II.Dünya savaşı halihazırda gezegenimizde yaşanılan en büyük çatışmaydı. Altı yıl boyunca kayıplardan, askeri üretime kadar ortaya çıkan istatiksel veriler gerçekten akıl almaz boyutlardadır. Ümit ve dileklerimiz barışın hep kalıcı olmasıdır.
1/ ABD’de savaştan önce yılda ortalama üç milyon çeşitli tür ve markalarda araba üretiliyordu. ABD’nin savaştığı üç yıl boyunca “Sanayi Üretimi Yönetim Ofisi”, savaş için aldığı askeri üretim önlemleri nedeniyle sadece 139 adet sivil amaçlı araba üretilmişti. Buna karşılık aynı sürede ABD toprakları içinde 276.000 adet değişik model uçak üretilmişti.
II.Dünya savaşı içinde Corsair uçak fabrikasında montaj hattı Stratford-Kaliforniya
2/ Savaş süresince sadece ABD, 43.581 uçak kaybetmişti. Bunların yaklaşık 1.000 tanesi Avrupa ve Pasifik Cephelerine transfer uçuşlarında -çeşitli nedenlerle- kaybedilmişti. Ayrıca ABD, kendi toprakları üzerinde yaklaşık 14.000 uçağını eğitim, arıza, havada çarpışma, olumsuz meteorolojik etkiler vb. nedenlerle kaybetmişti. Toplam olarak ABD, savaş içinde günde ortalama 170 uçak, yaklaşık olarak saatte yedi uçağını yitirmişti.
3/ II. Dünya savaşı içinde sadece ABD’nin uçakları 9.7 milyar galon (yaklaşık 36.763 milyar litre) yakıtı (dakikada 5.787 galon≈ 25.491lt ) tüketmişti. Bu değere ABD ordusunun gemileri, tankları ve her türlü araba, kamyon vb. tüketimlerini eklerseniz rakamlar yetersiz kalabilir. Tüm dünya genelinde savaşanların tüketimleri de katılırsa, hesaplamanın içinden çıkılması pek mümkün olmayabilir.
4/ Sadece ABD’nin bombardıman uçakları, Avrupa’da 1942-45 yılları arasında değişik cins ve ebatta 7.9 milyon bomba (saatte 457 adet) atmıştı. Bu rakama diğer Müttefik hava kuvvetlerinin (İngiltere, Fransa, S.S.C.B.) harcamaları dahil değildir. Yine ABD, atom bombasından önce Japonya’ya yaptığı hava saldırılarında 40.000 tondan fazla klasik ve yangın bombası atmıştı. Öte yandan aynı sürede sadece ABD uçakları, 459.7 milyar (dakikada 295.588 adet) değişik çapta makinalı top, makineli tüfek mermisini ateşlemişti. Bu rakama diğer Müttefik ülke uçaklarının sarfiyatı dahil değildir.
5/ Savaş süresince ABD’de 12.731 adet üretilen B-17 uçaklarının kanatları uç uca yerleştirilse, 402km uzunluğa eşit olacaktı. Elbette ABD ve tüm savaşan güçlerin ürettiği farklı modeldeki uçakların kanat uzunluklarının toplamını tahmin etmek çok güç olabilir.
Boeing B-17 Flying Fortress
6/ Savaş içinde farklı nitelikleriyle öne çıkan, çarpışmaların gidişatına önemli etkiler yapan uçak ve diğer araçlar listesinde ilk anda yer alanlar:
ABD: B-17 Flying Fortress, Consolidated B-24 Liberator, Boeing B-29 Superfortress, Douglas C-47 Skytrain, F-4U Corsair, Curtiss P-40 Warhawk, P-47 Thunderbolt, P-51 Mustang, F6F Hellcat, uçak gemileri ve fabrika montaj hatları.
İngiltere: Hawker Hurricane, Supermarine Spitfire, Avro Lancaster, deHavilland DH.98, Radar.
