iga-2024-3
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  Osman Gazi Baykal [email protected]   
AYLAK BİLGİLER
31 Ekim 2022 Pazartesi

Airbus şirketinin ürettiği yolcu uçaklarının alfanümerik isimleri bugüne kadar hep A-3… ile başlamaktadır. İlk üretilen A-300 uçağının 300 koltuklu olması nedeniyle bu şekilde isimlendirilmişti. Daha sonra o modelin koltuk sayısı 250’ye düşürülmesi nedeniyle önce A-250 olarak değiştirilmesi düşünülmüştü. Ne ki kulağa doğru çağrışımlar getirmediği için tekrar A-300 ismiyle devam etmişti. Öte yandan A-380 modeli isimlendirilirken bazı Asya ülkelerinde “8” rakamının şansı ifade etmesi nedeniyle A-340 modelinden sonra dört rakam atlanarak kullanılmıştı. Bu arada A-220 modeli orijinal Airbus projesi olmayıp, Bombardier’den devraldığı için farklı bir numaralandırılma kullanılmıştı. Boeing şirketinin ürettiği jet yolcu uçaklarının alfanümerik isimleri “7” rakamıyla başlayıp yine onunla (7_7) bitmektedir. Bu seçim daha çok pazarlama stratejisi olarak değerlendirilmektedir. Başlangıçta şirketin mühendisleri üretim türleri arasında hem ayrımı belirtmek (örneğin pervaneli yolcu uçakların üretiminde 300’lü, tekne üretiminde 900’lü seriler kullanılmıştı) hem de Kuzey Amerika’nın kimi yerlerinde “7” rakamının yaptığı pozitif çağrışım ile şans getirileceğine inanılmaktaydı. Bu formattan eksik olarak kullanılan tek model B-720 idi. Ne ki sonradan gelen tüm jet yolcu uçaklarında 7_7 formatı kullanılmıştı. Hatta McDonnell Dougles şirketiyle birleştikten sonra tüm MD-80 serisi modelleri bile B-717 olarak adlandırılmıştı.

                           Özel ses donanımlı UH-IH tipi helikopter

Vietnam savaşında Amerikan silahlı kuvvetlerinin yürüttüğü psikolojik savaş taktiklerinden birisi de korkutucu sesler-çığlıklardı. Amerikalı ses mühendisleri öldürülen Vietkong askerlerine ait olduğu iddia edilen ses ve çığlıklarının dehşet verici kayıtlarını yapmışlardı! Daha sonra bu kayıtlar özel ve çok güçlü hoparlörlerle donatılmış helikopterler aracılığıyla, Vietkongluların faaliyet gösterdikleri bölgelerde ve özellikle gece saatlerinde yapılan uçuşlarda maksimum yüksek sesle yayınlanmıştı. Ancak bu girişimin Vietkongluların üzerinde ne kadar etkili olduğu hiçbir zaman ölçülüp bilinemediği gibi ses yayını yapan helikopter uçucularında da ne kadar olumsuz etkisi olduğu açıklanmamıştı…

6 Haziran 1983 günü İngiliz Kraliyet Donanmasına ait dikey kalkış-iniş yapabilen bir Sea Harrier tipi savaş uçağı, Alraigo isimli bir İspanyol konteyner yük gemisinin güvertesine inmişti. Bir açık deniz Nato tatbikatında mutlak telsiz-radyo sessizliğine uyarak düşman gemisini bulmak görevini üstlenen pilot, görevini tamamladıktan sonra kendi uçak gemisine dönmeye çalışmış ama bir türlü yerini bulamamıştı. Yakıtı iyice tükenip kritik seviyenin altına düşünce Kanarya adalarına gitmekte olan Alraigo yük gemisine acil iniş yapmıştı. Pilotun şansına güvertede dizili olan konteynırlar mükemmel iniş platformu sağlamıştı. Dört günlük yolculuktan sonra Alraigo, güvertesine adeta tünemiş Sea Harrier uçağıyla Santa Cruz de Tenerife’e ulaşmıştı. Olay elbette medyada çok geniş yer bulmuştu. Uçak kurtarılabilir ve sapasağlam pozisyonda olup, gemi sahiplerine ve mürettebatına İngiliz askeri yetkilileri 570 bin pound tazminat ödemişti. Kraliyet Donanması’nca açılan soruşturma sonucunda pilot uçuştan alınıp yer görevine atanırken, başta eğitim aşaması olmak üzere birçok safhada ilgili komutanlar hatalı bulunmuştu. Kraliyet Deniz Kuvvetlerinin olayın üstünü örtme çabaları medyada sonuç vermemesine rağmen komutanlar için hiçbir soruşturma açılmamıştı. Kopan gürültü üzerine ilgili pilot tekrar uçuşa iade edilmişti.

