30 Ekim 1918: Osmanlı İmparatorluğu I. Dünya savaşı yenilgisini kabul ettiği Mondros Ateşkes Mütarekesini imzaladı.
31 Ekim 1918: Mondros Ateşkes Mütarekesi yürürlüğe girdiğinde Osmanlı Havacılık teşkilatı “Kuvva-yi-ı Havaiye Müfettişliği” adını taşımaktaydı. Doğrudan Genel Karargâha bağlı olup 13. Şube adıyla anılıyordu. Alt müfettişlikleri olarak: 1/Uçak birlikleri, 2/Balon birlikleri, 3/Uçaksavar birlikleri, 4/Topçu ölçme birlikleri, 5/Meteoroloji servisi (Rasadat-ı Havaiye Teşkilatı) vardı. Mütareke imzalandığında kırık veya uçamaz durumdakiler dâhil yedi tip (Sadece Albatros uçakları kendi içinde beş değişik tipti!) toplam 84 uçak vardı. Osmanlı Deniz Havacılığı ayrı bir organizasyon olup, Bahriye Nezaretine ve işletme bakımından (uçucuların seçimi, eğitimi, uçakların bakım-onarım tesisleri vb. konular) Umur-u Havaiye Müfettişliğine bağlıydı (13. Şube). I. Dünya savaşı içinde sadece 34 Gotha tipi deniz uçağı siparişi verilip parası Almanya’ya ödenmişti. Bu uçaklardan sadece yedisini Türkler kullanmış, diğerlerini de Alman İmparatorluk Bahriyesi Özel Kuvvet Deniz Uçak birliğinde uçmuştu. Çeşitli kaynaklardan ele geçirilenlerle birlikte, ateşkes imzalandığında kırık veya uçamaz durumdakiler dâhil 19 deniz uçağı vardı.
1 Ekim 1918: Kuvva-yi Havaiye Müfettişliği tarafından yayınlanmakta olan “Vakayi ve Terakki Havaiye" (Havacılıktaki Gelişmeler ve Olaylar) isimli derginin yayınına son verildi. Ateşkese kadar 17 sayı yayımlanmıştı…
14 Kasım 1918: İngiliz ve Yunan uçaklarından oluşan karma bir filo Ayastefanos meydanına iniş yaptı. Yunan uçakları, Yunan Donanma Hava Servisi’nin Mondros’ta üslenmiş bulunan H2 filosuna aittiler. (Yunan askeri kaynakları Yunan uçaklarının İstanbul’a geliş tarihini 6Kasım 1918 olarak göstermişlerdir.) Uçaklar şehir üzerinde bir de gösteri uçuşu yapmışlardı.
16 Kasım 1918: Müttefiklerin İstanbul’a gelen karma uçak filosu geri döndü.
Ocak 1919: Ulusal havacılığımızı geliştirmeyi amaçlayan “Türkiye Münakalatı Havaiye” (Türk Hava Nakliyatı Cemiyeti) kuruldu.
1-13 Mart 1919: Ayastefanos (Yeşilköy) Tayyare İstasyonundaki uçaklar ile bakım, yedek parça ve diğer malzemeler Maltepe İstasyonuna (meydanına) taşındı. (Bazı kaynaklarda farklı taşınma tarihleri vardır.)
Mart 1919: Vecihi Hürkuş planlarını kendisinin yaptığı dört kanatlı av uçağı projesini amirlerine teslim etti. İlginç proje Fen Memurluğunca kabul edilmedi.
15 Mayıs 1919: İzmir’i işgal eden Yunanlılar Seydiköy’e gelip meydandaki dört uçak ile malzemeleri ele geçirdi.
2 Haziran 1919: Yunanlıların Bréguet 14 tipi uçakları İzmir’de Seydiköy meydanına intikal ettiler.
14 Haziran 1919: Yunan Deniz-Hava Kuvvetlerine ait dört de Havilland-IX uçakları Seydiköy’deki birliğe takviye olarak katıldı.
20 Haziran 1919: Seydiköy’ deki Yunan Hava birliğinin bir kısmı Alaşehir’de hazırlanan yeni meydana intikal etti.
26 Temmuz 1919: Yunan Sefer Komutanı gen. Paraskopulos, Soma ve civarında bulunan Türk mevzilerinin havadan bombalanması emrini Seydiköy ’deki hava birliğine verdi.
Eylül 1919: Yüzbaşı Şakir Fevzi, havacılıkla ilgili her şeyin Posta-Telgraf Vekâletine devredilerek havadan posta taşıma hizmetlerinde kullanılması üzerine bir proje hazırlayıp Osmanlı Erkân-ı Harbiye Umumi Reisliğine sundu. Ancak Harbiye ile Maliye Vekâletleri arasında görüşmelerin çok uzaması ve İngilizlerin projeyi olumsuzlamaları sonucu rafa kaldırıldı.