Almanya: Junkers Ju-87 Stuka, Messerschmitt Bf-109, Messerschmitt Me-262, Junkers Ju-52, V-1 Fieseler Fi-103 füzesi
S.S.C.B: Yakolev Yak-3, Yak-9, Ilyushin IL-2, Antanov An-2, Katyusha roketi
Japonya: Ki-43 Hayabusa, Ki-61 Hien, Mitsubishi A6M Zero, Nakajima B5N torpido uçağı
7/ II. Dünya savaşı içinde en genç pilot, İngiliz uyruklu Thomas Dobney idi. Henüz 14’ündeyken yaşına dört yıl daha ekleyerek, İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetlerine (RAF) katılmak için kayıt formundaki minimum 18 yaş şartına, yalan beyanla ulaşmıştı. Mülakatta kurul üyesinin dosyasında doğum belgesinin noksan olduğu sorusunu “Göndermiştim, mutlaka elinize geçmiş olmalı” diyerek, savuşturmuştu. Başlangıç ve temel uçuş eğitimini önce Kanada’da Cardington’da tamamlamış, ardından İngiltere’ye dönünce bombardıman uçağında harbe hazırlık bölümünü tamamlamıştı. Almanya’ya 20 kez bombardıman görevinde uçmuştu. O sırada İngiltere Kralı George V, bulunduğu birliği ziyaret etmiş, birlikte çekilen fotoğrafı gazetede yayınlanmıştı. Gazetedeki resmi gören ve her şeyden habersiz olan babası, bilgilenmek için Hava Bakanlığını arayınca durumu açığa çıkmıştı. T. Dobney, asgari yaşın altında olduğu için RAF’tan terhis edilmişti. Yine de RAF, 18 yaşı gelince tekrar askerliğe katılırsa aynı rütbeyle göreve atanacağını bildirmişti. 1943’te yaşı bu kez gerçekten tutan T. Dobney, tekrar RAF’a katılmıştı. Katılımından kısa bir süre sonra kalkışta motor arızası nedeniyle kaza geçirmişti. Kazadan sonra hava trafik kontrolörü olmuştu...
8/ ABD’li av pilotu Louis Edward Curdes, savaş içinde değişik cephelerde uçarak Alman, İtalyan, Japon uçaklarını düşüren nadir pilotlardan birisi olmuştu.
9/ II. Dünya savaşında Almanlar’ın mesajcı güvercinlerini imha etmek için İngiliz MI5 gizli servisi, eğittikleri Peregrine (Bayağı) türü şahinleri kullanmıştı. Almanlar değişik zamanlarda bu güvercinlere patlayıcılar yükleyerek Winston Churchill vb. önemli şahsiyetlere suikast saldırıları planlamışlardı. Başta şahinlerin avcılığı ve diğer nedenlerle bu, hiçbir zaman başarılı olamamıştı.
Öte yandan savaşın başında yaklaşık 2.000 güvercin meraklısı İngiliz, askeri amaçlar için kuşlarını orduya teslim etmişlerdi. Güvercinler mesaj taşıma görevlerini genellikle başarıyla yapmışlardı. Savaş içinde Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Polis, İtfaiye, Ev Muhafızları, Bletchey (Ordu İstihbarat Merkezi), Sivil Savunma birimlerince 250.000’den fazla güvercin kullanılmıştı. Daha sonra güvercinlerin bir kısmı Fransa, Belçika, Hollanda’daki direniş güçlerinin kullanımı için paraşütle özel taşıyıcılar içinde indirilmişti.
RAF’ın bir uçuş üyesi tarafından mesaj taşıyıcı güvercin uçaktan salınıyor.
23.2.1942’de bir İngiliz Bristol Beaufighter tipi bombardıman uçağı, Norveç’te Alman uçaksavar ateşinden oldukça hasarlanmış şekilde Kuzey Denizinde görevinden dönerken, karaya 100 mil kala denize düşmüştü. Bir ekip üyesi hemen uçaktaki “Winkie” isimli güvercini salmıştı. Kuş 120 mil uçtuktan sonra sahibinin evine çok yorgun bir şekilde varmış, onu bulan yetiştiricisi derhal RAF’a haber vermişti. Mesaj olmamasına rağmen yaklaşık enkaz pozisyonu hesaplandıktan 15 dakika sonra dört ekip üyesi kurtarılmıştı.
