B) Türkiye'de:
*Remzi Oğuz Arık - Arkeoloji profesörü, siyasetçi: 3 Nisan 1954 günü Türk Hava Yolları’nın DC-3 tipi uçağı Adana’dan kalktıktan on dakika sonra Toros Dağlarının eteklerinde infilak ederek düşmüştü. Uçaktaki 25 kişiden kurtulan olmamıştı.
*Kemal Ziya Öztürk - Aydın bağımsız milletvekili: Türk Hava Yollarının B-727 tipi uçağı 19Eylül 1976 da Isparta’nın Kartaltepe yakınlarına düşmüştü. Uçaktaki 154 kişinin öldüğü kaza nedeni olarak gece pilotun Antalya yerine Isparta’ya görerek alçalma yapması açıklanmıştı.
*Mehmet Feyzi Feyzioğlu - Medeni hukuk profesörü: Türkiye Barolar Birliği Başkanı, Kazım Karabekir’in damadı. 16 Ocak 1983 günü Ankara Esenboğa 03 pistine yaklaşma yapan Türk Hava Yollarının B-727 tipi uçağı, pist başına 50m. kala yere çarpmıştı. Uçaktaki 67 kişiden 46’sı kaza esnasında, biri kaldırıldığı hastanede on gün sonra ölmüştü. Gece kar yağışında minimum alçalma yüksekliğinde pisti göremeyen pilotun yaklaşmaya devam ederken sonradan gecikmeli pas geçiş uygulamasında uçağın windshear’dan etkilenerek yere çarpması neden olarak açıklanmıştı.
*Onno Tunç - Ünlü besteci, müzik adamı: 14 Ocak 1996 günü Bursa’dan İstanbul’a Bon Air’e ait Bonanza tipi özel uçakla dönerken, Yalova’nın Selimiye köyü yakınlarında tepeye çarpmıştı. Kendisinin pilotluğunu yaptığı uçakta arkadaşıyla birlikte hayatını kaybetmişti. Kazaya olumsuz hava koşulları ve minimum mânia yükseklik değerinde uçulmaması neden olmuştu. Daha sonra Yalova Belediyesi ünlü sanatçının adına 2012 yılında heykelini yaptırtmıştı. Ancak vandallar tarafından tahrip olan heykel yerine, 2013 yılında sol anahtarı formunda yeni heykel başka yere konulmuştu.
*Eşref Bitlis - Jandarma Genel Komutanı: 17Şubat 1993 günü Kara Kuvvetlerine ait Beechcraft B200 King Air tipi uçakla, Ankara Güvercinlik meydanından kalkışından 9 dakika sonra düşmüştü. Kazada uçakta bulunan dört kişiyle birlikte yerde bir PTT görevlisi de ölmüştü. Olay saatlerinde Ankara’da yoğun kar yağışına bağlı buzlanma temel kaza nedeni olarak gösterilirken, buna bağlı pilot hataları da eklenmişti. Ancak kazadan bir saat sonra ilgili askeri makamların yaptıkları açıklamalar, takip eden günlerde asker, sivil bir takım yetkili kişilerin peş peşe ölümleri, birçok felaket/sabotaj senaryolarını da harekete geçirmişti.
*Engin Arık (Fizik profesörü, CERN araştırmacısı), Şenel Fatma Boydağ (Fizik profesörü): Atlas Havayollarının World Focus Havayollarından kiraladığı MD-83 tipi uçak, 30 Kasım 2007’de gece Isparta Havaalanına alçalışta dağa çarpmıştı. Uçaktaki 57 kişiden kurtulan olmamıştı. Kaza nedenleri olarak pilotların yetersiz tip deneyimi, hatalı alçalma usulleri uygulayarak alçalmaları, uçağın her iki kara kutusunun ve EGPWS’nin çalışmaması gösterilmişti.
*Muhsin Yazıcıoğlu - Eski Ülkü Ocakları Başkanı, Büyük Birlik Partisi kurucusu ve Genel Başkanı: 25 Mart 2009 günü Kahramanmaraş’tan Yozgat’a dönüşünde, kesin bilinmeyen nedenlerle düşen helikopterde ölmüştü. Helikopterde bulunan İHA muhabiri telefonla yardım talebinde bulunmasına rağmen, iletişim, arama ve kurtarma problemleri nedeniyle zamanında ve yeterince yardım gelmemesi sonucunda kazadan hiç kimse kurtulamamıştı. Enkaz ve yedi kişinin cesedine ancak 48 saat sonra ve arama yapılan bölgenin 115km uzağında (Göksun ilçesi civarı) bulunmuştu. Kazayla ilgili genel kanı; kötü hava koşulları, düşük görüş nedeniyle pilotun oryantasyon bozukluğu nedeniyle alçalması sonucunda pervane rüzgârının kaldırdığı/uçurduğu karların buzlanmaya neden olup, stall’a bağlı helikopterin yamaca çarpmasıydı. Ancak kazadan sonra birçok sabotaj senaryoları gündemi işgal etmişti.
