“Nedir ki zaten, Tarih? Bir uğursuzluklar bilançosunu yırtan havai fişekler yazısı.”
Enis Batur / Cinlerin İstanbul’u
Havai fişekler genellikle kutlama ve eğlence amaçlı, gökyüzünde estetik görüntüler (renk, ışık, ses) sunmak için kullanılan düşük patlayıcı dozajlı piroteknik aygıtlardır. Piroteknik ise ışık, ısı, gaz, duman ve ses üretmek için bağımsız olarak, kendiliğinden ekzotermik (ısı formunda enerji üretme) kimyasal reaksiyonları sürdürme özelliği olan maddelerin kullanılma bilimidir. Patlamada kullanılan özel karışımın en belirgin özelliği yanma için oksijene ihtiyaç duymamasıdır. Çünkü karışımdaki maddelerden bir tanesi güherçile (potasyum-sodyum nitrat), yandıkça oksijeni açığa çıkararak reaksiyonun sürmesini sağlar. Havai fişekler ya kıvılcımlar saçarak patlarlar, ya da fırlatıldıktan sonra bulundukları yerlerde yanarlar. Yanarken ses, ışık, duman, ilginç renklerle donanmış görüntü/şekil çıkarırlar.
Eski Çin ve Hindistan’da havai fişek yapımında güherçile, kükürt, odun kömürü, demir tozu, bambu kamışlar, cıva, cıva sülfür, bakır tuzları, arsenik bileşikleri vb. kullanılıyordu. Tarihsel gelişim içerisinde bunlara antimon sülfür, sarı ve kırmızı zırnık (arsenik trisülfür, arsenik mono sülfür) eklenmiş, ayrıca yanmayı hızlandırıcı ham petrol, terebentin ve alkol de katılmıştır.
Günümüzde güherçile yerine daha farklı madde ve karışımlar kullanılmaktadır. Ayrıca bunun havaya çıkartılması için uygun kaplar (kademeli roketlerin çok basiti) ve sevk barutu geliştirilerek uygulamaya sokulmuştur.
Tarihçe: Günümüzden iki bin yıl önce Çin’de keşfedildiği neredeyse kesin kabul görmesine rağmen, havai fişeğin bulunuşuyla ilgili söylenceler fazladır. Barutla, havai fişeğin keşfi bazen aynı, bazen de ayrı kategoride değerlendirilmektedir. En yaygın olanı ise mutfakta bambu kamışının içine odun kömürü, kükürt ve güherçilenin sıkıştırılarak doldurulduktan sonra rastlantısal yanmasıyla ortaya çıkan patlamadır. Bu infilakın daha sonra eklenen demir tozları/talaşı alevin kıvılcımlar saçarak yanmasını sağlamıştır.
Barut ile havai fişeğin (ilkel versiyonu kestane fişeği-kara barut) keşif tarihleri arasındaki zaman farkı şüphelidir. Yine bazı kaynaklara göre havai fişek, 9.yüzyılda Song Hanedanlığı zamanında Hunan eyaletinin Liu Yang şehrinde, Lİ Tian isimli keşişin kestane fişeğini (kara barut) keşfetmesi, özellikle Çinlilerce kabul edilir. Bunun için Çinliler her 18 Nisan’da Li Tian’a törenlerle adaklar sunarak buluşunu kutlarlar. Çok geçerli olmayan başka bir iddiaya göre barutu Çinlilerin keşfetmesine karşın, havai fişeğin Hindistan’da bulunduğudur. Yine Türk üreticilerin iddiasına göre havai fişek, Doğu Türkistan’da keşfedilmiş, daha sonra Çinliler oradan kopyalamışlardır!
Barutun Avrupa’ya ulaşmasını bazı tarihçiler Haçlı Seferleriyle ilişkilendirirler. Ancak genellikle Marco Polo’nun 13. yüzyılda Çin’den, barut ve havai fişeği birlikte getirdiği kabul edilmektedir. Yine çok az tarihçiye göre de Moğollarla Arap yarımadasına gelen savaş roketlerinin, ticaret ilişkisiyle sonraları Avrupa’ya ulaştığıdır…
Avrupa’ya bir şekilde ulaşan kara barutu ilk kez İtalyanlar havai fişek üretiminde kullanmışlardır. İtalyan havai fişekçileri Avrupa’da öncü olmuş, kendi, düşünce ve tekniklerini tüm kıtaya ihraç etmişlerdi. Bunlara ait teknikler, 15-16. yüzyılda İtalya’da temellendirilmişti. Havai fişek mermilerinin çok çeşitli biçimleri tanımlanmış ve sınanmıştı: Donanma fişeği (işaret fişeği) top mermileri, aydınlatma mermisi, roketler, maytaplar (çatapatlar) ateş çarkları, ipli (uçurtmalı) havai fişekler ve çarkı felekler... Ünlü üreticilerden Ruggieri ailesinin bireyleri, Avrupa’ya bu iş için dağılmışlardı. Örneği Claude Fortuné Ruggieri, Fransa’da Napolyon Bonapart’ın özel havai fişekçisi olmuştur. 16-18. yüzyıl arası Avrupa’nın eğlence amaçlı havai fişekçiliğinin parlak dönemi olarak kabul görür.
Eğlence ve savaş amaçlı fişekçilik, 18.yüzyıl sonlarına kadar aynı kişiler ya da lonca türü organizasyonlar tarafından yürütüldükten sonra, uzmanlaşarak ayrım ve işbölümü 19.yüzyılda yapılabilmiştir.
