CNNTÜRK Televizyonu’na konuk olan Karlıtekin, grevden hiç kimsenin kazançlı çıkmayacağını belirterek sendikaya seslendi. Karlıtekin ‘Kapınız hala açık mı?’ şeklindeki bir soruya “Açık tabi. Ben diyorum ki, gelin sandıktan önce biz bunu bizim son teklifimiz çerçevesinde bağlayalım. Bağlayalım ki, sandıktan şu veya bu çıktığı zaman, bundan sıkıntı çekmeyelim. Çünkü burada asimetrik bir durum var. Sandıktan greve ‘evet’ çıktığı zaman çok açık ve net söylüyorum, bizim daha iyi şartları önerme ihtimalimiz yok. Bu bilinsin. Ama sandıktan ‘evet’ çıkarsa biz son geldiğimiz noktayı işçilerimizle imzalayacağız ve yolumuza devam edeceğiz. Kimse bizi ‘grevi göze alamaz’ diye sınamasın” cevabını verdi.
Sendika başkanının müzakerelere en baştan dahil olmadığı, grev kararı konuşulmaya başladığında müdahil olduğu şeklindeki eleştirileri hatırlatılan Karlıtekin, şunları söyledi:
“Biz geçen sene haziran ayına kadar bir kamu kuruluşuyduk. Resmen kamu şemsiyesi altında bir kuruluştuk. Toplu sözleşme de Ankara’da yürütülen genel pazarlık çerçevesinde çözüme kavuştuğundan, hemen birkaç detayla, bizim katkımızla çözüme kavuşuyordu. Şimdi durum değişti. İlk defa bir süreç yaşanıyor THY’de. Tabii ki biz de profesyonel insanlardan destek alacağız. Toplu sözleşme her gün yaptığımız bir şey değil. Biz bu desteği aldık. Bir işin yakışanı var, usulü var. Her şey kendi yakışanı dairesinde cereyan etti. Biz bütün süreçten haberdardık. Bütün sürece devam ettik ve gerektiği yerde de devreye girdik. Burada bir ‘farkında değiliz, sonradan uyandık’ gibi bir şeyi kabul edemem açıkçası. Ben işletmede de gezinen bir insanım. Personelle yaptığımız sondajlar esnasında korkunç bir bilgi kirliliği ve çarpıtma olduğunu tespit ettim. Bu sadece sendikadan kaynaklanmıyor. Personel ne sendikadan, nede benim yönetimimin temsilcisi olan arkadaşlardan süreçle ilgili sağlıklı bilgi edinemiyor. Bunun için çalışanın kafası karışmış durumda. Personele ulaşıyorum, mektup yazdım, broşürler hazırladık. Ulaştıkça da şunu görüyorum ki, aslında personel birçok bilgiden mahrum kalmış. Ve bunlara ulaştıkça THY’de havanın değiştiğini görüyorum. Çünkü personel karşısında Yönetim Kurulu Başkanını görüyor ve bütün samimiyetimle onlara mevzuyu izah ediyorum. Bir çoğunun da ikna olduğunu görüyorum. “
Candan Karlıtekin bundan sonraki adımların ne olacağının sorulması üzerine” Sendikanın tavrı bu noktaya getirdi. Tabi sendikacılar da görevini yapıyor. Çok modern, mantıklı bir olaydır. Sonuçta çalışan greve ‘hayır’ dediği zaman şöyle bir dezenformasyon da var, ‘işte bütün haklarımız kaybolacak diye’. Hayır, benim greve ‘hayır’ diyen personelimin başımın üstünde yeri var. Masada en son bizim imkanlarımız dahilinde koyduğumuz teklif geçerli olacak. Sendikaya da rica ettim. ‘Bu son teklifimizi çalışana götürün. Çalışan sizi yetkilendirirse, ‘başkan anlıyoruz. Bu yeter veya yetmez. Anlaşılıyor ki yönetim bu şirketin imkanlarının buraya kadar olduğu konusunda bir tavır sergiliyor. Biz de buna inanıyoruz. Git bunu imzala der’ diye ben açıkçası ümit ettim. Ama sendika götürmedi. Bekara hanım boşama mantığında ne yönetim, ne sendika davranamaz. Hiç birimizin bu lüksü yok. Biz bu işi halledeceğiz. Testiyi kırmadan bu işi geçeceğiz. Ben hala güveniyorum” şeklinde konuştu.
THY Yönetim Kurulu Başkanı, lokavt kararının uygulanması durumunda bundan hizmetlerin nasıl etkileneceği şeklindeki bir başka soruya da “Açıkçası ben negatif düşünmek istemiyorum. Bu konulara da şu aşamada girmek istemiyorum. Çünkü hep şundan rahatsız oluyorum. İşte cehennemi göstererek insanları razı etmek. Ben çalışanımı hiçbir şekilde taciz etmek, onları işte vay şu kadar para alıyorlar gibi bir usluba girilmesi taraftarı değilim” karşılığını verdi.
Hükümetin devreye girmesi artık mümkün değil
Candan Karlıtekin, hükümetin devreye girmesinin şirketin yapısı gereği artık mümkün olmadığını belirterek, “Hükümetin devreye girmesi söz konusu değil. Çünkü hükümet devreye girdiği zaman, çalışan veya sendika bunu yönetimden yana tavır olarak algılayacak. Ben şahsen istemem. Hükümetten de böyle bir tercih bugüne kadar gelmedi. Biz her şeyi bir genel denge içerisinde yürütmek zorundayız. Bu şirkete kıyılmaz. THY bir sevdadır. Ben ‘kıyılmaz bu şirkete’ diyorum. Benim çalışanlarım bu düğümü çözecek” diye konuştu.