TGRT Haber’de Modern Yönetimler programının konuğu olan Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye’de havacılık sektöründe ölçeklerin küçük olduğunu, büyümek için birleşmek gerektiğini belirterek “Batıya ancak böyle kafa tutabiliriz” dedi.
Ali Sabancı, “Egomuzu arka cebimize koymamız lazım. Ben bunu havacılıkta söylüyorum bazı arkadaşlarımız da beni istedikleri gibi algılıyor. Yanlış anlıyorlar demeyeyim” şeklinde konuştu.
Sektörün krizden etkilenmemesinin imkansız olduğunu vurgulayan Sabancı, önümüzdeki bir yıl içinde büyüme imkanlarının azalacağını ama bunun bütün dünyada böyle olacağını söyledi. Pegasus’ta büyüme stratejisinin hala devam ettiğini ancak eskiden vaktin yüzde 50’sini büyümeye harcarken, şimdi yüzde 40’ını harcayacaklarını kaydeden Sabancı, kriz ortamında en son çarenin insanları işten çıkartmak olduğunu öne sürdü.
“Türkiye’de havayolcuklar var”
Ali Sabancı, Türkiye’de takriben 240 uçak bulunduğunu, bunların 110 tanesinin THY’de olduğunu geriye kalan 130 uçağın ise 15-16 havayolu arasında bölündüğünü söyleyerek, “Bir havayoluna ortalama 8.5-9 uçak düşüyor. Muhtemelen Suudi Arabistan kralının özel filosunda 8.5-9 uçak vardır. Demek ki, bizim havacılık sektöründe ölçek yok. Ölçek olmadığı zaman havayolcuklar oluyor. Bakın benimki de en büyüklerden olmasına rağmen bu havayolcuklardan biri… Pegasus Havayolları 2007’de taşıdığı yolcu itibariyle Türkiye’de 2’nci büyük havayolu… Buna rağmen havayolcuk” dedi.
Sabancı sözlerine şöyle devam etti:
“Easyjet’in CEO’suna sordum, dedi ki, ‘125 uçağım var’. Ben övünüyorum 1.8 milyar dolara 24 tane uçak sipariş vermişim. ‘Kaç uçak siparişin var’ dedim, ‘180’ dedi. Ryanair 200 ile 400 arası uçak siparişi vermenin planını yapıyor. Buna göre gidiyor Boeing’e uçağın neye benzemesi gerektiğini konuşuyor. Çünkü 200 tane uçak siparişi verecek… Bu Boeing’in 8 aylık uçak siparişini kapatması demek. Demek ki, bizde ölçek eksik. Bunu haykırarak söylüyorum. Gelin birleşelim. Bu birleşmede parmak kaldırıyorum, öncülük yaparım. Tabi bu da yanlış anlaşılıyor. Ama ölçek olmadan karşınızdaki 80-90 uçağı olan yabancılarla rekabet edemezsiniz.”
Havacılık sektörü yorgun savaşçı
Dünyada ekonominin yavaşlamasından ötürü talep azalacağını belirten Sabancı, havacılık sektöründeki yavaşlamanın sadece ekonomik krizden kaynaklanmadığını anımsatarak “Havaclık sektörü zaten 1.5 senedir yüksek yakıt fiyatlarından zaten tokat yiyor… Dolayısıyla bu krize girerken, havacılık sektörü sanki krizden çıkarmış gibi güçsüz bir şekilde krize giriyor. Başka sektörler krize yeni giriyor. Havacılık ise krizden yeni çıkıyormuş gibi yorgun bir savaşçı” dedi.
Krizde reklamın önemi
Sabancı talebi yaratmak için pazarlama faaliyetinin kesintisiz sürmesi gerektiğini de vurguladı. Türkiye’de uçak başına en fazla pazarlama yatırımı yapan havayolunun Pegasus olduğunu ifade eden Sabancı, “Şimdi kriz varken reklam yapmanın manası ne? Biz klasik olarak ne öğrendik? Kriz varsa aman reklamdan kıs… Halbuki kriz varsa en son kısman gerek şey reklam ve insan kaynağı… Çünkü reklam bir iletişim kaynağıdır. Birinci yapılması gereken şey pazarlamadır” diye konuştu.
