Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasıyla ilgili tartışmalar çıkan her belgeyle daha da büyüyor. Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin hayatını kaybettiği kazanın ardından yaşananlar, 'sabotaj' ihtimalini de güçlendiriyor. Kazanın ardından kazanın olduğu bölgede jetlerin uçuş yaptığı ortaya çıkmıştı. Daha sonra düşen helikopterdeki bazı cihazların kaybolduğu tespit edildi. Son olarak kazanın yaklaşık 1 dakika kadar öncesinde bölgedeki bütün radarların 4 dakika boyunca karardığı bildirildi. BBP Genel Başkanı Destici, partinin yetkili organlarının belirlenmesi için düzenlenen toplantı öncesi açıklamalarda bulundu. "Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düştüğü sırada radarların karardığına ilişkin iddiayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Destici, BBP olarak bu olayı bildiklerini ancak dosyanın gizliliği sebebiyle açıklayamadıklarını dile getirdi. Kazayla ilgili gerçeklerin ortaya çıkmaması için inanılmaz şekilde inat gösterildiğini ifade eden Destici, Hava Kuvvetleri ve Genelkurmay'a daha önce gönderdikleri yazıyla istedikleri bilgilerin gelmediğini söyledi. Bölgedeki uçuşlara ilişkin bilgi talebine cevap gelmediğini söyleyen Destici, "Daha sonra 3 uçağın uçtuğu bilgisi veriliyor. Radarların çalışmadığı söyleniyor. Bu kayıtlar Hava Kuvvetleri'nin uçaklarıyla ilgili uçakların uçuşlarını izleyen radarlar. Bunun hesabını soracak olan mahkemelerdir. Bu radarlar bozulmuş mudur yoksa kasıt mı vardır? Bunu yargı aydınlatmalıdır." şeklinde konuştu.
Kazayla ilgili başka bir şüphenin de Esenboğa'daki helikopter radarlarında olduğunu söyleyen Destici, Yazıcıoğlu'nun VIP uçuş yaptığını ve bunun uçuş güzergâhının radarda bulunduğunu ifade etti. Bu radarlarda bulunmayan tek kaydın helikopterin Çağlayancerit-Erkilet arası ve düşüş anı olduğunu açıkladı. Destici, "Bizim isteğimiz gerçeğin bir an önce ortaya çıkması." dedi.
Çalınan cihazın şüphelileri, kamera kayıtlarında
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği kaza sonrası çalışmalarına başlayan Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunda dikkat çeken tespitlere yer veriliyor. Raporda, helikopterin uçuş bilgilerinin elde edileceği ARGUS 5000CE cihazının ortadan kaybolması olayıyla ilgili çarpıcı bir şüphe dile getiriliyor. Arama faaliyetlerine katılan ve kara saplandığı açıklanan Kara Kuvvetleri'ne ait Sikorsky helikopterin kaza kırım personelinin, Yazıcıoğlu'nun helikopterinin enkazında faaliyet halinde olduğu vurgulanıyor. Uçuş bilgilerinin bulunduğu cihazın kaybolması ile ilgili olay hatırlatılarak şüpheliler hakkında savcılığın işlem yapması öneriliyor.
Görüntülerde enkaz bölgesindeki faaliyetler de açıkça görülüyor. Kara Kuvvetleri'ne ait Sikorsky helikopter ile TC-HEK enkazı arasında yaklaşık 200 metrelik bir mesafe bulunuyor. Sikorsky helikopter ile düşen helikopter arasında ayak izleri de bariz şekilde görülüyor. Şahısların, helikopter enkazının bulunduğu bölgeye gidip geldiği kameralara yansırken, ayrıca enkaz bölgesinde çalışma yaptıkları da görüntülerden anlaşılıyor. Özellikle bir personelin helikopterin içinde faaliyet halinde olduğu açıkça görülüyor. DDK raporu, 29.3.2009 tarihinden 31.3.2009 günü öğle saatlerine kadar kaza mahallinde bulunan başta Sikorsky helikopterin kaza kırım heyeti olmak üzere tüm şüpheliler hakkında cumhuriyet savcılığınca soruşturma yapılmasını öneriyor. 21 Ocak 2011 tarihinde yayınlanan DDK raporuna göre görüntülerde şüpheli olarak görülen şahıslar ile ilgili henüz bir işlem yapılmadı. Kurulun raporu Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı'na da gönderilmişti. 25 Mart 2009 tarihinde saat 15.03'te düşen helikopterin enkazına, Kaza Soruşturma Kurulu ancak 29 Mart 2009 tarihinde ulaşabilmişti. 3 kişiden oluşan kurul ekibi, sadece 35 dakika kaldı. Kurul üyeleri enkaz bölgesi ve kokpitin fotoğrafını çekti. O gün çekilen fotoğrafta uçuş bilgilerini muhafaza eden ARGUS 5000CE cihazı yerinde dururken, iki gün sonra çekilen fotoğrafta ise cihazın yerinde olmadığı ortaya çıkmıştı.
HASAN BOZKURT - KÖKSAL AKPINAR / CİHAN