10/ II. Dünya savaşı boyunca Alman avcı pilotu Gerhard Barkhorn, halihazırda dünyada hava muharebesinde en çok uçak düşürme rekorunun sahibi Erich Hartmann’dan (352 uçak düşürmüştü) sonra ikinci sıradaydı. Değişik tiplerde, 1104 görev uçuşunda 301 uçak düşürmüştü. Dokuz kez vurulmuş, iki kez yaralanmış, bir kez de kurtarılmıştı. Hitler’in fikirlerine pek fazla katılmadığı için hak ettiği ilgiyi komutanlarından görmemiş, yine de başarılarıyla hava kuvvetlerinde kalabilmişti. 1945’te savaş esiri olmuş daha sonra serbest kalmıştı. 19.6.1956 tarihinde tekrar binbaşı rütbesiyle Batı Almanya Hava Kuvvetlerine (Bundesluftwaffe) katılmıştı. Görev süresinde bir ara NATO bünyesinde İngiliz pilotlarla birlikte İngiltere’de RAF’ın jet uçaklarıyla uçmuştu Bir İngiliz jet uçağıyla kaza geçirmiş, kurtarıldığında “Düşürdüğüm 302. Müttefik uçağı” diye şaka yapmıştı. 1975’te orgeneral rütbesiyle Bundesluftwaffe’den emekli olmuştu.
11/ Almanlar’ın İngiltere’ye, özellikle Londra’ya V-1 roketleriyle beklenmedik saldırıları önemli hasarlar vermişti. Uygun pozisyon bulabilen Spitfire tipi uçakla sadece bir kez V-1’e kanat ucu değdirme manevrasıyla müdahalede bulunmuştu. Onun dışında uçaksavar ateşleri ile pervaneli av uçaklarından çok hızlı kaçabilen V-1 roketlerine ancak 1943’te yavaş yavaş Kraliyet Hava Kuvvetlerine (RAF) katılan Gloster Meteor tipi ilk jet uçaklarıyla müdahale edebilmişlerdi. Bir tanesinin makinalı topları arıza yapınca, pilotu tıpkı Spitfire’da olduğu gibi V-1’in kanat ucuna yanaşıp kendi kanadıyla ittirerek, rotasını ve otopilotunun uçuşunu bozarak düşürmüştü. Bu olayın dışında Gloster Meteor tip uçaklarla 14 tane V-1 daha, makinalı top ateşiyle düşürülmüştü. Ayrıca Normandiya çıkartmasından üç gün sonra bir Grumman TBF-1 Avenger Tarpon’un arka topçusu, yanından hızla geçen V-1 roketini makineli tüfek ateşiyle vurarak düşürmüştü.
Bir Spitfire uçağı V-1 roketini önleyip kanat ucuyla rotasından saptırmaya çalışıyor
12/ Savaş içinde Alman Hava Kuvvetleri İngiltere’ye gece hava saldırıları (Blitz) düzenlemeye başlayınca ülke genelinde elektrik kesintisi ve ciddi karartma önlemleri uygulamaya başlanmıştı. Böylelikle Alman pilotların hedef bulmaları bir ölçüde zorlaşmıştı. Ne var ki, gece karanlığı içinde karayolu trafiğinde ciddi problemler de yaşanmaya başlanmıştı. Çiftçiler büyükbaş hayvanlarını şoförlere görünür kılmak için beyaz boyayla şeritler çekmişlerdi. Boyama eyleminin ne kadar işe yaradığı bilinmemekle birlikte bu da İngiltere karayollarında çok ilginç manzaralar oluşturmuştu.
Essex’te ineğini boyayan bir çiftçi
13/ II. Dünya savaşı öncesi ve süresince aktif uluslararası 25 savaş karşıtı organizasyon vardı. Ayrıca savaşın içinde ve sonrasında aktif veya etkinliğini durduran ABD’de 64, Afrika’da 4, Asya’da 3, Avrupa’da çeşitli ülkeler içinde işbirliği yapan 12 tane organizasyon/örgüt vardı. Bu rakamlara dini inançlarla kurulan savaş karşıtı örgütler dahil değildi...
14/ ABD’nin savaş boyunca havadan attığı bildiriler, broşürler vb. yeniden kazanımla tuvalet kâğıdı olarak üretilse, Avrupa’nın yüz yıllık ihtiyacını karşılayacağı hesaplanmıştı. 1945 yılının başlarında yine ABD, Japonya ve adalarına yapacağı hava saldırılarının listelerini 72 saat önceden havadan atıyordu. Böylelikle hem sivilleri haberdar ederken hem de hükümet ve ordunun prestijini sarsmaya çalışıyordu.
