Avrupa Parlamentosu milletvekilleri Evelyn Regner (Avusturya Sosyal Demokrat Partisi) ve Jutta Steinruck'un (Alman Sosyal Demokrat Partisi), 14 Haziran 2012 tarihinde, Avrupa Komisyonu'na ilettikleri "Türkiye'de grev hakkının ihlal edilmesi" konulu yazılı soru önergesine Komisyon'un cevabı geçtiğimiz hafta cuma günü resmi web sitesinde yayımlandı.
Komisyon adına verilen cevapta sivil havacılık sektörüne getirilen grev yasağının "Türkiye'yi AB ve ILO standartlarından bir adım daha uzaklaştırdığı için ciddi endişe yarattığı" belirtildi. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Fülle'nin Avrupa Komisyonu adına kaleme aldığı cevabında şunlar söyleniyor:
"Komisyon yıllık AB-Türkiye Ortaklık Komitesi ve Alt-komite toplantılarında ve AB-Türkiye Ortaklık Konseyi'nde, düzenli olarak, sendikal haklara saygı gösterilmesi konusundaki endişelerini gündeme getirmiştir. Bu endişeler Komisyon'un her yıl yayımladığı Türkiye İlerleme Raporu aracılığıyla kamuoyuna duyurulmaktadır. Komisyon aynı zamanda birçok kez Fasıl 19'un (sosyal politika ve istihdam) açılış kriterlerinin Türkiye'nin hem özel sektörde hem de kamu sektöründe AB ve ILO standartlarına uygun bir biçimde sendikal hakları tam olarak güvence altına almasını gerektirdiği saptamasını yapmıştır."
Fülle, Avrupa Komisyonu adına verdiği cevabın sonunda ise şöyle deniyor: "Komisyon aynı zamanda Türkiye'de, grev hakkı da dâhil, sosyal diyalogu yakından izlemeye devam edecektir ve sorunlar sürmeye devam ettikçe Komisyon uygun kademelerde bu sorunu gündeme getirmeyi sürdürecektir."
Hava-İş Başkanı Atilay Ayçin Avrupa Komisyonu'nun cevabıyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Hava trafik kontrolörlerine getirilen kimi grev kısıtlamaları dışında Avrupa ülkelerinde sivil havacılık sektöründe grev yasağı yoktur. Bunun tersini söyleyenler toplumu kandırmaya çalışmaktadır. Daha da önemlisi Komisyonun bu cevabı THY yönetimini utandırmalıdır. Çalışanlarıyla ve onların öz-örgütü olan sendikayla çağdaş insanlara yakışır bir diyalog kuramayan THY yönetimi bu işi grev hakkını ortadan kaldırarak çözmek istemiştir ve bu şekilde Türkiye'nin başını sıkıntıya sokmuştur. Oysa bu durumun düzeltilmesi hiç de zor değildir ve atılması gereken adım 305 arkadaşımızın hemen işlerine iadesinin sağlanmasıdır."
Birgün