*Fatma Ceren Necipoğlu - Arp sanatçısı: Air France’ın A-330 tipi uçağının Atlas Okyanusunda 1 Haziran 2009 tarihinde yaptığı kazada toplam 228 kişiyle birlikte yaşamlarını yitirmişlerdi. Kaza nedenlerine çok uzun ve zahmetli araştırmalar sonucunda ulaşılabilmişti.
C) HAVA KAZASI GEÇİRİP, HAYATTA KALAN TÜRKLER:
*Şehzade İbrahim Tevfik - Osmanlı padişahı V. Mehmet Reşat’ın oğlu: 6 Haziran 1909 günü Fransız baloncu Barbaut, yardımcısı Turat, Kurmay Yüzbaşı Hayri Beyle birlikte Taksim’den balonla havalanmışlardı. Balon, Beyazıt’ı takiben Yenikapı’ya kadar uçmuştu. Burada arızalanan balon kontrolsüz açığa sürüklenirken, denizde balıkçılara atılan halatlarla zar zor kıyıya çekilerek daha büyük kazadan zorlukla sıyrılmışlardı.
*İsmail Enver Paşa - İttihat ve Terakki Cemiyeti kurucularından, Osmanlı İmparatorluğunun I. Dünya savaşına girmesinde Harbiye Nazırı olarak büyük rol oynayan kişi: Anadolu’da Kurtuluş Savaşı başlayınca ülkeyi terk ederek Almanya’ya gitmişti. Daha sonra Berlin’den Rusya’ya geçmek için uçak kiralamıştı. Junkers tipi “Annelise” isimli uçağıyla 8 Ekim 1919 Berlin’den havalanmışlardı. Uçak Polonya’da Czerk kasabası yakınına mecburi iniş yapmıştı. İki gün süren tamirden sonra Tczew kasabasına inip üç gün de burada konaklamışlardı. 13 Ekimde tekrar havalanıp kuzeyde Kaninsberg’de Alman askeri havaalanına inmişlerdi. 15 Ekim günü havalandıktan sonra Litvanya’daki Siauliai kentine inmişlerdi. Aynı gün kötü hava koşullarına rağmen uçuşa devam ettilerse de, Kovno kentine mecburi iniş yapmışlardı. Burada önce tutuklanıp sonra gözaltına alınmıştı. İnişte hasarlanan uçağı Alman pilotu tamir etmişti. 28 Ekim günü Alman pilotun da yardımıyla muhafızları atlatıp, zorlukla havalandıktan sonra Berlin’e geri dönmüşlerdi. Enver Paşa II. kez Moskova’ya uçuş teşebbüsünü 31 Aralık 1919’da yapmıştı. Ancak uçak kalkıştan sonra bir evin bahçesine düşerek hasarlanmıştı. Enver Paşa kazadan küçük hasarla kurtulmuştu. Son kez Moskova’ya uçarak kaçış teşebbüsünü 23 Şubat 1920 günü yapmıştı. Normal kalkışı takiben uzun süre sorunsuz uçan uçak, öğleden sonra arıza nedeniyle tekrar düşmüştü. Bu kez uçak, parçalanarak kullanılamaz hale gelmişti. Yine ufak yaralarla kurtulan Enver Paşa Moskova’ya uçarak gitme teşebbüsüne son vermişti.
*Adnan Menderes - Demokrat Parti Genel Başkanı ve Başbakan: THY’ye ait Vickers Viscount 793 tipi uçak (TC-SEV), Londra’nın Gatwick meydanına yoğun siste iniş esnasında pistten önce yere çarpmıştı. Sekiz kişilik ekipten beşi, 16 yolcudan dokuzu kazada ölmüştü. Adnan Menderes dâhil on kişi çeşitli yaralarla kazadan kurtulmuştu. Kazadan on gün sonra da yurda dönmüştü. Menderes’in yakınları kazadan sonra psikolojik yapısında olumsuz değişimlere şahit olduklarını söylemişlerdi. Menderes’in kazadan kurtuluşu özellikle partililerce mucize olarak görülmüştü. Londra’da müşahede altındayken “Türk Milletine Mesaj” isimli plağı doldurmuş (o zamanlarda tek ses kayıt sistemi plaktı), daha sonra çoğaltılarak tüm yurtta ücretsiz dağıtılmıştı.