BİR HAVALİMANI UĞRUNA İKİ HAVALİMANI BATIYOR
İstanbul'un yolcular için ulaşılması zaman ve mesafe olarak zor bir yöresinde, denizden iniş yapacak uçaklar için ters rüzgarlara maruz, kışı sert Karadeniz kıyısında, adına şimdilik "üçüncü” denilen dev bir havalimanı inşa ediliyor. Bu havalimanı için Türkiye, milyarlarca dolar dış borç aldı ve alacak. Çoğu TL ile tahsil edilecek havalimanı gelirleriyle bu dövizli borçlar faiziyle birlikte geri ödenecek. Bitmedi... Bu havalimanı çalışsın diye milyarlarca dolar değerinde Atatürk Havalimanı kapatılacak. Yapılan yatırımlar çöpe atılacak. Ziyan ki, ne ziyan! Üçüncü Havalimanı yüzünden, defalarca yazdığım gibi, sadece İstanbul'un Anadolu Yakası'nda değil, tüm Güney Marmara ve çevresinde (Osmangazi Köprüsü ve hızlı treni de hesaba katınca Bursa'dan Eskişehir’e kadar uzanan yerlerde) oturanların çok rahat ulaşabileceği Sabiha Gökçen Havalimanının gelişmesi sekteye uğrayacak. Bu insanlar ilave zaman ve para harcamadan yani 3. köprü ve çevre yollarını kullanmadan istedikleri uçuşu yapamayacak. Şairin dediği gibi; bir gösteriş uğruna ya rab, ne kaynaklar heba ediliyor!
SATILIK HAVALIMANI: SABİHA GÖKÇEN
Önümde 30 Ağustos 2017 tarihli Hürriyet’ten kestiğim bir haber duruyor. Anladığım şu: Bu havalimanının, geçen Şubat ayında (herhalde kimselere derdini anlatamadığı için olacak) istifa eden kıdemli Genel Müdürü Gökhan Buğday yerine atanan Ersel Göral da Sabiha Gökçen’in geleceği için ümitsizliğe kapılmış anlaşılan. O da her dara düşen kul gibi, çareyi “derdini medyaya derdini dökmek” de görmüş. Haberin başlığı “Sabiha Gökçen’i kim alır?”…
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ…