Hava-İş Sendikası'nın açıklaması şöyle:
SHGM uçucu ekipler için yeni bir sosyal faciaya imza atmak üzere...
Bu yolla uçucu ekiplerin yorgunluğu hiçe sayılarak tüketicilerin uçuş emniyeti hakları da zedelenecektir.
SHGM 30.12.2009 tarihinde web sitesinde verdiği haberde şu müjdeyi veriyordu “Uçucu personelin uçuş, görev ve dinlenme sürelerine Avrupa standardı geliyor…”
Haberde söyle deniliyordu.
“Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü havacılık sektöründe uçuş emniyeti açısından önemli konuların başında gelen uçucu personelin uçuş, görev ve dinlenme sürelerine ilişkin değişiklikler için yeni bir taslak talimat hazırladı.
Avrupa Birliği mevzuatlarına da paralel olarak hazırlanan beşinci revizyon taslağı, [link]http://www.shgm.gov.tr/[/link] adresinde Duyurular başlığı altında yayınlanarak havacılık sektörü ile tüm ilgili kurum ve kuruluşlardan görüşleri alınması üzere gönderildi.
( Burası Önemli!!! )
Söz konusu talimatın temel hedefini; “havacılık işletmelerinde görev yapan pilot ve kabin memurlarının uçuş, görev ve dinlenme sürelerini kontrol altına alarak fiziki ve zihni yorgunluktan doğabilecek, uçuş emniyetini olumsuz yönde etkileyecek gelişmelere mani olunması ve havacılık işletmeleri ile uçucu personelin sorumluluklarının net olarak belirlenmesi” oluşturuyor.
Evet, yayınlanan bu taslak mevcut Talimata göre olumlu düzenlemeler getiriyordu. Sendikamız konuya ciddiyetle yaklaşarak, Talimatın her cümlesini irdeledi ve karşılaştırmalı önerilerini hem yazılı hem de elektronik ortamda ilgililere gönderdi. Ayrıca kamuoyuna yayınladı.
[link]http://www.havais.org.tr/index.php?islem=haber&haber=219 [/link]
Peki sonra ne oldu dersiniz?
Ve tarih 30 Nisan 2010. Gönderilen görüşler çerçevesinde Taslak değiştirilerek yeniden yayınlandı.
Gördük ki geçen bu 4 ayda Avrupa Standartlarının başına bir işler gelmiş ve ilk taslak ters yüz edilmiş. Sendikamızın EASA’nın bu konuda yürürlüğe koyduğu temel belge EU OPS’a dayanarak verdiği birçok öneriden tek bir öneri bile bu yeni versiyonda yer almamış.
Üstüne üstlük değişiklikler hep uçucu ekipler aleyhine havayolu işletmeleri lehine yapılmış. Örneğin 2001 yılından bu yana Talimat’a eksik de olsa yer alan Boş Gün kavramı ve aylık 7, yıllık 96 boş gün hakları bile Talimattan silinivermiş.
Taslak tanım bozulmaları ve çelişkilerle doludur.
Yorgunluk ve etkisinin en yoğun olduğu Biyolojik Uyku Saat Dilimi tanımı gece uçuşları ile ilgili kısıtlama getirmek amacıyla düzenlenmesine rağmen 2. Taslakta bu konudaki kısıtlamalar kuşa çevrilmiştir.
Örneğin dinlenme süresi birbirini takip eden ardışık 7 günde ana üste kullanılmak şartıyla iki yerel geceyi kapsayan 36 saat olarak belirlenmiş öte yandan konaklama süresi yurt içinde 7 gün olarak belirlenmiştir. Böyle çelişki olabilir mi?
Hatta ICAO ANNEX 6 gibi temel havacılık belgelerinde bile yer alan “uçucu ekipler kendilerini uçuşa hazır hissetmediklerinde uçuş emniyeti için o görevi yapmamakla mükelleftir” yönündeki görüşü Talimatta eksik de olsa ifade eden maddenin altına “Bu maddenin uçucu personel tarafından suiistimal edilmemesine ilişkin düzenlemeler işletmeler tarafından yapılır.” Şeklinde sanki uçuş emniyeti suiistimal edilebilir bir kavrammış gibi onur kırıcı düzenlemeler ilave edilebilmiştir.
Sanırız SHGM yetkilileri uçuş emniyetini suiistimal edenlerle herhalde çok karşılaştıklarından uçucu ekipleri de bu kefeye koymak istemektedirler.
Taslağın 2. Versiyonu ile ilgili sendikamızın görüşlerini içeren karşılaştırmalı tablodan değişiklikleri aşağıdaki linkten inceleyebilirsiniz.
Yeni Versiyon Taslakla ilgili Bilgi Dosyası Anayasada belirtilen sosyal devlet kavramı idari anlamda devlet kurumlarının sosyal taraflara eşit yaklaşması, hatta olanakları açısından daha güçsüz konumdaki çalışanları koruması yönünde düzenlenmişken, SHGM, işveren konumundaki havayolu işletmelerinin uçuş emniyetini bir kurt gibi kemiren maliyet rekabet ve esneklik dayatmalarına teslim olmuştur.
Uçuş emniyeti ile direkt ilişkisi ve uçak kazalarındaki rolü bilimsel veri ve yaşanan acı deneylerle kanıtlanmış yorgunluk tehlikesinin böylesine hiçe sayılması kabul edilemez bir gelişmedir.
Hukuken uçucu ekiplerin direkt olarak sorumlu tutulduğu bu talimat uygulaması, ne yazık ki iş çalışma ve dinlenme sürelerine gelince sihirli eller devreye giriyor ve bilimsel ve uluslararası standartlar orasından burasından çekilerek varmış gibi gösterilip yok ediliyor.
Avrupa Kokpit Birliği (ECA) NASA’nın (Avrupa Hava Güvenliği Ajansı) halen uçucu ekiplerin mesai ve dinlenme süreleri konusunda Avrupa çapında geçerli olarak düzenlediği EU OPS konusunda bilimsel kriterleri yeteri kadar göz önüne almamasını sürekli gündemde tutmakta ve bu düzenlemeye açık tavır koymaktadır. EASA bu konuda bilimsel çevrelere bir rapor hazırlatmış ve rapor ECA’nın savlarını destekleyen bulgulara ulaşmıştır. Yani Avrupa’daki uçucu ekiplerin sendikal ve mesleki örgütleri bu düzenlemenin bile bilimsel kriterlere dayanmadığını açıkça kamuoylarına deklare etmektedir.
Ülkemizde “Avrupa standardı getiriyoruz” diyerek onu bile bozan, uçucu ekiplerin var olan kazanılmış haklarını geri götüren ve havayolu işletmelerinin her dediğinin yazıldığı bu bilimsel olmayan metine karşı tüm uçucu ekipleri tavır almaya çağırıyoruz.
Ülkemizde ortaya çıkan diğer bir gerçek ise örgütsüz ve suskun kalındıkça tüm haklarımızın bir bir elden gideceğidir. Hava-İş hakların Bakanlığının iki dudağı arasından çıkarılıp toplu iş sözleşme düzeni ile garanti edilmesinin tek çıkar yol olduğunu bir kez vurgulamaktadır.
Hava-İş sendikası, sendikalı sendikasız tüm uçucu ekipleri, uçucu ekiplerin meslek örgütleri olan dernekleri, uçuş emniyetini sakatlayan bu yeni düzenlemeyi kamuoyunda teşhir etmeye ve bu taslağın uçucu ekipler aleyhine maddeler içeren haliyle yayınlanmaması için her türlü meşru demokratik girişimin birlikte seslendirilmesine çağırmaktadır.