Yargıç Altıparmak, verdiği ara kararda Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 8 Mart 2007 tarihli bozma kararının yerinde görüldüğünü ve bu nedenle uyulmasına karar verildiğini söyledi.
Avukat Özkaya, daha önceki iddialarını tekrarlayarak, davanın kabul edilmesi talebinde bulundu. Avukat Kavak ise davanın reddine karar verilmesini istedi.
Yargıç Kenan Altıparmak, davanın reddine karar verdi.
DAVA KONUSU
Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın avukatları tarafından açılan davanın dilekçesinde, 29 Temmuz-4 Ağustos 2007 tarihli Tempo Dergisinde, Erdal İpekeşen'in kaleme aldığı, ''Bakan'dan Korkunç Sözler: Yap Yap Kimse Farketmez'' başlıklı bir haber yayınlandığı kaydedilmişti.
Dava dilekçesinde, söz konusu haberde, ''Ulaştırma Bakanı, 'Sen yap, kimse farkında olmaz' sözleriyle ilgisiz ve başıbozuk bir sistemde, kendilerinin istediği projenin bilimsel onay almadan da yapılabileceğini itiraf etmektedir. Bu sözler açıkça sorumsuzluk ve keyfilik örneğidir. Facia bu keyfiliğin sonucudur. Ulaştırma Bakanı, Hızlandırılmış Tren Projesi'ndeki eksikliklerden haberdardır... Bu açıdan facianın hukuki sorumluluğu doğrudan Ulaştırma Bakanı'na kadar uzanmaktadır'' şeklinde ifadelere yer verildiği aktarılmıştı.
Söz konusu ifadelerle Yıldırım'ın ''kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu'' iddia edilerek, ''muhabir İpekeşen'in, Binali Yıldırım'ın bir değerlendirmesine ilişkin kaset çözümünden iki, üç kelimeyi cımbızla çekerek, gerçek dışı ifadelerle ve içerik ile başlık arasındaki düşünsel bağı bozarak haber yaptığı'' ileri sürülmüştü.
Dava dilekçesinde, Tempo Dergisi ve muhabiri İpekeşen'den, yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 100 bin YTL manevi tazminat talebinde bulunulmuştu.
Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı kısmen kabul ederek, Tempo Dergisi ve muhabiri İpekeşen'in, Bakan Binali Yıldırım'a, yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 15 bin YTL manevi tazminat ödemesine karar vermişti.