                                                                 ***

Her ne kadar jet yolcu uçaklarından ses süratiyle ilk uçan Concorde tipi diye bilinirse de 2 Ağustos 1961 günü Douglas DC-8 tipi uçağın test uçuşunda bilerek veya bilmeyerek ses hızı geçilmişti. Canadian Pacific şirketine ait uçak, Amerika’daki Edwards hava üssünden kalktıktan sonra test ekibince 52.000’≈15.849 metreye tırmandıktan sonra dalışa geçirilmişti. Yaklaşık 45.000’≈13.716 metre civarında M1.01 değerini 16 saniye süreyle gördükten sonra kurtarma manevrasına başlamışlardı. Ne ki başlangıçta yunuslama (pitch) kumandası için elevatör tek başına yeterli olmayınca test pilotları pitch trim ile dalış açısını azaltmaya çalışmışlar, verdikleri kumanda ancak 35.000’≈10.668 metreden sonra etkili olarak durumu düzeltmişlerdi. Daha sonra Edwards üssüne emniyetle iniş yapmışlardı. Uçakta oluşan ufak tefek hasarlar fabrikada tamir edilerek servise verilmişti. Uçak Canadian Pacific şirketinde 19 yıl uçtuktan sonra hurdaya çıkartılmıştı.

                                                               ***

Askeri uçakları tam olarak bilmiyorum ama her türlü sivil uçağın kokpitinde sıvı (sulu) pusulanın bulunması zorunludur. Kuzey Amerika ve İngiltere’de pilotların jargonunda “viski pusulası” olarak da yer almaktadır. Neredeyse hiç denenmemesine rağmen zorunlu iniş sonrası kurtarılıncaya veya güvenli bölgeye ulaşıncaya kadar sulu pusula sıvısının viski niyetine (İngiltere’de cin) içilebileceği varsayılmaktadır… Pusula ister bordo paneline monte edilmiş veya ayrı bir şekilde kokpitte yer alıyor olsun, basit bir çakıyla bile cam muhafaza kapağı açılabilmektedir. Uçucular arasındaki yanlış bir kanı olan bunun viski niyetine içilebilirliği tamamen havacılık efsanesidir… Öte yandan FAA’in “Havacılık İçin Temel Hayatta Kalma Becerileri OK-06-033” direktifinde ateş yakmak için pusula sıvısının kullanılabileceği belirtilmektedir! Ne ki tek başına, ateş tutulduğunda kolay kolay yanmayan bu sıvıya bir kibrit batırılırsa, çok güçlü çıkan alevin uzunluğu bir metreyi geçebilmektedir.

 Aslında pusula sıvısı sentetik bir hidrokarbon olup, tehlikeli maddeler listesinde (dangerous goods) en az yanıcı sıvı olan kategori 4 bölümünde yer almaktadır. Ayrıca yutulduğunda zehirleyici özelliğiyle insan sağlığı için çok tehlikeli olduğu da diğer bir gerçektir…

                                                             ***

2 Nisan 2008 günü Brezilya’da din görevlisi Adelir Antonio de Carli, otoyol kenarında kamyon şoförlerinin ibadeti için şapel yapımına para toplamak amacıyla balonlarla bir tür gösteri uçuşuna çıkmıştı. 42 yaşındaki peder, 1.000 adet helyum gazıyla şişirilmiş parti süsleme balonlarına bağlı sandalyeye kendisini bağlayarak havalanmıştı.

              Adelir Antonio de Carli ve balonlarla uçuşunun başlangıcı

Kendisi skydiver olarak deneyimli olup, Amerikalı kamyon şoförü Larry Walters’ın Temmuz 1982’deki parti süsleme balonlarıyla en uzun havada kalma rekorunu da geçmek istiyordu. Ancak havalandıktan 50 dakika sonra teması kesilmiş ve Atlantik okyanusunda kaybolmuştu. İrtibat kesilmeden önce yaklaşık 5.000m ye çıktığını bildirmişti. Cesedi üç ay sonra bir römorkör gemisi tarafından bulunmuştu.

