Türkiye'nin havacılıktaki büyük "başarısı" AKP tarafından her platformda sürekli vurgulanırken, sektör emekçilerinin çalışma koşulları da gün geçtikçe kötüleşiyor. Yalnız uçucu personel değil, yer hizmetlerinde çalışanlar da sürekli yeni hak kayıplarıyla karşı karşıya kalıyor. Çelebi Yer Hizmetleri'nde çalışanlar da bu durumdan nasibini alanlar arasında. Sektörün yüksek kâr hedefi sonucunda daha düşük ücretlere, daha uzun çalışma saatlerine mahkum edilmiş durumda olan Çelebi çalışanları, Sol Gazetesi’ne konuştu.
Şirket içinde yaşanan baskılar nedeniyle isimlerini yazamadığımız Çelebi çalışanları, bu koşullarda sendikalaşmanın şart olduğunu, ancak bundan önceki işten çıkarmalar nedeniyle işçilerin korktuğunu söylüyor.
'İLK ÜÇ SAATTE TÜKENİYORUZ'
En önemli sorunlardan birinin vardiyaların durumu olduğunu belirten Çelebi çalışanları, üç gece üst üste yoğun ve uykusuz çalışmak zorunda kaldıklarını ve bu durumun doğal olarak hatalara yol açtığını belirterek, "Bu hatalar ise bize para kesintileri, ödemeler veya cezalar olarak geri dönüyor. Sabah saatlerinde en az üç saat süren bir yoğunluk oluyor ve bu sürede 22 ile 25 arası uçak kalkıyor. Birçok uçuşun fiili olduğu düşünülürse, üç kişinin yapması gereken işi bir kişi yapıyor ve vardiyanın daha ilk üç saatinde olağanüstü yorulmuş oluyoruz" dedi.
'SADECE OTURUYORUZ SANILIYOR'
Bir diğer Çelebi çalışanı ise, zorunlu ihtiyaçlar için dahi vakit bulamadıklarını vurgulayarak, bu koşullarda sürekli güleryiizlü olmanın ve hatasız işlem yapmanın zorluğuna işaret etti ve şunları söyledi: "Kontuarda oturmak belki bilmeyen biri için sadece 'oturmak' olarak görülebilir. Oysa her gelenle birebir ilgilenmek, sürekli konuşur durumda olmak, dışarıda yaşanan sorunların dahi bize yansıtılması ve bunun yarattığı stres, bir dakika bile ara veremeden çalışmak gibi faktörlerle, hele de bu dört-beş saat sürünce, tahammül sınırları zorlanıyor."
ADÖ ALDATMACASI
Adına Aylık Değişken Ödenek (ADÖ) denilen bir sistemin gündeme geldiğini anlatan bir Çelebi çalışanı, "Birkaç ay önce bize sistemi anlattılar. 'Ocak ayı itibariyle herkes ADÖ yönetmeliğine uygun davranışlar sergilerse, maaş artı ADÖ alacak' dediler ve bu miktarın yaklaşık 200 lira olduğunu söylediler. Ancak ADÖ'nün kesilmesi için, yanlış işlem yapmak, hasta olup iki günden fazla rapor almak, farklı çorap giymek gibi hatalardan birini yapmak yeterli" dedi.
Bu açıklamalara karşın, ADÖ ve zammın toplamının 70 lira olduğunu gördüklerini ve ADÖ kesintisi yapılınca bu 70 liranın tamamının kesileceğini söyleyen Çelebi çalışanı, "Herkes daha dikkatli olsun diye komple 70 lirayı kesmek daha akıllıca gelmiş üst yönetime. Aptal yerine konduğumuza mı yanalım, o kadar emek verip yeni bir seneye daha zam almadan devam etmeye mi yanalım" sözleriyle tepkisini gösterdi.
DİL PRİMLERİ DE KESİLDİ
Çelebi'de bir başka sorun da çalışanların dil primlerinin, yani kazanılmış bir haklan hiçbir açıklama yapılmadan elden alınması.
Geçen yılın sonunda dil sınavına sokulan ve sınava ilişkin kendilerine "bunun sadece standardı sağlamak için yapıldığı" açıklaması yapılan Çelebi çalışanları, Şubat ayında dil primlerinin kalkmış olduğu gerçeğiyle yüz yüze geldi. "Sonuç olarak zam, ADÖ, dil primi gibi ve hatta fazla bagaj ödemelerinin bize fatura edilmesi gibi konular üst üste gelince Çelebi çalışanlarının cüzdanı iyice inceldi" diyen Çelebi çalışanları, müdahalelerin şirketin önündeki kritik aylara güçlü bir biçimde girmek için uyguladığı tasarruf önlemleri olduğunu düşünüyor.
SENDİKA ÇELEBİ'NİN EN BÜYÜK KORKUSU
Çelebi daha önce sendikal örgütlenmenin önüne çıkardığı engeller ve örgütlenen işçileri işten çıkarmasıyla gündeme gelmişti. Buna da değinen Çelebi çalışanları, "Çelebi yönetiminin sendikaya bakışı inanılmaz katı! Sendikalı olsun veya olmasın en küçük bir "acaba"da bile işten çıkartılıyorsunuz. Çünkü, küçük bir gruplaşma olduğunda dahi, "sendikaya gidilebilir" korkusu yaşıyor firma" diyor. Sendikalı olmaları durumunda Çelebi'nin bunca haksızlığı yapamayacağına işaret eden çalışanlar şunları söyledi: "Sendika ile bunları yapabilirler miydi? Sadece Çelebi değil, hiçbir şirket gerçekten mücadele veren bir sendikayı işyerine sokmak istemez. Şu anda sendika yok ama sendikalı olmak isteyip, korkan birçok arkadaşımız var."
SOL Gazetesi