Çalışanlarınız size hakkını helal etti mi Candan Bey
Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin önceki gün sürpriz bir biçimde istifa etti.
İstifa gerekçesi önemli ama istifa mektubunun son cümlesi beni inanılmaz derecede rahatsız etti.
Neydi o cümle?
"Türk Hava Yolları çalışanlarına varsa benden yana tüm haklarımı helal ediyorum."
Bu cümlenin sakilliği üzerinde duracağım ama dilerseniz önce THY'yi yaklaşık yedi yıldır büyük bir başarı ile yöneten Candan Karlıtekin'i istifaya götüren gerekçelere bakalım.
Tanıdığım kadarıyla Karlıtekin, müdanası olmayan bir bürokrat, yani doğru bildiği yoldan kolay kolay şaşmaz.
Bu yüzden de istifa gerekçesini gayet açık belirtmiş: "Kendi prensiplerim doğrultusunda çalışma imkânı bulamadığım için istifa ettim."
Sektörü yakından izleyenler uzun bir süredir THY Genel Müdürü Temel Kotil, Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Topçu ve Karlıtekin arasında yönetim anlayışı farklılığından kaynaklanan sorunlar olduğunu biliyordu.
Başbakan Tayyip Erdoğan'a kadar taşınan bu sorunlar aşılamadığı için sonunda Karlıtekin her zamanki müdanasızlığı ile "Bir yerde bir problem varsa taraflardan biri bu problemi ortadan kaldırmak için inisiyatif almalı. Ben de inisiyatif aldım" dedi ve istifa etti.
Karlıtekin gibi eğitimi ve donanımı çok iyi bir yöneticinin THY'den ayrılması büyük kayıp. THY, Cem Kozlu'dan sonra Karlıtekin, Kotil ve Topçu yönetiminde yurtdışındaki rakiplerini bile kıskandıracak bir performans sergiledi.
2003'te 55 olan uçak sayısı bugün 140'larda.
Yolcu sayısı 10 milyondan 23 milyona çıktı.
Servis, hostes ve rötarlar konusunda THY kimi zaman sıkıntı yaşıyor fakat bugün hem finansal performansı hem de hızlı büyüme stratejisiyle uluslararası havacılık sektörünün en itibarlı şirketlerinden biri.
Ve en önemlisi SunExpress, Anadolu Jet, DO&CO, Star Alliance ve Airbus ortaklığı gibi çok önemli projelerin arkasında Karlıtekin'in vizyonu ve imzası var.
Dolayısıyla keşke THY Karlıtekin'i kaybetmeseydi ama oldu. Hamdi Topçu THY'nin yeni Yönetim Kurulu Başkanı.
Şimdi gelelim başarısına şapka çıkardığım Karlıtekin'in o sakil cümlesine.. Bazılarına basit gelebilir ama ben bu meseleyi önemsiyorum. Çünkü eğer bir sürçü lisan değilse bu mesele çok önemli bir zihinsel zaafa işaret ediyor.
Bu yüzden buradan tüm samimiyetimle Candan Karlıtekin'e soruyorum:
İstifa mektubunda helalleşmenin ne işi var?
Eyüp Can’ın yazısının devamı için;
http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=4&HBR_KOD=134302