C) RESİM VE HEYKELDE KANAT:
Güzel sanatlarda perilerin, meleklerin ve kuşların sahip olduğu kanatlar, yerçekimsiz yaşamı mümkün kılar. Aynı anda özgürlüğün, zekâ ve ilhamın da sembolüdür. Melekler, dinsel konular, olay ve şahısların çevresinde tali figür olarak yer aldıkları sayısız duvar resmi, tablo, ikona, minyatür, mihrap arkalığı ve heykellerde zengin bir imge bütünlüğü içindedirler. Melekler içinde “Serafim” [en üst seviyedeki altı kanatlı melek] erken dönem Yahudi ve Hıristiyan resim, heykel sanatlarında yer almıştır.
Çatalhöyük duvar resimlerinde kanatlı insan figürleriyle karşılaşılmıştır.
Hinduizm’in kutsal kuşu Garuda’nın kanatları Budist sanattaki tasviri, hep açık olarak ve altınla kaplanmış biçimde ikonografik olarak yapılmıştır.
Hat sanatındaki süsleme işaretleri arasında en çok kullanılanı “?”, harflerin üzerine konulan tirfil adı verilen “?” şeklindeki kanat açmış kuştur.
İkona (Bizans) ve minyatürde karşılaşılan melek figürlerindeki kanatlar Batı ile Doğu’nun anlatım yönünden çok farklı bakış açılarını yansıtır.
Osmanlı-İslâm minyatürlerinde peygamberlerin gökyüzüne uçma sahneleri (Hz. İsa, Hz. İlyas, Hz. İbrahim, Hz. Muhammet), kutsal doğumlar ve ölümler ile İsmail’in kurban edilmesinde yer alan meleklerin kanatları fazlasıyla işlenmiştir. Bu konuda minyatürlü yazmalardan beş ciltlik “Siyer-i Nebi”, üç ciltlik “Zübdetü’t-Tevârih” başta gelenlerdendir.
Padişah I.Ahmed’e sunulan “Fâlname” 35 minyatürlü yazma eser olup içindeki dans eden, çalgı çalan kanatlı melekler ve cinlerin olduğu minyatür ilginçtir. Kazvînî’nin “Acâibü’l-Mahlûkat” isimli eserde melekler, cinlerin yanısıra birçok farklı konular üzerine minyatürler mevcuttur. Örneğin “Büyük bir kuşun gemisi batan adamı kurtarması”nı gösteren minyatürde kuşun kanatları çok güzeldir. Bir diğer örnek “Kanatlı ve insan başlı kediye benzer bir yaratık, geyik, Kral ve Cava Halkı” minyatüründe uçan yaratığın kanatları farklıdır. Elbette Simurgla ilgili epeyce minyatür bu eserde yer almaktadır. 15.yüzyılda Uzun Firdevsî’nin “Da’vetnâme” isimli üç bölümlü eserinde melekler, cinlerle ilgili minyatür ile çağından farklı teknikteki resimler önemlidir. Matrakçı Nasuh’un Kanunî Sultan Süleyman’ın 1534’te İran ve Irak’a yaptığı askeri sefer esnasında ordunun konakladığı yerleri yazı, resim ve minyatürlerle anlattığı “Menazilname” isimli eserinin hayvanlar bölümünde, çeşitli kuşlar ve onların uçuş anındaki kanat pozisyonları, onu önemli kuş ressamları arasına almaktadır.
“Cumhuriyet’i Afişleyen Adam” lakaplı İhap Hulusi’nin, harf devriminden önce yaptığı eski yazılı “Güzel Kuş, Demir Kuş, Deli Kuş” isimli posterinde kadın figürün demir kanatları, Latin Alfabesine geçtikten sonra yaptığı çok çeşitli milli piyango biletleri, posterler, reklam ve afişlerindeki kuş kanatları ilginçti.
Ressam Orhan Peker’in lekeci stille yaptığı resimler arasında kargalar, güvercin ve horoz figürleri yanısıra “Kompozisyon” isimli eserinde kanat, farklı bir konumdadır.
Hıristiyan geleneğinde kanat, Ruh ve Kutsal Ruh ile ilişkilendirilmiştir. Melekler kanatlarına ancak IV. yüzyılda Hermes’ten esinlenip, sahiplenerek resimlerde görülmeye başlanmıştı. Kanatlı melekle, resimlerde ana dinsel konular, olay ve şahısların etrafında ikincil figür olarak yer almışlardır. Batı resminin tarihinde “kanat” öğesi genellikle kutsal metinlerden esinlenerek gelişirken, Doğu Asya, Güney ve Orta Amerika uygarlıklarında da paralel gelişmeler olmuştur.
