Hava-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Yasin Özer ve Pendik Şube Başkanı Sezgin Uzun, Ulusal Kanal’da Aydınlık Gazetesi yazarı Mehmet Akkaya’nın hazırlayıp sunduğu “Emek Dünyası “ programına konuk oldu. Özer ve Uzun, Hava İş Sendikası’nın 11-12 Kasım 2017 tarihlerinde, çoğunluk sağlanamazsa 18-19 Kasım 2017 tarihlerinde yapılacak 28.Olağan Genel Kurulu öncesi mevcut yönetimle ilgili çok ciddi iddialarda bulundu.
Airkule.com olarak Türk Hava Yolları çalışanlarını ve Hava-İş üyelerini yakından ilgilendiren Yasin Özer ve Sezgin Uzun’un ‘Emek Dünyası’ programında dile getirdikleri iddiaları derledik.
İşte yenilir yutulur cinsten olmayan o iddialar…
Sezgin Uzun: Hava-İş Sendikasının genel merkezinin bir uygulamasına muhalif olan bir işçi işten atılabiliyor. Sendika eliyle işten atılabiliyor. Sendika bunun işten atılmasını sağlıyor. Sendikanın avukatı ve genel başkan danışmanı olduğu iddiasıyla istihdam edilen… zaten sorun şu ki sendika genel merkezinin 2013 yılındaki seçimlerde seçilmesine vesile olan, bunları dizayn eden, yönetim kurulu başkanından aldığı talimatı bu anlamda yerine getiren ve üyelere baskı yapan FETÖ’cü olduğu iddia edilen bir Türk Hava Yolları çalışanı var.
Mehmet Akkaya: Duyduk ki Ankara’da genel merkeze gelmiş silahlı külahlı insanlar sendikayı basmışlar. Sizin görevinizi yapmanıza engel oluyorlar. Birisi ‘Ben burayı genel merkez adına denetleyeceğim’ diyor. Ne oluyor Ankara’da ?
Yasin Özer: Ali Kemal Tatlıbal’ın Hava-İş yönetimine geldiği ilk geldiği gün ‘ben ilk defa buraya genel başkan olarak girdim’ demesiyle zaten ‘eyvah ne oluyor ‘ diye ben kendi kendime düşünmeye başladım. Sendikal hareketin içinde yoksanız daha önceden bir görev almamışsanız, üye olarak dahi siz sendikaya uğramadan direkmen genel başkan oluyorsanız, zaten bugünün sonucu taa o baştan görünmüştür.
Akkaya: Şöyle bir şeyden bahsediliyor: Ben buranın rantını başkasına kaptıracak kadar enayi değilim. ‘ gibi bir söz konuşuldu mu hiç?
Yasin Özer: En son Şile’de Başkanlar Kurulu ve Temsilciler Kurulu toplandı. Burada bu rantı kapmak isteyenler çok gibi terimler kullanıldı. Taşradan gelen temsilci arkadaşlar bunlara şahittir. Tabi bunlar burayı sadece rant olarak gördükleri için. Rant diyerek demek ki burada ciddi paralar olduğunu, çünkü en son basında çıkan yolsuzluk iddialarını gördükten sonra biz daha iyi anlamaya başladık bunları çünkü orada büyük rakamlar dönüyor ki, kendisi dahi şahit bunlara. Genel merkez yöneticilerinden Elif Taşkıranın ilk yılda istifa etmesi olayı var. O da Yönetim Kurulu amatör üyelerinden Hava –İş Sendikası yönetim kurulu üyelerinden. Genel sekreterimizden öğrendiğime göre diyor ki ‘ben bunların sendikacılık yaptıklarına inanmıyorum’ ve noter aracılığıyla istifa ediyor. (burada Sezgin Uzun araya girerek “Beraber yönetime geldiler fakat o hanımefendi ‘ben bunların sendikacılık yaptıklarını değil, işverenin adamlarını olduğunu, işçi lehine hiçbir çalışmalarının olmadığını, dolayısıyla burada bir sendikadan bahsedilemeyeceğini ve bu ortamda bulunmak istemediği için istifa etti”)diyor.