15/ Sovyet kara birlikleri Yugoslavya’da Belgrad’a ilerlerken ABD’nin hava birlikleri P-38 uçaklarıyla havadan onlara koruma sağlıyordu. Ne var ki Kızılordu birlikleri beklenenden 100 km daha hızlı ilerleyince, 7.11.1944’te bir grup ABD hava devriyesi görevindeki P-38 uçakları yanlışlıkla Sovyet kara birliklerine ateş açmıştı. Bu arada Niş meydanına konuşlanmış Sovyet avcı birliğine “konvoya Alman havacıları saldırıyor” diye bir mesaj ulaşınca derhal YAK-9 uçakları havalanıp olay yerine yönelmişlerdi. Hemen ABD ve Sovyet uçakları arasında başlayan hava muharebesi, pilotların birbirlerini tanıyıp ayrılıncaya kadar 15 dakika sürmüştü. İt dalaşı esnasında ABD, Sovyetlerin dört YAK-9’unun düşürüldüğünü kendilerinin de iki P-38 uçağının kaybettiğini açıklamış, ancak Ruslar’ da tam tersini söylemişlerdi! Ayrıca kara birliğinde ölü, yaralı ve araç kaybı olmuştu. Her iki ülke askerleri arasında şiddetli geçimsizliğin tırmandığı bu durumdan ABD ordusu, Kızıl Ordu’dan özür dilemişti.
16/ Almanya’nın çaresizliği savaş sonuna doğru artınca, tıpkı Japon Kamikaze operasyonu gibi Sonderkommando “Elbe” adıyla Oberst Hans-Joachim Hermann tarafından, 1944 sonlarına doğru intihar uçuşu organizasyonu kurulmuştu. Adayları 18-20 yaş arasındaki ve gönüllülerden seçmişlerdi. Messerschmitt Bf-109G tipi uçaklarından birçok donanımı çıkartılarak kullanım kolaylığı sağlanmış, adaylara kısıtlı uçuş eğitimi vermişlerdi. Uçaklarda sadece dört adet makinalı top kalırken toplam 60 mermi yükünün yeteceği varsayılmıştı. Ayrıca Nazi propaganda aygıtının etkisinde büyüyen bu çocukların hayatlarını Almanya için seve seve feda edeceklerine komutanların inancı tamdı. O. H-J. Hermann’ın büyük arzu ve çabasına karşın Almanya’nın elinde yeterli yakıt yoktu. Bu yüzden Elbe birliğinin ilk ve tek görev uçuşuna 180 pilottan 120'si çıkabilmişti. Almanya’ya yönelen Müttefiklerin ağır bombardıman uçaklarından 15’ine çarparak düşürmüşlerdi. Müttefik pilotları başlangıçta ne olup bittiğini anlamamışlar, ancak hemen toparlanan saldırı kollarındaki himaye avcıları, direkt intihar uçaklarına yönelince hiçbir varlık gösterememişlerdi. Kısa bir süre sonra Almanya teslim olunca Elbe grubu da dağıtılmıştı...
Sovyetler Birliğinde daha farklı kamikaze uygulaması vardı. “Ramming: Koç başı vuruşu” adıyla bilinen bu girişimde, cephanesi veya yakıtı biten pilot isterse uçağını Almanların uçak, tank, gemi vb. hedefe “koç vuruşu veya hava koçu” denilen manevrayla çarpabilme iznini genelkurmay vermişti. Pilotun çarpışmaya birkaç saniye kala paraşütle atlayış yapma hakkı da vardı. Ancak birçoğu, çarpışmayla yaşamını yitiriyorlardı. Bilinen 600’den fazla hava koçu çarpışma vakasından çok az pilot canlı kurtulabilmişti. Hava koçunu yapan tek kadın pilot Ekaterina Zelenko, Su-2 tipi uçağıyla Eylül 1941’de bir Alman Bf-109 uçağına çarparak ölmüştü.
17/ İlk atom bombasını atan B-29 Superfortress tipi uçaklarda, başlangıçta erkek pilotlar uçağın büyüklüğü ve motorlarının sıklıkla arıza yapması gibi nedenlerden ötürü uçmak için hiç hevesli değillerdi. Bunun üzerine daha sonra ilk atom bombası uçuşuyla ünlenecek Paul Tibbets, Pasifikteki görev yerinden anavatana geri çağrılıp B-29’ların eğitim ve test uçuşlarının başına getirilmişti.