Ortaçağdan modern zamanlara geçişin ara köprüsü Rönesans döneminde resimde kanatlar, her çeşit eserde yer alırken özellikle kilise, şapel ve saray duvarlarının fresklerle süslenmesinde sıklıkla kullanılmıştır. Rönesans resminin öncüsü kabul edilen Giotto Di Bondone’nin 1306’da tamamladığı Padova’daki Scrovegni Şapelinin freskolarında “Ölen İsa’nın Başındaki Piéta” ve “Mısır’a Kaçış” temalarında meleklerin değişik formlardaki kanatları önemli örneklerdendir.
Rönesans ve sonraki dönemlerde Eros, kanatları ve okuyla birçok ressam tarafından tablolarında yer alırken en çok tanrıça Aphrodite birlikte resmedilmiştir.
Flaman ressam Jacob Peter Gowy’nin Prado müzesindeki “İkaros’un Düşüşü” isimli tablosunda baba Daidolos sağlam kanatlarıyla düşmekte olan oğluna çaresizce bakarken, İkaros’un erimiş kanatları ayrıntılı görülmektedir.
Öte yandan Yunan mitolojisinin kanatlı atı Pegasos, birçok tabloda görülür. Örneğin Hollandalı ressam Rubens’in 1620 tarihli “Perseus Andromeda’yı Kurtarıyor” isimli eserinde Pegasos’un kanatları çok özgündür. Aynı yıllarda yine yurttaşı Joachim Wtewael’in “Perseus ve Andromeda” isimli tablosunda Pegasos kanatlarıyla Perseus’u taşımaktadır.
“Mavi Karga Kanadı” yağlıboya tablo Albrecht Dürer, 1512
Alman ressam Albrecht Dürer’in “Mahşerin Dört Atlısı, Nemesis, Melencholia I” gibi gravürlerinde melek figürlerinin kanatları çok ayrıntılı olup dönemindeki benzer eserlerden çok farklıdır. İspanyol ressam El Greco’nun “Meryem’in Göğe Yükselişi” isimli ve 1577 yılında tamamladığı eserinde melek kanatları çok çarpıcıdır. Rembrandt’ın 1634 tarihli “İsmail’in Kurban Edilişi” isimli tablosunda bıçağı İbrahim peygambere veren kanatlı melek, hareketli bir anlam yüklenmiştir. Hollandalı ressam Pieter Brueghel’in 1562 tarihli “Asi Meleklerin Düşüşü” isimli eserinde birçok kanatlı melek, hayli aktif olarak yer alırken hareketin sürekliliğini de vurgulamıştır. 1635’li yıllarda yine Hollandalı ressam Rembrandt’ın “Ganymedes’in Jüpiter Tarafından Kaçırılması” isimli tablosunda Zeus tarafından beğenildiği için çok güzel çocuğu kapan kartalın kanatları, resmin temasını oldukça dinamik biçime çevirmiştir.
Kanatlı melek resimleri çok fazla işlenen imge olması yüzyıllar boyu sürmüştür. Nitekim Fransız ressam Paul Gaugin’in 1888 yılında tamamladığı “Yakub’un Melekle Dövüşü” gibi örnekler, modern zamanlara doğru sanatçıların din, inanç, gelenek, mantık vb. konular arasında gelgitler yaşadıkları eserlerinde belli olmaktadır. 1912 yılında Amerikalı Dorothea Tanning’in “Koruyucu Melekler” isimli işinde bu değişim çok belirgindir.
18. yüzyıl kartpostallarında Otto Lilienthal’in planörümsü kanatları çokça işlenirken, yeni yeni gelişen reklamcılık sektörünün sigara tanıtımlarında (o yıllarda sigara reklamları kartpostal şeklinde piyasaya sürülmüştü) aynı figürün yer aldığı resimlerin bolca kullandıklarına şahit olunmuştur.
Resimlerini bilgisayar ortamında gerçekleştiren illüstratör ve günümüz resim sanatçılarından Amerikalı Cliff Nielsen kitap ve dergi kapakları, film afişleri, çizgi romanlar, reklamlarda bol bol kanatlı insan figürleri yaratmıştır.
