TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, Türkiye’ye gelen parada elemeler olacağını belirterek “Eskiden Türkiye’ye çok kolay para gelirdi. Herkes gelirdi. Ama şu anda yurtdışındaki firmalar daha seçici oldular. Yani Türkiye’deki projeyi ve o projeyi yapanı seçiyorlar. Bu kadar basit” diye konuştu.
TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Şener ile Atatürk Havalimanı’nın kapanmasını, gelecek hedeflerini ve yeni ortak oldukları Antalya Havalimanı’nı konuştuk.
-TAV, IC İçtaş’ın Antalya Havalimanı’ndaki yüzde 50 hissesini satın aldı ne aşamada anlaşma?
Antalya Havalimanı’nın yüzde 50 hissedarı olan IC Grup’tan hisselerini 360 milyon Avro’ya satın aldık. Bunun için 300 milyon Avro yurtdışından kredi alacağız. Bu anlaşma hem Devlet Hava Meydanları İşletmesi hem de Rekabet Kurumu’nun onayına tabi. Nisanın ilk haftası gibi bu iş hallolur. Atatürk Havalimanı’nın kapanmasıyla birlikte TAV’ın faiz amortisman ve vergi öncesi kârında yüzde 50 düşüş olacak. Şimdiden bu yüzde 50 düşüşü kapatmak için elimizden gelen çalışmaları yapıyoruz. Antalya Havalimanı bunun için güzel bir örnek. Antalya uluslararası yolcu trafiği açısından Türkiye’nin 2. büyük havalimanı. İstanbul’daki kaybımızın yüzde 25’ini karşılayacak.
İyi proje iyi firma
-Bu dönemde kaynak bulmak zor olmadı mı?
Yurtdışındaki bankaların baktığı şey şu: Bir bu işi kim yapıyor? İkinci iş iyi mi? TAV’a bakıyorlar yurtdışından 2.5 -3 milyar dolarlık finansman sağlamış ve bunların hepsini geri ödemiş. Bizim kredi almakta bir zorluğumuz görünmüyor. Bu Türkiye’ye de güveni gösteriyor. Ama asıl şunu gösteriyor: Proje iyiyse, yapan ve işletecek firmalar uluslararası alanda başarılıysa Türkiye’ye rahatlıkla kredi geliyor.
Yabancı seçici oldu
-Türkiye’nin notu düştü, eskiye göre kredi bulma şartları zorlaştı mı?
Tabii. Eskiden Türkiye’ye çok kolay para gelirdi. Herkes gelirdi. Özelleştirmede hiç ismi duyulmayan şirketler iş aldılar ve onlar dahi kredi alabildiler. Ama şu anda yurtdışındaki bankalar daha seçici oldular. Yani Türkiye’deki projeyi ve o projeyi iyi yapabilecek olanı seçiyorlar. Konu bu kadar basit.
-Antalya’da herhangi bir genişleme yeni terminal yatırımı düşünüyor musunuz?
Antalya normal yoluna devam edecek. Birikimlerimizle oraya bir değer katacağımıza inanıyoruz. Antalya’da Fraport’la ortak oluyoruz. Dünyanın önde gelen havalimanı işletmecisi firmalarını sayarsak Aeroports de Paris (ADP), TAV, Vinci, Schipol ve Fraport’tur. Biz Fraport ile Antalya’da ortağız. ADP bizim ortağımız, Vinci ADP’nin ortağı. ADP Schipol’ün ortağı. Böylece biz çok büyük bir havalimanı işletmesi platformunun içine girdik. Bu bir Türk firması için küresel boyutta büyük bir başarıdır.
Yönetimde olmalıyız
-Sabiha Gökçen Havalimanı’nda hisse satışı gündemde, siz teklif verecek misiniz?
Her zaman akıllı büyümenin peşindeyiz. Operasyonel ve finansal kabiliyetimize uygun yerlerde var olmak isteriz. Sabiha Gökçen’e bakıldığında Maylezyalıların yüzde 49 hisseye kadar satacakları üstünü satmayacakları söyleniyor. Yani biz çoğunlukta olup yönetimde olacağız derlerse biz katılmayız. Biz ille de çoğunluk alalım demiyoruz. Hissemiz yüzde 30 da olabilir. Ama biz yönetimde olmak istiyoruz. Yönetimin yüzde 50-50 olması gerekiyor. Çünkü yönetimde olup Sabiha Gökçen Havalimanı’na bir şeyler katmak istiyoruz. Pazarlamasında olmak istiyoruz. Yatırımlarında olmak istiyoruz. Biz bir fon değiliz. Fon olsanız alırsınız hisseleri beklersiniz. Biz stratejik yatırımcıyız. Sabiha Gökçen’in de şu anda stratejik yatırımcıya ihtiyacı var. Bekliyoruz ihaleyi, bir türlü çıkmıyor. Satarlarsa en iyi adayın biz olduğumuzu onlar da biliyorlar. Atatürk Havalimanı’ndaki tecrübelerimizi oraya aktarmak çok önemli olacak. Onun için inşallah uygun şartlarda olur biz de katılırız.
