Başta uçak olmak üzere hava araçları yapımcıları ürettikleri her yeni modele, seri numarasıyla birlikte bir isim vermektedirler. Savaş uçaklarına daha vurucu, sivil hava araçlarına genellikle barışçıl çağrışımlar uyandıracak isim seçimleri yapılmaktadır. Her iki kesimde de hayvan isimlerine sıklıkla başvurulur: Genellikle kuşlar, kedigiller, köpekler ve balıklardan seçilen isimler arka planda uçağın niteliklerini çağrıştırır. Örneğin avcı uçaklarına yırtıcı hayvan isimleri kullanılmaktadır.
Öte yandan NATO’nun başta Rusya (eski S.S.C.B.) ve Çin gibi ülkelerin hava araçlarına yakıştırdıkları genellikle hayvanların isimleri de vardır.
Genellikle sofralarda tüketilmesi (vejetaryenler hariç) bazıları için avlanması, bazen evlerde akvaryumlarda beslenmesi, belgesellerde izlenmesi çok keyiflli olan balıklar, uçak tasarımcılarının üretimlerine, bazen de kullanıcıların isim yakıştırmalarında epeyce ilham kaynağı olmuştur.
Aşağıdaki satırlarda balık isimlerinden etkilenen tasarımlardan birkaç örneği inceleyeceğiz. Diğer hayvanlarla ilgili yazılarımız daha sonra takip edecektir.
***
“Ah balık! Derinliklerin bu sakinleri arasında doğanın en muhteşem canlılarından bazıları; okyanusları, denizleri, gölleri, nehirleri ve masaüstü çanaklarını canlı renkleriyle dolduran ve tabiatın herhangi bir yerinde görülebilen en inanılmaz manzaralarından bazılarını sunan evrimsel başyapıtlar...”
David Attenborough (BBC için hazırladığı bir belgeselden)
***
1a/ Bell YFM-1BE Airacuda:
Her ne kadar sözlük ve ansiklopedilerde böyle bir isim bulunmuyorsa da denizlerin yırtıcı türü “Barracuda” (Baraküda-turna balığı) ile “Air” kelimelerinden türetilmiş yaratıcı bir isimdi...
ABD’nin Bell Aircraft Co. tarafından tasarlanıp üretilmişti. 1937’de ilk uçuşunu yapmıştı. Uzun menzilli bombardıman uçaklarını himaye etmek için planlanan bir avcı uçağıydı. İki motorlu, pervaneli (çağına göre yenilikçi bir tasarım olarak pervaneler motorun arkasındaydı), beş kişilik uçuş ekibi: bir pilot, ortada bir telsiz, seyrüsefer ve atış kontrol görevlisi, üçüncü uçucu telsiz ve kuyruk makinalı topunu kullanıyordu. Bunlara ilaveten her bir motor bölümünde birer adet makinalı topçu operatöründen oluşmuştu. Motor topçularının görevi sadece ateş etmek değil motor kaportalarına yüklenen yedek mermileri de havada makinalı toplara doldurmaktı. Yenilikçi bir tasarım olarak gövdenin ön-alt tarafında yardımcı elektrik güç ünitesi (APU) yerleştirilmişti.
1940’larda ABD Hava Kuvvetlerinde kullanılmaya başlanmasına rağmen korumaya çalıştığı bombardıman uçaklarından daha yavaş olması (maksimum sürati 268mph≈ 431km/sa), tavanın düşüklüğü (29.900’≈9.113m),tek motora kalınca uçuşunu sürdürememesi gibi nedenlerle 1942’de kullanımdan kaldırılmıştı. Zaten epi topu 15 adet üretilmişti...
Bell YFM-1BE Airacuda uçağı motor ön kaputlarında makinalı top silahçıları olmadan test uçuşunda, ve baraküda (turna) balığı
1b/ Fairey-Barracuda (Turna Balığı):
İngiliz Fairey Aviation şirketince tasarlanmış, üretimi üç farklı şirket tarafından geliştirilmişti. İngiliz Donanması Hava Servisinde ilk kez kullanılan tamamı metal olan uçaktı. Tek kanatlı, pervaneli, tek motorlu, uçak gemisinden operasyon yapabilen, kanatları katlanabilen, iniş takımları hareketliydi.
İlk uçuşunu 1940’da yapmış, 1943’te servise girmişti. II.Dünya savaşında İngiltere dışında Kanada ve sürgündeki Hollanda Donanma Hava Kuvvetlerinde, savaş sonrası Fransız Hava Kuvvetlerinde kullanılmıştı.