Amerikalı sanatçı Cliff Nielsen’in bir kitap kapağı çalışması
Oryantalist ressamlardan Fausto Zonaro’nun “Dolmabahçe Rıhtımında Kaiser Wilhelm II” isimli tablosunda saltanat kayığının önünde gümüş döküm tekniğiyle yapılmış kanatları açık kuş biçimli gemibaş figürü de vardır. [Bu saltanat kayığının İstanbul Deniz Müzesi’nde 1766 demirbaş numarasıyla sergilendiği kabul edilmektedir.] Aynı müzede 163 demirbaş numarasıyla kayıtlı “Feyz-i Mabud” korvetine ait tahtadan 1828 de yapılmış oyma ve birleştirme teknikleri kullanılmış ve kanatları açık, gemibaş figürü vardır. 1829'lu yıllara tarihlendirilen ve müzede 159 demirbaş numarasıyla kayıtlı “Şeref-resân” gemisine ait su kuşu şeklinde kanatları açık, nerdeyse havalanmak üzere bir kuştan ahşap gemibaş figürü vardır. Kronolojik sırayla gidilince müzede Abdülmecit dönemi 222A demirbaş numarasıyla sergilenen saltanat kayığının gemibaş figürü, ahşap teknikle yapılmış havalanmak üzere olan bir alıcı kuştur. Abdülmecid’in annesinin kullandığı ve müzede 222B demirbaş numarasıyla kayıtlı saltanat kayığının gemibaş figürü kanatları açık yırtıcı kuş, ahşap oyma ve birleştirme tekniğiyle yapılmıştır. Müzede daha sonraki dönemlerdeki padişahların saltanat kayıklarına ait kanatları açık, kuş figürlü gemibaşları da sergilenmektedir.
Güney Koreli sanatçı Choi Xoo Ang'ın “Wing” isimli enstalasyonu -2009
Tanrı Hermes’in ayaklarındaki kanatlı sandaletleri, çeşitli müzelerdeki heykellerinde gövdeye göre küçük ama bir o kadar ayrıntılı olarak işlenmiştir.
1863 yılında Semadirek adasında ilk kez zafer tanrıçası Nike’ın başsız, kanatlı gövde heykeli bulunmuş, daha sonra Paris’te Louvre müzesine taşınmıştı. Zaman içinde Nike heykelleri öncelikle bu modelden kopyalanarak dünyanın dört bir yanında sergilenmişti.
Vikinglerin tanrısı Odin’in miğferinin yan süsleri, savaşçılarda yaygın olan boynuz yerine bir çift kanatlıydı. Rönesans’ın ünlü İtalyan heykeltıraşlarından Benvenuto Cellini’nin 1545’te tamamladığı Floransa’da Lanzi meydanında bulunan bronz Perseus heykelinin miğferindeki kanatlar küçük, bir o kadar ayrıntılıdır.
Nordik (Norveç) mitolojisinde yer alan kadın figür Valkyrie’nin (savaşlarda kimin yaşayıp kimin öleceğine karar veren kadınlar) anlatıldığı 1835 yılında Herman Wilhelm Biesse’nin yaptığı heykel, kanatlı olup birçok resim, gravür, kabartma rölyef ve heykele modellik etmiştir.
Heykellerde kanatlı melek, kanatlı çocuk vb. modeller açık hava müzelerinde, meydanlarda, parklarda, bahçeler ve mezarlıklarda kullanılan figürlerdendir. Özellikle rönesanstan itibaren zenginlerin mezarlarında sıklıkla yer almışlardır. Ikaros ve Daidalos’un birlikte ve tek tek kanatlı heykelleri, rölyefleri Avrupa’da sıkça çalışılan figürlerdir.
Çanakkale şehrinin İskele Meydanına 52. Troia Festivali kapsamında “Barışın Kanatları” isimli ve dev kanatları olan kelebek heykeli yerleştirilmişti. Vatandaşlar ve turistlerce büyük ilgi gören heykel, tipik güzel sanatlar düşmanlığına örnek davranış olarak belediyece Mayıs 2019’da kaldırılmıştı…
Datça’nın en eski cezaevi restorasyon görmüş, sanat merkezi haline getirilmişti. Duvarına heykeltıraş Halil İbrahim Sever’in “Barış Güvercini” isimli rölyefi 2021’de yerleştirilmişti. Mermerden beyaz güvercinin kanatları tam açık olup, özgürlüğe uzanma temasıyla binanın eski kullanımının ruhuna denk düşmüştü.
Heykeltraş Kuzgun Acar’ın kuşlarla ilgili dış cephe enstalasyonları bir hayli olup, içlerinde öne çıkan İMÇ’nin dış duvarında bulunan işinde kuşların devinimlerini kanatlarıyla hemen ayırt edebilmekteyiz.
İlgilenenler İçin Notlar:
Vücuda en çok uygulanan dövme figürleri arasında kanat, listenin başlarında gelmektedir.