Uçuş sonrası Paul Tibbets, Dora Daugherty Strother, Dorothea Johnson Moorman ve diğer uçuş ekibi, Ladybird isimli B-29’un önünde.
P. Tibbets, erkek pilotların adeta korkaklık ve isteksizliklerini yenmek için WASP (Woman’s Army Service Pilots) grubundan iki kadın pilotu, Dora Daugherty Strother ve Dorothea Johnson Moorman’ı hemen eğitime başlatarak erkek pilotları bir bakıma utandırmıştı. İki kadın pilot daha önce hiç dört motorlu uçakta uçmamışlardı. Kısa süren yerde teknik eğitimlerini takiben üç günlük uçuş eğitimiyle, dönemin en devasa boyutlu uçağında kadınlar çok başarılı olmuşlardı. Birlik komutanı, kadın pilotların hem teknik bilgi düzeylerini hem de uçuş yetenekleri hakkında sitayişle bahseden raporlar doldurmuştu. Ancak en tepedeki generaller, erkeklerin küçümsendiği kanısıyla hemen tepki göstermelerine rağmen, isteksiz erkek pilotlar yola gelerek B-29’da uçuşlara başlamışlardı...
18/ İngiliz vatandaşı Nicholas Alkmade, Avro Lancaster bombardıman uçağının kuyruk tareti makinalı tüfekçisi görevindeydi. Almanya’ya saldırı görevinde bir Junkers Ju-88 uçağının saldırısına uğramış ve uçakta yangın çıkmıştı. Ardından uçağın komutan pilotu paraşütle atlayarak terk emri vermişti. Ne var ki, Nicholas’ın bulunduğu yer çok küçük olup, paraşütü giyinmiş olarak taret içinde görev yapması imkansızdı. Bu yüzden paraşütünü uçağın kuyruk bölmesinde tutarak ancak tarete sığabiliyordu. Yangın hızla ilerleyince paraşütüne ulaşamayacağını anlayan Nicholas, 220km/sa hızla alçalan uçağı doğrudan terk etmişti. Şansına gece vakti, orman içinde ve 45cm kalınlığındaki kar tabakasına düşmüş, biraz ezikle kurtulmuştu. Ardından Gestapo tarafından esir alınmıştı. Başlangıçta öyküsüne inanılmamış ve ajan muamelesi yapılmıştı. Neyse ki sonradan uçak enkazında paraşütü bulunmuş ve normal esir kampına yerleştirilmiş ve savaşın bitimine kadar tutuklu kalmıştı.
19/ 23.11.1944’te Belçika’nın Cortonburg kentinin dışına konuşlanmış İngiliz uçaksavar birliği, ABD’ye ait bir B-17 Superfortress tipi bombardıman uçağının iniş takımları aşağıda kendilerine doğru süzülerek hızla yaklaştığını tespit etmişlerdi. Nitekim B-17 uçağı hemen yanlarındaki tarlaya adeta zorunlu iniş yapmıştı. Pervaneleri kopmuş, iki kanadı da toprağa sürtünmüş ve üç motoru çalışır halde durmuştu. 15 dakikadan fazla İngiliz askerleri uçuş ekibinin dışarı çıkmasını bekledikten sonra kontrollü bir şekilde uçağa yaklaşıp içine zorlukla girmişlerdi. Ne var ki uçakta hiç kimseyi bulamamışlar ama şahsi paraşütleri dizili olarak görünce şaşkınlıkları daha da artmıştı. “Hayalet B-17 Uçankale” lakabını hemen kondurmuşlar ve uçağın bağlı olduğu birlik bir süre sonra bulunmuştu. En son görevi Almanya’da bir rafinerinin bombalanmasıydı. Ardından Belçika’nın başka bir yerinde ekibi de sağ salim bulunmuştu. Ancak ekibin öyküsü ile uçağın kanıtları hiç uyuşmamıştı. Zira ekibin raporuna göre bomba yuvasında sorun çıktığı için atış yapamamışlar, geriye dönüşlerinde ağır uçaksavar hasarı alıp bir motoru durmuştu. İngiltere yerine Belçika’ya yönelmişler ama uçağı paraşütsüz nasıl terk ettiklerini bir türlü açıklayamamışlardı. Uçak sonrasında kendiliğinden uçuşunu sürdürmesine rağmen Hayalet B-17’nin gizemi günümüze kadar bir türlü çözülememişti...