“Ulaştırma Bakanı kapıyı açtı”
Türkiye’de sivil havacılığın gelişimi anlamında hükümetin tavrını da olumlu değerlendiren Ali Sabancı, 5 yıl önce Türkiye’de iç ve dış hatlarda sadece THY’nin tarifeli sefer yaptığına değinerek şöyle konuştu:
“Devir değişmiş. Ankara da bu devrin değişmesine hem öncülük yapıyor (Yani Sayın Ulaştırma Bakanından bahsetmiyorum sadece…) Sayın Ulaştırma Bakanım Binali Bey hepimize kapıyı açtı. Ama bu kapıyı açtığında regülasyonu oturtacak birileri de var. Benim Ankara’da bir adaşım var. Sivil Havacılık Genel Müdürümüz, doğru düzenlemelerle bunu itekliyor. Bu işin doğru düzenlemeye oturması gerekiyor. Sonra istemediğiniz şeyler oluyor Allah muhafaza…”
“Bazı hatalar yaptık”
Pegasus’un uçuş networkunu geliştirirken bazı hatalar yaptıklarını söyleyen Sabancı, “Bu hataları yapan ekibin içinde ben de varım. Hem içerde, hem Türkiye dışında çok fazla destinasyona gittik. ‘Londra’ya tarifeli uçuyoruz’ dedik haftada üç defa uçabildik. Düşük maliyetli havayolarını bilenler bize güldüler. Haklılardı… En az her gün uçacaksınız o destinasyona… Şimdi yurtiçinde ve yurtdışında birkaç destinasyon ekleme haricinde daha fazla destinasyona gitmeyeceğiz. Uçtuğumuz destinasyona da her gün uçacağız. Şu anda destinasyon olarak hemen hemen dengeliyiz” dedi.
Yurtdışında markalaşmaya gitmek konusunda da hata yapıldığını açıklayan Sabancı, şimdi Londra’da -olması gerektiği gibi- Pegasus reklamlarının bulunduğunu belirtti.
İzair-Pegasus işbirliği
Sabancı program sırasında İzmir Havayolları’nın Pegasus’la birleşme süreci ve gelişimi hakkında da bilgiler verdi. İzmir Havayolları’nın, İzmirliler’in Ankara’ya dahi İstanbul üzerinden aktarmalı gittikleri bir dönemde en doğru sebeplerle kurulduğuna dikkat çeken Sabancı, “Olay öyle hızlı gelişiyor ki, İzmir-İstanbul hattı, galiba Barselona-Madrid hattından sonra Avrupa’nın en fazla trafik çeken hattı haline geliyor. Dolayısıyla İzmir Havayollarının ölçeğe, Pegasus’un da kapasiteye ihtiyacı var. Bu müthiş bir evlilik oldu. Şu anda geldiğimiz nokta, İzmir pazarında İzmir Havayolları özel sektör havayolları arasında 1 numara” diye konuştu.
İzmir Havayolları’nın 2009 yılında koltuk kapasitesini yüzde 60 büyütmeyi planladığını açıklayan Sabancı İzmir’i bu yazdan itibaren dış hatalara da bağlamaya hazırlandıklarını söyledi.
Pegasus’ta kazanç paylaşım modeli
Pegasus’ta çalışanların motivasyonu ve verimliliğini sağlamak için bazı metotlar uygulandığını anlatan Sabancı, öncelikle çalışanlara şirketin gidişatıyla ilgili periyodik olarak bilgi verildiğine değinerek şöyle konuştu:
“Herkesin maddi sorunları var. Pegasus ailesine vergi öncesi karımızın yüzde 10’unu tahsis ettik. Bir şart var, bir seneden fazla Pegasus’ta çalışmış olmak lazım. 2008 yılındaki uygulamamızda Pegasus’ta bordrolu insanların yüzde 79’u kazanç paylaşım modelinden faydalanacaklar. Biz çok faydasını gördük. Herkese de bunu uygulamasını tavsiye ederim.”