“Müzeler bir toplumun hafızasıdır, belleğidir.”
Sunay Akın
A/ TANIM, AMAÇ, FAYDA:
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre "müze, sanat ve bilim yapıtlarının ya da sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapı" olarak tanımlanmaktadır.
Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) tanımında müze, eğitim, araştırma ve eğlence amacıyla insanlık ile onun çevresinin somut ve sanal kültürel mirasını toplayan, koruyan, araştırıp aktaran ve sergileyen, kamuya açık, toplumun gelişimine hizmet eden, kâr amacı gütmeyen kalıcı bir kurumdur. Çağdaş müzeler, kitlelerin bilim, sanat, tarih, kültür eğitimine katkıda bulunan, evrensel değerlerin yayılmasına öncülük eden katılımcı etkin kuruluşlardır.
Müzeler kitle iletişim aracı olarak işlevi olan kurumlardan biridir: Mimari formlar, sanat, binalar, insan-yaşam, doğal özellikler, gelenekler, şarkılar, tarih bilinci, etkinlikler gibi geçmiş üzerinden geleceğe ilişkin karışımdır. Müzeler belli bir kimliğin gelişmesinde yardımcı olacak semboller, somut öğeler, fikir ve gelenekleri barındırırken kuşaklararası kültür aktarımında önemli bir köprü görevi de üstlenmektedir.
Yeni müzecilik biliminde disiplinler arası bir sergileme ve uygulama-çalışma ön plana alınmıştır. Günümüzün modern müzeleri bu bağlamda epeyce kabuk değiştirerek katı sergileme politikalarını gözden geçirmişlerdir. Bir tür melez müze yani sanat, bilim, teknoloji, doğa ve tarihini kaynaştıran türe doğru evrilmeye başlamıştır. Bu konuda önceliği genellikle özel müzeler almıştır.
Bilim ve teknoloji müzeleri başta olmak üzere farklı birçoklarında “aman dokunma” yerine “lütfen dokun” kavramı uygulanmaya başlamıştır. Özellikle ABD'de dokunulabilir müze (Hands-on Museum) türleri -ki buna birçok havacılık müzeleri de dâhil- yaygınlaşmaktadır.
Günümüzde okullar için rehberli (!) turlar anlamını çoktan aşıp sergileriyle, atölye çalışmaları hatta deneylerle ve müze yayınlarıyla salt öğrencileri değil, aileleri ve yetişkinleri de kapsayan bir faaliyetler dizisine dönüşmüştür. Öğrenme sürecinin en önemli bileşeni ise neden-niçin-nasıl-nerede-kim vb. sorularla düşünme ve araştırmayı geliştirmesidir. Müzelerin olabildiğince her yaş grubundan çok kişiye hitap edebilecek, ilgi çekici kısa-uzun vadeli programlar hazırlayarak kültür düzeyinde olumlu etkiler yaratması genel amaçların başında gelmektedir. Kısaca müzenin açıklamayı üstlendiği konu(lar) vardır ve olmalıdır: Bu müzenin mesajı, misyonudur. Avrupa ve ABD'de müze ziyaretçileri üzerinde yapılan bir araştırmada, AVM veya spor karşılaşmalarına gitmekten daha öncelikli yerde olduğu açığa çıkmıştı.
Müzeler, simgesel gücün topluma aktarılmasında işlevi olan kurumlardır. Bunları yerine getirirken duygusal ve mantıksal mesajlara eşlik eden kanıtlar sunar. 19. yüzyılın son çeyreğine kadar müzecilik yaklaşımında iktidar ve başarının yüceltilmesini amaçlayan bir propaganda çalışmasıyla ulusal itibarın yüceltilmesi hedeflenmekteydi.