                                      Convair NB-36H tipi nükleer test uçağı

20 Temmuz 1955’te Convair NB-36H tipi nükleer test uçağı Amerika’nın Fort Worth meydanından ilk uçuşunu yapmıştı. 1940’ların sonlarında mühendisler nükleer güçle uçabilecek uçak projesi üzerinde çalışmaya başlamışlardı. Uçaktaki nükleer reaktör, yakıt ve havayı yakmak yerine gerekli itkiyi sağlamak için havayı ısıtacaktı. Bu proje için 60 megavatlık bir reaktör planlanmıştı. Bu uçak öncelikle havada reaktörün emniyetle çevreden korunma standartlarının geliştirilip test edilmesi, radyasyonun uçak sistemleri ve uçuş ekibi üzerindeki etkilerinin araştırılması için prototip olarak kullanılmıştı. Bu yüzden Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı tarafından geliştirilen 15.875 kg ağırlığında ve 1 megavat gücündeki test reaktörü de uçağın kuyruk bölümüne yerleştirilmişti. Bu reaktör tamamen çalışır durumda olmasına rağmen uçağa itki vermeyip sadece ölçümler ve test için kullanılıyordu. Uçak 47.000’≈14.325 metre yükseklikte 420knot≈777.8km/saat hızı kendi 6 adet orijinal motorlarıyla yapabiliyordu. Uçağın maksimum toplam ağırlığı 357.000pound≈ 162.159 kg idi. Uçak test programı boyunca 47 uçuşta toplam 215 saat uçmuştu. Test sonuçları yetersiz görülünce proje iptal edilmiş, uçak 1958’de hurdaya çıkartılmıştı.

                                                         ***

3 Mart 1942 günü PK-AFV tescil numaralı Koninklijke Nederlandsch-Indische Luchtvaart Maatschappij şirketine ait Douglas DC-3 tipi yolcu uçağı, üç ekip üyesi ve sekiz yolcusuyla Doğu Hint adalarındaki Bandoeng’den Batı Avustralya’daki Broome’a uçuyordu. Uçak kargosu olarak yolcu valizlerinin yanısıra 300.000 A£ (2017 kur hesaplarına göre yaklaşık 21.630.927.00 Amerikan Doları eşdeğer) elmas yükü vardı. Uçak Batı Avustralya kıyılarına yaklaşırken Japon İmparatorluk Donanmasına ait üç adet Mitsubishi A6M2 (Zero) avcı uçağının saldırısına uğradı. Kaptan ve yolculardan birkaçı yaralanırken uçağın sol motoru alev aldı. Kaptan, Broome’un 80km kuzeyinde Carnot koyundaki bir plaja zorunlu iniş yaptı. Japon avcıların hava saldırısı bir süre daha sürdü. Ertesi günü bu kez dört motorlu başka bir Japon uçağı tarafından bombalı saldırıya uğradılar ancak yaralanan olmadı. Sonraki birkaç gün içinde yaralı yolculardan dördü öldü. Hayatta kalanlar 9 Mart 1942’de kurtarıldılar. Ancak elmas paketi bulunamadı… Daha sonra Avustralyalı Jack Palmer sahilde bulduğu elmas paketini yetkililere teslim etti.

Batı Avustralya, Broome'un kuzeyindeki plajda terk edilmiş durumdaki KNIL Douglas DC-3 PK-AFV

Ne ki teslim edilen elmas, orijinal miktarın ancak yüzde 10’u kadardı. J. Palmer elmasları çalmakla ve başka iki kişi de elmasları yasa dışı bir şekilde almakla suçlandılar. 1943’te yargılanıp beraat ettiler. Birçok görevli, gönüllü ve meraklı tarafından aranmasına rağmen elmaslardan bugüne kadar hiçbir haber çıkmadı…


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR    Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
Veteran
12 Kasım 2022 Cumartesi 09:40
Çok güzel yazılarının devamını bekliyorum.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
kalyopi
7 Kasım 2022 Pazartesi 14:47
Elmasların öyküsü güzelmiş:))
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Saniye
5 Kasım 2022 Cumartesi 09:16
Köşede kalmış hoş bilgiler. Teşekkürler.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Aysegul Kocagra Baykal
31 Ekim 2022 Pazartesi 20:18
Tebrikler emeklerine saglik tarihi bilgiler sag ol
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
İbrahim Köktener
PEGASUS’UN FARKI
İbrahim Köktener
Engin Aksüt
KOKPİTTE TEK PİLOT
Engin Aksüt
Osman Gazi Baykal
HAVACILIK ŞİİRLERİ-III
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
HAVACILIKTA YAPAY ZEKÂLAR
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
YOLCU KAPIYI AÇMAK İSTEDİ
ABD'DE UÇAK KAZASI
HAVELTED GÜNÜ KUTLU OLSUN
TRUMP'TAN BEKLENTİLER
LODOS VE YAĞIŞTA ZOR ANLAR
İSG'DE 'FIRTINA' İPTALLERİ
THY'YE FİNANSMAN ÖDÜLÜ
İGA'NIN YENİ KONUĞU: ICELANDAIR
YENİ BOYASIYLA 'HÜRJET'
TAV GÜVENLİK VADİSTANBUL'DA
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Pazar Pazartesi Salı
24 / 28 °C 24 / 30 °C 23 / 29 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •Sabiha Gökçen Havalimanı
  •Kargo
  •yolcu
  •maske
  •NASA