O’nu sarı saçları ve kırmızı üniformasıyla bir check-in kontuarlarında, bir boarding’te, bir kalabalık ve sinirli bir yolcu grubunu sakinleştirmeye çalışırken hemen fark ediyorduk. Biz havalimanı muhabirlerinin ‘Sitare Ablası’ O… 22 yılı Türk Hava Yolları, 12 yılı da Atlasglobal’de olmak üzere 34 yıldır Atatürk Havalimanı’nda güler yüzüyle herkesin yardımına koşan Sitare Şençalış, aktif çalışma hayatını noktalayarak emekliye ayrıldı.
“KOSKOCAMAN BİR AİLEM OLDU”
Çalışma hayatı boyunca Yer İşletme Başkanlığında Yolcu Hizmetleri biriminde çalışan Sitare Şençalış, ‘Havalimanı sizin için ne ifade ediyor?‘ sorusuna , “İnsanları çok seviyorum. Hep yolcuyla birlikte oldum ve hep sevgi dolu insanlarla çalıştım. O kadar büyük bir aile kattı ki havalimanı bana… Ailemden çok kayıplarım oldu, deprem veya sağlık nedenleriyle. Ama koskocaman bir ailem oldu. Bu camianın her bir bireyi benim ailemin bir ferdi. O sevgiyle olduğum için, o bakış açısıyla çalıştığım için belki de hep mutlu çalıştım. “cevabını verdi.
“GENÇLER, İŞİNİZİ SEVEREK YAPIN”
Binlerce genç yetiştiren Sitare Şençalış, gençlere şu tavsiyelerde bulundu:
“Gençlere sevgi ve saygı içinde olsunlar diyorum. Çalışsınlar, disiplinli çalışsınlar, işlerini iyi öğrensinler ve mutlu çalışsınlar. İşini çok iyi öğrenen kişi asla yolcuya kızmaz. Bilgi sahibi olan bir kişi, işini severek yapan bir kişi, asla yolcuya kızmaz. Yolcunun kızacak bir şeyi olmaz, hepimiz yolcuyuz. Empati yapmak lazım. Geriye sayısız öğrenci bırakıyorum. THY’den ayrılmış, bir şekilde yurtdışında, dünyanın çeşitli noktalarında ‘biz ilk başlarken sizden eğitim almıştık” diyorlar. O kadar gururlanıyorum ki ! Çelebi Hava Servisi olsun, onlarla da 12 yıl çalıştım. Sayısı 10 bini aşmıştır herhalde eğittiğim gençler…”
VAN YOLCUSU ÜZERİME YÜRÜDÜ
Sitare Abla’mız unutamadığı bir anısı ise şöyle paylaştı:
“Bir bayram üstü Van yolcuları, hiç unutamam… Uçuramıyoruz, hava kötü, Van’daki hava. Ama bunu anlatamıyoruz tabi. Eski dış hatlar terminalinde yolcular kontuarlara yürüdü, ben de oradayım. Tam o sırada da bir uçuş anons ediliyor. Yolcular 101 numaralı kapıya çağrılıyor. İngilizcesini yaparken ‘one oh one’ tabi (Van o Van gibi). “Uy” dedi birisi, böyle üzerime geliyor. ‘Sen dedi, Van’a uçuruyorsun da bana yalan söylüyorsun, beni uçurmuyorsun.’ dedi. Fıkra gibi… O yolcu benim için unutulmaz. “
Airkule.com