Uçakları yönlendiren ve pilotların yerdeki gözü kulağı olan hava trafik kontrolörleri ufak bir hatanın dahi faciayla sonuçlanabilecek kritik bir mesleği yapmasıyla bu işin "pardon"u yok dedirtiyor. Türkiye'de 792 kadrolu, 46 da stajyer hava trafik kontrolörü var. İstanbul veya yoğun trafiğe sahip bir havalimanında çalışan kontrolör ile günde birkaç uçağın inip kalktığı havalimanında görev yapan kontrolör arasında maaş farkı olmasını istiyorlar. Yıllar önce maaşları çok düşük olan Bulgaristan ve Romanya'daki hava trafik kontrolörleri bile Türk meslektaşlarından kat be kat fazla maaş alıyor. Bulgaristan'da ki bir kontrolör 3 bin euro, Romanya da ki ise 4 bin euro kazanırken, Türk kontrolör 2900 TL alıyor.
Uçak yolcularının hayatı, uluslararası literatürde ATCO (Air Trafic Controller) olarak adlandırılan hava trafik kontrolörlerinin adeta iki dudağı arasında. Hava Trafik kontrolörü hava araçları arasında, hava araçları ile manialar (binalar, dağlar, yerdeki diğer araçlar vs) arasında gerekli ayırmaları sağlayan, hava trafiğinin öncelikle emniyetli, düzenli ve hızlı bir şekilde akışını sağlayan kişidir. Bu yüzden gerçekten zor bir meslek olan hava trafik kontrolörlüğü; hızlı ve doğru planlama yapmayı, anında karar alma ve uygulamayı, iyi analiz yapmayı ve yoğun strese dayanıklılığı gerektiriyor.
İstanbul Atatürk Havalimanı Hava Trafik Kontrol Merkezinde çalışan kontrolörler başta olmak üzere, yoğun meydanlarda çalışan hava trafik kontrolörleri yoğun stres altında görev yapıyor. Vardiyalı olarak 24 saat boyunca 4 ekip olarak yaklaşma ve yol kontrol ünitelerinde dahil toplamda 80 kişi görev alıyor. Buna 40 kule çalışanının da eklenmesiyle toplam 120 hava trafik kontrolörü görev yapıyor. 11 saat çalışma süresine sahip gündüz mesai saati 08.30'da başlıyor, 19:30'da sona eriyor. Gece mesaisi ise 13 saat sürüyor. Mesai saatlerinde iki saat çalışılıp iki saat dinleniliyor. Her kontrolör, Sabiha Gökçen, Çorlu ve Yenişehir Havaalanları da göz önüne alındığında ortalama 60 uçağa yönlendirme hizmeti veriyor, çeşitli milletlerden pilotlarla konuşuyor.
"Bu işin pardonu yok, strese dayanamayıp bırakanlar oldu"
Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) Başkanı Ayhan Kartal, Türkiye'de hava trafik kontrolü sayısının iki katına çıkması gerektiğini belirterek, Avrupa'daki hava trafik kontrolörlerinin kendileri kadar fazla çalışmadığını söyledi.
Mesleğin getirdiği strese dayanamayarak işi bırakanlar olduğunu ve bu işin pardonu olmadığını dile getiren Kartal, "En ufak bir hatada iki uçağın havada çarpışmasına neden olabilirsiniz. Çok büyük bir risk, bu da yoğun meydanlarda çalışan personelin her an başına gelebilecek bir hadise. Hava trafik kontrolörünün görevi burada başlıyor. Amacımız emniyetli, kaliteli ve hızlı hava trafik hizmeti vermektir. Bu işi strese dayanamayarak veya ekonomik nedenlerle bırakanlar oldu. Yoğunluğu kaldıramayan insanlar Atatürk Havalimanı'ndan başka meydanlara tayin oluyorlar. 2008 yılında 22 kişi İstanbul'dan tayin oldu. Bunların bir kısmı istifa etti. Bakın tüm meydanlara, neredeyse tek kaçış bu şehirden. Yoğun hava trafiğine ve hayat pahalılığına rağmen, hava trafik kontrolörlerinin burada çalışmaları için bir fark yaratmak artık zaruridir." şeklinde konuştu.
"Kontrolör yırtık olacak"
Ayhan Kartal, iyi bir hava trafik kontrolörü olmanın şartlarını da şöyle sıralıyor. "Hava trafik kontrolörü yırtık, kurnaz, açıkgöz ve soğukkanlı olacak. Üç boyutlu düşünecek. Anında müthiş planlama yeteneğine sahip olması ve anında en doğru kararı alıp onu uygulayacak yeteneğe sahip olması gerekiyor. Verdiğiniz kararın geri dönüşü yok. O anda panikleyip heyecanlanırsanız kazaya sebebiyet verirsiniz"
"Niteliğe bakıldığında maaşımız yetersiz"
Kartal, "2900 TL olarak aldığımız maaşın ortalama 900 TL'si tazminat olarak yansıyor. Bizdeki seyrüseferde çalışan kişinin bütün masrafları, ücretleri ve eğitimleri Eurocontrol tarafından ödendiği için cesaretle personel alımının üzerine gidilip sayımız iki katına çıkarılmalıdır. Bütün ülkelerde uçakların üst geçiş paraları Brüksel'deki Eurocontrolde (Seyrüsefer Emniyeti için Avrupa Teşkilatı) toplanıyor. Orası da size eğitim, yatırım giderleri olarak ödüyor. DHMİ bize bu havuzdan yararlanabilmek adına istediği maaşı verebilir ama rakamsal olarak verdiği bu maaşı mevzuattan dolayı bize yansıtamıyor. Ülke şartlarında düşünüldüğünde belki iyi bir ücret ama işin niteliğine bakıldığında son derece yetersiz" dedi.
