Gökkuşağı Hareketi'nin açıklaması öyle:
KAMUOYUNA VE THY İŞÇİLERİNE ZORUNLU AÇIKLAMA
İşe iade davalarını kazanan 305 arkadaşımızdan bir kısmının 25 Aralık Salı günü AHL dış hatlar üst katta THY yönetimine, "yargı kararlarını uygulama" çağrısı yaptığı sırada, Hava İş yönetimince yönlendirilen küçük bir grup sloganlar atarak rahatsızlık vermeye çalışmışlardır. Bu slogan ve demeçleri sadece, işçilere düşman yayın çizgisiyle tanınan bir sitede yer bulmuştur. Şıracının şahidi doğal olarak bozacı olacaktır! Ancak Hava İş Genel Başkanının sözlerinin çok açık ortaya koyduğu bir gerçeği kamuoyu ve işçilerin dikkatine sunmak bizim için bir görev haline gelmiştir.
Hava İş genel başkanı "Yukarıdakiler işveren destekli hainlerdir!" diyerek her zamanki üslubuyla işçilere hakaret etmiştir. Hain dediklerinin hepsi kendisinin yarattığı zeminde işten atılan işçilerdir. Kendisiyle birlikte olmayan herkesi ve kuşkusuz en başta da sendika yönetimine aday olma gibi bir "hainliği" gerçekleştiren Gökkuşağı Hareketi, Ayçin'in kabusu olmuştur. Verdikleri komutla attırılan sloganlara bakınız:
"THY’nin uşağı, Gökkuşağı!" "Direniş burada Bahadır nerede?"
Bu sloganların 305 arkadaşın işe iadesiyle zerre kadar ilgisi var mıdır?
İşte kendi ağızlarıyla suçüstü oldukları nokta burasıdır. İşten attırdıkları işçiler, onlar için sadece bir fırsattır. Bu fırsatı kendileri yaratmış ve 23 yıldır oturdukları koltuklarını korumak amacıyla kullanmaktadırlar. Bu nedenle 305 arkadaşımız işsizlikle boğuşurken onlar sorunun çözümünü engelleyecek bir çizgi izlemektedirler. Bütün hesapları, bir yıl içinde yapmak zorunda oldukları genel kurulda işçi muhalefetini alt etme üzerinedir. Ne kendileriyle birlikte hareket eden az sayıdaki insan, ne de 305 kişinin geleceği umurlarında! Bunu da açık açık işçileri aşağılayarak yapıyorlar. Ayçin şöyle devam ediyor:
"Buraya katılan tüm arkadaşların avukatlık masrafları, geliş-gidişleri, yemeleri-içmeleri ve bütün bunların dışında da kendilerine aylık belli bir miktarda ödeme yaparak işveren karşısında sahipsiz bırakmıyoruz”
Yani Ayçin için işçilere sahip çıkmak, onlara para vermek demektir! Kamuoyu önünde 29 Mayıs Birliğini de parayla satın almaya çalışarak hiç sıkılmadan "Gelsinler bütün masraflarını biz karşılayacağız!" demektedir.
Hepsi Hava-İş yönetiminin hazırladığı zeminde işlerinden olan ve 29 Mayıs Birliği adı altında birleşen işçiler ise açıklamalarında şöyle diyorlar:
"Çözüm olacaksa, haklılığımız zemininde yine bizlerin çabalarıyla olacaktır. Göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Çünkü bu sıkıntılı süreçte, sendika yönetiminin de asıl derdinin bizler olmadığına tanık olduk. Dış hatlar önünde 7 aydır direniş yapan arkadaşlarımıza saygı duyuyoruz. Ancak bizler sorunun çözümünü, kendi çağrılarını bile üstlenmeyerek bu duruma zemin hazırlayan, üyelerini yalnız bırakan sendikacılardan beklemiyoruz."
Bu iki uslubun karşılaştırmasını THY işçilerine bırakıyoruz.
Gökkuşağı Hareketi olarak 29 Mayıs Birliği ve 305 işçi arkadaşımızın onurlu mücadelelerini sonuna kadar destekleyeceğiz. Bunun yaşama geçmesi de ancak sendikamızı bu çirkin anlayışın elinden kurtarıp yeniden sivil havacılık işçilerinin onur duyacağı bir yapıya kavuşturmakla olacaktır.
Yaşasın sınıf ve alın aklığı kardeşliği...
GÖKKUŞAĞI HAREKETİ