İşi olmayana çok cazip bir iş önerisi
Dün sabah bir akrabamı uğurlamak üzere Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ndeyim. Döviz almamışız. Uçaktan inip taksiye bindiğinde ihtiyaç olacağından terminaldeki döviz bürosundan 100 dolar alalım dedik.
Demez olaydık. Ben hayatımda böyle soygun görmedim.
Tamam havaalanlarında soyguna alışığız. İnce belli bardakta çayı 10 TL’ye hatta yeri geliyor 15 TL’ye içip sesimizi çıkarmıyoruz.
Çünkü itiraz etsek “En iyi çaydan hazırlıyoruz, yetmez içine sevgimizi katıyoruz” filan diyerek kendilerini savunabilirler.
Ancak fiyatı belli dövizi satın alırken yüzde 6’nın üzerinde fark ödemek insanı acıtıyor. “Bu kadar pahalıya alıyorsam herhalde arkasını Barack Obama’nın benim için özel olarak imzaladığı koleksiyonluk bir 100 dolar verecekler” diye düşündüm ama öyle de olmadı.
Dün sabah saat 10 civarında Atatürk Havalimanı’ndaki döviz bürolarında doları 1.4900 TL’den alıyorlar 1.5671 TL’den satıyorlardı. Yani alışla satış arasında yüzde 5.15’lik inanılmaz bir marj var. Diğer para birimlerini de not ettim. Euronun alış fiyatını 1.9190 TL, satış fiyatını ise 2.0161 TL olarak deklare etmişlerdi. Orada da yüzde 5’in biraz üzerinde bir marj söz konusu.
Marjın ötesinde deklare edilen rakamların piyasa rakamları ile yakından uzaktan alakası yok.
Havaalanında tabelada doların satış fiyatı 1.5671 iken, telefonumdan kurlara bakıyorum serbest piyasada o an geçerli dolar kuru 1.5380 TL olarak geçiyor. Euro için de 1.9640’lık satış fiyatını görüyorum Matrix’ten.
Dünyanın hangi havaalanına giderseniz gidin böyle bir marjla karşılaşmanız mümkün değil.
Peki sadece kızdıran bu marj mı?
Değil tabii ki. Bir de ne anlamı var ise yüzde 4’lük komisyon dayıyorlar.
Ercan İnan’ın yazısının devamı için;
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=304225