"Bulgaristan ve Romanya bile bizi geçti"
Yıllar önce maaşları çok düşük olan Bulgaristan ve Romanya'daki hava trafik kontrolörleri bile Türk meslektaşlarından kat be kat fazla maaş alıyor. Ayrıca bu ülkeler, yapılandırmalarla çok iyi hava trafik sistemlerine sahip. Kartal, "Bulgaristanlı bir kontrolör 3 bin euro alıyor. Bulgaristan'da benim mesleğe girdiğim dönemlerde hiç birşeyi yoktu. 1980-90 yıllarında oradakilerinin maaşları 100 dolardı. Telefon hattından tanışan bayan meslektaşlarımız, bayan meslektaşlarına hediye olarak balkan havayolları pilotu aracılığı ile külotlu çorap gönderirlerdi. Yunanistanlı meslektaşımız 3 bin Euro, Romanya'daki 4 bin Euro, alıyor. İspanya'daki hava trafik kontrolörleri 8 bin ila 10 bin euro arasında alıyorlar. İtalya ve Almanya'da hava trafik kontrolörleri 6-7 bin euro civarında ücret alıyorlar. Amerika'da pilotlar kadar maaş alan hatta bazı yerlerde pilottan daha fazla maaş alanlar var. Buralarda ücretlendirme hava trafik yoğunluğuyla doğru orantılı olarak gerçekleşiyor. Hamburg'da çalışan bir kontrolörle Frankfurt'ta çalışan asla aynı ücreti almıyor. THY'de 15 yıllık bir şoför bizden fazla maaş alıyordur. Bizim hiçbir resmi tatilimizin bile olmadığı düşünüldüğünde, gerekli düzenlemenin bir an önce yapılması son derece adil olacaktır." diye konuştu
"Meydan katagorisine göre yapılanmalıyız"
Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) Başkanı Ayhan Kartal, "meydan kategorisi" adını verdikleri sistemle, meydanlara göre çalışma şartlarının yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Kartal, “Duruma bir bakıyorsunuz, yoğun hava trafiğine sahip bir meydanda çalışan hep risk altında, her an hata yapabilecek bir ortama sahip. Sağlıklarından kaybediyorlar. Bu yüzden meydan kategorisi istiyoruz. Bu dünyanın her yerinde var. Kazanılmış haklar kalmak şartıyla, bu sistem kademeli olarak seyrüsefere adapte edilebilir. Kontrolörlerin çalışacakları meydanın kategorisine göre eğitim alıp, o kategori meydanları için en iyi verimliliğe sahip olmaları sağlanabilir. Bir üst kategori için kontrolörlerin kendi kategorilerinde belirli süreli çalışmaları, ancak sonrasında yeterliliklerini kanıtlayacak sınav sistemi sonrası bir üst kategori meydanlarda çalışabilmeleri gerekmektedir. Hedefin her zaman daha üst kategori bir meydanda çalışabilmek olması için maaşların da ona göre ayarlanması zaruridir. Bizde bu kategori olmadığı için maalesef tek tip maaş alınılıyor. 2 uçağın kullandığı meydanda çalışanla 900 uçağın kullandığı meydanda da çalışan kontrolörler aynı maaşı alıyor. Bu böyle olmamalıdır. Bu sistem ülkemiz havacılığının geleceği için çok önemlidir. Bu sistem getirilirse ileride Atatürk Havalimanı gibi yoğun meydanlarda mesleğininin zirvesinde, kalite olarak birbirine çok yakın kontrolörler çalışacak. Bu sistem o kadar önemli ki, bugün bir çok hava trafik kontrolörünün hedefi haline gelen İstanbul’dan tayin olup, aynı maddi imkanlarla hava trafiği çok daha hafif meydanlarda çalışma hedefi, bir gün İstanbul’da çalışabilme hedefine dönebilecektir. Hava Trafik Kontrolörü olarak aynı yeterlilikte ve daha da önemlisi sayı olarak elinde tutabilmeyi başarmış olduğun ve de sürekli üzerine katabilme imkanı veren bu sistemle, hava trafik kontrol hizmetinin daha emniyetli, hızlı ve kaliteli olması sağlanabilecektir.” dedi.
Gökhan ARTAN/Habertürk