Sabah Gazetesi’ne konuşan CMLKK ortaklığının CEO'su Yusuf Akçayoğlu, 3.havalimanının inşaatıyla ilgili bilgiler verdi.
Bu projede yer alan tarihe geçer
3. Havalimanı'nın ilk fazının bataklık olmayan kısımda inşa edileceğini söyleyen CMLKK ortaklığının CEO'su Yusuf Akçayoğlu, "Tarihe geçecek bu projede kim yer alacaksa o da tarihe geçer" dedi
Katar, Muscat, Abu Dhabi gibi birçok havalimanı projesinden sonra Üçüncü Havalimanı'na transfer olan Yusuf Akçayoğlu ile bir araya geldik. CMLKK ortaklığının CEO'su Akçayoğlu'yla A'dan Z'ye havalimanını konuştuk.
Çok tartışılan bir konudan başlamak istiyorum. Bu kot değişikliği en basit tabirle ne anlama geliyor? Bu işten kamuyu zarara mı uğratıyorsunuz?
Bu konu ihale aşamasında açık ve net olarak belirtildi. O aşamada detay çözümler belirtilmez, gereklilik olması durumunda kot düşürülüp yükseltilebilir. İhale aşamasında bu projeyle ilgilenen hiçbir firma arazide detaylı inceleme yapmadı ki... İhaleyi aldıktan sonra yaptığınız sondaj çalışmaları sonucunda bunları öngörebilirsiniz. Üçüncü Havalimanı, yap-işlet mantığıyla yapılan devlet- özel sektör işbirliği projesidir. Dolayısıyla özel sektörün bu işten haksız kazanç sağlaması söz konusu olamaz. Biz burada bir optimizasyon dahi bataklık zemini iyileştirmede ek maliyetimiz olacak. Kot düşürülmesi bize ne sağlayacak? Biz toprak hareketini küçülterek işi hızlandırmış oluyoruz.
İkinci konu da bataklık zemini iyileştirmek için kullanılacak dolgular. Bunların kentsel dönüşümden ve Kanal İstanbul'dan geleceğini, sizin buradan kâr edeceğinizi söyleyen de, Kilyos'taki ormanlar talan edilip dolgu gereci sağlanacak diyen de var. Bunlar doğru mu?
Tamamen asılsız iddialar. Dolgu sağlamak için hiçbir yeri talan etme, yok etme düşüncesinde değiliz. Hafriyat kendimizin yapacağı kazılardan, bölgedeki malzeme ocaklarından ve İstanbul'un çeşitli inşaat yerlerinden gelecek. Bakın, burada rant diye bir şey olamaz. 5 firma mega bir projeye soyundu, büyük risk aldı, bir nevi kahramanlık yapıyorlar. Düşünün, bankalarla kredi görüşmeleri yapıyoruz, hiçbir banka fizibıl görmediği projeye kredi vermez.
DOĞAYA MİNİMUM ZARAR
Son olarak TMMOB'un bir iddiası basına yansıdı. Zemin dolguyla kaplanınca yağmur suları yeraltına inemeyeceği için İstanbul susuz kalacakmış. Buna ne diyorsunuz?
Bu yorumda bilimsel bir gerçeklik göremiyorum. Basında öyle yazılar çıkıyor ki, sanki birileri bizden önce gelip bölgede sondaj yapmış, sahayı incelemiş. Belli bir süre sonra STK'ları davet edip şantiyede work shoplar yapmayı düşünüyoruz. Bakın, biz havalimanı platformunu oluştururken doğal zeminle oynamıyoruz. Oranın zemini açık maden ve taş ocağı kazılarıyla yıllar önce bozulmuş zaten. Biz doğal olmayan o çukurları doldurarak bölgeyi ekonomiye kazandıracağız. Bölgede 750'den fazla sondaj çalışması yaptık. 60-70 yıl önceki haritayı çıkardık. Mega proje yapıyoruz. Doğaya minimum zararla bu projeyi gerçekleştireceğiz. Çölde bir proje yapsanız dahi oradaki doğal hayatı etkiliyorsunuz.
Hiç ağaç kesildi mi?
60-70 yıldır bölgede yapılan açık kazıların toprakları dışarı atılmış. Böylece eski ormanlar gömülmüş. O yüzden mevcut zemin çürük. Bu zemin üzerine sonradan yapılan bazı ağaçlandırmalar var ama hiçbiri orman niteliğinde değil. Bizim proje genelinde çok güzel bir yeşil alan çalışmamız olacak. Uçaktan bakıldığında görülen krater büyüklüğündeki su birikintilerinin de doğal gölet olduğu söylendi ama doğru değil. Onlar da kontrolsüz kazılar nedeniyle oluşmuş.
İLK FAZI BATAKLIKTAN ÇIKARDIK
Birinci fazı 29 Ekim 2017'ye yetişecek mi?
90 milyon yolcu kapasitesini taşıyacak terminal ile 3 pistin oluşturduğu birinci fazla ilgili yeni master planı hazırlamayı planlıyoruz. Birinci fazın yapılacağı yeri mümkün olduğunca zemin iyileştirmesi yapılacak bölgeden kaydırıp dolgu gerektirmeyen sağlam zemine oturmayı planlıyoruz.
Yani bataklık denilen kısımdan mı?
Evet... 80 milyon metrekarelik alanın 4'te 3'ü bataklık. Biz birinci fazı 4'te 1'lik kısma yapmayı düşünüyoruz. Yeni master planla iş daha hızlı gidecektir. Bahar aylarında betonu dökebiliriz. Birinci fazı yaparken, zemin iyileştirmeye de devam edeceğiz. Dünyada çürük zemin konusunda uzmanlaşmış Hollandalı firmalardan teknik danışmanlık alıyoruz.
Şirketler bölgenin bataklık olduğunu biliyor muydu?
Bataklık kelimesi halk anlasın diye söylendi ama tam anlamıyla bildiğimiz sazlıkların bulunduğu bir bataklıktan bahsetmiyoruz. Çürük zemin demek daha doğru. Kontrolsüz dolguların bu kadar büyük olduğunu ihaleye giren hiçbir şirket bilmiyordu sanırım. Çünkü bölgede detaylı sondaj yapmadan zemin hakkında öngörüde bulunmak yorum yapmak gerçekçi olmaz.
Sabah Gazetesi’nden Dilek GÜNGÖR’ün röportajının tamamı için TIKLAYINIZ