BAŞBAKANLARA DOĞRU DÜRÜST BİR UÇAK ALINMALI...
Başbakan ve beraberindeki heyetle Amerikaya gittim ve dışardan görüldüğünün aksine, bu uçakla uzun seyahat etmenin ne kadar büyük bir eziyet olduğunu bizzat yaşadım.
Dışardan bakıldığında ben de, özel uçakların pırıltılı olduğunu sanırdım. Geniş ve yatan koltuklardan tutun da, imrenilecek konfora sahip oldukları inancım vardı. Herhalde fazla film seyretmekten olacak, özel uçakların hikayeleri dilden dile dolaşırdı.
Başbakanlığa alınan son uçak belki kısa uçuşlar için kullanılabilir, ancak uzun mesafelerde seyahat, tek kelimeyle işkenceye dönüşüyor.
Herşeyin başında, Başbakanların kendi özel bölümleri ve de heyetlere ayrılan bölümler tahminlerin de ötesinde yetersiz. Otuz kişi civarında bir heyetin ötesine çıkamıyorsunuz. Oysa, liderler beraberlerinde, önemli sayıda bir protokol ile birlikte hareket eder. Diplomatlar, milletvekilleri, başbakanlık ekibi, korumalar ve tabi ki gazeteciler. Başbakanın uçağı, işte seyahat açısından zorunlu bütün bu ekipleri bir araya getirecek bir kapasiteden çok uzakta.
Üstelik menzili kısa. Washington’a giderken Dublin’de yakıt ikmalı yapmak zorunda kaldık. Üstüne üslük, koltuklar da yeterince yatmadığından dolayı, yarı oturarak, yarı yatarak 12 saat yol almak gerçekten eziyete dönüşüyor.
Toplum olarak, liderlere alınan bu tip uçaklara hep lüks gözüyle bakarız ve para harcanmasını eleştiririz. Oysa, bugün Erdoğan, yarın bir başkası binecektir. Türkiye’nin Başbakanını taşıyan uçağın lüks değil, ancak uzun mesafelerde insanların rahat edebilecekleri ve geniş heyetleri de taşıyabilecek kapasitede olması gereklidir. Bırakalım ucuz popülizmi de, Başbakanları ve beraberlerindeki heyetleri rahatça taşıyabilecek bir uçak alalım.
Mehmet Ali Birand/Posta