Karşılaştırma olanağı sunmadan yalnızca ulusal değerlere ve ürünlere dayanarak yapılan müzecilik hem sığ hem de iticidir. Önemli olan kültürler arası etkileşimlerin sergilenebilmesidir. Bu bağlamda özellikle AKP iktidarında tarihi bilinç yerine kahramanlık, üstünlük ve yenilmezlik safsatasıyla donatılan ortalama Türk insanı için müze, ürkütücü bir mekândır!
B/ MÜZE TARİHÇESİ:
Tarihte bilinen en eski ve ilk müze M.Ö. 300 yılında Mısır’da kurulan ünlü İskenderiye müzesidir. Özel koleksiyondan halka açık kuruma dönüştürme, toplumu bilinçlendirme süreci ise 1789 Fransız ihtilalinden sonra başlamıştır. Özellikle 18. yüzyıldan itibaren emperyalizm, sömürge ülkelerin halklarına prestijli hükümranlığını benimsetmek için müzelerin bir araç olarak, ayrıca emperyalin anayurdunda muhafazakar toplum inşası amacıyla arkeoloji, tarih, etnografya vb. disiplinlerin kullanıldığı sosyolojide ayrı bir teoridir. Bu konuda emperyal yöneticilerle siyasilerin, sömürülen toplumlarda özellikle kutsal ve dini ayrıntılara asla önem vermemeleri çok belirgindir.
Türkler’in ilk müze çalışmaları İstanbul’da Aya İrini Kilisesinde başlamıştı. III.Ahmet döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli yerlerinden gönderilen-toplanan (çoğunlukla silah) eserler Tophane Müşiri Damat Ahmet Ferit (Bazı kaynaklarda Fethi olarak geçmektedir?) Paşa tarafından 1846 yılında Eski Silahlar Koleksiyonu ve Eski Eserler Koleksiyonu (Mecma-ı Âsâr-ı Atika) isimleriyle iki ayrı bölüm olarak Aya İrini’de toplanıp sergilenmeye başlamıştı. Bu müze 1875 yılında Topkapı sarayındaki Çinili Köşke taşınmıştı. Ünlü ressam Osman Hamdi Bey, II.Abdülhamit tarafından 1881'de Müze-i Hümayun (imparatorluk müzesi) müdürlüğüne atanmıştı. Çinili Köşkün yetersiz kalması üzerine yeni bir müze inşaatı için çalışmaları başlatmıştı. Bu bina daha sonra İstanbul Arkeoloji Müzesi adını alacaktır. Öte yandan Aya İrini’de yeni bir askeri müzenin kurulması için 1908 yılında çeşitli tarihi eserler depolanmıştı. Burası 1949 yılına kadar askeri müze olarak hizmet vermişti.
1924 yılında Topkapı Sarayı onarılmaya başlanmış ve mevcut eşyasıyla ziyarete açılması kararı hükümetçe alınmıştı. 1928'de Ankara’da Etnografya Müzesi tamamlanarak hizmete girmişti. 1934 yılında Ayasofya, bakanlar kurulu kararıyla müzeye çevrilmişti. Ardından Bursa, İzmir, Manisa, Kayseri, Afyon, Antalya, Edirne ve Bergama’da arkeoloji ve tarih müzeleri peşpeşe açılmıştı.
20. yüzyıldan itibaren özel müzeler de devreye girmişti. Günümüzde sadece İstanbul’da çeşitli konularda faaliyet gösteren 70'den fazla müze vardır.
C/ MÜZE ÇEŞİTLERİ:
Kategorik olarak müzeler birçok türlere ayrılmaktadır:
*Ulusal müzeler (Louvre-Paris, St. Petersburg, Vatikan-Roma, Prada-Madrid, British Museum-Londra vb.)
*Sanat müzeleri: Resim, heykel, çağdaş sanatlar
*Bilim ve Teknoloji Müzeleri: Uzay, plateneryum, havacılık-uçak (Kadın Pilotlar Müzesi-Oklahoma-ABD), ulaşım araçları, mimarlık, matbaacılık vb.