Y.Ö: İkinci husus Antalya’da Başkanlar Kurulu toplandı. Eğitim sekreterimiz Sedat Bey 4 şube başkanını odasına davet etti. Orada hayretle o konuşmayı dinledim. 4 şube başkanı da buna şahittir. Ali Kemal Tatlıbal onun eleştirisinden dolayı silah gösterdiğini ifade etmişti. Çok şaşırmıştım buna. ‘Ya biz neyin içerisindeyiz acaba‘ dedim o zaman. Daha sonra genel sekreter hakkında yalan haber yaptırdılar. Çünkü onu tasfiye etmeyi düşünmüşler.
ŞUBEMİZE KAYITLI ÜYELERİ BİLMİYORUZ
M. Akkaya: Sendikada kaç kişi var, dışarıdan gelen ilgisiz insanlar?
Y.Ö: Dışarıdan üye var mı diye genel merkezdeki sorumlu memur arkadaşa sorarak üye listemizi istedim. Genel başkanın bilgisi olmadan veremeyeceğini ifade etti. Genel Başkanı aradım genelde şube başkanlarının telefonlarını açmaz, hiç de merak etmez neden aradığımızı. Başkanlar Kurulu toplantısında listemizi istedim yarın göndereceğini söyledi. Birkaç gün sonra geldi. Şubemize kayıtlı olan üyelerin kimler olduğunu bilemiyoruz.
31 İLİ ANKARA’YA BAĞLADILAR
Taşra istasyonlarımız Ankara dahil 62 tane işyeri olan THY’ye bağlı işyerleri 4 şubeye paylaştırılmış. 31 il Ankara şubeye bağlanmış. Önceden sadece Ankara’ya bakıyorduk. Haziranın 16’sında bize bağlamışlar. Bana resmi olarak 19 Ağustos tarihinde bana noter aracılığıyla ilettiler. Burada art niyet var işçilerin aklıyla dalga geçtiklerini gördüm. Haber vermeden 31 ili Ankara şubeye bağladılar. Türkiye’nin yarısına bakacağım aynı zamanda delege çalışması yapacağım. Benim zamanım daraltılmış, bir de sendika avukatı ve çalışanları olduğunu iddia eden arkadaşlar yönetim kurulu üyelerinden imza alarak ‘biz geldik, burada seçim çalışmalarını biz yürüteceğiz, burayı denetlemeye geldik” diyor. Kendilerine, “Siz avukat da olsanız denetim kurulu üyelerinin yetkisini size veremezler, siz denetleyemezsiniz “ dedim.
KOOPERATİF AKLINI KİM VERDİ
M. Akkaya: Görevlendirilen insanlar kimler?
Y.Ö: Avukat Muammet Öztürk, sendikanın avukatıymış. (Sezgin Uzun: Aynı zamanda yönetimi ellerine alır almaz Serdar Uygur denen THY’nin FETÖ’cü imamı olduğu iddia edilen ve bütün bu Yasin Beyin anlattığı çalışmaları tüzük ihlallerini, tüm Türkiye’yi 4 tane şubeye bağlama taktiğini, aklını, tüzük ihlallerini bunlara yaptıran Muammet Öztürk diye bahsedilen avukat da aynı zamanda FETÖ imamı olduğu iddia edilen Serdar Uygur’un Hava-İş Kooperatifi adı altında üyelerden para toplayarak kooperatif kurduran ve bu kooperatifin avukatlığını da yapan kişi. Yoğun talepten dolayı bir kooperatif daha kurmaya kararı almışlar.
FİİLİ İŞGAL VAR
Kooperatifin avukatı olan avukat aynı zamanda Hava-İş’in de avukatı sıfatıyla genel merkezin yazdığı bir görevlendirmeyle ben burayı denetleyeceğim, ben burada seçim yapacağım, seçim çalışmalarını ben yürüteceğim. Yanımdaki siyasi parti mensubu olduğu iddia edilen sözüm ona bir gün önce SSK girişleri genel merkezde yapılmış ve sendika personeli gözüken arkadaşlar tarafından orada fiili bir işgal var. Hem benim şubemde hem Ankara şubesinde. Aynı kişiler işgal edenler.
