Antalya Havalimanı işletme ihalesinde Çelebi Hava Servisi, şartları yerine getirmediği gerekçesiyle ihale dışı bırakılmıştı. Canan Çelebioğlu'nun ihalenin ardından "4 milyar dolar verecektik" şeklindeki açıklaması ve avukatlarının yürütmenin durdurulması için itirazda bulunarak dava açmaya hazırlanması, ihaleyi tartışma platformuna taşıdı.
Ercan İnan bugün Vatan Gazetesi'nde Antalya Havalimanı ihalesini irdeledi. Görünen o ki. ihaleyle ilgili birçok iddia gündeme gelece ve bu ihale daha çok konuşulacak. İşte Ercan İnan'ın yazısı:
Antalya Havalimanı ihalesi yenilenmeli mi?
Doğrusunu söylemek gerekirse Antalya Havalimanı ihalesinde IC Çeçen Holding-Alman Fraport tarafından verilen 3 milyar 197 milyon dolarlık teklif ilk gün herkesi mest etti. Zaten ihale öncesi yapılan nabız yoklamalarında da 3 milyar dolar gibi bir rakam telaffuz ediliyordu. 2 yıl önce İstanbul Atatürk Havalimanı’nın işletme ihalesinde ortaya çıkan fiyatın 3 milyar dolar olması da, bu ihalenin fiyatını da bir anlamda tescil ediyordu.
İhale öncesi pek çok ilginçlikler yaşandı. İhaleye katılabilme şartnamesinin inanılmaz ağır, kılı kırk yaran koşullarını bir kez daha tekrar etmeyeceğim. Ekonomi sayfalarımızda bu konuyla ilgili bir dizi haber yaptık. İhaleye katılabilme şartlarına sadece TAV ile IC Çeçen-Fraport ortaklığının uyum sağlayabilmiş olması, bir başka ifadeyle ihale şartnamesinin bu ikiliyi tarif etmesi en başından bu yana eleştiriliyordu.
Bir havaalanı işletme ihalesi için bu kadar ağır koşullar gerekli miydi ondan da aslında çok emin değilim. Sordum soruşturdum. Havaalanı işletmek çok mu zor, özel beceri, tecrübe gerektiren bir iş mi diye. Bir rafineri işletmekten, bir demir-çelik fabrikası idare etmekten daha ekstra tecrübe gerektirmiyor aslında. Her neyse işin o tarafını bir kenara bırakalım, konunun özünden fazla uzaklaşmayalım.
İhalenin bir şartnamesi vardı ve o şartları yerine getirenler Antalya Havalimanı’nın işletmecisi olabilmek için teklif verebilecekti.
Çelebi Hava Servisi, bu ikilinin yanında üçüncü bir katılımcı olabilmek için her türlü engeli aşmakta kararlı görünüyordu.
Yer görme belgesinin alınacağı 2 Nisan’dan önceki hafta Canan Çelebioğlu “2 Nisan’da mutlaka şartları yerine getiren (100 bin metrekare alanlı terminal işleten) bir yabancı ortakla Antalya’da olacağız” diyordu.
Oldular da. Avusturyalı Vienna International Airport PLC ile birlikte yer görmeye gittiler, 12 Nisan’da yapılacak ihaleye girmek için ilk engeli aştılar. Ancak ne olduysa ihale günü oldu. Çelebi ve ortağının belgeleri DHMİ tarafından tam 5 saat süreyle incelendi.
Bir gün önce yani 11 Nisan’da Ankara Büro’dan Gülümhan Gülten beni aradı ve “Burada Çelebi ve ortağının ihale şartnamesinde gerekli finansal rasyoları tutturamayacağı konuşuluyor. İhaleye alınmayacaklar” diye bir bilgi verdi.
Hakikaten ihale günü Çelebi ve ortağının rasyoları didik didik edildi. Ancak rasyolar tutuyordu. Ancak yine de Çelebi’yi oyun dışı tutmanın bir yolu bulundu. Geçici teminat mektubu, sosyal güvenlik prim borcu olmadığına dair belge ve vergi borcu olmadığına dair belgede eksiklik ve şartnameye uygunsuzluk bulunduğu ilan edildi.
Cumartesi günü Çelebi’nin her üç belgesini de inceledim. Yargıç değilim, ancak değerlendirmeme göre Çelebi’ye büyük haksızlık edildiğini rahatlıkla söyleyebiliyorum.
Teminat mektubundaki uygunsuzluk iddiası komik. 25 milyon euroluk teminat mektubu istenmiş. Bankalar Kanunu gereği mektubun YTL cinsinden verilmesi lazım. Banka mektubun verildiği günkü resmi kurla 25 milyon euroyu çarpıyor ve mektuba onun YTL cinsinden karşılığını yazıyor. Böyle yazmak zorunda...
İhale günü kurlarda ekstra bir oynama olabilir. Yani mektupta yer alan YTL karşılığı tam olarak 25 milyon euro olmayabilir. Atıyorum, 24 milyon 999 bin 999 euro da kalabilir. İşte böyle bir hesap yapıp teminat mektubunun yetersiz olduğuna karar verilmiş.
Bunu yeterli görmemiş olacaklar ki bir de vergi ve SSK borcu olmadığına dair belgelere de takılmışlar.
Çelebi sözkonusu belgeleri 9 Mart tarihi itibarıyla her iki kurumdan da DHMİ’den kendilerine gönderilen örnek dilekçe formatında almış. İhale Kurulu’nun iddiasına göre sözkonusu yazıların 9 Mart değil 3 Mart tarihi itibarıyla yani ihale ilan tarihinde alınması gerekiyormuş.
Ancak DHMİ’nin örnek dilekçesinde ihale ilk ilan tarihi ile ilgili bir uyarı yok...
Oysa Temmuz ayında Bodrum Havalimanı yeni dış hatlar terminal binası yapımı için açılan ihalede de benzer evraklar istenmişti. Onun da bir kopyası elimde. O dilekçe örneğinde parantez içinde ihale ilk ilan tarihi yazılacak diye not düşülmüş.. Madem bu tarih önemli, bu ihalenin örnek dilekçesine de o uyarı yapılmalıydı.
Peki konuyu ilginç kılan ne?
Canan Çelebioğlu’nun çıkıp “İhaleye girmemiz engellenmeseydi en az 4 milyar dolar verirdik” demesi işi fazlasıyla renklendirdi.
Birileri şimdi çıkıp bana “Ne var bunda, Rahmi Koç da Galataport ihalesinden sonra ‘Ben daha fazla verirdim’ demişti” diyebilirler.
Ancak bir fark var... Rahmi Koç, Galataport ihalesine katılmamıştı. Oysa Çelebi Hava Servisi A.Ş, ortağı ile birlikte ihale günü Ankara’daydı.
Bundan sonra ne olacak?
Çelebi Hava Servisi’nin avukatları dava açmaya hazırlanıyor. İdare Mahkemesi’nde öncelikle yürütmenin durdurulması için itiraz edilecek. 60 gün içinde bunun kararının verilmesi gerekiyor.
Antalya Havalimanı ihalesinde en başından bu yana hep burnumuza değişik kokular geliyordu.
Galiba bundan sonra da bu ihaleyi çok yazıp çizeceğiz.
En başta sorduğumuz soruya dönecek olursak...
İhale yenilenmeli mi?
Eğer 4 milyar dolara çıkılacaksa...
Çelebi’nin elenme nedenleri bu kadar sudan bahanelerse...
Kesinlikle yenilenmeli.
1 milyar dolar Türkiye için hiç de küçümsenecek bir rakam değil.
Ercan İnan (16.04.2007)