5 Eylül 1920: Bakım ve onarımı yeni tamamlanan Rumpler C-VII tipi keşif uçağıyla Pilot Behçet ve Rasıt M. Sıtkı görev için havalandılar. Uçağın motoru Alanyurt-Kütahya arasında durdu. Bir tarlaya başarılı iniş yapan uçak daha sonra trenle Eskişehir’e getirildi.
8 Eylül1920: Genelkurmay Başkanı İsmet İnönü Garp Cephesi komutanlığına havacıları ağır şekilde suçlayan mesaj yolladı. Mesajında özetle, keşif görevlerinin yapılamadığını, düşman uçaklarının durdurulamadığını, uçak benzini yerine otomobil benzininin kullanılmasını (!?!) istemiş, Çanakkale savaşı boyunca Alman havacıları kadar başarılı olamadıklarını belirtmişti. Ayrıca uçmaktan korkanların eski sınıflarına gönderilip hiç uçucu kalmazsa hava sınıfının lağvedilmesi gereğini de eklemişti. Garp Cephesi Komutan vekili Tuğgeneral Kazım (Özalp) cevabında “Benzin o kadar az ki, çok önemli durumlarda uçaklar havalanabilmektedir. Emayit ihtiyacı ise çok hayati bir sorundur. Mutlaka bulunup gönderilmelidir” demişti.
16 Eylül 1920: Millî Müdafaa Vekâleti’nin Harbiye Dairesi, Şark Cephesi Komutanlığına beş hafta önce gönderilen, uçak bombalarının batıya gönderilmesi emrinin akıbetini sorduğunda, henüz hiçbir işlem yapılmadığı öğrenilmişti…
28 Eylül 1920: Erzurum tayyare meydanı ve Elazığ’da bulunan uçaklar 15. Tayyare Bölüğü yeniden birleştirilerek Horasan Müfrezesi kuruldu. Doğuda Ermenilere başlatılan harekâta havadan destek verdiler. Erzurum’da konuşlanmış 15.Kolordunun talebiyle Ermeni kuvvetleri üzerinde keşif uçuşu yapıldı. Karaurgan-Sarıkamış yöresinde yapılan uçuşlarda Ermeni uçaklarına rastlanılmadı. Dönüş sonu raporu havadan yere, beyaz çarşaftan (+) şeklinde işaretle belirtilen karargâhın üzerine atılmıştı. Aynı gün Erzurum meydanında bulunan Albatros C-III uçaklarından birinin tamiri tamamlanarak Horasan Müfrezesine katıldı.
Diyarbakır’da bulunan Elcezire Tayyare bölüğünde altı uçak bulunmasına rağmen, personel ve malzeme sıkıntısı yüzünden hem Diyarbakır ve güneyi hem de Adana dolaylarında herhangi faaliyeti olamıyordu. Gün geçtikçe uçakları bakımsızlıktan hurdaya dönüşmekteydi.
29 Eylül 1920: Horasan Müfrezesi Sarıkamış üzerinde keşif uçuşlarını sürdürdü. Aynı gün 15. Kolordu tarafından Sarıkamış, Ermenilerden geri alındı.
Eylül 1920: İngiliz ve Fransız uçakları Eskişehir ve dolaylarına gelip padişah ve şeyhülislamın fetvaları ile propaganda bildirilerini atıyorlardı. Pilot Vecihi (Hürkuş) Afyon’dan ayrılarak Eskişehir’deki I.Tayyare Bölüğüne katıldı.
Yunanlılara ait Avro-504 tipi İngiliz yapımı keşif uçağı, havada kaybolup yakıtı bitince Çine yakınlarında zorunlu iniş yaptı. Yunanlı ekip esir alınırken, sağlam durumdaki uçak jandarma tarafından emniyete alındı. Daha sonra Pilot Yüzbaşı Fazıl uçağı, Çine’den Afyon’a uçarak getirdi. “Ganimet” ismi verilen uçak eğitim, keşif ve irtibat uçuşlarında kullanıldı…
2 Ekim 1920: Konya’da sabah erken saatlerde başlayan ayaklanma sonucu şehrin bir bölümü ve Konya Tayyare meydanı asilerin eline geçti. Delibaş Mehmet ve 500 kadar adamı meydanda bulunan 7 subay ve 15 askerden oluşan birlikle çarpışmıştı. Asilere dayanamayan askerlerden bir kısmı esir alınmış, bir kısmı da kaçabilmişti. Rasıt Üsteğmen Ethem öldürülürken Kurtuluş Savaşının ilk havacı şehidi olmuştu.
3 Ekim 1920: Konya’da Bozkır isyanında asiler Konya Hava meydanını işgal ettiler. Uçak ve motorlara zarar vermeyip, depoları yağmaladılar. Milli Kuvvetlerin Konya’ya sevk edilmesi üzerine isyancılar Karaman’a doğru çekilmişlerdi. Eskişehir’deki I.Tayyare Bölüğünden isyancıların bombalanması için istenen uçak inişte kaza geçirince asilere karşı hava taarruzu yapılamamıştı.
