iga-2024-3
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  Engin Aksüt [email protected]  
KEŞKE BİR UÇAK ARIZASI OLSAYDI
27 Mart 2015 Cuma

Germanwings olayı keşke hiç olmasaydı...

Keşke bu bir uçak arızası, bir pilot hatası olsaydı…

Germanwings CVR kayıtlarının yansıtmış olduğu bu şok edici bulgu; bu elim olayda sevdiklerini kaybeden 150 kişinin yakınları kadar, uçak yolculuğunu güvenli bir hale getirebilmek için ömür boyu bir kariyere yatırım yapan, uçuş emniyetinin en önemli parçası olan ve yolcusunu emniyetli bir şekilde varış noktasına ulaştırmak için her türlü çabayı gösteren; mesleğine, meslektaşlarına ve şirketine karşı sorumluluk ve saygı duyan tüm profesyonel pilotlar için de çok üzücüdür.

11 Eylül 2001 günü New York’taki ikiz kulelere yapılan saldırı ile terörizm hiç beklenmeyen bir şekil aldı. Dünya hayretler içersinde ilk kez bir yolcu uçağının terör amaçlı bir toplu imha silahı olarak kullanılabileceğine şahit oldu. Bu olay sonrası kokpit kapıları güçlendirildi, uçuş boyunca kapalı ve kilitli tutuldu ve kokpite giriş prosedürleri değişti. Pilotlar kokpit içersinde ve uçuş esnasında yolcu kabininden gelebilecek olası bir saldırıya karşı korundu. Uçağın kokpiti ve pilotları her ne pahasına olursa olsun bu şekilde korunabildiği sürece uçak 11 Eylül’de olduğu gibi bir toplu imha silahı olarak kullanılamayacak hem uçaktaki hem de yerdeki insanların hayatı korunacaktı.

24 Mart 2015 salı günü Fransa Alpleri üzerinde meydana gelen Germanwings olayında, uçağın hiç bir acil durum (MAYDAY – transponder kod 7700) işareti vermeden yüksek bir varyo ile alçalıp dağlara çarparak parçalanması birçok spekülasyonun yapılmasına, değişik teorilerin ortaya atılmasına neden oldu. Uçaktaki ani basınç kaybı ve sonucunda pilotların bilinçlerini kaybetmesi; uçağın kontrol sistemindeki meydana gelen bir arıza veya terör saldırısı öne çıkan teoriler arasındaydı.

Çok kısa bir zaman sonra halk dilinde kara kutu olarak bilinen CVR (kokpit ses kayıt cihazı) bulundu ve analiz edilmeye başlandı. Uçağın tüm uçuş parametrelerini kayıt eden FDR (Flight Data Recorder) henüz bulunamamıştı. Ses kayıtları uçuş sırasında kaptanın kokpitten (muhtemelen tuvalet ihtiyacı için) kısa süreli çıktığını; ikinci pilotun kokpitte yalnız kaldığını ve herşeyin ondan sonra hiç beklenmedik ve akıllara sığmayacak bir şekilde başladığını işaret ediyordu.

Soruşturmayı yöneten savcı tarafından açıklanan ses analizleri kaptanın kokpitten çıkmasından hemen sonra ikinci pilotun, uçağı kasıtlı olarak dağlara doğru alçaltmaya başladığını, bu esnada kokpite geri dönmek isteyen kaptanın kokpite girişini bloke ettiğini, kaptanın tüm uğraşmalara rağmen kokpite giremediğini göstermektedir.

11 Eylül sonrası kokpite izinsiz girişi engellemek ve uçağın kötü amaçlarla ele geçirilmesine engel olacak şekilde dizayn edilmiş kokpit kapısı bu kez kokpit içersinde yalnız kalan ikinci pilotun kendi hayatı ile birlikte uçakta bulunan 149 masum kişinin de hayatını yok etmesine yardımcı olmuştur.

Bu talihsiz olaya rağmen yolcu uçaklarındaki kokpit kapısı daha önceden olduğu gibi kapalı ve kilitli kalacaktır.

Tüm tahminlerin ötesinde, akıllara sığamayan ve “intihar“ denilemeyecek bu acı olay uçuş emniyetinin olmazsa olmazı  “ekip ruhu” kavramına da bir darbe vurmuştur. Bundan sonra uçuşa gidecek olan birbirlerini tanımayan kokpit ve kabin ekipleri birbirlerine ne kadar güvenebilecektir?

