Yaklaşık 88.5 milyon taş dolgu üzerine inşa edilecek olan Rize-Artvin Havalimanı için gerekli dolgu malzemesini temin etmek üzere Rize'nin Pazar ilçesinin Hisarlı, Sivrikale ve Subaşı köylerini içerisine alan Haçapit Vadisinde üç taşocağına izin verildi. Yasal olarak 25 hektardan büyük arazilerde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu gerekli olduğu için taş ocaklarını ÇED'den muaf tutabilmek için vadi 21, 13 ve 17 hektarlık üç parsele ayrıldı. Pazar ilçesinin üç köyünden 97 köylü "ÇED gerekli değildir" kararını yargıya taşırken, havalimanı için yapılan acele kamulaştırma kararlarına da dava açıldı. Köylüler dava sonucunu beklerken taş ocağı çalışmalarının yapılmaması için de dönem dönem eylem yapıyorlar.
Avukat Yakup Okumuşoğlu'nun verdiği dilekçeye göre Rize-Artvin Havalimanının yapımında dolgu malzemesi olarak kullanılacak 88.5 milyon ton taş için üç köyün bulunduğu vadi taşocakları için bölündü. Parsan Yapı Anonim Şirketinin işleteceği 'Patlatmalı Bazalt Taşocağı ve Kırma-Eleme Tesisi' projesinin kapsamında 21.80 ve 13.55 hektarlık iki arazi tahsis edildi. Son olarak, 3 Temmuz'da 17 hektarlık bir arazi daha ayrıldı. Rize Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü üç proje için "ÇED gerekli değildir" raporu verdi.
ÜÇ PARÇADA İHALE
25 hektar ve üzerindeki araziler açısından ÇED'in zorunlu olduğunu belirten Okumuşoğlu, muafiyeti ortadan kaldırmak için 25 hektardan küçük üç parsel halinde ihale edildiğini iddia etti. Köylülerin taşocaklarıyla yaşamaya mahkum edildiğini savunan Okumuşoğlu, "Havaalanına malzeme sağlayacak taşocağı için nakliye maliyeti en düşük olabilecek yer olarak seçilmiştir. Ama taşocakları faaliyete geçtiğinde koca bir köyün tarım arazileri yok olacaktır" dedi.
Dava açan köylülerden Şemsettin Pırpır, "Taş ocağı olursa bizim köy biter. Toz toprak içerisinde kalırız ve evlerimiz heyelana gider. Hava limanına taş lazımsa köyü imha mı etmek lazım" diye soruyor. Yine aynı taşocağına karşı dava açan köylerden Subaşı'nda doğan Şair İbrahim Karaca da "Kamyonlar için açılacak yol nedeniyle derede dinamit patlatılacak, derede su kalmayacak. Çaylıklar yok olacak. Burada günde 40 ton dinamitin patlatıldığını düşünün. Bu dereyi besleyen küçük akarsular yönünü değiştirecek. Burası yaşanılır olmaktan çıkacak" dedi.
İsmail SAYMAZ - Hürriyet