80 milyon avro yatırım
-Bu yılki hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
İstanbul Atatürk Havalimanı’nın tüm sene açık kalacağını varsayarak toplam yolcu sayımızda yüzde 10- 12 arası, Atatürk Havalimanı dış hat yolcu sayısında yüzde 6-8 arası ve İstanbul şehir çıkışlı dış hat yolcu sayısında yüzde 9-11 arası artış bekliyoruz. Kur varsayımlarımız dahilinde yüzde 2-4 arası ciro büyümesi, yüzde 5-7 arası FAVÖK büyümesi, çift haneli net kâr artışı ve 80 milyon avro tutarında yatırım harcaması öngörüyoruz. Dünya havayolu trafiğinde önümüzdeki 20 yılda 2 kat artış bekleniyor. IATA’ya göre 2017’de 4 milyar olan yolcu sayısı 2036’da 7.8 milyara ulaşacak.
İçimiz burkuluyor
-Atatürk Havalimanı 29 Ekim’de taşınacak. Ne hissediyorsunuz?
Tabii ki üzülüyorsunuz. İki türlü üzülüyorsunuz... Biz 20 yıldır oradayız. İkincisi çok fazla yetişmiş elemanlarımız var orda. Onlar çok üzülüyorlar. Ama biz onların 3. havalimanına geçmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Havalimanını işletecek İGA yönetimiyle görüşüyoruz. İnşallah onları orda işe koyarsak, istihdam edersek bir istihdam kaybı olmayacak. En azından bu bakımdan mutlu olacağız. Üçüncüsü tabi şu var. Biz 1997’de bu ihaleyi almıştık. 2000 yılında açtığımızda Türkiye’de 33 milyon yolcu vardı. Şu anda Türkiye’deki yolcu sayısı 200 milyon. Bu başarıda bizim de, THY ve DHMİ ile birlikte büyük payımız var. Onun için de içimiz burkuluyor. Ama nihayetinde bu ticari bir iş. Onun için yapacak bir şey yok, işimize bakacağız.
-Atatürk Havalimanı’nda kaç kişi çalışıyor?
Atatürk’te Havaş, TAV ve iştirakleri olarak bakıldığında 18 bin kişi çalışıyor. Havaş’ın 6 bin çalışanı zaten 3. Havalimanı’na gidecek. Güvenlik elemanlarını vermek istiyoruz. Duty Free’yi orada bizim ortağımız aldı. Elemanlarımızı oraya vereceğiz. TAV’ın operasyon elemanları kapış kapış gidiyor. Bir kısım elemanlarımızı da başka terminallerimizde görevlendireceğiz.
-Atatürk Havalimanı İstanbul’un ihtiyacını karşılamıyor mu, 3. havalimanı şart mı?
Havalimanları her zaman büyümeye muhtaç yerlerdir.
Hukukta, eğitimde reform şart
-Türkiye’nin şu andaki ekonomisini değerlendirir misiniz, ne tür riskler görüyorsunuz?
Türkiye’nin notu düşürüldü. Türkiye’ye gelen parada seçicilik olacak. Çanakkale köprüsü yurtdışından kredi aldı. Biz Antalya için aldık. İyi proje ve iyi yatırımcı görüldüğü vakit bu yatırımlar krediler Türkiye’ye gelecek. Ama bunun için yapısal reformlar yapılmalı. Herkes yapısal reformlar diyor ama kimse bu reformların ne olduğunu söylemiyor. Yapısal reformların en önemli ikisi, hukuk ve eğitimdir. Eğitim, bilim ve teknolojinin birleşmesini sağlayacak bir eğitim olmalı. Bunun için tedbirler alınmalı. Aynı şekilde hukukun da hızlanması gerekiyor. Çünkü bir yabancı yatırımcı geldiğinde burada bir hakkı yendiğinde bir dava açtığında yıllar sürüyor. Bunların çözümlenmesi gerekiyor.
Kendi alanımızda büyürüz
-Atatürk Havalimanı dışında neler yapıyorsunuz?
Ciddi bir uluslararası marka olduk. Bunun gereklerini yerine getirmeniz gerekiyor. Afrika’ya açıldık. Afrika’da, Türki cumhuriyetlerde ve Asya’da çok ciddi havalimanları takip ediyoruz. Servis şirketlerimiz yurtdışında TAV’ın olmadığı yerlerde büyümesine devam edecek.
-Bundan sonraki süreçte servis tarafına daha çok mu ağırlık vereceksiniz?
Türkiye’de firmalara baktığınızda genel olarak büyük kısmı her şeyi yapıyorlar. Her sektörde varlar. Bu onların iş modelleri, hiçbir şey diyemeyiz. Bizim iş modelimiz sadece ve sadece kendi alanımızda büyümek. İş modelimiz şu: Adımız: TAV. Soyadımız: Havalimanları. Şirketlerimize şunu diyoruz: alanınızda bir dünya şirketi olacaksanız size TAV Holding olarak her türlü desteği veririz. Mesela IT şirketimiz çok büyük; 400 bilgisayar mühendisinin çalıştığı bir teknoloji şirketimiz var. TAV 17 havalimanında servis şirketlerimiz 77 noktada varlar. Devamlı fırsatları inceliyoruz.
Şehriban Kıraç-Cumhuriyet