20/ II. Dünya savaşı içinde birçok resmi tarih yalanları veya aldatmacaları, savaşan bütün ülkelerde vardı. Örneğin “Çoğu Amerikalı Nazilerle savaşmaya hevesliydi” ifadesi, resmi ABD tarihi olarak okullarda okutulmuştu. Oysa araştırmalara göre Amerikalıların yüzde 80’i, 1940’ta Avrupa’da Mihver devletlere karşı savaşmaya karşı çıkarken, ancak yüzde 35’i hükümetin İngilizler’e yardım etmek için savaşa girmesinin gerekliliğine inanıyordu.
Öte yandan Birleşik Krallıkta “İngiltere’nin, Almanlar’ın Blitz (yıldırım) hava saldırıları karşısında tamamen yalnız” olduğu iddiası, başta başbakan Winston Churchill tarafından dile getirilmiş ve her platformda yinelenmişti. Oysa dünyanın pek çok farklı yerlerinden pilotlar Birleşik Krallığın yardımına gelmişlerdi. Savaş boyunca İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) içinde savaşan yabancı ülke pilotları 595 (bazı kaynaklarda farklı rakamlar bulunmaktadır) adet olup, toplam uçucuların yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyorlardı. Büyük bir kısmı İngiliz Milletler Topluluğundan katılmasına rağmen Avrupa’da işgal edilmiş ülkelerden de pek çok gelen olmuştu. Sadece Amerikalı 9 pilot, uluslararası dayanışma ruhuyla görev yapmışlardı. Rakamlar biraz farklı olsa da ülke ve katılımcı listesi şöyleydi: Kanada (113), Yeni Zelanda (127), İrlanda (10), Avustralya (32), Güney Afrika (25), Rodezya (4), Jamaika (1), Barbados (1), Romanya (1), New Foundland (1), Belçika (28), Fransa (14), Polonya (145), Çekoslovakya (84) ...
Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) bünyesindeki 303. Polonya filosunun pilotları
Katılımcılar için The Times Gazetesinde “Uçaklar çok seri üretilebilir, ancak uçucuları eğitmekte kısa yol yoktur” şeklinde yabancı pilotları yücelten bir de yorum çıkmıştı. Yabancı pilotlar Britanya hava savunmasında çok büyük başarılar göstermişlerdi. Sadece, kaza, vurulma vb. nedenlerle İngiltere üzerinde paraşüt atlayışlarından sonra yetersiz lisan düzeyleri nedeniyle Alman pilot veya ajan sanılarak sivillerden sert tepkiler gördükleri olmuştu...
21/ Savaşan tüm ülkeler, başta İngiltere olmak üzere düşman saldırılarında yanıltarak gerçek hedeflerinden saptırmak amacıyla sahte havaalanları, pistler, kasabalar, uçaklar vb. kullanmışlardı. Yine Normandiya çıkartmasının yerlerini gizlemek için Fransa’da birçok farklı yere, yüzlerce manken paraşütçü (paradummies) atmışlardı. Aynı süreçte Alman radarlarını karıştırmak için metalize kâğıt şeritler atılmıştı.
Seattle’da Boeing uçak fabrikasının çatısı ve altında çalışanlar ile üretilen 5.000'inci uçağın kutlaması
Öte yandan Seattle’da Boeing uçak fabrika çatısının tamamı, Hollywood filmlerinin set tasarımcıları tarafından kırsal görünüm kazandırılmıştı. Pastoral görüntünün altında uçak üretimi hızla sürdürülmüştü... Savaş boyunca İngiltere’de 230 sahte havaalanı hazırlanmıştı. Sahteler 443 kez, gerçekleri ise 434 kez Alman uçakları tarafından bombalanmıştı. Tahminlere göre sahteler en az 2.500 insanın hayatını kurtarmıştı. Benzer kamuflaj ve aldatma hileleri Pasifik’te uygulanırken, bu faaliyetlere orada “Bambu Savaşları” denilmişti.