Bir taraftan yolcu kabini içerisinden gelebilecek olası bir saldırıya karşı kokpiti ve pilotları korurken, diğer taraftan böyle bir olayın başka bir yer ve başka bir zamanda tekrar etmesi durumunda yolcular nasıl korunacaktır? Bugüne kadar pilotlara saygı ile bakan gözler bu olaydan sonra “bu pilotta intihar edecek tip var mı” diye ister istemez sorgulamaya mı başlayacaktır?

Dünya sivil havacılık tarihinde böyle bir olay ilk kez olmuyor: (http://www.ibtimes.com/pilot-suicide-when-ıts-çaptain-who-crashes-plane-1519756)

1- 2013 yılında Mozambik Airlines’in E190 uçağı meydana gelen benzer bir olay sonucunda kokpitte yalnız kalan kaptan kokpit kapısını kilitleyip uçağın kasıtlı olarak düşmesine ve 33 kişinin ölümüne neden olur.  (http://www.bbc.com/news/world-africa-25482083)

2- 1999: Egypt Air 990

3- 1998: Air Botswana

4- 1997: Silk Air, Indonesia

5- 1994: Royal Air Maroc

6- 1982: Japan Air Lines, Tokyo

Yukarıdaki olayların her birinde uçağın kokpit ekibinden bir tanesi uçağın kasıtlı olarak düşmesine neden olmuştur.

Havacılıkta güvenliğin ve emniyetin yüzde 100 sağlanması mümkün değildir. Bu olayın Avrupa’da, Lufthansa gibi prestijli bir şirketin yan havayolunda meydana gelmesinden sonra, Avrupalı kural koyucular (böyle bir olayın tekrarlanma ihtimali çok zayıf olsa da) yeni tedbirler getirecektir.

Türkiye’de birçok havayolu şirketi, bir pilotun tuvalet ihtiyacı için kısa süreli kokpitten çıkması durumunda bir kabin memurunun kokpite girmesini öngörür. Kokpitte tek kalan bir pilotun aniden rahatsızlanması veya kapı kilidinin bozulması durumunda kokpitteki kabin memuru diğer pilotun kokpite kolaylıkla ve çabucak girmesine yardımcı olacaktır. Bu prosedür Amerika ve Avrupa’da da bazı hava yolları tarafından uygulanıyor olsa da, 11 Eylül sonrası kokpit kapısının kapalı ve kilitli olması gibi mecburi bir kural değildir.

Aynı kural Germanwings şirketinde uygulanıyor olsaydı bu olay önlenebilir miydi? Belki de ikinci pilot kendisini yalnız bırakmayan kabin memurunun kendisine engel olacağını öngörüp bu niyetinden vazgeçebilirdi.

Talihsiz Germanwings olayından sonra ilk etapta bir tedbir olması amacıyla tüm havayollarında böyle bir kuralın mecburi tutulması beklenebilir. Bu tedbire ek olarak hergün değişen ve sadece pilotların bilebileceği ve kapının içerden bloke edilmesini önleyip kokpite acil ve çabuk girişi sağlayacak ikinci bir kod kullanılması da düşünülebilir.

Nitekim Air Canada ve Norwegian bugün (26.03.2015) itibarı ile,  kokpitte her zaman en az iki ekibin bulunması mecburiyetini getirdi. http://www.thestar.com/news/canada/2015/03/26/air-canada-to-require-two-crew-in-the-cockpit-at-all-times.html

Bu kurala göre pilotlardan birinin tuvalet ihtiyacı için kokpiti kısa bir süre için terk etmesi durumunda ya bir kabin memurunun ya da relief pilot dediğimiz üçüncü pilotun kokpitte bulunması mecbur oldu.

Bu kuralın tüm hava yolları şirketleri tarafından en kısa zamanda uygulanması ve bunun uçak yolcularına duyurması; yolcuların bu konudaki endişelerini yenmelerine yardımcı olurken böyle bir olayın tekrarını da önleyebilecektir.

