Prof. Dr. Haluk Gerçek, AKP hükümetinin çılgın projelerinin İstanbul'u mahvedeceğini söylüyor. Üçüncü köprünün bir ulaşım değil tamamıyla bir rant projesi olduğunu söylüyor. Üçüncü havaalanının da gerekli olmadığının altını çizen Gerçek, eldeki iki havaalanında geliştirmeler yaparak çok gerektiğinde Silivri civarına yeni bir havaalanı inşa edilebileceğini ama Kuzey Marmara'ya dokunulmaması gerektiğini önemle vurguluyor. Gerçek, İstanbul'un elde kalan son nefes alma alanı olan Kuzey Marmara'ya yeni yerleşim yerleri yapmanın kentin sonunu getireceği uyarısında bulunuyor. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Leyla Tavşanoğlu’na konuşan Prof. Dr. Haluk Gerçek, 3. Havalimanı projesiyle ilgili şöyle diyor:
AKILCI ÇÖZÜMLER VAR
Üçüncü havaalanı üçüncü köprüden daha fazla kuzey bölgesindeki ormanlar ve su alanlarına doğrudan zarar verecek. Atatürk Havalimanı gibi zamanla genişlemek ihtiyacı duyulduğunda buna imkân olmayacak. Buna rağmen bu havaalanını sizce neden o bölgeye yapılmakta ısrar ediliyor?
Prof. Dr. Haluk Gerçek: Genişlemesi imkânı bulunmamasından çok yılda 150 milyon yolcu kapasiteli bir havaalanı olacağı konusu var. Özellikle 2002 yılından sonra özel havayollarının pazara girmesi, yakıt üzerindeki ÖTV'nin kaldırılmasıyla fiyatların otobüsle rekabet edebilir hale gelmesinden ötürü hava yolcusu çok arttı. Ama 150 milyonluk kapasiteye nasıl ulaşılacağı konusunda tereddütlerim var. Geçenlerde ekonomistlerin hazırladığı bir raporu okudum. Bu kapasite tamamıyla Türkiye'nin gelecekteki büyüme projeksiyonlarına bağlı. O havaalanına parayı yatıracak konsorsiyum yatırdığı parayı nasıl geri alacak sorusu aslında çok tartışmalı. Hava trafiği Türkiye'nin büyüme projeksiyonlarına bağlı ama bunun yanında dünyada başka parametreler de var. Ayrıca Türkiye'nin büyüme hedeflerinin üç-beş yıl sonrasını hiç kimse göremiyor. O büyümeler gerçekleşmezse ve başka uluslararası değişiklikler olur da hava trafiği Türkiye'de bu kadar gelişmezse o yatırımlarını yapanlar yatırımlarını nasıl geri alacaklardır? Bunun karşılığında ne tür garantiler verildiğini de bilmiyoruz. Ben, halihazırdaki havaalanlarına kapasite arttırıcı bazı yatırımlar yaparak ya da çok gerekirse Silivri civarında başka bir alternatifi devreye sokarak sorunun daha mütevazı ve daha akılcı biçimde çözülebileceğini düşünüyorum.
KAZANÇ BELLİ KESİME
Yani üçüncü havaalanı da yeni bir rant kapısı mı açacak?
H.G. - Ben buna bir açıklama bulamıyorum. Bunlarla çok yakından ilişkili kanal projesi var. "Çılgın proje" olarak ortaya atıldığında ben "Yok, canım" dedim. Ama görüyorum ki çok kararlılar. Bence Türkiye'nin en büyük sorunlarından birisi iktidarın ülkenin bütün geleceğini, kentin bütün makro formunu etkileyecek projeleri tartışmaya açmadan işe girişmesidir. Kanal üzerinde altı tane köprü planlanmış. Karadeniz'i Marmara'ya bağlamanın getireceği ekolojik sorunları bir yana bıraktım. Kent ve ulaşımda yeni inşaat alanları yaratacak. Ekonomi yeni projelerle mi ayakta duruyor? Her yerde yapılaşma ve bundan ciddi gelir sağlayan bir sektör var.
Gelir tabana yayılıyor mu?
H.G. - Yayılmıyor; yayılıyorsa da çok düşük bir oranda oluyor. Bu işlerden yine çok büyük holdingler ve arsa spekülatörleri kazançlı çıkıyor. İstanbul'da doğup büyümüş bir insan olarak İstanbul'a üzülüyorum. Uluslararası yaşam kalitesi endekslerinde İstanbul artık son sıralarda.
Leyla TAVŞANOĞLU-Cumhuriyet