Kullanılan malzemeler çok çeşitli olup lastik, tahta, bez, bambu, cam vb. materyaller en yaygınlarıydı. Savaştan sonra gelişen kimya teknolojilerinin yardımıyla radar ekosu verebilen plastik şişme modeller yaygınlık kazanırken, günümüze kadar birçok çatışma ve savaşta kullanılmıştı...
22/ Savaşın başında Atlantik Okyanusunun meteorolojik bilgileri için Müttefikler Kuzey Amerika, Kanada, İzlanda, Grönland vb. yerlerde meteorolojik hava istasyonları kurmuşlar, Almanlar bu yarışta geri kalmışlardı. Başlangıçta özel donanımlı uçaklar, gemiler ve U-Boat’larla meteorolojik bilgi açığını kapamaya çalışmışlar ancak hem yetersiz hem de büyük tehlikelerle karşılaşmışlardı.
Alman hava istasyonu Kurt WFL, Hutton Yarımadasında, Labrador-New Foundland
Siemens şirketi üç saatte bir ölçtüğü verileri radyo dalgalarıyla gönderebilen otomatik hava istasyonu geliştirmişti. Watter-Funkgerät Land (WFL) isimli istasyonlardan 26 adet üretilmiş, 14’ü Grönland dahil Kuzey Kutup Dairesi ve Arktik bölgelere, 4’ü ise Barents Denizi civarına yerleştirilmişti. İkisi de Kuzey Amerika için özel tasarlanmıştı: Rüzgâr, nem, sıcaklık, basınç vb. bilgilerini ölçüp, toplayıp telemetre cihazıyla kaydettikten sonra otomatik olarak yüksek frekanslı radyosuyla gönderiliyordu. Cihazlar kendi kendine şarj olabilen ve altı ay dayanıklı nikel-kadmiyum bataryalarla çalışıyordu.
Bunları yerleştirmek için iki tane U-Boat (denizaltı) görevlendirilmişti. 357 numaralı U-Boat, 22Ekim 1943’de hayli maceralı yolculuktan sonra Kuzey Labrador Yarımadasının Martin körfezi yakınlarına demirlemişti. Yaklaşık 100kg lık hava istasyonu zorlukla karaya çıkartılıp, Hutton yarımadasında hem Kanadalılar hem de İnuit’lerden uzak bir yere, Kurt WFL adıyla monte edilmişti... 1977 yılında Jeomorfolog Peter Johnson, Martin körfezi yakınlarındaki bu istasyona rastlamış ve Kanada ordusuna ait bir askeri tesis olarak notlarına kaydetmişti. Ne var ki araştırma grubunda, eskiden Siemens’te çalışan Alman asıllı bir mühendis, Almanya’daki Siemens kayıtlarını araştırarak Kurt WFL hava istasyonunun varlığını keşfetmişti. Kanada Savunma Bakanlığına haber verildikten sonra istasyon, 1985’ten itibaren Ottowa Savaş Müzesinde sergilenmeye başlamıştı. Amerika’ya giden diğer U-Boat’ın akıbeti hakkında fazla bilgi edinilememişti.
23/ Normandiya çıkartması ve takip eden çatışmalarda, hava taarruzu, Müttefik ve Alman topçuları ile zırhlı araçların atışları, askerlerin hatalı ve yanlış hedef seçimi vb. nedenlerle 15.000 ila 20.000 sivil ölmüştü. Sadece Caen şehrinde 60.000 sivil yaşarken buraya 6.000 ton bomba atılmıştı. Şehrin yüzde 80’i tahrip olurken, arkada kayıplar hariç 3.000 sivil ölmüş, 35.000 evsiz kalmıştı.
24/ 1942-1945 arasında Müttefiklerin 16 milyondan fazla asker ve 45 milyondan fazla sivil kaybına karşılık, Mihver devletlerde 8 milyon asker ve 4 milyondan fazla sivil ölmüştü. Toplam 73 milyondan fazla yaşamın yitirildiği, halen dünya tarihinin “en kanlı savaşı” unvanı devam etmektedir.
25/ Savaş içinde Müttefiklerden çeşitli ülkelere mensup ve kayıtlara geçmiş, cephelerde çıldıran asker sayısı 80.000’den fazlaydı. Bu rakama Mihver devletlerindeki vakalar dahil değildir.
