Gökkuşağı Hareketi’nin açıklaması şöyle:
DEĞERLİ SİVİL HAVACILIK İŞÇİLERİ
Grev Yasağı İşçileri Köleleştirme Çabasıdır:
İktidar partisi dışındaki bütün milletvekillerinin karşı oylarına rağmen mecliste kabul edilen torba yasa ile havacılık sektörü grev yasağı kapsamına alındı. TBMM, 12 Eylül döneminde dahi görülmeyen bir yasağa imza attı. THY'da yaşanan olayların esas nedeni budur. Yasa teklifinin sahibi AKP İstanbul Millet Vekili Külünk'ün gerekçesinde söylediği gibi, havacılık işçileri "çok uzun süreli ve oldukça üst düzey eğitimlerden geçmiş" personeldir. Külünk, yasağın gerekçesini "bu özelliği, kısa süre içinde yeni bir personel bulunamayacağı nedeniyle grevlerin çok etkili bir yol olması..." şeklinde açıklıyor! Böylece amacının işçilerin pazarlık gücünü ellerinden alarak emeği ucuzlatmak ve hepimizi köleleştirmek olduğunu da itiraf etmiş oluyor. İktidarın başka konularda izlediği yol dikkate alındığında grev yasağının sadece havacılıkla sınırlı kalmayıp başta ulaştırma sektörü olmak üzere diğer iş kollarına da yayılacağı kesindir. Dolayısıyla saldırının hedefi sadece havacılık işçileri değil tüm çalışanlardır.
İşçilerin Tepkileri Meşru Müdafaadan İbarettir:
Bu dayatmaya, despotluğa karşı her türlü zeminde direnmek işçilerin en meşru hakkı ve görevidir. THY işçilerinin Hava İş Sendikasının çağrısıyla yaptığı bir günlük eylem de, işçiler açısından tam bir meşru müdafaa olmuştur. Gökkuşağı Hareketi olarak Hava İş yönetimiyle farklı bir sendikal anlayışa sahip olsak da, grev yasağına karşı düzenlenecek eylemlere eleştiri hakkımızı saklı tutarak katılıyor ve destekliyoruz. Desteklemeye de, eleştirmeye de devam edeceğiz.
Sendika Bu Meşru Eylemi Cesurca Üstlenmelidir:
Bu antidemokratik yasaya karşı işçilerin haklı tepkisi 23 mayıstaki yürüyüş ve mitinge de yansıyan bir duyarlılığı getirmişti. Ne yazık ki Hava İş bu tepkiyi bütün üyeleri kucaklayan örgütlü bir mücadeleye dönüştürememiştir. Sendika, eylem çağrısında "Üyelerimiz kendilerini göreve hazır hissetmeyeceklerini bildirmişlerdir!" şeklindeki ifadeyle kendi sorumluluklarını üstlenmekten kaçan bir dil kullanmıştır. İşçileri işverenle sendikal korunmadan yoksun bir şekilde karşı karşıya bırakan bu tutum eyleme katılımı da etkilemiştir. Hava İş, hiç olmazsa bundan sonra eylemin yönetim kurulu kararıyla yapıldığını açıklayarak sorumluluğu üstlenmeli ve üyelerine sahip çıkmalıdır.
Açıkça görülmektedir ki iktidarın çalışanlara yönelik saldırıları bu kadarla kalmayacaktır. Sendikal örgütlülüğü tümden yok etme amacındadırlar. O nedenle bu gün sendikacıların kusurlarını bir kenara bırakıp, grevi yasaklayan, 305 işçiyi tazminatsız işten atan bu anlayışa karşı başta ulaştırma iş kolu işçileri olmak üzere en geniş birleşik mücadelenin örgütlenmesidir.
İşten Atılan Kardeşlerimiz Geri Alınmalıdır:
THY yöneticileri iktidarın gücünü arkalarına alarak, işten çıkarmalarla, baskıyla iş yerlerindeki sorunu çözeceklerini sanıyorlarsa büyük bir yanılgı içindeler. Huzursuzluğun zirvede olduğu bir şirkette uçuş emniyeti de yolcu memnuniyeti de ortadan kalkar. Çalışanların tepkilerinin haklılığı görülmeli, haksız yere işten çıkarılan işçiler derhal geri alınmalıdır.
Gökkuşağı Hareketi'nin Söylediği:
Hava İş'te sendikal örgütlülüğün ve güvenin eksikliği, düzenlenen eylemin sadece kabin memurlarıyla sınırlı kalmasından da bellidir. İşte 2009 yılından beri Gökkuşağı Hareketinin söylediği tam da budur. Bütün meslek gruplarını birleştiren, üyelikle yetinmeyip tabandan başlayarak örgütlenmeyi gerçekleştiren, demokratik şeffaf bir sendika talebimiz bundandır.
Örgütlü gücün karşısında yasaklar etkisini yitirir, tarih ancak o zaman yazılır...
Yaşasın sınıf ve alın aklığı kardeşliğimiz.
GÖKKUŞAĞI HAREKETİ