için yeterli mi oluyor.

 

“Sarı sendika” derdik işverenin kurduğu sendikalara. Sararmanın bu modelini görmemiştik henüz. Yani yaprak gibi kendiliğinden sararanını… Hep ketenperede kalırız. Bak Tayyip bey onu yedirmem, bunu yedirmem, örgütüne mutlak sahip çıkma taktiğiyle gücü eline geçirdi. Eleştiri yapıp Hava-İş’i yıpratmayalım. İyi de ya bu sendika bir iç eleştiri mekanizmasına sahip değilse. İşverence davranıp kendisini eleştirenleri uzaklaştırıyorsa. Tasfiye ediyor, uzlaşmıyorsa. Gökkuşağı gibi kendi içinden çıkmış bir grupla bile konsensüs kuramıyorsa. Eleştirileri düşman yaratıp provoke ederek savuruyorsa. Kendine yeni bir benlik yaratıp 70’lerin Atilay Ayçin’ini hiç hatırlamıyorsa?

 

Sendikasızlaştırılan uçuş ekiplerinin sendikaya üye edilmeleri,  o işyeri temsilcilik odaları bizzat dişe diş mücadeleyle sağlandı. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük sendika lideri İsmet Demir, sendikacılık adına bahşedilenler ancak bir araçtır derdi. ‘Yapı İş Sendikası günü geldiğinde binalara sığmaz. Günü geldiğinde bir klasöre girer. Olanaklar sonuna kadar kullanılmak içindir. Güç yürektedir’ derdi.

 

Hava- İş Sendikası iktidarın meydan okumasını görüp, mal varlığını ve tüm olanaklarını dişe diş bir mücadeleye hazırlanıyor mu? Topyekun siperden başlayabilecek mi? Yoksa gittiği yere kadar. Bu iktidarda bir gün gider. Ben neler gördüm deyip kuluçkaya mı yatacak? İşe iade konusunda ciddi bir harekâta girişmeyi, gözü kesmiyorsa, yani geçmişte yaptığı hataları yineleyip zaman kazanıyorsa, ‘elimden geleni yaptım’larla ömür boyu da iktidar olur.

 

Sakın ağaca bu sarı yaprağı yapıştıran bizzat kapitalizmin eli olmasın?

 

Düştüğünde kaçacağı bir rögar bile olmayacak.

 

www.soldefter.com

 

 

 
SUDAN’DA UÇAK DÜŞTÜ
 
ETİHAD ACİL İNDİ
YORUMLAR
Toplam 12 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
kedi 7 Eylül 2012 Cuma 11:52

internette “oyundaki makineleri kullanarak kendi yaratıklarınıza şekil verebilirsiniz” diyerek başlayan -kahraman yaratma- oyun açıklaması; “istediğiniz değişiklikleri yaptıktan sonra -make an alien- tuşuna basarak işlemi bitirin” diyerek devam ediyor. yaratıkları kendi oluşturduğumuzun farkına vardığımızda birşeyler değişecek. gökkuşağı hareketi -yaratık- değil işçilerin kendilerini gerçekleştirme, kendi güçlerini oluşturma süreci olarak değerlendirilebilirse ki bu potansiyeli taşıyor söylemleriyle(bu yazıdan çıkarsamayla; sararmış kanatlarımızdan çıkan renkli bir filiz olarak değerlendiriyorum gökkuşağı hareketini) o zaman bir şeyler değişecek umudundayım. sendikadan söz ederken hep bir isimden sözediliyor farkındaysanız. isimlere kahramanlara değil, "rengahenk" olarak, hepimize hep birlikte ihtiyaç var.

Yorumu oyla      0      0  
kedi 7 Eylül 2012 Cuma 11:33

“90’dan beri grev yapmadı. 90’larda ilk toplu kıyım olduğunda grev silahını kullanmadı. 23 koca yıl geçmiş.” yazıdaki can yakıcı cümlelerden biri. şimdi grev yasağı getirilince çıkarılan "sarı" hırıltıyı nasıl ciddiye alabiliriz!

Yorumu oyla      0      0  
Yeni Başkan 6 Eylül 2012 Perşembe 13:48

THY nin 16 bin çalışanın dan elbetteki tertemiz düzgün bir başkan çıkacak ve bu sorumsuz ve saygısız çağın gerisinde kalmış insanları gönderecektir.

Yorumu oyla      0      0  
mami 2 Eylül 2012 Pazar 23:45

sarardık bittik malesef..........

Yorumu oyla      0      0  
29N 24 Ağustos 2012 Cuma 17:48

Sayın Yazarımız, "iğneyi kendine çuvaldızı ele batır" öngörüsü ile hareket ettiğini zannederek, tabir -i caiz ise "vurun abalıya" mantığını gütmüşdür. 90'lı yıllarda yaşanan grev ve sonrasındaki işden atılmaların vebali tüm Havaiş ve Ayçin in dir. Ancak o mücadeleyi bırakanda yine İşçiler olmuşdur. Gün gelmiş hava-iş yönetimine "... sağ olun, siz bize ön ayak oldunuz bizler için herşeyi yaptınız. Ama izin verin artık iş arayalım, başka yerde ekmek arayalım" demişlerdir... Ayçin, örgütlü olduğu en büyük kurum olan THy de, Hükümetlerin atadığı yöneticilerin tüm aksi-agresif ve art niyetli tutumlarını takmadan bildiği doğrularla ilerledi. Ama üyesi ne derse onu yaptı, tabi ki öncesinde üyesini bilgilendirdi. Bakınız 2007 Grev oylamasına! Bahsettiğiniz o muhalefet hareketi de kendiliğinden çıkmadı Sayın Yazar! Lütfen birazcık araştırın. Bu hareket, yani kendine Gökkuşağı diyen hareket bizzat THY yönetimi tarafından hazırlandı ve pişirilip üyelere sunuldu... Umarım sayın Editör yayınlar. Saygılar

