Atamızın hatırasını bizimle paylaşan Havacılık Tıbbı Derneği Başkanı Doç. Dr. Muzaffer Çetingüç'e teşekkürlerimizle...
Atatürk’ten Bir Havacılık Anısı; Tek Harflik Derin Mesaj
Devlet Havayolları’nın 1953-1954 yıllarında Genel Müdürlüğünü yapan Afyon Milletvekili Rıza Çerçel’in “Atatürk ve Havayollarımız” başlıklı yazısından:
“…Kemal Atatürk 1931 yılının bir yaz günü Devlet Havayolları Ankara Tayyare Meydanını ziyarete gelmişti… Etrafı tepelerle çevrilmiş ıssız bir kır, bu kırın kuytu bir köşesinde sanki kır bekçisi için yapılmış mütevazı bir kulübe, kenarları vahşi otlar ve sazlarla sarmaş dolaş olmuş iki kambur pist, kömür cürufunun çamurlar üzerine serpilmesi ile vücutlanmış bir uçuş yolu… İşte o zamanki tayyare meydanının varı yoğu bu kadardı... O’na, meydan binası önünde hasır bir koltuk getirmiş, etrafını çevrelemiş, yakın bir gelecekte yapılacak işleri, alınacak uçakları, kurulacak tesisleri uzun uzun anlatmıştık. Atatürk sadece dinliyordu, bu dinleyişte tunçtan bir heykel sabrı vardı.
Nihayet bu mesut ziyaretin değerli hatırasını ebedileştirmek için kendisinden bir imza rica ettik… Uzatılan defteri ve kalemi aldı. Düşünüyordu. Gözleri karşıki ıssız tepelerle bunların çevrelediği meydan boşluğunda bir şeyler arıyor gibi idi. İsteksiz bir eda ile başını önüne eğdi, elindeki kalemin kâğıt üzerine mıhlanmış gibi bir hali vardı. O kudretli el sanki kalemi kımıldatmaktan âciz idi. Bu çok kısa süren bir vakfe idi. Fakat hepimizin hayret ve heyecanı bu vakfeyi bir an’lıktan çıkarmış, sabrımızı tüketecek kadar uzamıştı. Nihayet kalem işler gibi oldu ve kâğıt üzerine (Kemal)’in baş harfi olan tek bir K harfi belirdi. Büyük insan atacağı Kemal Atatürk imzasının baş harfi olan K harfini yazdıktan sonra defteri ve kalemi geri verirken; “Şimdilik bir K harfi kâfidir. Bana vaad ettiğiniz işler yapılıp bitirildikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım” demişti…
Bugün Atamızın manevi huzurunda iftiharla söyleyebiliriz ki, o zaman verdiğimiz sözü Hava Yollarımız tahakkuk ettirmiş olması ve muasır medeniyetin icaplarını yerine getirmek için büyük gayretin içinde bulunması bakımından müsterih bulunuyoruz. Fakat bu çalışma ve gayretin (Kemal) mertebesine bir kademe, yani Atamızın baş harfi yazılı imzasına bir tek harf ilâvesine yetecek değerde olup olmadığı çok düşündürücü bir sualdir. (Çünkü Kemâl: yakınlaştıkça uzaklaşan bir hedeftir…”
Kaynak: Oktay Verel: İstikbal Göklerin Gökler Bizimdir. THK Yayını 1985. Cilt 2, Sayfa:528-30