Hava-İş’in açıklaması şöyle:
"Değerli Basın ve Kamuoyu,
THY A.O’da sendikamızca yarın alınacak grev kararı ile ilgili olarak günlerdir grev kararını asmama iyi niyetli yaklaşımını istismar eden THY Yönetimi şirkete büyük zarar vermektedir.
Sendikamız 26 Mart 2013 tarihinden itibaren grev kararı ilan etme hakkı varken bu hakkı 15 gündür kullanmamış ve işvereni masaya davet etmiştir. İşveren sendikamızın sağduyulu yaklaşımı ile oluşan bu fırsatı maalesef değerlendirmedi ve uzlaşmaz tutumunu sürdürdü.
Ancak bugün görüyoruz ki THY Yönetimi bu uzlaşmaz tavrında ki gücünü hükümetten alıyormuş. Hükümetin Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek talihsiz bir şekilde bir özel havayolu olan THY Yönetiminin yalnız olmadığını açıkça söyleyebilmektedir.
Ülkemiz Anayasasına göre sosyal hukuk devleti güçlünün mü güçsüzün mü yanındadır?
Buradan sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına sesleniyoruz. Henüz görevli makama tevdi edilmemiş bir yasal bir grev kararına karşı oluşturulan bu anti-demokratik tehdidi Haziran ayında ILO’da da nasıl savunacaksınız.
Sayın Maliye Bakanı hangi hakla özel bir havayolu olan THY’nin Yönetimini desteklemekte, yanında yer almakta ama işçilere gözdağı vermektedir. Sayın Bakan; yoksa yine anti-demokratik grev erteleme ucubesini mi bize dayatacaksınız. Geçen dönem THY istedi diye grev yasağı getirdiniz ve işçilerin haklarını almasının önünü kestiniz. Şimdi yine patronlardan yana olduğunuzu açıkça ifşa ediyorsunuz.
Bu nasıl hakkaniyetsizlik?
Binde “8 hülle hisseyle” kamu statüsünden çıkardığınız ve kendisi özel “yönetimi size özel olan” THY A.O’daki bu uyuşmazlığı çözüm için objektif olarak rol alacağınıza işçileri tehdit ediyorsunuz. Bu beyanınız hükümetinizin tüm demokratik kamuoyundaki güvenirliğini bir kez daha sarsmıştır.
THY Yönetimini şımartarak çözüm sağlayacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. “Kibirlenme padişahım senden büyük Allah var”
Hava-İş her demokratik ülkede olduğu gibi Anayasal ve yasal haklarını kullanmaktan başka ne yapmaktadır? Maalesef bu ülkede birçok grev yaşanır, kimse sesini çıkarmaz. Ama THY emekçileri haklarını aradı mı bir tufan kopar. Medyası, işveren örgütleri, hükümeti, havayolu patronları sanırsınız vatan haini avına çıkmış, sendikayı ideolojik terörist bir suç örgütü gibi, THY çalışanlarını da bir eli yağda bir eli bağda oturarak para kazanan asalaklar gibi göstermeye çalışırlar.
Ama biz bunların tümünü reddediyoruz. Bu şirketi THY çalışanları alın terleri ile buraya getirdi. Bu hakları ve daha fazlasını da hak ediyorlar.
Bırakın sendikanın tekliflerini sendikanın değişiklik önermediği maddeleri bile tutanak altına almayı reddederek uyuşmazlık maddesi yapan THY Yönetiminin bu uzlaşmaz tavrı karşısında sendika ne yapacaktı.
Kazanılmış haklardan feragat mi edecekti?
Hava-İş’in tarihinde diyalog karşılıklı uzlaşma vardır ikna olduğunda üyeleri ile paylaşarak her türlü kararı alır göğüsler ancak hiç kimse Hava-İş’e işçiyi satış sözleşmesi imzalatamaz. Saygılarımızla.
Hava-İş Genel Merkez Yönetim Kurulu"