Yolcuyu uçakta bekletmek işletme hatası, beni de rahatsız ediyor
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, THY’nin son dönemlerde artan rötarları için, “Özellikle uçağın içinde 1 saat beklemek işletme hatasıdır. Bunu hiç kimse kabul edemez” dedi. Atatürk Havalimanı’nın kapasitesinin yüzde 50 üstünde çalıştığını belirten Yıldırım, “İki yıl içinde rahatlama olur” dedi.
Ak Parti’nin görme özürlü milletvekili Lokman Ayva’nın, bindiği uçak rötar yapınca istifaya çağırdığı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Uçağın içinde bir saat beklemek hepimizi, beni de rahatsız ediyor. Bu işletme hatası, bunu hiç kimse kabul etmez” dedi. Hava sahasında günde 3 bin uçak olduğuna vurgu yapan Yıldırım, Atatürk Havalimanı’nın Sabiha Gökçen Havalimanı’na rağmen kapasitesinin yüzde 50 üstünde çalıştığını belirtirken, iki yıl içinde rahatlama sağlanacağını savundu. Ulaştırma Bakanı Yıldırım ile uçak rötarlarını konuştuk.
Havacılık 5’e katlandı
* Lokman Ayva uçağı rötar yapınca, “Ulaştırma Bakanı’na ulaşamıyoruz” diye serzenişte bulundu. Siz de Braille alfabesiyle bastırdığınız kartvizitinizi verdiniz.
- Evet kart verdik. Aramızı sonra düzelttik. (gülüşmeler)
- THY’ye biniyor mu şimdi?
- THY ile ilgili şikayetleri henüz bitmiş değil. Haklı olduğu konular var, haklı olmadığı konular da var. Onların hepsini paylaştık. Kural olarak, güvenlik gereği, görme engelli bir vatandaşın bir refakatçisiyle birlikte seyahat etmesi gerekiyor. O “ihtiyacım yok” diyor ve bunu kabul etmiyor. O konu var ama genel olarak gecikmelerden şikayetleri var. Onun da var, hepimizin var. Ama şunu unutmayalım. Türk sivil havacılığı 5 yıl içinde 5 kat büyüdü. Her yıl yüzde 100 büyüdü. Onun getirisi; her yerde değil ama özellikle Atatürk Havalimanı’nda sıkıntı had safhada.
* Sabiha Gökçen Havalimanı, Atatürk Havalimanı’nın trafiğinde rahatlama sağlamadı mı?
- Sabiha Gökçen’i açmamıza rağmen Atatürk Havalimanı kapasitesinin yüzde 50 üstünde çalışıyor. İki yıl gibi bir sürede gerek sahada yapacağımız iyileştirmeler, gerek seyir sistemlerinin değişmesiyle çok ciddi bir rahatlama sağlayacağız. Ama geneline baktığınızda THY Avrupa’da 4., dünyada 12-13. sırada yer alıyor. Onlar arasında toplamda gecikme rekorları rakiplerinin çok altında. Buna rağmen bizim insanımız tez canlı, uçağa bindiği an uçak kalksın istiyor. Uçağa binmese, izah da edilince gecikmeyi daha kabul edilebilir görüyor. Ama uçağa biniyorsunuz, kapıları kapatıyorsunuz o kapalı dar mekanda, gideceğiniz mesafe bir saat, bir saat de uçakta beklediniz mi; o hepimizi rahatsız ediyor, beni de rahatsız ediyor.
Ben de bekledim
* Siz kaldınız mı hiç uçakta?
- Zaman zaman oldu tabii. Ama arkadaşlara ben bunun çok doğru olmadığını hep söylüyorum. Ben bu işi çok yaptım. Hizmet sektörü çok zor bir iştir. Bir tane yanlış iş yaparsanız 28 doğru iş yapmanız lazım ki o bir tanenin etkisini yok edesiniz. Yüzde yüz memnuniyet sağlamaya imkan yok. Önemli olan ortalamayı tutturmak. Muhakkak tenkit edilen, beğenilmeyen yan olacaktır. Yürüyüşünüze, konuşma tarzınıza, ses tonunuza takılır. Bu tip şirketler genellikle vatandaşların ailesiyle, işiyle ilgili biriken elektriklerini boşalttığı yerlerdir. Dışarıdaki yolcular bu işi çok görüp geçirdiği için sakinler. Yabancı ülkelerde bağıran yolcu hiç görmedim.
‘İmamı müdür, müftüyü pilot yaparsan’ diye laf atıyorlar
* Siz isyan ettiniz mi? Nerede bu Ulaştırma Bakanı, istifa etsin diye?
-(Gülüşmeler) Ulaştırma Bakanı her olayda topun ağzında zaten. Tabii biz orada bulunursak durum daha renkli hale geliyor. Bize laf gönderiyorlar. Bir arkadaş anlattı: “Bilmem ne imamını müdür yaparsan, falanca müftüyü pilot yaparsan” demişler. “Siz hakikaten hangi müftüyü genel müdür yaptınız” diye sordu. Doğrusu bunlar toplumda artık kimsenin itibar etmediği şeyler. Çünkü gerçekle alakası yok. Türk Sivil Havacılığı tarihinde görmediği başarıları yakaladı. Bunu herkes kabul ediyor. Aksaklıklar olmaması daha iyi olur ama oluyor. Birçok insanın işine yoğunlaşması lazım. Bir zincirin halkaları gibidir bir tanesi zayıf çıkarsa oradan kopar. Herkes aynı anlayış, aynı heyecan, aynı titizlikle işini yaparsa başarı ortaya çıkıyor; yapmazsa o zayıf halka bütün sistemi alt üst edebilir.
* Zayıf halka çok mu peki Türk Hava Yolları’nda?
- Yok, ama bir tanesi yetiyor zaten. 12-13 bin taneden, uçuş personelinden, yer hizmetlerinden vs. bir tanesinin aksaması bütün sistemi etkiliyor.
Hiç gecikme olmayacak garantisi veremem
* Şimdi Atatürk Havalimanı’nı kullananlara “iki yıl daha dayanın” diyorsunuz.
- Bir kısmi rahatlama olacak, doğru ama bu süre içerisinde, işletme de çok daha dikkatli bir çalışma içine girdi. Ama hala hiç gecikme olmayacak diye bir garanti veremem. Türkiye’de günde hava semalarımızda 3 bin uçak var. Biz geldiğimizde bu rakam binin üzerindeydi.
* Bu garantiyi ne zaman verebileceksiniz?
- Bunun garantisi olmaz.
* En azından bir saat rötar olmaz belki.
- Olmaz o tabii, o işletmecilik hatasıdır. Onu hiç kimse kabul etmez. Eğer bu gecikme, o anda zuhur ettiyse zaten yapacak birşey yok. Bir kural olarak uçağın içine girdiniz, kapı kapandı mı tekrar açamazsınız güvenlik gerekçesiyle. Didik didik herşeyi aramanız gerekir. Kurallar böyle icap ediyor. Asıl olan yolcuları uçağa almamak. Aksama olabilir, olmayacak diye garantisi yok ama bilgilendirmede eksiklik olmaması lazım. Yerinde, doğru, en önce bilgilendirmeyi siz yaparsanız o zaman yolcu bunu anlayışla karşılar.
ŞEHRİBAN OĞUR-Hürriyet