*Çocuk müzeleri: Oyuncak, eğitim vb.
*Eğlence müzeleri: Mumya, karikatür, tiyatro-sinema vb.
*Doğa Tarihi müzeleri: Hayvan, mineraloji, jeoloji vb.
*Kent müzeleri
*Tarih ve/veya Antropoloji müzeleri: Arkeoloji, etnografya, Afrika, göçmen, kadın, moda, Robben Adası (Güney Afrika-Mandela hapishanesi), Faşist Anavatan müzeleri (Almanya, İtalya) vb.
*Saray Müzeleri: Dolmabahçe, Yıldız, Beylerbeyi vb., İslam Eserleri müzesi
*Tarihi Ev (ünlü şahsiyetlerin) müzeleri: Türkiye’de Atatürk, Tevfik Fikret (Aşiyan), Hüseyin Rahmi Gürpınar (Heybeliada) vb.
*Savaş müzeleri: Imperial War Museum (İngiltere), II.Dünya Savaşı Toplama Kampları müzeleri, Askeri Havacılık, Askeri Gemiler vb.
*Deniz müzeleri: Oşinografi, Deniz Araçları
*Diğer müzeler: Açıkhava müzeleri, özel müzeler Masumiyet Müzesi-Orhan Pamuk, Guggenheim Müzeleri vb.), PTT müzesi, Haşhaş müzesi (Amsterdam), Topluluk müzeleri, İtfaiye müzesi, Tekel müzesi, Gezici müze vb.
Elbette bireysel çabalarla kurulmuş, çok farklı ve ilginç konularda faaliyet gösteren özel-kamu müzelerimiz vardır. Bunlardan sıradışı birkaç örnek aşağıda yer almaktadır:
*Antakya’da bulunan Mozaik Müzesi 1933 yılında Fransız Müfettiş M. Proust’un çabalarıyla kurulmuştu.
*Bilim müzeleri kategorisindeki bir tür uzay müzesi olan planetaryumlarda (gökevi) kubbeye yansıtılan görüntü ve arka plandaki seslerle gezegen ve yıldızlarla birlikte uzay uçuşları canlandırılmaktadır. Dünyada çok yaygın olan planetaryumlardan Türkiye’de 2008 yılına kadar sadece Deniz Kuvvetlerine ait bir tane varken yıllar içinde değişik yerlerde açılarak çoğalmıştır. 2010 yılında Gaziantep’te Turkcell Gezegen Evi (planetaryum) ve Bilim Merkezi kurulmuştu.
*Bozcaada Yerel Tarih Araştırma Müzesi 2005 yılında tamamen Hakan Gürüney’in bireysel çabalarıyla oluşturularak ziyarete açılmıştı. Adanın geçmişiyle ilgili çok çeşitli objelerin yanısıra resimler de sergilenirken ilginç tarihi yolculuk yapılmaktadır.
*Haydar Deniz’in İstanbul Kocamustafapaşa Balıkçı barınağında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Hidrobiyoloji bölümüyle işbirliği yaparak, kendi çabalarıyla kurduğu Su Ürünleri Müzesi ilginçtir. Topladığı deniz ürünlerini cam kavanozlarda ilaçla muhafaza ederek sergilemektedir.
*2009 yılında Adalar Belediyesi ve Adalar Vakfının işbirliğiyle kurulan Adalar Müzesi tarih ve etnografik özellikleriyle dikkat çekmektedir.
*2005 yılında İstanbul’un Üsküdar semtinde Uçurtma Müzesi kurulmuştur. Bu müze 2013 yılında daha da geliştirilmiştir.
*Çuhadaroğlu Holdingin kurduğu Hisart Canlı Tarih ve Diorama (üç boyutlu maket) Müzesi kendi alanında öncülerdendir. Coğrafyamızdaki Roma İmparatorluğu, Anadolu Selçukluları, Osmanlı İmparatorluğu, Kurtuluş Savaşı, I. ve II. Dünya savaşları, Körfez savaşı gibi önemli olaylara ait etnografik eserlerle birlikte sergilenmektedir.