62 DELEGEYİ 15-20’YE DÜŞÜRÜYORLAR
M.Akkaya: Amaç ne ? Niye sizin üye sayınızı çoğaltıyorlar?
Y. Özer: Hem bizi tasfiye edecekler hem de THY çalışanlarından kaçırıyorlar her şeyi. Çünkü THY çalışanlarının arasına giremiyor bu arkadaşlarımız. Genel merkez yöneticilerimiz maalesef THY çalışanlarına güvenmiyorlar. Taşra genel kurula 62 delege gönderecekti. Bunları şubeye bağlayarak toplamda benim tahminim olarak delege sayısını 15-20 civarına düşürmüş oluyorlar. Burada kalan 40’a yakın veya 45 delegeyi İstanbul Avrupa yakasına aktarıp orada kamyoncuları getirip tahminimiz 100’e yakın kamyoncu veya taksiciyle THY ile alakası olmayan…
THY’DEN GELECEK DELEGEDEN KORKUYORLAR
Bunları destekleyecek bir tane nedenimiz yok. THY çalışanlarına bugüne kadar kazandırdıkları hiçbir şey yok. Aksine birçok şeyi kaybettirdiler. Bunun için THY’den gelecek delegelerden korkuyorlar. 15 bin 500 uçucumuz var. 15 bin 500 uçucuyla 100 üye olmuş kamyoncuları eşdeğerde tutuyorlar.
YÖNETİMİ İŞGAL ETMİŞ OLACAKLAR
Kamyoncular üye olmamış olsa uçuş işletmede 135 delege çıkacaktı. Şimdi 80-90 bırakın. Hava-İş Sendikasının 21 bin üyesi var. 15 bin 500 uçucu 5 bin 500 yer personeli topladığımız zaman delege olarak kamyoncuların sayısına ulaşamıyoruz. Kendi üyesine güvenmeyen sendika kamyoncularla o salona girip yönetimi işgal etmiş olacaklar. Ankara veya İstanbul Pendik şubesi düşerse bu dediklerimiz olacak. TİS’te büyük kayıplar yaşayacağız. Çünkü Ali Kemal Tatlıbal TİS’e yönetim kurulunu dahi almadan ilk imzayı atıp geliyor. Nasıl yapıyor bunu? Örneğin A sıfır kadrosu. Kimseye danışmadan imza atmıştır. En son Toplu İş Sözleşmemiz, hiçbir kazanımımız yok. Hatta almış olduğumuz zammı bir anket cambazlığı ile sözde anket yapıyor, insanların TC kimlik nolarını alıyor. Tabi insanlar orada doğal olarak ürküp çekiniyor. 10 bin kişinin katıldığı söyleniyor. Gittiler almış olduğumuz zammı peşkeş çektiler.
“ALİ KEMAL BAŞKANIN KULUYUZ “
İşveren bunların arkasında bu kadar yolsuzluğa rağmen duramayacak. Geldiler şubeyi işgal ederek delege seçimini başlattılar. Numaraları olmadığı için üyelere de ulaşamıyoruz, ulaşamadığımız için delege seçimini de başlatamadık. İtirazımızı yapacağız, kesinlikle yürütmeyi durdurma alacağımızı biliyoruz. Öyle planlı gelmişler ki tam bayram tatiline geldiler ve şu anda şubeye maaşlı 10’a yakın görevli almışlar. Diyorlar ki biz sendika personeliyiz. Aynı zamanda tehdit ediyorlar. İçlerinden bir tanesi ‘Ben Ali Kemal başkanın emriyle her şeyi yaparım. Biz kuluyuz’ diyor.
