iga-2024-3
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  İbrahim Köktener [email protected]  
KAMÇILI DEMOKRASİ
19 Mayıs 2014 Pazartesi

Soma’da yaşanan felaketle ilgili medyada görüşlerini bildiren akademisyenlerin, tecrübeli madencilerin hemen hepsinin ortak söylemi, Türkiye’de bu tür facialardan ders çıkarılması gerektiğiydi… Meseleye sadece facianın yaşandığı maden ocağı üzerinden bakılmamalı, olayın nedenlerini tespit edip, sorumluları aramanın ötesinde bir şeyler yapılmalıydı… Bu tür facialarla, iş kazalarında dünyanın önde gelen birkaç ülkesi arasında olmanın gerekçeleri ortaya konurken, sistem her yönüyle sorgulanmalı ve her detay en başından ele alınmalıydı… Evet, bunların hepsi doğru saptamalar… İş kazalarının nedenlerini ele aldığımızda ilk akla gelen faktörler arasında düşük maliyet hesaplarıyla taşeronlaştırma, işçi güvenliğinden verilen tavizler, ucuz işgücü politikaları, sendikasızlaştırma ya da etkin sendikaların gücünün kırılarak etkisizleştirilmesi sayılabilir. Akademisyenler, madenciliğin deneyimli isimleri bu konuda benzer görüşler bildiriyorlar ancak benim dikkatimi çeken, yıllarını bu alanda tüketmiş isimlerin, yapılması gerekenler konusunda pek de umutlu olmamaları… Türkiye’nin yakın tarihine baktığımızda; şimdiye dek yaşanan olaylar ve akabinde yapılanlar ya da yapılmayanlar, bu insanlarımızın boşuna “umutsuz” olmadığını gösteriyor. Geçmişte yaşanan çok ölümlü maden ocağı kazalarından sonra neler oldu? Bağımsız kurullar tarafından sağlıklı incelemeler, tespitler mi yapıldı? Sorumlulardan hesap mı soruldu? Hayır, hiçbir şey yapılmadığı ortada!

Çünkü iktidarın, dünyanın en büyük ekonomileri arasında olduğunu iddia ettiği Türkiye’de, “ödüllü (!)” maden ocağında 21’inci yüzyıl teknolojileriyle, işçi sağlığı ve güvenliğinin tam anlamıyla korunduğu koşullarda mekanize üretim olmalıydı. Oysa Soma’da, 19’uncu yüzyıl vahşi kapitalizm koşullarının hüküm sürdüğü, madencilerin neredeyse köle gibi çalıştırıldıkları ortaya çıkmıştır. Belki de bunun etkisiyle, başbakan faciayla ilgili açıklamasında 19’uncu yüzyılda gerçekleşmiş iş kazalarının bilançolarından örnekler verdi. Maalesef 21’inci yüzyılda adına “demokrasi” denilen sistemin uygulayıcısı olan aktörlerin, Soma özelinde olduğu gibi madencilere, Türkiye genelinde de başta inşaat olmak üzere taşeronlaştırılmaya uygun olan sektörlerde,  emekçilere karşı ellerinde bir kamçıları eksiktir! Sonuçta demokrasi bu aktörler eliyle “kamçılı demokrasi” haline dönüştürülmüştür.

Onbinlerce insanımızı yitirdiğimiz Marmara depreminin ardından geçen yıllarda inşaat sektöründe ne değişti? İstanbul’da binlerce riskli bina olduğu gibi durmuyor mu?

Yeni yapılan inşaatlarda kalite yükseldi mi, denetlemeler gerektiği gibi yapılıyor mu?

Gelelim ulaştırma sektörüne… Önce faturası iki makiniste kesilen Pamukova’da 41 kişinin öldüğü hızlandırılmış tren kazasının davası bile zaman aşımına uğrayıp düşmedi mi?

World Focus’tan kiralanan uçağın düşmesiyle 57 insanımızın yaşamını yitirdiği ve aslında taşeron sistemine bir örnek oluşturan Isparta kazası hangi sonuca ulaştı?

Amsterdam’da düşen THY uçağı kazasının sonuçları yeterince değerlendirildi mi?