*Ankara’da Halk Ekmek tesisleri içinde kurulan Ekmek Müzesi, onun kültürü, üretim aşamaları ve araçları, yaşanan teknolojik gelişmeleri kuşaklara anlatması bakımından önemlidir.
*Son olarak Türkiye’de bir ilk’e öncülük ederek çeşitli illerde de benzerlerinin kurulmasını sağlayan Sunay Akın’ın çabalarıyla hizmete giren İstanbul Oyuncak Müzesinden bahsetmeliyiz. 23 Nisan 2005 tarihinde tamamen kendi maddi olanaklarıyla açılan müzenin ziyaretçileri arasında büyüklerin sayıca ilginç istatistikler oluşturduğunu eklemeliyiz. Zaman içinde kendi kategorisi içerisinde hayli ünlenen müze, yabancı ziyaretçiler için de popülerliğini pekiştirmektedir.
Türkiye’de gün geçtikçe artan özel sanat müzelerinin web sitelerinin içerikleri çok zenginken, devlet müzeleri için aynı şeyler söylenememektedir.
D/ TÜRKİYE’DE HAVACILIK MÜZELERİ:
Her ne kadar Cumhuriyetin ilanından sonra düşmanlardan ganimet ve eldeki uçakların Kartal-Maltepe’de toplanması düşünülmüşse de uygulamada hepsinin zarara uğraması sonucu girişim yarıda kalmıştı. 1963 yılında Türkiye’de havacılık müzesinin kurulmasıyla ilgili bir emir yayınlanmıştı. Buna göre birliklerin elindeki uçaklardan bir tanesinin korunması isteniyordu. Ardından envanter çalışmaları başlamıştı. 1966 yılında Hava Müzesi Teşkilatı, Hava Kuvvetleri bünyesinde oluşturulmuştu.
İlk havacılık müzesi 15 Mayıs 1971 günü o zamanın Cumaovası Sivil Hava Meydanı'nda açılmıştı. Açık havada yer alan uçakların neredeyse hepsi orduya aitti. Müze, ulaşım zorlukları ve ziyaretçilerin ilgisinin azalması üzerine 1978'de kapanmıştı. Eski kaptan pilotlardan Ozan Polat anılarında 1971 yılında Cumaovası Havacılık Müzesi'ni ziyaret ettikten sonra "Günümüz uçaklarının sergilendiği Air Show gibiydi. Servisten yeni kaldırılmış, apronları dolduran, tayyare mezarlıklarında birikmiş hurdalardan bir tane bile yoktu!” diye esefle izlenimlerini aktarır.
16 Ekim 1984 tarihinde Hava Müzesi Komutanlığı adıyla İstanbul-Yeşilköy’de yeniden 15.000 metrekarelik alanda kurulmuştu. Müze ziyarete 16 Ekim 1985'de açılırken, zamanla açık-kapalı toplam 65.000 metrekareye genişlemişti. İstanbul Hava Müzesinin açık ve kapalı alanlarında askeri ve sivil hava araçlarının yanısıra giysiler, teçhizatlar, maketler sergilenirken kütüphanesi de araştırmacılara hizmet vermeye başlamıştı. Müzede model uçak çalışmaları ve yarışmaları, havacılık-uzay çalışmalarıyla ilgili konferanslar vb. faaliyetler sürdürülmektedir.
Eylül 1998 tarihinde Ankara Etimesgut Hava Müzesi açılmıştı. Müzede sergilenen en eski uçak F-84 olup, diğer uçakların yanında zengin maket uçak (350 civarında) koleksiyonu vardır.