Sezgin Uzun: Hava-iş Sendikasının genel kurulu 300 delege ile yapılıyor. Taşradan 62 delege gelirdi. Tüzük ihlal edilerek 4 şubeye bölünüyor. 58 delegelik ortadan kaldırılıyor bunların yerine kamyoncular getiriliyor. Bu tüzük ihlali neden yapılıyor ? Çünkü THY çalışanları 21 bin 500 çalışanın 15 bin 500 uçuş işletmeye bağlı. Uçucuların ödediği aidatlar sendikanın gelirinin yüzde 90’nını oluşturmaktadır. Buradaki amaç biz uçuş işletmeden oy alamayız, ne yapalım ? Tüzüğün arkasına sığınarak iş kollarının birleştirilmesi neticesinde her işyerine bir delege vermek. Bu işyerleri kendilerinin kurdurduğu nakliyat şirketleri, kağıt üzerinde nakliyat şirketleri. Her şirketten birer tane üye yapalım bunlardan delege devşirelim. Uçuş işletmenin delege sayısını düşürelim. Bunların yerine kendi yandaşımız, siyasi görümüze yakın kendi adamlarımızı yerleştirmek üzere delege yapalım. Biz bunlara itiraz ettiğimiz için, basın yoluyla ifşa ettiğimiz için, şube seçimlerinde kaybetmiş olacaklarını anlamış olacaklar ki, bu iki şubeye bunlar yapıldı. Eğer bu böyle olursa sivil havacılık sendikası diye bir sendika kalmayacak, kamyoncuların kaderine terk edilmiş bir sendika kalacak, sendikanın içi boşaltılmış olacak.
Yasin Özer: Serdar Uygur THY’nin FETÖ’cü imamı olayı. Anadolujet’e iki temsilci atadılar. Bu arkadaşlar THY’nin TİS’ini Serdar Uygur’la birlikte imzaladılar. Anadolujet’teki FETÖ’cü temsilciler birlikte çalışma yaptılar. 15 Temmuz öncesi istifa ettiler, 15 Temmuz’un ertesi günlerinde de Amerika’ya kaçtılar. Bize kurulan kumpasların arkasında da bunlar var.
M. Akkaya: Serdar Uygur kimdir?
Y.Özer: Bunların Hava-İş yönetime gelmeden önce olayı dizayn eden, personel başkanlığında bir müdür. İnsanları sen çekil, sen aday ol, sen olma gibi şeylerle.
Sezgin Uzun: Yönetim Kurulu Başkanı adına kendisine bu görev verilmiş, İnsan Kaynaklarında yönetici olduğu için de tüm personelin bilgileri kendisinde mevcut. Bir işyerinde delege seçimi var, bunların kaybedeceği anlaşıldığında karşı tarafın adayına işveren kanalıyla baskı yapılmasını sağlayan, tehdit ettiren, bunları dizayn eden, numarası bu, Hamdi Topçu adına arıyoruz çekilmezsen delege adaylığından seni işten atarız. Çalışanlara da delege listesinde eğer karşı taraf kazanırsa oradaki tüm personeli işten atarız. Bu ekibin gelmesini sağlayan yönetim kurulundan aldığı bu görevi tırnak içinde başarıyla yerine getiren, bu sendika yönetimini seçtiren kişidir Serdar Uygur. THY’de FETÖ imamı olduğu iddia ediliyor. Hamdi Topçu uzaklaştırıldıktan sonra akabinde Serdar Uygur’un görevine son veriliyor. Serdar Uygur soluğu hemen sendika genel merkezinde alıyor. Çünkü sendika genel merkezinin bu arkadaşa vefa borcu var. “Bizi bu arkadaş seçtirdi “ şeklinde genel başkan danışmanı adı altında istihdam ediliyor. Avukat olarak istihdam ediliyor, sendikanın avukatlarını bu arkadaş tayin ediyor, hangi hukuk firmalarıyla sözleşme yapılacağını bu arkadaş talimat veriyor, bunlarla ilgili finansal bağı olduğu iddia ediliyor. Hatta THY yönetimi sendikaya ‘neden bu adamı işe alıyorsunuz, neden sendikaya sokuyorsunuz ’ diye sorunca, “bizim ona vefa borcumuz var, ortada bırakamayız” cevabı veriliyor. Kaldı ki Serdar Uygur THY’deki görevinden ayrılmadan önce de sendikayı etkili olarak yönetiyordu.
