Özer’in medya organlarına gönderdiği açıklama şöyle:
Sevgili Mesai Arkadaşlarımız,
Sendikamızın yönetiminden çok, sendikamızın geleceğine karar vereceğimiz ve haklarımızı korumamız gereken bir Genel Kurul sürecini yaşadığımız bugünlerde, sizlerle bazı bilgileri paylaşmak, unutulan bazı konuları hatırlatmak istedik.
Böylece, sendikal faaliyetleri Abant gezileri ve iftar yemeklerine sıkıştıran, hiçbir sendikal kazanım sağlayamadığı gibi, büyük kayıplara sebep olan genel merkez yönetimi ile sürdürdüğümüz ilişkileri, geçen dört yıl içinde neden ılımlı tuttuğumuzu da anlatabileceğiz. Bizi yakından tanıyan arkadaşlarımız, genel merkezle aynı yolda yürümediğimizi zaten biliyor.
Bu dört yıllık süreçte, genel merkezin yakınında bulunmak, hem üyelerimizin huzuru için hem de genel merkez içindeki gelişmeleri yakından izleyebilmemiz için çok önemliydi.
Dört yıl önce, THY A.O.’nın o dönemdeki üst yönetiminin adayı olarak seçimlere dahil olan grup, bugünkü sendika genel merkez yönetimini oluşturmaktadır.
2013 Ankara seçimlerinden çok kısa bir süre önce, bu grup tarafından ziyaret edildik. Kendileri ile birlikte iş yeri ziyaretleri yapmamız ve birlikte hareket ettiğimizi açıklamamız istendi. Kabul etmedik. Çeşitli endişeler ya da beklentiler yaşayan bazı arkadaşlarımızı kullanarak, kendi adaylarını açıkladılar. Daha sonra, ekibimizle birlikte, adaylıktan çekilmemiz ve çıkardıkları adayı desteklememiz istendi. Yine kabul etmedik. Şu anda Ankara Şube Yönetimi’nde görevli bazı arkadaşlarımız, doğrudan üst yönetimin işten atma tehdidi başta olmak üzere baskılara maruz kaldılar. Vazgeçmedik.
Aynı günlerde, aynı baskılara İstanbul THY Teknik A.Ş.’deki muhalif oluşumlar da maruz kaldı. Baskılar üzerine, İstanbul THY Teknik A.Ş. seçimlerine, sadece bir önceki sendika yönetimi ve bu grup katıldı. Teknik seçimlerini işveren büyük bir hezimetle kaybetti.
Teknik A.Ş.’deki bu başarısızlık ve ekibimizin kararlı duruşu, Ankara’da da benzer bir yenilgiyi göze alamayan THY üst yönetimine geri adım attırdı ve adayını geri çekmek zorunda kaldı. Sizlerin desteğiyle Ankara'yı aldık. Ancak, ne yazık ki, genel merkez yönetimi, o zamanki THY yönetiminin kontrolüne geçti.
Sendikamızın genel merkez yönetiminin, o günden bu yana, işverenin bir şubesi olarak faaliyetlerini sürdürmeyi misyon edindiği ortadadır. Üst yönetimdeki köklü değişiklikten sonra, hala aynı misyonu devam ettirmek isteseler de, şimdiki yönetimin mesafeli duruşu hiç birimizin gözünden kaçmadı. Sendikacılık ve haklarımızla ilgili en küçük kaygısı olmayan genel merkez yönetimi, bu mesafeden ürkmüş olacak ki, seçimi tekrar kazanabilmek için yasal boşlukların ve etik olmayan delege arayışlarının peşine düşmüştür.
Anadolu’daki işyerlerinin Ankara Şube Başkanlığı’na bağlanması ve sektörümüz dışındaki işyerlerinden yapılan üyelikler, sivil havacılık sektörü çalışanları olan bizlere yapılan ihanetin sonucudur. Bu ihanet, hem Ankaramızın hem de sektörümüzün en zor koşullarında fedakarlıkla çalışan Anadolumuzun değerli üyelerini hedef almaktadır. Anadolu İstasyonlarında görev yapan üyelerimiz, daha önce 60’ın üzerinde üst delege ile genel merkezde temsil edilirken, kurulan bu oyun sonucunda temsil güçleri yok hükmüne düşürülmüştür.
Bir süredir, yine dört yıl önce kullandıkları bağlantı kanalları ile Anadolujet içinde yeni bir aday arayışı içinde olduklarını biliyor ve çıkacak adayı bekliyorduk. Bugünlerde, çok değerli bazı arkadaşlarımızın, dört yıl önce olduğu gibi, yine merkez yönetiminin oyunlarına alet olduğu, farklı beklentilerle genel merkezin uzantısı olarak ama açıktan dile getirmeyerek, Ankara seçimlerine hazırlandığı biliniyor.
Üyelerimizin yanında değil, genel merkezin yanında durmayı seçseydik, Ankara Şube seçimlerini kolaylıkla kazanabilir ama kendimize saygımızı yitirirdik. Bu değerli arkadaşlarımız, keşke bu kolaycılığa kaçmadan, onurlu bir duruşla ve haklarımız için savaşmayı göze alarak çıksalardı bu yola.
Genel merkez yönetimince 16 Haziran 2017 tarihinde, Anadolu işyerlerinde görevli üyelerimizin şubemize bağlanması kararı, iki ay sonra, 19 Ağustos 2017 tarihinde bizlere bildirilmiştir. Bu değişiklik Anadolu üyelerimizi yok saymak anlamına gelmektedir. Bu oyunu bozmaya kararlıyız.
Genel merkez yönetiminin aldığı ve tüm üyelerimizden son ana kadar gizlenen, iyi niyet içermediği aşikar olan bu kararın iptali için hukuki işlemleri başlatıyoruz.
Kıymetli sendikamızı ve haklarımızı büyük ölçüde yaralayan mevcut yönetimin karşısında, onurlu ve samimi olarak mücadele edecek tüm mesai arkadaşlarımızla birlikte yürümeye hazırız.
Sevgi ve saygılarımla
Yasin ÖZER
Şube Başkanı