Türk Hava Kurumu Müzesi 19 Mayıs 2002 günü Ankara Paraşüt Kulesinin bulunduğu yerde, açık (9294 metrekare) ve kapalı (287 metrekare) alanda hizmete girmişti. Türk havacılığı, kurumun geçmişi ile Türk sivil havacılığının gelişimini anlatmak amacını hedeflemişti. Müze, tarih salonu, Türk hava Kurumu faaliyetlerinin anlatıldığı bölüm, maketler, kafeterya ve paraşüt kulesinden oluşmuştur. Ayrıca müzenin bahçesinde kurumca değişik zamanlarda kullanılan uçaklar sergilenmektedir.
M.S.Ö. Hava ve Uzay Müzesi 2018 yılında, Eskişehir’e 94km uzaklıktaki Sivrihisar İlçesinde Necati Artan Tesislerinde faaliyete geçti. Müze konsepti olarak en önemli özelliği, sergilenen hava araçlarının büyük bir kısmının uçabilir durumda olması ve zaman zaman havacılık etkinliklerinde yer almasıdır. Müzenin hediyelik eşya bölümünde sergilenen hava araçları vb. materyallerin küçük kopyaları diğer anı eşyalarıyla birlikte satılmaktadır. Haftanın yedi günü 10.00-17.00 saatlerinde açık olan müze ücretsiz gezilebilmektedir.
Her ne kadar havacılık müzesi kapsamında olmasa da İstanbul Harbiye semtindeki Askeri Müzede sergilenen askeri uçak ve diğer objeler ilgi çekicidir.
Eskişehir Havacılık Müzesi sonradan “Havacılık Parkı” adıyla Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü karşısında 1998 yılında açılmıştı. Açık havada çeşitli tipte savaş ve eğitim uçakları, füze rampası, kapalı alanda uçuş giysileri ve teçhizatı, maket uçaklar, rozetler ile uçak motorları yer almaktadır. Başlangıçta I.Hava İkmal Bakım Komutanlığı tarafından oluşturulan müze, 2011 yılında üniversiteye devredilmiştir.
Havacılık müzesi kategorisinde yer almasa da sergilenen uçak ve diğer havacılık malzemeleri bakımından ilginç olan Rahmi Koç Müzesinden bahsetmemiz gerekir. 1991 yılında Lengerhane binasını satın aldıktan sonra bir dizi restorasyon faaliyetinden sonra, Haliç kıyısında 1994 yılında 27.000 metrekarelik kapalı ve açık alanda ziyarete açılmıştır. Endüstri, ulaşım, iletişim, planetaryum vb. konularda ilginç materyaller sergilenmektedir. Ayrıca II.Dünya savaşında Antalya yakınlarında denize düşen Amerikan B-24 uçağının enkazı ve ilgili ekipmanları ilginçtir.
Hava, Deniz, Kara, Jandarma Kuvvetlerinin envanterine 1912 yılından itibaren girmiş pervaneli ve jet uçakları ile helikopter gibi hava araçlarının (aynı modelin değişik versiyonlar dâhil) toplamı 230'un üstündedir. Bu rakama Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ vb. özel girişimle üretilmiş uçaklar, Polis, Tapu Kadastro, MİT vb. kamu kuruluşları ile İHA, SİHA’lar dâhil değildir. Ne var ki, havacılık müzelerinde sergilenen askeri, sivil yolcu uçaklar ile planör ve helikopterler dâhil, sayısal çeşitlilik altmışı aşamamakta ve genellikle de jet çağına aittirler. Bu eski uçaklardan, en azından II.Dünya savaşında kullanılanlardan birazı saklanabilseydi…
Bunların dışında iyi niyetle ancak son derece yetersiz bazı girişimler, henüz müzecilik konseptinin oldukça uzağında olması nedeniyle yazıya katamadık…
E/ DÜNYADA HAVACILIK MÜZELERİ ve NASIL İŞLİYORLAR?