İŞÇİLER ALEYHİNE ŞAHİTLİK YAPTI
305 grevinde işe iade davalarında işçi aleyhine şahitlik yaptı Ali Kemal Tatlıbal. Bu arkadaş şu anda sendika genel başkanlığı yapıyor. İşe iade davalarında mahkeme kayıtlarında tespit edilmiş. Sendikayı fiili olarak Serdar Uygur yönetiyor. THY’nin sendikası bu arkadaşlar tarafından idare ediliyor.
Yasin Özer: Teknik A. Ş.’de Çelik –İş’e karşı davanın kaybedilmesinde onun avukatı kim derseniz basında Yargıtay İmamı denen kişiye veriyorlar davayı. Dava o şekilde kaybediliyor. Teknik A.Ş’yi resmen FETÖ’cü avukat aracılığıyla teslim ediyorlar.
TALPA BAŞKANI GÜNAL’DAN ADAYLIK SİNYALİ
TALPA Başkanı Ayhan Günal programa telefonla bağlanarak hakkında söylenen bazı cümleleri düzeltti. Günal, önceki seçimde aralarında bulunduğu 98 delege ile genel kurula gelmeyince seçimi mevcut yönetimin kazandığı şeklinde Sezgin Uzun’un iddiaları üzerine, “Gökkuşağı Hareketi’nin lideri Bahadır Altan’dı, ben değildim. Bizler seçilmiş delegelerdik. Liderlerimizin arkasında gidiyorduk. 98 delegeden birisiydim, liderimiz Bahadır Altan genel kurula 20 dakika kala seçimlerden çekildiğini açıkladı. İnsan Kaynakları Başkanı Serdar Uygur’un dizaynı olarak tehditler aldık, delegelerimiz iş kaygısı nedeniyle katılamayacaklarını söylediler. Adımın neden kullanıldığını biliyorum. Hiç kimsenin güdümünün altında değilim. O günkü liderimiz Bahadır Altan 12’ye 20 kala çekildiğini açıkladığında 10 kişiydik. Fakat lidersiz, başsız, gövdesiz kalmıştık. Başka türlü algı politikası yaratmaya çalıştıklarını uygun bulmuyorum. Haramilik vardır şu anda Hava-İş Sendikasında. Uçuş işletme delegeleri bunun önünde en büyük engeldir. Aday olacağımı biliyorlar, aday olmak için konjonktürü takip ediyorum, hiç sorumluluktan kaçmadım. Gökkuşağı Hareketinin lideri ben değildim. Ben aday olduğum hiçbir şeyden çekilmedim, sonuna kadar gittik. Bahadır Altan ismi yerine Ayhan Günal ismini kullanmanız hoş değil. Kasıt arıyorum. Neden Ayhan Günal’a mal edildiğini biliyorum" şeklinde konuştu. Günal, Hava-İş üyelerine seslenerek, dışarıdan gelecek dizayn hareketlerinin hala devrede olduğunu, çalışanların ve adayların bunlara karşı uyanık olması gerektiğinin altını çizdi. Günal, “Resmen açıklamadım ama bu algının yıkılması gerekiyor, haksız dedikodulara son verilmesi gerekiyor. Seçimi demokrasi şölenine, festival havasına tekrar dönüştüreceğiz. Kazanan tabi ki işçi olacak. Uçuş işletmeyle ilgili bir sıkıntımız yok, hiçbir zaman da olmadı. Şube başkanlarımızı da destekliyoruz, onların yanındayız. Yüzde 90 başkan adayı olacağım. Yakından takip ediyoruz her şeyi" dedi.
Bu arada Hava-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Yasin Özer, açıklamalarına ve basın bültenlerine tarafsız şekilde yer verdiği için Airkule.com’a teşekkür etmeyi ihmal etmedi.
Airkule.com