Atlasjet’in sorunu açık
Bugün önce Atlasjet'ten başlayalım.. Atlasjet'in yaşadığı krizin aslında bir "iş yapma anlayışı" krizi olduğu iletişim yönetiminde yaptığı hatalarda da ortaya çıkıyor.
Bir kere "Uçak bizim değil başka bir havayolu şirketine World Focus'a ait" stratejisini izlemeleri çok büyük hata ve nasıl bir "vizyonla" iş yapıldığının kanıtı...
Oysaki bu devirde herkes tedarikçisinin ürün ve hizmet kalitesinden sorumlu... Birinden iş ve hizmet alıyorsan onun da kalitesinden emin olacaksın...
World Focus'a güvenmiyorsan niye ondan uçak kiralıyorsun? Hem zaten senin kendine ait kaç uçağın var ki! Uçaklarının hepsi kiralık değil mi? Demek ki diğer uçaklar da düşse kimse Atlasjet'e kusur bulamayacak...
O zaman ne demeye çıkıp "cool marka" oldum diye kurum kurum kuruluyorsun... Cool marka olmak demek sıkışınca teflon tava gibi bütün suçu başkalarının üstüne atmak mı demek?
Diğer taraftan Atlasjet'ten birilerinin verdiği mesaja bakın... Bir süre yolcu talebinde azalma olmuş ama insanlar uçmadan duramazmış!" Hadsizliğe bakar mısınız! Adamlar diyorlar ki: "Bizim uçağımız düşse de kalksa da herkes bizle uçmak zorunda..."
Pıtır pıtır düşür o zaman uçaklarını, öldür herkesi... Nasıl olsa kimse seyahat ihtiyacından vazgeçemez! Başta da belirttiğim gibi Atlasjet'in sorunu iletişim sorunu değil "iş yapma anlayışı" sorunu olduğu bu krizde apaçık ortaya çıktı... "Nasıl olsa bizde uçmak zorundalar, üstelik de her şeyi kısa sürede unuturlar" mantığıyla iş yaparsanız, istediğiniz iletişimi yapın, havayolu işinde daha çok adam öldürürsünüz. Anımsayın şimdi Atlasjet'in sahibi olan ETS'nin kurulduğu ilk yılları...
Gazetelerdeki tüketici köşelerine ETS turlarıyla ilgili şikayet yağardı. Tahminen tur düzenleme işini belirli bir hata ile yapmanın, belirli "maliyetlerden" tasarruf etmenin fazla bir itibar kaybettirmediğini düşünüyordu o zaman ETS'ciler...
Zaman içinde turlarda sürünen süründüğüyle kaldı, ETS'cilerin dediği gibi "kimse seyahat ihtiyacından vazgeçemedi", ETS sermaye biriktirdi, dev bir seyahat firmasına dönüştü. Atlasjet'i satın aldı. Şimdi de onu dev bir havayolu şirketine dönüştürmeye çalışıyor. Ama...
Havayolu işi "yüzde bir, binde bir, on binde bir hataya katlanayım" diyebileceğiniz bir iş değil... O zaman yüz, bin ya da on bin uçağınızdan biri düşüyor.. Ve de ölümün izleri kolay kolay unutulmuyor.
Havayolu işi "işgücü, bakım, yönetim maliyetlerinden kısıp" hataya katlanılacak bir iş değil... Yoksa bunu önce Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün mü anlaması gerekiyor!