Emniyetli uçuşlar…


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR    Toplam 17 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
editör'e
5 Eylül 2015 Cumartesi 20:49
Sn. yazarımızı artık merak eder olduk, sivil havacılık akademisini de...!?
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
okur
3 Ağustos 2015 Pazartesi 00:05
Engin kaptan nerelerde...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
muzaffer kayen
23 Mayıs 2015 Cumartesi 14:42
BHS . Engin ( bu hitap umuma açik olani idi ) engincigim . Biz sana bu konuyu baska bir dille , bilimsel olarak izah ederiz.Kaldiki bilim kendi içinde ilim ihtiva eder. Bizde bu ilmi 'Baba Rizamizdan've diger hal erbabi zatlardan almisizdir.Tabii bu sana pahaliya ,diger alakadar kimselere 'insanlik namina' olur. Zaten bütün Selamlar heryere uçarak gider. Selamlar Hayirlar
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Engin Aksüt
28 Nisan 2015 Salı 11:57
Değerli yorumcular.. THY A320 olayı ile ilgili Pas geçme veya geçmeme konusundaki yorumlarınızı pas geçme konusu ile ilgili yazının altında yazmanızı öneriyorum. Teşekkürler
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
PE için Ön Yorum
28 Nisan 2015 Salı 00:18
ACARS' dan tam olarak kaç G olduğunu bilebiliyoruz, 4' ün üzerinde diyerek, 'yuvarlıyoruz'. Ayrıca zaten meydana gelen hasardan ne kadar büyük bir G ile vurduğu anlaşılabiliyor. Gene bir geç kalınmış pass kararı veya A320' nin BASEL demo uçuşundan bu yana 'hayalet' gibi ortada gezinmeye devam eden uçuş yazılımın 'zırt' dediği yerinin bir kez daha ortaya çıkmasıyla, TOGA uygulandıktan sonra uçak çökerek sağ taraftan vurduktan sonra tırmanmaya başlamış olabilir. Belki A320FM tedavülden kalktıktan sonra bile o 'zırt' dediği yeri öğrenemeyeceğiz.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Engin Aksüt
27 Nisan 2015 Pazartesi 22:23
Son yaklaşmada 1000 fit altına inmiş olan bir uçak stabil olduğu sürece yaklaşmaya devam eder, instabil olduğu anda da pas geçer. Bu kuralı burada tartışmaya hiç gerek yok. Buna ek olarak iniş yapmakta olan bir uçak reversleri açana kadar her an pas geçebilir (balked landing yapabilir). Bugüne kadar meydana gelen kaza ve kırımların çoğu zamanında verilmeyen veya gecikmiş bir pas geçme kararı nedeniyle oluşmuştur. Pilotun uçuşun hangi safhasında ve hangi yükseklikte instabil olduğu FDR analizleri ile ortaya çıkacaktır. Eğer bu pilot pas geçmeyip inseydi ve can kaybına neden olsaydı 'PİLOT NEDEN PAS GEÇMEDİ' diyenlerin sayısı çok olacaktı. Bu olayın kaza raporu yayınlanmadan ve asıl nedenler / etkenler bilinmeden uçağın kaç G ile yere vurmuş olduğu sadece bir söylenti olarak algılanmalıdır. Sonuç olarak can kaybına neden olmadan böyle bir inişi gerçekleştiren ve ardından da başarılı bir tahliye yapan tüm THY ekibi ile birlikte ATC ve yangın ekiplerini kutluyorum.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Pass gecme tesviginiz hakkinda
26 Nisan 2015 Pazar 19:59
Uzunca bir sureden Beri, gorulen en ufak suphede pilotlarin pass gecme karari vermesinde cekincen davranmamalari icin yazilarinizda, Facebook yorumlarimizda vurgu yaptiniz. PE' nun ekibi yanlis zamanda, yanlis sekilde pass gecme karari vererek sag taraftan kuvvetli bir sekilde ucagi yere vurmus olabilir mi? Ucagin sag Inis takimi, sag motoru, sag kanat ucu bile hasarlanarak, 4' un uzerinde oldugu kesin bir g ile ucak yere vurmus.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Engin Aksüt
4 Nisan 2015 Cumartesi 22:29