1996 yapımı “İstanbul Kanatlarımın Altında” filminin yönetmeni Mustafa Altıoklar’dı.
Filmde Hezârfen Ahmet Çelebi’nin kanatla, Lâgari Hasan Çelebi’nin roketle yaptıkları uçuşların öykülerinin yanı sıra dönemin uçuş kavramına bakışı da anlatılıyordu.
Atıf Yılmaz’ın 1988 yılında yönettiği “Arkadaşım Şeytan” filminde şeytan rolündeki Ali Poyrazoğlu kanatlı olarak filmde yer almıştı.
İMÇ duvarındaki Kuzgun Acar’ın Kuşları ve kanatları
“Kuşlar: Kanatlı Uygarlık” isimli 2001 yapımı belgesel filmin yönetmeni Fransız Jacques Perrin’di. Film dört yılda, üç yüz kişilik ekip ile yedi kıtada çekilirken, kuşların göçleri esnasında kanatları yakın plan çekimiyle çok ayrıntılı görüntülenmişti.
İsviçreli yönetmen Alain Tanner’in 1981 yapımı “Işık Yılları” filminde kendi yaptığı kanatlarla uçabilmeyi düşleyen bir İrlandalının öyküsünü anlatır.
1995 yılında Çatalhöyük’te neolitik çağa ait turna kostümü kalıntıları bulunmuştu. Bu kostüm, turna tüylerinden hazırlanmış iki kanat şeklindeydi.
Orta Asya, Afgan, İran ve Anadolu’da birçok kilim ve halıda kenar süsü olarak kanat motifi yerleştirilmiştir.
Vecihi Hürkuş’un önderliğinde “Kanatlılar Cemiyeti” kurulmuştu. İlk sayısının Ocak 1948'de basılan dergilerinin ismi “Kanatlılar” idi.
Cam tasarımcısı ve sanatçı Felekşan Onar’ın “Kanatsız Kuşlar” isimli 41 adet, camdan yapılmış kanatsız kuşları yurtdışında pek çok kentte sergilenmiş ve büyük beğeni toplamıştı. Kanatsız kuşlar köksüzlük, aidiyetsizlik, göçmenlik vb. konuları çarpıcı bir şekilde yansıtmaktaydı.
Ünlü moda markası Victoria Secret’in geleneksel yıllık defilelerinde mankenler kanatlı olarak podyumlarda boy göstermişlerdi. Yine spor malzemelerinin ünlü markası Nike amblemi, Yunan mitolojisinin zafer tanrısı Nike’ın kanadının modernize edilmiş halidir.
Faydalanılan Kaynaklar:
* P Dünya Sanatı Dergisi (Sayı: 41 Yaz, 2006)
* Kuş Dili (Emine Gürsoy Neskali & Ayşe Şeker – Dergâh Yayınları, 2017)
* Kuş Kitabı (Editörler: Emine Gürsoy Neskali & Ayşe Şeker – Kitabevi, 2017)
* İkinci Hayat (Nurdan Gürbilek – Metis Yayınları, 2020)
*Türk Kültüründe Kuşlar (Halil Ersoylu – Ötüken Neşriyat Aş. 2015)
*Hayvan Mitosları (Deniz Gezgin – Sel Yayıncılık, 2007)
*Anadolu Turnaları: Biyoloji, Kültür, Koruma (Editörler: Ufuk Özdağ & Gonca Gökalp Alpaslan – Ürün yayınları, 2019)
* Larousse Semboller Sözlüğü (Nanon Gardin & Robert Olorenshaw & Jean Gardin & Oliver Klein – Bilge Kültür Sanat, 2014)
* Minyatürlerle Osmanlı-İslâm Mitologyası (Metin And – Yapı Kredi Yayınları, 2008)
*Matrakçı Nasuh ve Menazilname’si (Nurhan Atasoy – Masa Yayınları, 2015)
* Başkalaşımlar XXI-XXX (Enis Batur – Kırmızı Yayınları, 2009)
* Rönesans’ın Serüveni (Editör: Enis Batur – Sel Yayıncılık, 2016)
* Ya Sanat Ya Hayat (Tzvetan Todorov – Sel Yayıncılık, 2016)
* Mitoloji ve ikonografi (Bedrettin Cömert – De Ki Basın Yayın Ltd. Şti. 2010)
* Cumhuriyet’i Afişleyen Adam (Mengü Ertel – Literatür yayıncılık, 2008)
* Mantık al-Tayr (Feridüddin Attâr – İş Bankası Kültür Yayınları, 2006)
* www.wikipedia.com
* www.burasicanakkale.com.tr
* https://datcahavadis.com