*Türkiye’de pek uygulanamayan ama dünyada birçok müze türünde gönüllülük ön plandadır. Müzelerin gelir kaynaklarını arttırmak için anı eşyaları, replika, poster, video, film, kitap, dergi vb. objeler çeşitli şekillerde pazarlanmaktadır. Günümüzde Amerika ve Avrupa’daki havacılık müzelerinde en prestijli faaliyet, eski uçakların aslına uygun biçimde onarılıp, bakımı yapıldıktan sonra yılda bir kez önemli günlerde uçurulmasıdır. Bu günlerde ziyaretçilerden ciddi miktarda bağış toplanmaktadır.
*Elbette dünyadaki havacılık müzelerinin hepsini anlatmak çok zor olduğu için çok ilginç örneklerden kısaca aşağıda bahsettik:
*Münih’te bulunan Merkez Müzesi Alman teknolojisi ve endüstrisini belgelemek amacıyla 1903 yılında kurulmuştu. Yaşayan müze felsefesiyle sergilenen materyaller, görsel (film, resim, doküman vb.) kaynakların dışında ziyaretçilere araç gereçlerle deney yapma olanağı sunulmaktadır.
*Yine Münih yakınlarındaki Schleissheim Uçak Müzesi 1992 yılında açılmış olup, 50 den fazla sergilenen uçak, planör dışında uçak motorları, simülatörler, yer destek cihazlarının yanısıra ölçekli maketler ziyaret edilebilmektedir. Müzenin bir bölümünde soğuk savaş döneminde birbirine rakip av-bombardıman uçakları yan yana sergilenirken, Hindistan ve Mısır’da, Alman teknolojisiyle üretilmiş uçaklar da görülebilir.
*İngiltere Savaş Müzesinde (Imperial War Museum) ülkenin yer aldığı savaşlarla ilgili obje ve bilgiler sergilenmektedir. Müzenin ülke dışından da dâhil araştırma yapanlar, ilgilenenler için çok zengin web sitesi vazgeçilmez başvuru kaynağıdır.
*İngiltere’nin Cambrideshire yöresinde Duxford’da, 1997'de açılan Amerikan Havacılık Müzesi, havaalanı yanında olup devasa bir istiridyeyi anımsatır. II.Dünya savaşında hangar olarak kullanılan bina sonradan tadilat görmüştü. Müzenin camdan yapılan ön cephesi yekpare hareketli olup, uçakların kolayca giriş çıkışını sağlamaktadır. Sergilenen uçakların en önemli özelliği genellikle askıda durarak bir tür hareketlilik izlenimini vermesidir. Bu da ziyaretçilerin rahatlıkla gezip onlara dokunup, incelemelerini sağlamaktadır. Ayrıca içlerinde uçabilecek durumda olanlar zaman zaman çeşitli etkinliklerde uçup tekrar müzede yerlerini almaktadır.
*New York’ta bulunan Intrepid Deniz Hava & Uzay Müzesi ilginçtir. Intrepid isimli uçak gemisi 1943 yılında beş kamikaze ve bir torpido saldırısıyla ağır hasara uğramıştı. Gemi 1974 yılında müze olarak düzenlenmişti. New York’un Hudson Nehri kıyısındaki müze gemide, Concorde ve Uzay Mekiği dâhil 27 hava aracı sergilenmektedir.
*Dünyadaki tüm havacılık müzelerinin içinde en önemlileri Amerika’daki Smithsonian müze grubunun içinde yer almaktadır. Birkaç kentte aynı isimli Smithsonian Havacılık Müzeleri çok ciddi bir kurumsallaşmayı, onun sonucunda bilgi ve emek birikimini gösterir. Sadece II.Dünya savaşında Japonya’ya atom bombasını atan Enola Gay isimli B-29 uçağının on yıllık bir restorasyondan sonra sergilenmesi, konuyla ilgili yazılı ve görsel sunumların her iki toplumu da incitmeyecek şekilde çok titiz çalışmalarla hazırlanması durumu özetlemektedir.