18 Nisan 1920: Sadrazam Damat Ferit, Anadolu’da güçlenen Kuvva-yi Milliye’ye karşı, İngilizlerin desteğiyle “Kuvva-yi İnzibatiye” adıyla yeni bir güvenlik kuvveti kurmuştu. Maltepe’deki uçakları da Kuvva-i İnzibatiye’ye devredilip Anadolu’daki Kurtuluş Hareketine karşı bombalama ve bildiri atması planlanmıştı, ancak İngilizler projeye olumlu bakmamışlardı…
23 Nisan 1920:T.B.M.M'nin Ankara’da toplanması münasebetiyle halkın moralini yükseltmek, psikolojik etki sağlamak amacıyla Konya İstasyonuna verilen emir sonucu üç uçak Ankara’ya geldi. Deniz Pilot Yüzbaşı Ahmet Nuri (Çelik) Beyin liderliğinde Pilot üsteğmen Avni (Arıkök) ve Astsubay Pilot Halil ve Rasıt Teğmen Osman Nuri (Baykal) bulunuyordu. Uçakları bir adet Pfalz D-III ve iki de AEG C-IV tipi olup, ekipte iki tane makinist vardı. Ancak Üsteğmen Avni, inişte AEG C-IV'lerden birini ağır şekilde kırdı. Lider Yüzbaşı Ahmet Çelik de rulede kırım geçirince gösteri uçuşu tek uçakla yapılabilmişti.
23 Mart 1920: Sevr antlaşmasından sonra Osmanlı Bahriyesine ait Gotha tipi uçaklar sökülerek Haliç ambarlarına depolanmıştı. İstanbul’da faaliyet gösteren gizli gruplardan Felâh grubu, daha sonra uçak sandıkları ile diğer havacılık malzemelerini gizlice depolardan kaçırıp, takalarla İnebolu’ya gönderecekti.
27 Mayıs 1920: T.B.M.M Hükümeti kurulduktan sonra Doğu Cephesindeki hava teşkilatında değişiklikler yapıldı. Erzurum’daki 7. ve 8. Tayyare Bölükleri lağvedilip, birleştirilerek yerine 15.Tayyare bölüğü kuruldu. İki adet Albatros C-III ve birçoğu uçamayacak durumdaki 11 adet Fransız Nieuport, İngiliz yapımı Farman MF.7 ve Rus yapımı Morane-Saulnier Parasol tipi uçaklar bulunuyordu. Bölüğe Horasan Müfrezesi adı verildi.
6 Haziran 1920: Geceleyin Maltepe İstasyonunda bulunan dört uçak Anadolu’ya uçurularak kaçırılmak istendi. İlk denemede Pilot İsmail Zeki, kalkışta istikamet kaçırıp pistten dışarı çıktı ve uçak kırıldı. İkinci uçağı sivil Pilot Vecihi (Hürkuş) uçuruyordu. Ancak uçakta fazladan üçüncü bir kişi (makinist Eşref’in karısı) olması ve valiz yükü nedeniyle kalktıktan sonra yapraklanarak (stall olarak) yere çarptı. Albatros D-III tipi üçüncü uçak normal havalandıktan sonra, dördüncü uçak motor yangını nedeniyle kalkamadı. Bir tek Astsubay Pilot Kazım’ın kullandığı Albatros tipi uçak havalanabilmiş, ancak İznik civarında inişte, telgraf tellerine takılarak ağır hasarlanmıştı
7 Haziran 1920: Uçak kaçırma teşebbüsü başarısız olmasına rağmen, aynı havacı ekibin bir kısmı (Pilot Yüzbaşı Fazıl, Teğmen Şakir Hazım, Rasıt Teğmen Avni (Okar), Rasıt Üsteğmen Muhsin (Alpagot), Rasıt Üsteğmen Emin Nihat (Sözeri), Pilot Hayri Hoca, sivil Pilot İhya, sivil Pilot Vecihi, sivil makinist Eşref ve karısı, birkaç gedikli (günümüzde astsubay) ve bir kaç er sabah 03.30'da karadan gizlice deniz yoluyla Harem’den Mudanya’ya, oradan da Bursa üzerinden karayoluyla Eskişehir’e geçtiler. Daha sonra Konya’ya devam etmişlerdi. Aynı gün Damat Ferit Paşa, İngiliz temsilci General Shutle Worth’a durumu açıklayıp, alınan önlemleri anlatıp, özür dileyen bir mesaj yollamıştı!
Devam edecek...