Almanlar 16. yüzyılda havai fişeği üreten ikinci Avrupa ülkesidir. Bu arada Avrupa’da yaygınlaşan havai fişekten İngiltere’de ilk kez William Shakespeare bir eserinde bahsedince, kraliçe Elizabeth derhal bununla ilgilenmiş ve kısa zamanda adada kullanımı yaygınlaşmıştır… Fransa’da havai fişek kısa zamanda benimsenerek özellikle saray mensuplarınca yoğun bir şekilde kullanılmıştır.
Çin’den Uzakdoğu, Pasifik Adaları ve Yakındoğu, Ortadoğu vb. halklarına ulaşan havai fişek, hemen kabul görerek tüm dünyada kullanılır olmuştu.
Dünyada Kullanımı: Çin kültüründe havai fişek, sadece askeri amaçlar için değil, haberleşme, eğlence ve kutlama, öbür dünya ve ölüleriyle haberleşme aracıdır. Çin takviminin yılbaşı kutlamalarında da ayrı bir önemi vardır: O yıla ait hayvan simgesiyle doğum yılı çakışan Çinliler, kendileri için havai fişek ateşlerler… Ayrıca havai fişekler, şeytani ruhlu hayaletlerin şiddetli ses aracılığıyla rahatsız edilip, kırmızı renkle de korkutularak kaçırma amaçlı kullanımı vardı. Bunun için daha farklı havai fişekler kullanılırdı.
Mao’nun Çin devriminden sonra üretimi devam etmesine rağmen, kişisel amaçlı havai fişek kullanımını ülkesinde yasaklamıştı. Üretimi kontrollü devam eden havai fişeğin ancak 2007’de serbest bırakılan bu tür kişisel kullanımı çok büyük coşkularla kutlanmıştı…
Avrupa’da havai fişek önce askeri amaçlarla kullanılmıştı. İlk barışçıl kullanımı 1379 yılında İtalya’nın Vicenza kentindeki barış kutlamalarında yer alır. Barış zamanlarında havai fişekler, öncelikle sıkıcı atmosferi giderip, soylularla halkı eğlendirici amaçlarla kullanılıyordu. Elbette tüm halka, egemenin (kral/derebeyi vb.) sahip olduğu gücün dehşetini de arka planda vurguluyordu. Bunların dışında veliahdın doğumu, vaftiz ve evlenme törenleri, tahta çıkma, taç giyme vb. olaylarla, yabancı devlet temsilcilerinin kabulünde gücü sergilemek gibi amaçlar da vardı. Ayrıca devletlerin zafer, barış vb. askeri olayların kutlanmasında da kullanılmıştı.
Leonardo da Vinci havai fişeklerden bir aslan maketi yaparak gösteri de patlatmıştı. Yine Barok dönemi yapı ustası ve topçu mühendisi Balthasar Neumann, Almanya’da havai fişekli saray ve tapınak modelleri yaratmıştı.
İspanya’da ilk havai fişek gösterisi 1501 yılında Barcelona’da, Magriplilerle Hıristiyanlar arasındaki mücadeleyi anlatmak için yapılmıştı.
Almanya’da Heidelberg’deki saray bahçesinde baleler, su oyunları ve havai fişek gösterilerinin birlikte, tematik olarak sergilendiği bilinmektedir. Örneğin Eski Ahit’ten “Sodom’un Çöküşü” bu tür gösteriyle sergilenmişti.1548 yılında Almanya’da (o zamanlar Prusya) Elbe üzerinde bir Türk Sarayı inşa ettirilmiş, gösteri senaryosuna göre burası çok sayıda havai fişek patlatılarak savunma mizanseni yaratılmış, ardından Prusya askerleri işgal ederek imha etmişlerdi…
1748 yılında Londra’da Aachen Barış’ını kutlamak için İtalyan Ruggieri kardeşler mukavele yapılarak davet edilmişti. Ayrıca ünlü kompozitör G.Hendel, bu gösteri için sonradan çok ünlenecek olan “Music for Royal Fireworks” eserini bestelemişi. Genel provada havai fişek gösterisi başarılı olmasına rağmen, esas gösteride 1000 kadarı patlamamış, ardından yangın çıkmış, kargaşa yüzünden Hendel’in eserinin çalınması da yarım kalmıştı. Seyirciler arasında panik çıkınca, izdiham yüzünden yaralananlar olmuştu.
1766 yılında Paris’te Ruggieri Bahçesi, halkın önünde yapılan çok şatafatlı havai fişek gösteriyle hizmete girmişti.
21.yüzyıla kadar Avrupa’da gerçekleştirilen en büyük havai fişek gösterisi Fransız kralı XIV Louis ile Polonya kralı ve Saksonya dükü Güçlü August adına düzenlenendir. Paris’in üzerindeki patlayan fişeklerin ışıkları şehrin dışından, çok uzaklardan görülmüştür.
Havai fişek gösterilerinin maliyeti yüksek olduğundan 19.yy dan itibaren Avrupa’da zamanla azalarak daha mütevazi şekilde yapılmaya çalışılmıştır. Ancak II. Dünya savaşından sonra ve soğuk savaş yıllarında havai fişek gösterileri devlet ve hükümetlerin yeniden saygınlık ve güç gösterisine dönmüştür. Yıllar geçtikçe daha da rekabetçi havaya bürünen havai fişek gösterileri, özellikle 31 Aralık Yılbaşı kutlamalarında ayrı önem kazanmıştır: Örneğin Sydney’den başlayıp Amerika’nın batı sahillerine kadar tüm metropollerde, bu kutlamalarda kullanılan havai fişek gösterilerinde inanılmaz görsellik sergilenirken, yaratıcılık ve teknik uygulama çok farklı noktalara gelmiştir.
Öte yandan havai fişek günümüzde, özellikle aksiyon filmlerinde sahneyi zenginleştirme, görüntüyü etkinleştirme aracı olarak sıkça kullanılmaktadır.
Devam edecek…