30 Ekim 1920: 15.Kolordu tarafından Kars Ermenilerden geri alınınca 15. Tayyare Bölüğü önce Sarıkamış’a, ardından Kars’a intikal ederek cephedeki uçuşlarını buradan sürdürdüler. Ermeni kuvvetlerinin elinde de Havilland D-IV tipi av uçakları ve bir tane Nieuport tipi keşif uçağı vardı. Ermeni uçucular Kuvva-yı Milliye uçaklarından hep kaçtıkları için hava üstünlüğü Türklerdeydi. Bu yüzden Ermeni birliklerine rahatlıkla bombayla saldırıp, makineli tüfek ateşi açabiliyorlardı.
3 Aralık 1920: Ermenilerle Gümrü antlaşması imzalanınca 15. Tayyare Bölüğünün uçuşları durduruldu.
12 Aralık 1920: Erzurumlu tüccar Nafiz (Kotan) Bey orduya uçak alınması için para hibe etti. [Nafiz Bey bu uçaklarla düşmanın üzerine ilk bombayı atacak olana 200 Lira ödül vereceğini de açıklamıştı]. Önce bir tane Fiat Ansaldo ve bir tane Fiat R-2 tipi keşif uçakları alındı. Sadece ilk uçak için İtalyanlara 12.000 lira ödemişti… İlk uçak bir İtalyan şilebi ile önce İstanbul’a, sonra İnebolu’ya getirildi. Ardından sırf bu uçaklar için Bolu’da yapılan meydana İtalyan uçucular tarafından getirilecekti. Bolu’dan da Eskişehir’e Türkler uçarak götürecekti. (Bazı kaynaklarda uçağın Ankara’ya kadar İtalyan ekip tarafından uçurulup Türklere tesliminin orada olacağı belirtilmektedir.) Ne var ki ilk uçak Bolu’da arızalanıp parça bekler duruma düşmüştü.
Aralık 1920: O sırada Kars’ta bulunan 15. Tayyare Bölük uçucularından sivil pilotlar Basri (Alev) ve Halim (Canko) Garp Cephesinde görevlendirilerek II.Tayyare Bölüğüne katılmışlardı. Konya’daki malzeme deposu Eskişehir’e taşındı.
Fransızlar Adana’dan çekilirken on adet Bréguet-XIV tipi uçaklarını sağlam olarak bırakmışlardı. Uçaklar Binbaşı Fazıl ve arkadaşları Yüzbaşı Yahya, Vecihi ve Hayri Beyler tarafından Alaşehir-Maarif köyü arasında yeni kurulan hava meydanına uçarak getirilecekti.
İnebolu’dan Amasra’da kurulan Deniz Tayyare İstasyonuna, İstanbul’dan kaçırılan beş uçak sandığı taşındı. Amasra’da uçabilecek hale getirilme çalışmaları başladı. Ancak uçaklar çok fazla hasarlanmıştı.
6 Ocak 1921: I. İnönü savaşına iki uçak katılabilmişti. Biri gözetleme-keşif, diğeri de av görevinde kullanılmıştı. Av uçağında Pilot Vecihi (Hürkuş) ve Rasıt Yüzbaşı Muhsin Sıtkı, keşif uçağında ise Pilot Yüzbaşı Behçet ve Rasıt Yüzbaşı Kenan vardı. İnegöl-Yenişehir-Pazarcık civarında uçtular. Pılot Vecihi düşman yürüyüş kollarına bomba ve makineli tüfek saldırısında bulunup, konvoy araçlarına hasar verdirmişti. Ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.
8 Ocak 1921: Pilot Vecihi (Hürkuş) Albatros D-III tipi av uçağıyla Söğüt civarı, Bozöyük-Karaköy yolu üzerindeki Yunan birliklerine bomba ve makineli tüfek taarruzu yaptı. Sonuç bilinmiyor.
9 Ocak 1921: Sabah saatlerinde Pilot Behçet ve Rasıt Yüzbaşı Yusuf (Kenan) AEG C-IV tipi uçakla keşif görevine çıktılar. Bilecik-Küplü-Karaköy-Pazarcık civarındaki Yunan birliklerinin durumunu tespit ettiler. Görev sonu raporlarını takiben Pilot Vecihi (Hürkuş) hemen Albatros D-III tipi av uçağıyla havalanarak Yunan birliklerine saldırdı. 13.00'te Pilot Behçet ve Rasıt Yüzbaşı Muhsin (Alpagot) birlikte keşif uçuşuna çıktılar. Bozüyük’e yaklaşan düşmanın iki süvari alayı ile bir piyade alayını keşfettikten sonra bomba atılıp, makineli tüfek ateşi açıldı. Yunanlılara arkadan yapılan hava saldırısıyla, piyadelerine zayiat verdirirken, Türk topçusuna da hedeflerini göstermişti.