Örnekleri çoğaltmak mümkün ancak sorulara olumlu yanıt verebilmek mümkün değil… Dolayısıyla madencilikte olduğu gibi diğer tüm sektörlerde de tablo pek farklılık göstermiyor.

Havacılığa baktığımızda, taşeronlaşma tüm hızıyla gerçekleşti. THY, önce Teknik A.Ş’yi bünyesinden ayırdı. Daha sonra gerek THY gerekse THY Teknik A.Ş’nin, kurulan birçok alt şirketle hizmetlerini taşeronlaştırdığına tanık olduk. Bu süreçte ücretler düştü, sendika devreden çıkarıldı. THY Teknik’teki çalışanlarla aynı işi yapmalarına rağmen yarı ücret alan HABOM işçileri, bunun bariz örneklerinden birisi…

Havacılık sektörüne giren özel havayolu şirketlerinde ücretler, THY ile kıyaslandığında genelde çok daha düşük kaldı. Gerçi son dönemde aranın biraz kapandığı, hatta teknisyenlerin neredeyse aynı ücretleri aldığı söyleniyor… Uçucular içinse hem THY, hem özel şirketlerde çalışma koşulları sürekli olumsuz yönde gelişti. SHT6A-50’ye getirilen revizyonlar her seferde çalışma saatlerini artırıp dinlenme sürelerini azalttı.

Sendika derseniz, özel şirketlerde örgütlenemedi ve göründüğü kadarıyla daha uzun zaman da örgütlenemeyecek… Peki tüm bunların uçuş emniyetine yani tüketicinin can güvenliğine olumsuz etkisi yok mu?

Olmaması mümkün olmayan bir durumdan bahsediyoruz, kısaca özetlemek gerekirse, “Kâr odaklı çalışan taşeronla, havada da, karada da ölüm var”...

Aydınlık günler dileğiyle…


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR    Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
hakiki vatandaş
21 Mayıs 2014 Çarşamba 14:20
"Hadi, hadi"... diyenlere topluca ve eksiksiz "hadi ordan!" demeyi beceremediğimiz sürece, hepimiz tek tek çooooook kamçı yeriz.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
kedi
21 Mayıs 2014 Çarşamba 10:06
topçu da "hadi hadi" diyor bize. "hedefimiz uçak sayısını 420, yolcu sayısını ise 100 milyonun üzerine çıkarmak" diyor. "yeni uçaklar, THY'nin yüzde 20 büyümesini sağlayacak. bu 2016'da da devam edecek. 2023'e kadarki planlar hazır. bunları hayata geçirmek için uğraş veriyoruz." diyor... ve benim tüylerim diken diken! çünkü geçen yıl soma'daki maden ocağı açılışında da enerji bakanı benzer manada şeyler söylemişti. hadi ölerek büyüyelim! hadi hadi!...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Zerrin Aynaoğlu
20 Mayıs 2014 Salı 08:26
Sorunu her yönüyle harika irdelemişsiniz. Sil baştan yapmak gerek bazen. Sıfırlanmış sendikacılığın küllerinden yeni akıl ve mücadele yöntemleri yeşermek zorunda. Sendikaların statükocu iç yapıları değişmek zorunda. Ellerinize sağlık.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
İbrahim Köktener
PEGASUS’UN FARKI
İbrahim Köktener
Engin Aksüt
KOKPİTTE TEK PİLOT
Engin Aksüt
Osman Gazi Baykal
HAVACILIK ŞİİRLERİ-III
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
HAVACILIKTA YAPAY ZEKÂLAR
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
THY'YE FİNANSMAN ÖDÜLÜ
İGA'NIN YENİ KONUĞU: ICELANDAIR
YENİ BOYASIYLA 'HÜRJET'
TAV GÜVENLİK VADİSTANBUL'DA
THY'YE ÖDÜL GELDİ
FIRST CLASS'TA HAMBURGER
İGA'YA HİZMET İHRACATI ÖDÜLÜ
HAVAYOLLARINDA DİJİTALLEŞME
KAÇAK ALTIN OPERASYONU
İGA'DA ÜCRETSİZ İNTERNET İŞ BİRLİĞİ
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Cuma Cumartesi Pazar
24 / 28 °C 24 / 30 °C 23 / 29 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •Rusya
  •test
  •turist
  •bilet
  •turizm