Yorumu oyla      0      0  
23 Ağustos 2012 Perşembe 10:55

Yeni nesil sendikayi ne yazikki atilay aycin gibi insanlar sayesinde kotu bilecek. İsinden olanlara sahip cikmayan,verdigi sozleri tutmayan, demokrasi anlayisina uzak duran, elestiriyi duydugu anda "hainsin" diyen atilay aycindir. Ama yeni nesile sesleniyorum; sendika bu degildir, aycin yaptiklarinin tersini yapan gercek sendikadir, bunu lutfen biyle bilin..

Yorumu oyla      0      0  
Faruk Sayılır 21 Ağustos 2012 Salı 22:18

Nefis bir yazı ile yakın geçmişin tüm hikayesi özetlenmiş. Sizi tekrar duymak oldukça hoş oldu, eski günleri anımsadım. Belki bizim sitede bir çok konuda yol gösterici yazılarınızla devamlı olursunuz. En iyi dileklerimle.

Yorumu oyla      0      0  
YENİ KAN 20 Ağustos 2012 Pazartesi 18:49

Aycin bitmistir artık. YENİ BİR BAŞKAN GEREK . TAZE KAN HER ZAMAN İYİDİR..

Yorumu oyla      0      0  
alternatif çok 20 Ağustos 2012 Pazartesi 17:51

alternatifleri, kafamızı kumdan çıkarırsak göreceğiz. kimsenin kötü bir niyeti yok, olamaz da zaten şu aşamada. tek isteğimiz adam gibi arkamızda duran, sözlerini yerine getiren bir başkan. eğer bunları yapacak bir alternatif yoksa, o zaman hiç konuşulmasın bile ayçinin yanlışları.

Yorumu oyla      0      0  
Atilay aycin bittiginde biz de bitmistik 20 Ağustos 2012 Pazartesi 15:59

Atilay aycin belki bitti ama arkasinda duran toplumun bitmisliginden neden kimse sozetmiyor. Adam bukalemun gibi arkasindaki toplumun rengine gore renk aliyor, yilanlarla timsahlarla basbasa ola bizler icin daha iyi bir alternatif cikmadikca tek yol o gibi gozukuyor.

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
SUDAN’DA UÇAK DÜŞTÜ
Sudan Din İşleri Bakanı Gazi El Sadık, vekil ve müsteşarları taşıyan uçak ...
İKİNCİ DREAMLINER ETİYOPYA’DA
Etiyopya, Boeing şirketinin 787 Dreamliner modelini alan ikinci ülke oldu.
THK’DAN SÜRPRİZ ADIM
Türk Hava Kurumu yeni bir girişimin hazırlığında… Başkan Osman Yıldırım ...
 
EYVAH DÜŞÜYOR MUYUZ?
İstanbul’a gelmek üzere New York’tan havalanan Delta Havayolları uçağında ...
THY’DE DEVRAN BÖYLE GİDER Mİ
Airkule.com Genel Yayın Yönetmeni İbrahim KÖKTENER, Türk Hava Yolları ...
YÖNETİCİLER EVLERİ ZİYARET ETMELİ
‘THY Yönetim Kurulu üyeleri bayramda daha taze işten attığı 305 işçinin ...
 
AĞAÇLI’DA FAALİYET VAR
Ağaçlı daha limanı görmeden havalandı. İstanbul'a yapılacak üçüncü havalimanı ...
THY UÇAĞINA MERDİVEN ARACI ÇARPTI
İstanbul seferini yapmaya hazırlanan Türk Hava Yolları uçağına apronda ...
AIR FRANCE YOLDA KALDI
Air France uçağı, kentte yaşanan çatışmalar nedeniyle Beyrut’a inemeyince bakın neler oldu…
 
İbrahim Köktener
PEGASUS’UN FARKI
İbrahim Köktener
Engin Aksüt
KOKPİTTE TEK PİLOT
Engin Aksüt
Osman Gazi Baykal
HAVACILIK ŞİİRLERİ-III
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
HAVACILIKTA YAPAY ZEKÂLAR
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
TRUMP'TAN BEKLENTİLER
LODOS VE YAĞIŞTA ZOR ANLAR
İSG'DE 'FIRTINA' İPTALLERİ
THY'YE FİNANSMAN ÖDÜLÜ
İGA'NIN YENİ KONUĞU: ICELANDAIR
YENİ BOYASIYLA 'HÜRJET'
TAV GÜVENLİK VADİSTANBUL'DA
THY'YE ÖDÜL GELDİ
FIRST CLASS'TA HAMBURGER
İGA'YA HİZMET İHRACATI ÖDÜLÜ
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Cumartesi Pazar Pazartesi
24 / 28 °C 24 / 30 °C 23 / 29 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •İstanbul Havalimanı
  •kaza
  •test
  •TUSAŞ
  •Sunexpress