Yunan orduları İnönü mevzilerine saldırırken, bir uçağı da Afyon ve civarındaki köyler üzerinde 16.00 sularında 15 dakika uçarak Umumi Kuvva-yi Milliye Komutanı Çerkez Ethem imzalı Türkçe yazılı propaganda bildirilerini atmıştı. Bildiride özetle Yunanlılara karşı savaşılmaması, aksi halde son pişmanlığın fayda etmeyeceği söyleniyordu…
10 Ocak 1921: Sabah yoğun sis nedeniyle uçuş yapılamadı. Öğleden sonra AEG C-IV tipi uçakla Pilot Behçet ve Rasıt Teğmen Sıtkı (Tanman) Söğüt-Bilecik-Bozöyük-Yenişehir-İnegöl civarı için keşif uçuşuna çıktılar. Devem eden I. İnönü savaşında Yunan birliklerinin bir önceki mevzilerinde tutundukları, düşman hatlarının gerisinde herhangi bir yedek kuvvet görülmediğini görev sonu raporlarında belirttiler.
Vecihi Hürkuş, av uçağıyla ikinci kez uçtu: İnönü bölgesindeki Yunan mevzilerini bombalayıp ardından makineli tüfek ateşi açtı. Yerden açılan ateş sonucu kullandığı uçak havada isabet alınca, iki ordu arasına 15.00 sularında zorunlu iniş yaptı. Vecihi, Yunan ateşinden iyice hasarlanan uçağının düşman eline geçmemesi için yaktıktan sonra Türk mevzilerine koşarak kurtulmuştu.
11 Ocak 1921: Pilot Behçet ve Rasıt Teğmen Sıtkı (Tanman) AEG C-IV tipi uçakla saat 10.00'da keşif uçuşuna çıktılar. Yunan birliklerinin Bozöyük ve İnönü’de herhangi bir hareketlerinin olmadığını, artçı birliklerinin Pazarcık’tan çekildiğini, Karaköy tren istasyonunun yanmakta olduğunu gözlemlediler. Dönüşte uçağın motoru aşırı ısındığı için hemen uygun bir yere inip, keşif raporunu, aciliyeti nedeniyle telgrafla karargâha bildirdiler.
12 Ocak 1921: Yunan uçakları Eskişehir’i bombaladı. Ölenlerin arasında Vecihi Hürkuş’un kız kardeşi Remziye de vardı.
1 Şubat 1921: Eskişehir’de Hava Kuvvetleri Genel Müdürlüğünün kuruluşu için Ankara Hükümetinden gelen emir gereğince Hava Kuvvetleri (Kuvva-yi Havâiye) Şubesinin ismi, Hava Kuvvetleri Genel Müdürlüğü (Kuvva-yi Havâiye Müdüriyet-i Umumisi) olarak değiştirildi. İkmal (lojistik) ve idari işler bakımından Millî Müdafaa Vekâleti’ne (bakanlığına), Eğitim ve harekât açısından Erkân-ı Harp Başkanlığına (Genelkurmay Başkanlığına) bağlanmıştı. Kuruluşun başına Binbaşı Latif (Abdüllatif Celasun) atanmıştı. Rasıt Üsteğmen İhsan Orgun Erkân-ı Harp Dairesinde refakat subay görevine, Rasıt Üsteğmen Avni Okar’da Garp Cephesi Komutanlığında irtibat subayı olarak görev yapacaklardı. Aynı emre göre Konya İstasyon Komutanlığı lağvedildi. Ancak Konya’daki tamir ve bakım organizasyonu, Hava kuvvetleri Genel Müdürlüğü emrinde görevine devam edecekti.
Şubat 1921: Bolu’da parça bekleyen Nafiz-I uçağı ve yine İnebolu’ya İtalyan gemisiyle getirilen yedek parçalarıyla birlikte, Polatlı’ya kara yoluyla gönderildi.
9 Mart 1921: Uçuculara verilecek uçuş tazminatı (tahsisat) ile ilgili ilk yasa, NO:199 sayısıyla çıktı. Buna göre -Uçuş Öğretmeni, pilot subaylara aylık 800 kuruş, -Uçuculara, astsubaylar ve uçan diğer ihtisas sahibi personele aylık 200 kuruş ödeneceği belirtilmişti. Yasa 1926 yılına kadar yürürlükte kalmıştı.
14 Mart 1921: I.İnönü savaşında görev yapan uçucular para ile ödüllendirildiler. Ayrıca İsmet (İnönü) havacılara bir de mesaj yollamıştı: “İnönü Meydan Muharebesi muzafferiyetinin âmillerine, Topçularla, Tayyarecilere hasseten selam ve teşekkür ederim. İMZA: Garp Cephesi Kumandanı ve Erkânı Harbiyei Umumiye Reisi Mirliva İsmet.”
Devam edecek...