Havacılıkta uçuş eğitimi ve test amaçlı sabit veya hareketli (planetary, yaw, pitch, roll) simülatör cihazları kullanılır. Gerçek uçuşlarda (havada) her zaman yakalanamayacak veya risk taşıyan koşullar (sis, bulut içi, yan rüzgâr, kar, tipi, deniz üzeri, gece, vs), uçuş simülatörlerinde istendiği biçimde yaratılabilir. Emergency senaryoları, akrobatik manevralar ve iniş kalkış eğitimleri emniyetle yapılırken, gerektiğinde uçuş durdurulabilir. Havada yapılan eğitimlere göre büyük maliyet avantajları vardır.
Askeri havacılığa özel fizyolojik inkapasitasyonları (vertigo, dekompresyon, kabin patlaması, hipoksi, G kuvvetleri) simüle eden cihazlar da üretilmiştir ve pilotların fizyolojik eğitimlerinde kullanılmaktadır.
Vertigo ve G simülatör cihazlarındaki tutmalar
Vertigo (disorientation) eğitim yardımcısı cihazların ilki, manuel döndürülen Barany sandalyesidir. 1906 yılından Avusturyalı fizyolog Robert Barany tarafından önerilmiş olup, geliştirilerek (motor, VR gözlüğü, vs.) bugün de hem dizoryantasyon yaratıp önlemleri öğretmek, hem de tutma uyaranlarına karşı duyarsızlaştırma tedavisi yapmak amacıyla kullanılmaktadır.
Akrobatik Tekerlek (Cyr wheel) de eski ama kullanışlı bir duyarsızlaştırma cihazıdır. Vertigo eğitimi için 4 eksende hareket yeteneği ve gerçekçi görsel efektleri olan sofistike elektronik cihazlar da yapılmıştır. (Gelişkin bir cihaz Eskişehir’de Hava K.K. USAEM’de hizmettedir).
Yüksek performanslı jet pilotlarının +G toleranslarını ölçen ve anti-G manevraları eğitimi veren ‘insan santrifüjü’ cihazlarında akseleratif kuvvetleri simüle edilir.
Hem vertigo hem de santrifüj cihaz eğitimleri sürecinde tutma semptomları olasıdır.
Uçak simülatörleri eğitimi sürecinde tutma
Askeri ve sivil uçak simülatörleriyle yapılan eğitim çalışmalarında görsel algılar ile vestibüler ve derin duyu mesajları arasındaki aykırılık (mismatch, desenkronizasyon) nedeniyle tutma belirtileri yaşanır. Örneğin ekranda görsel olarak yüksek varyolu tırmanış, dalış, dönüş gibi hareketler algılanırken, iç kulak denge organı ve derin duyu (proprioseptif) sistemleri bunu algılamadığı için beyindeki mesajlarda zıtlık olur. Yani gözün gördüğü hareketi vestibül doğrulamaz… ‘Virtual Reality’ gözlüklerindekine benzer olan bu durumda, örtüşmeyen mesajların yarattığı çelişki kusmaya kadar giden rahatsızlıklar oluşturur. Yerde kurulu bir kokpit ortamında, havadaki hareket ve görüntüleri sanal biçimde sunan cihazlarında ortaya çıkan tutma halleri, ‘Simulator sickness: Simsic’ terimi ile karşılık bulmuştur. Hareket hastalığının (motion sickness) bir alt çeşidi olup, mekanizmaları ve semptomları çok benzerdir. Simulatör tutması semptomları dört kümede toplanabilir:
N kümesi (Nausea): Vagus siniri uyarılmasına bağlı sindirim sistemi rahatsızlıkları; bulantı, öğürtü, geğirme, midede huzursuzluk hissi, soğuk terleme, kusma.
D kümesi (Disorientation): Vertigo, baş dönmesi, denge bozukluğu gibi dizoryantasyon belirtilerinin baskın olduğu küme.
O kümesi (Oculomotor): Görsel bozuklukların önde olduğu; bulanık görme, geçici görsel zayıflık (asthenopia), göz yorgunluğu, baş ağrısı gibi belirtiler.
C kümesi (Cognitive): Bilişsel bozuklukların bulantı-kusmadan daha ağırlıklı olduğu küme: Sersemlik hissi, umursamazlık, isteksizlik, odaklanamama, asosyallik, depresyon.
Dört kümede toplanmış olsa da bu semptomlar çoğu zaman iç içedir. Kişisel farklar bağlamında bazılarının ya da hepsinin birden yaşandığı olabilir. Çoğunlukla birkaç saatte geçer, ama gün boyu ve ertesi günlerde rahatsızlık hissedenler de vardır. Hiç etkilenmediğini söyleyenlerde bile hafif belirtiler (baş ağrısı, yorgunluk hissi) olasıdır. Bazen örtülü biçimde var olan ya da geç ortaya çıkan belirtiler, gerçek uçuş görevlerinde odaklanma, görme bozuklukları ve mide huzursuzluğu biçiminde performansı azaltabilir. ABD Deniz Kuvvetleri (NAVY), simülatör tutmasının 16 belirtisini N, O ve D skalalarında 0-3 arası puanlamaya dayanan ‘Pensacola Simulator Sickness Questionnaire’ hazırlamıştır. Bu, tutmanın nicel değerlendirmesine imkân sağlar; yani artış ve azalışının takibinde işe yarar.
Geniş ekranlı ve optik çarpıtmaları olan simülatörlerde belirtilerin sayısı da şiddeti de fazladır. Eğitim süresinin 2 saat ve üstü olması, agresif manevraların çokça yapılması, alçak irtifa uçuşları, ani görüntü donması veya ekran kararması halleri de belirtileri arttırabilir. Simsic yaşlı pilotlarda daha fazladır. Genel görülme oranları; sabit simülatörlerde %10-47; hareketli olanlarda %26-69, helikopter simülatörlerinde %60’dır. (Ortalaması %50). Çok tecrübeli simülatör öğretmeni pilotlar bile bu hastalıktan muaf değildir.
Simsic’in yarattığı rahatsızlıklar bir süre sonra geçer; ama eğitim amacıyla yapılıyorsa beklenen yararın elde edilememesi, test amaçlıysa değerlendirmeyi bozması gibi önemli sonuçlar getirebilir. Ayrıca tutmayı tetikleyen belirli hareketlerde baş hareketlerini azaltma ve gözlerini kapatma gibi ‘yanlış alışkanlıklar’ kazandırabilir…
Yararlanılan Kaynaklar:
1. Lucertini M. Simulator sickness: An emergency clinical syndrome. Italian Journal of Aerospace Med. Jan 2011: 26-38.
2. Tsang PS, Vidulich MA. Principles and Practice of Aviation Psychology. Lawrance Erlbaum Assoc, Inc. New Jersey, 2003. pp. 99-102.
3. Kennedy CH, Kay GG. (Eds). Aeromedical Psychology. Ashgate Pub Ltd. England, 2013. pp. 195-209.