26/ Her ne kadar havacılıkla ilgili değilse de genel bir kıyaslama olarak I. Dünya savaşında bir ABD askeri ayda 30USD (enflasyon etkisi giderilmiş 2023 değeriyle 847USD) maaş alırken, II. Dünya savaşında savaş öncesi bir ABD askerinin ayda 21 USD (2023 değeri 465 USD), savaş içinde 71.33 USD (2023 değeri 1.263 USD) aylık geliri vardı. Kore’de dört aydan az cephe hizmeti olan ABD askeri 78 USD (2023 değeri 892 USD), kıdemli askerler ise aylık 206.39 USD (2023 değeri 2.357 USD), yaralanan ve ölenlere 45 USD (2023 değeri 514 USD) maaş bağlanmıştı. Vietnam savaşının başlangıcında Kore savaşındaki maaş bedelleri dağıtılırken daha sonra dört aydan az cephede bulunan askerlere 78 USD (2023 değeri 794 USD), kıdemli askerlere 83.2 USD (2023 değeri 832 USD) aylık veriliyordu. Körfez savaşında yine dört aydan az deneyimliler 697.20 USD (2023 değeri 1575 USD), kıdemli askerler 753.90 USD (2023 değeri 1.703 USD) maaş alıyorlardı. Afganistan ve Irak savaşlarındaki maaşlar, Körfez savaşındaki maaşlarından birkaç yüz dolar daha fazlaydı...
27/ Güneybatı Almanya’da yer alan Heidelberg kenti, Avrupa’nın en eski üniversitesiyle (kuruluşu 1386) ünlü olup II. Dünya savaşında hiç bombalanmayan nadir Almanya topraklarındandır. Her ne kadar sanayi ve ulaşım merkezi gibi özelliklerinin çok az olmasıyla Müttefiklerin hava bombardımanında hedef seçilme çalışmalarında son sıralarda yer almıştı. Yine de gayri resmi tarihe göre Müttefiklerin stratejik hava bombardıman planlama grubunun başındaki ABD’li generalin üniversite eğitimini Heidelberg’de tamamlamasının da bir planlama faktörü olduğu belirtilmektedir.
***
“Savaş nasıl bir şeydir, neden başlar, ne zaman biter, kim kazanır, yaraları ne zaman kapanır?”
Fatih Şedele
Başvurulan Kaynaklar:
*Women in Air War the Eastern Front of World War II (Cottam J. Kazimiera – New Military Publishing, 1997)
*Women Pilots of World War II (Jean Hascall Cole – University of Utah Press, 1995)
*American Women and Flight since 1940 (Deborah G. Douglas &Amy E. Foster &Alan D. Mayor &Lucy B. Young – The University Press of Kentucky, 2004)
*A WASP Among Eagles: A Women Airforce Services Pilots of World War II (Ann B. Carol – Smithsonian Institution Press, 2010)
*The History of Aviation (Robert Jackson –Amber Books, 2007)
*A Century of Flight (Ray Bonder- Salamander Books Ltd. 2004)
*With Wings Like Eagles: The Untold Story of the Battle of Britain (John Keagen – Harper Perennial, 2010)
*The Bombing War: Europe 1939-1945 (Richard J. Overy- Penguin Books, 2013)
* Red Phoenix: The Rise of Soviet Air Power, 1941-1945 (Von Hardesty – Smithsonian Institution Press, 1982)
*The Last Flight of Luftwaffe: The Fate of Schulungslehrgang Elbe (Adrian Weir – Arms & Armour, 1997)
*D-Day (Stephen E. Ambrose – Simon& Schuster LTD. 2016)
*Leaflet Operations in the Second World War (James M. Erdmann- Denver Instant Printing, 1969)
*Luftwaffe Aces in the Battle of Britain (Chriss Goss – Air World, 2020)
*The Economics of World War II: six great powers in international comparison (Mark Harrison – Cambridge University Press. 2010)
*Aircraft of World War 2 (Bill Gunstan – Octopus Books, 1980)
*Fighters and Bombers of World War II (Kenneth Munson – Pearage Books, 1983)
*www.warhistoryonline.com
*www.thisdayinaviation.com
*www.worldwarwings.com
*www.wikipedia.org
*www.medium.com
*www.smithsonianmag.com