Şirket, "kriz", "mali zorluk", "tasarruf", "zararı kurtarmak" ve "modernleşme" diyerek uçaklarda var olan işçi sayısını düşürüp, daha ucuz ve yeni sözleşmelerle kölece işçi çalıştırmayı hedefliyor. Buna işçilerle sendikanın kararlı tutumu engel olunca, mahkemelerle karşılık vermeye çalıştılar.
Mayıs ayının son haftasını grevle geçiren işçiler, işten atmalara ve yeni ağır iş koşullarının dayatılmasına karşı mücadele edeceklerini gösterdiler. 9 Haziran'a kadar 4 ayrı 5 günlük grev karan alan işçileri, mahkeme de onaylamak zorunda kaldı. "Oylamada teknik hata" diyerek Unite sendikasını mahkemeye veren BA yönetimi, umduğunu aldı ve mahkeme, grevi yasakladı. Bir kaç gün sonra ise Yüksek Mahkeme bu kararı geri çevirerek, işçileri haklı buldu. Greve çıkan işçiler, BA uçuşlarının yüzde 50'den fazlasının yerde kalmasını sağladılar. Nisan 2008 ile Mart 2009 arasında, 401 milyon sterlin zararla, tarihinin en büyük kaybını yaşayan BA, Nisan 2009 ile Mart 2010 arasında da 531 milyon sterlin kaybederek yeni bir rekora imza atmış oldu. Bu kadar kayba, İzlanda'daki yanardağ patlaması ve grevlerin de etkili olduğu belirtiliyor.
DERT BAŞKA
Sendika ile defalarca yapılan görüşmelerde, şirket yeni şeyler öne atarak, hem sendikayı etkisizleştirmek istiyor, hem de sosyal haklarda yoğun kesinti yapmaya çalışıyor. Son hali ile sendikaya dayatılan tasarruf meselesi karşısında sendika, kendisinin hazırladığı tasarruf paketini işverene sundu, işveren, ne kadar tasarruf yapmak istiyorsa, sendika aynı oranda bir paket hazırlayıp verdi ve BA bunu da kabul etmedi. Unite Sendikası Eş Başkanı Derek Simpson, BA yönetiminin doğru söylemediğini ifade ederek, "Asıl gerçeğin, sendikanın varlığını yok etmek ve işçilerin örgütsüz olmasını sağlamak olduğu ortaya çıktı" dedi.
Son yapılan 5 günlük grev boyunca Bedfont Futbol Klübü'nde toplanan işçiler, sendikaları ve hakları için kararlı olduklarım ifade ederken, bir çok sendikacı da işçileri sık sık ziyaret ederek gelişmelerle ilgili bilgi verdi. Burada bir konuşma yapan Sendika Eş Başkanı Tony Woodley, "BA ile anlaşmaya varmak kolay olmayacak. Sonuna kadar zorlayacağız. Uzun ve zor grevlerle karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
BA işçileri, yılbaşından önce ilk grev oylamasını yapmış ve yüzde 92 oranında greve "evet" oyu çıkmıştı. Noel ve yılbaşını grevle karşılaması beklenen işçilere o zaman da mahkeme engel oldu ve grev oylamasında "usulsüzlük" olduğu iddiasıyla görülmemiş bir hızla grevi yasaklamıştı. Bunun üzerine mart ayında bir grev oylaması daha yapıldı ve işçilerin yüzde 83'ü greve “evet” dedi. İki hafta içinde 3 ve 4 günlük grevler yapan işçilere karşı BA yönetimi saldırılara devam etti ve sendika da 4 tane 5 günlük grev kararı aldı.
Anlaşma sağlanmaması durumunda grevlerin çoğalması bekleniyor.
Arif Bektaş-Londra/EVRENSEL