*Müze konseptinin dışında olmasına rağmen Vietnam’ın Hanoi şehrindeki Bach Thao Park yakınlarında bulunan ve savaşta düşürülmüş ABD'ye ait su birikintisi içindeki B-52 uçağının enkazı önemlidir. 1972 yılında füzeyle düşürülen 15 adet B-52 uçağından biri olan enkazda en önemli işaret “United States Air Force” yazısıdır. Gölcüğün etrafındaki beton yürüme yolu ziyaretçilere kolaylık sağlamaktadır. Gölcüğün sarımtırak yeşil rengi ise enkazdan yayılan hidrolik, yağ, yakıt vb. sıvıların suyu nasıl zehirlediğini işaret etmektedir. Uzaktan bakan bir gözle, cerahatli metal yığının, havacılık müzelerinde görmeye alışık olmadığımız biçimidir.
F/ İLGİLENENLER İÇİN NOTLAR:
*Kurtuluş Savaşının en civcivli günlerinde Atatürk, Sakarya savaşı için cepheye hareket etmeden önce “Ankara’da bir Etnografya Müzesi kurulması ve Eski Ankara Evlerinin Korunması” hakkındaki kararnameyi hazırlatıp imzalamıştı.
*1974 Kıbrıs harekâtından sonra Efes harabelerinin yaslandığı Panayır Dağının sırtlarında askeri mevziler kazılır. Bu faaliyetler esnasında bir takım arkeolojik eserler bulunur. Neyse ki buluntuları keşfeden askerler -komutanlarının yasaklamasına rağmen- onların haberi olmadan eserleri Efes Müzesi yetkililerine teslim ederler.
*Yazar Sunay Akın’ın Oyuncak Müzesinde Hiroşima’da atom bombasıyla yıkılan okuldan geriye kalan çivi, taş vb. enkazının üstünde yer alan B-29 tipi oyuncak uçak, atom bombasını atan modeldir. Yine aynı müzede Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasından geriye kalan parçalardan üretilen mekanik oyuncaklar da sergilenmektedir.
*Yazar Enis Batur, kapitalizmin rekabetçilik alanında müzelerin aşırı, adeta tıka basa depolarının eserlerle doldurulmasının, izleyenlerde farklı duygular yaşatırken, kalabalıklar içinde kişinin bir eser karşısında gönlünce yoğunlaşamaması-inceleyememesi- hatta müzeye giriş için aşırı kuyrukların olumsuzluğunu vurgulamaktadır. Reprodüksiyon olanaklarının zenginliği gerçek eserin zevkini vermemesi, meraklılar için müzenin vazgeçilmezliğini belirtir.
*2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta sanatçı ve aydınların diri diri yakıldığı Madımak Otelinin “Utanç Müzesi” yapılması fikrine maalesef hiçbir hükümet yanaşmamıştır. Taksim Gezi Parkı eylemlerinde, yapılmak istenen AVM yerine “Kent Müzesi” kurulması önerisi ise ütopya olarak düşlerde kaldı! Sadece İngiltere’de toplumsal tarih müze sayısı binin üzerindedir. Gerisini siz hayal edebilirsiniz…
*ABD'de her yıl, tüm spor karşılaşmalarının seyirci toplamından daha çok insan müzeleri ziyaret etmektedir. Charles Lindbergh’in okyanusu geçtiği uçağı yıllar sonra müzede tamir edilirken, burun bölmesinin içinde özel notlar bulunmuştu.
*Dünya genelinde hava müzeciliğinde en prestijli bölüm, eski-antika (vintage) uçakların orijinaline uygun şekilde onarılıp, uçar hale getirildikten sonra sadece özel günlerde gökyüzünde yer almasıdır. Bırakın Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş’un uçaklarını, II.Dünya savaşında T. Hava Kuvvetlerinin kullandığı onlarca çeşit uçaktan geriye kalan tencere, bıçak, jilet vs. öyküsü insana hüzün vermektedir.