İsviçre'de alkollü olarak araba kullanırken yakalanırsanız çok büyük ihtimalle polis bu bilgiyi pilot olarak çalıştığınız şirkete ve sivil havacılık otoritesine de gönderecektir. İsviçre'de pilot sağlık muayeneleri havacılık otoritesi tarafından kabul edlmiş doktorlar tarafından yapılırken tüm muayene tek bir doktor tarafından yapılır. Pİlotun tüm sağlık bilgileri sisteme kayıtlıdır. Muayene sonrası sistem otomatik olarak sağlık sertifikasını çıkartır. Buna ek olarak her pilotun sistemde sağlık risk katsayısı vardır ve bu rakam her muayene sonrası değişir. Bu risk değerinin yüksek olduğu hallerde sağlık muayenesi daha derinlemesine ve detaylı olarak yapılır. Olumsuz bulgularda konusunda uzman olan doktordan rapor istenir. Son olarak da her sağlık muayenesi bir nevi psikolojik kontroldür ve doktor sizinle yapmış olduğu havadan sudan konuşmalarla ruh halinizi de kontrol eder. Eğer bir pilot sivil havacılık otoritesi tarafından yetkilendirilmemiş bir doktor tarafından muayene edildiği zaman bu doktorun 'uçamaz raporu' verme yetkisi yoktur. Bu doktor en fazla istirahat raporu verebilir ki bu raporda hastalığın ne olduğu hiç bir zaman yazılı değildir. Böyle bir durumda pilotun uçuş sağlık muayenesini yapan doktorla temasa geçmesi ve yeniden muayene olması mecburiyeti vardır. Sadece uçuş doktoru pilotun uçup uçamıyacağına karar verir. Medya bu olayı ne yazık ki çok kötüye kullandı. Bu nedenle bu olayın (trajedinin) on veya kesin raporunun yayınlanmasını beklememiz gerekiyor.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Başkentli
1 Nisan 2015 Çarşamba 23:17
PİLOTUN OKSİJEN MASKESİ TAKILI İMİŞ...!
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
ilyas YILMAZ
31 Mart 2015 Salı 11:18
Konunun önemli noktalarına değinmişsiniz. Sizde ufkumuzu açacak, pek çok detay olduğunu düşünüyorum. Son yıllarda toplum olarak, her konuda KOMLO üretme gibi bir hobimiz var. Kısaca, ben böyle düşünüyorum. Delilin var mı? Hayır ama mutlaka böyle olmuştur. Ancak havacılığın AKIL ve BİLİM'e dayandığını düşünürsek, olası kaza nedenlerini de bu çerçevede incelemekte fayda olacaktır. 1. Aksi bilimsel olarak ispat edilmediği sürece, eldeki verilere göre deklere edilen kaza Oluşum gerekçesini kabul ediyorum. 2. Uçağın SPEED MODE (Boeing - Level change mode) ile 0-1000 feet gibi bir değer bağlanarak 280-300 kts sürat ile alçaltıldığı, alçalma oranlarına bakılınca görünüyor. Hatta speed brake kullanılmamış olabilir. Yani alçalma oranı Söylenen senaryoyu doğruluyor. 3. Böylesi ciddi bir uygulamayı yapabilme öncesi kişinin Planlı ve kararlı olması gerekir, dolayısıyla uçuş öncesi ve uçuşta bunun belirtileri mutlaka olacaktır. Kaptanın bunu Değerlendirmesi gerekirdi. Her yıl detaylı pilot muayenesi olduktan sonra, sonuç raporu bize verilirken aynı anda otomatik olarak şirkete ve SHGM'ye de gönderiliyor. Bizim muayene sonucunu götürmemiz diye bir beklenti yok. Muayene sonucu sisteme girince uçuş yapıp/yapamayacağımız sistem tarafından ikaz ediliyor. Türkiye'de uçan yabancı pilotların nasıl muayene oldukları konusunda, bizim gibimi yoksa farklı mı? Bilgim yok. Alman'ların uçak kazasında ise, muayene sonucuna göre uçmaması gereken pilotun, raporu yırtarak uçabildiğini görüyoruz. Yani Almanya'da sistemsel bir problem görünüyor. Diğer bir kapalı alan ise, son bir kaç dakikalık kokpit içi Konuşmalar yayınlandı. Halbuki CVR son iki saatlik konuşmaları kayıt ediyor. Tüm konuşmalarla ile ilgili detay henüz yok. Devletleri veya Şirketleri saklasada, Açık toplum olmaları nedeniyle, insanlar gizlenen bilgileri mutlaka ortaya çıkaracaktır, diye inanıyorum. Dolayısıyla, Olayın gelişimiyle ilgili bir takım detaylar olabilir, diye düşünüyorum.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
İbrahim Köktener
PEGASUS’UN FARKI
İbrahim Köktener
Engin Aksüt
KOKPİTTE TEK PİLOT
Engin Aksüt
Osman Gazi Baykal
HAVACILIK ŞİİRLERİ-III
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
HAVACILIKTA YAPAY ZEKÂLAR
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
YENİ BOYASIYLA 'HÜRJET'
TAV GÜVENLİK VADİSTANBUL'DA
THY'YE ÖDÜL GELDİ
FIRST CLASS'TA HAMBURGER
İGA'YA HİZMET İHRACATI ÖDÜLÜ
HAVAYOLLARINDA DİJİTALLEŞME
KAÇAK ALTIN OPERASYONU
İGA'DA ÜCRETSİZ İNTERNET İŞ BİRLİĞİ
KOALİSYONUN İLK HAVAYOLU
KAR ALTINDA KORE
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Cuma Cumartesi Pazar
24 / 28 °C 24 / 30 °C 23 / 29 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •pilot
  •Sabiha Gökçen Havalimanı
  •Birleşik Arap Emirlikleri
  •Antalya
  •Temel Kotil