*Sadece Paris’te Mona Lisa tablosunun sergilenmesinin, Fransa ekonomisine yıllık bir milyar dolar katkısı olduğunu belirtmeliyiz.
*Stendhal Sendromu: Genellikle sanat eserlerinin bolluğu, ihtişamı ve güzelliği karşısında kendinden geçme, fiziksel olarak baş dönmesi, nefes alışverişinde düzensizlik, ateşin yükselmesine kadar çeşitli rahatsızlıklarla karşılaşılmasıdır. Çok kısa sürede, yoğun sanat eserlerinin hepsini birden gezme-görme isteğine kapılmak, bunu tetikleyebilmektedir…
“İyi yönetilen her müzenin programının siyasal bir boyutu vardır. Demokratik ülkelerin müzelerinin yönetiminde özerklik katsayısı yüksektir. Genelde işbirliği esas alınır ve uzmanlığa saygı duyulur.” Enis Batur-Önce Sanat
Faydalanılan Kaynaklar:
*Tarihin İlkleri ve Enleri (Arman Polatlı-Karakarga Yayınları, 2018)
*Propaganda: Algı, İdeoloji ve Toplum İnşasına Dair İncelemeler (Editör: Gürdal Ülger- Beta Basım A.Ş. 2015)
*Uçak (David Pascoe-Optimist Kitap, 2015)
*Turkish Military Aircraft Since 1912 (Ole Nikoajsen-Scramble Dutch Aviation Society, 2005)
*Hayali Cemaatler (Benedict Anderson-Metis Yayınları, 2015)
*Yeni Müzebilim (Bekir Onur-İmge Kitabevi, 2014)
*Müzelerin Ekonomik Etkileri (Orhan Şener-Beta Basım A.Ş. 2016)
*Kent, Toplum, Müze (Editör: Burçak Madran-Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, 2001)
*Karanlıkta Işık Yontanlar (Enis Batur-Sel Yayıncılık, 2015)
*Kediler Krallara Bakabilir (Enis Batur-İyi Şeyler Yayıncılık, 1996)
*Geyikli Park (Sunay Akın-T. İş Bankası Kültür Yayınları, 2013)
*Avrupa Müzeleri (Orhan Şener &Emine Yüksel-Beta Basın yayın A.Ş. 2016)
*Türk Havacılık Kronolojisi (Stuart Kline-Dönence, 2002)
*Bir Oyuncak Müzesi Hikâyesi (Gürol Kutlu-T. İş Bankası Kültür Yayınları, 2014)
*Müze ve Oyun Kültürü (Bekir Onur-İmge Kitabevi, 2013)
*Türkiye Müzeleri (Mehmet Önder-T. İş Bankası Kültür Yayınları, 1999)
*Gökyüzünde 41 Yıl (Ozan Polat-Ceres Yayınları, 2013)
*Toplumsal Tarih Dergisi (Sayı:124 Nisan 2004, Sayı:148 Nisan 2006, Sayı:201 Eylül 2010)
*T.H.Kurumu UçanTürk Dergisi (Sayı: 526 Eylül-Ekim 2010)
*Atlas Tarih Dergisi (Sayı:27 Haziran-Temmuz 2014, Sayı: 34 Haziran-Temmuz 2015)
*Kanatlar Dergisi (Sayı:3 Ekim-Kasım2002)
*İstanbul Dergisi (Sayı: 57 Ekim 2006)
*Tassa Extra Dergi (Sayı:29 2015)
*Hayat Tarih Mecmuası (Sayı:7 1966)
*Popüler Tarih Dergisi (Sayı:5 Ekim 2000 - Sayı:14 Ağustos 2001)
*Tarih ve Toplum Dergisi (Sayı:69 Eylül 1989)
*NTV Bilim Dergisi (Sayı:7 Eylül 2009 – Sayı:24 Şubat 2011)
*www.iwm.org.uk
*www.artfulliving.com.tr