Fairey-Barracuda torpido yüküyle uçuşta
Altı versiyonda 2.602 adet üretilmişti. Savaş içinde Atlantik ve Pasifik Okyanusu ile Akdenizde Mihver devletlerin donanmalarına karşı etkin olarak kullanılmıştı. Bir pilot, bir seyrüsefer ve arkada makinalı tüfekçi vardı. Maksimum hızı 210kts≈ 390km/sa, tavanı 16.000’≈ 4.878m, menzili 1.850km idi. Arka kokpitte iki adet 7.7mm lik makinalı tüfeklerinin yanısıra bir adet 735kg bomba veya altı adet 110kg lık bomba, bir torpido ya da dört adet 205kg lık su altı derinlik bombası taşıyordu. Savaştan sonra İngiltere’de genellikle eğitim uçağı olarak kullanılmış, en son yine İngiltere’de 1950’lerin ortasından itibaren servis dışı kalmıştı.
2/ Ryan XF2R Darkshark (Kara Köpekbalığı):
Denizlerin en itibarlı yırtıcılarından biri olan köpek balığından ismini ödünç almasına (bu arada Darkshark akvaryumlarda çok popüler bir balıktır) rağmen Ryan XF2R kendi döneminde o kadar prestijli olamamıştı. Zira pervaneliden jet çağına geçişte bazı muhafazakâr mühendislerin, en iyi çözümün pervane motorunun gücünü arttırmak, yeni bir teknoloji olan piston motorlar yerine turbo-prop motor önerisi sonucu doğmuştu.
Her ne kadar mükemmel manevra yeteneği test pilotları tarafından çok beğenilmesine rağmen av uçağı kategorisinde henüz tam gelişmemiş turbo-prop teknolojisinin sonucu aşırı yakıt tüketimi, iniş takımı problemleri büyük dezavantaj olarak ön plana çıkmıştı. Üstelik pistonlu motorlara göre o dönemde çok zor olan turbo-prop motor bakımı da bunlara eklenince komutanların gözünde değersiz kılmış, deneysel uçak statüsünden ileri gidememişti.
Tek kişilik, tek motorlu uçak 1946’da bir adet prototip olarak üretilmişti. Jet motorlarının çok hızlı gelişimi karşısında üretiminden kısa sürede vaz geçilmişti.
Ryan XF2R tipi uçak ve Darkshark balığı
3/ Sopwith Dolphin (Yunus Balığı):
Hemen bazı okuyucularımız hemen yunusun balık değil memeli olduğunu söyleceklerini tahmin etmekteyiz.Uçağın gövde yapısının ve dış görünümünün dünyanın çoğu yerinde “mahi-mahi, Latincesi Coryphaena hippurus” adıyla bilinen ve yunusla hiç alakasının olmamasına rağmen halk arasında hatalı olarak “yunus balığı” olarak adlandırılan bu isme üretici firmanın karar kıldığı, genel kabul görmektedir.
İngiliz Sopwith Aviation Company tarafından I.Dünya savaşının sonuna doğru üretilmiş, 1917’de ilk uçuşunu yapmıştı. 1918’de İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) ve Kraliyet Uçuş Kolordusu (Royal Flying Corps) envanterine girmişti.
İki kanatlı, tek motorlu, pervaneli, tek kişilik avcı uçağı olarak görev yapmıştı. Savaşın son aylarında Batı Cephesinde devreye girmesine rağmen Belçikalıve diğer İngiliz pilotlar Sopwith Dolphin uçaklarını Almanların sanarak saldırmışlardı.
Sopwith Dolphin uçağı ve Mahi-mahi balığı
Kısa süreli de olsa av uçağı kategorisinde (seri manevra yeteneği, yüksek irtifa uçabilmesi vb.) döneminin en iyilerindendi. Ancak savaş bitince hemen demode olmuş, kısa süre sonra RAF’tan 1919’da emekli edilmişti.
Bunun üzerine sivil havacılık alanında kullanıma yönelen şirket, uçağa birkaç yenilik uygulayıp Handley Page ismini vermişti. Toplam 2.072 adet üretilen Sopwith Dolphin İngiltere dışında ABD, Polonya, Kanada, Ukrayna Halk Cumhuriyeti ordularında da kullanılmıştı.
4/ Grumman TBF-1 Avenger (Tarpon: İri Ringa Balığı):
O dönemlerde ABD’de kadınların kullandığı hijyen ürünle aynı isimde olan, bu yüzden de karışıklığı önlemek için “tarpon” yerine sonradan “avenger: intikamcı” adı konulmuştu. Buna rağmen askerler arasında yarı şakayla karışık ilk adı sıklıkla kullanılmıştı.
Grumman TBF-1 Avenger (Tarpon) tek motorlu, pervaneli, üç kişilik, kanatları katlanabilen, uçak gemisinden operasyon yapabilen torpido bombardıman uçağıydı. Arkadaki 50 kalibrelik makineli topu elektrik motoruyla çalışıyordu. Ortadaki uçucu, telsiz ve seyrüsefer görevlerinin yanısıra bomba bölmesine aşağıya doğru ateş edebilen 30 kalibrelik bir makinalı topu da kullanıyordu.
Grumman TBF-1Avenger (Tarpon) uçağı ve iri bir Ringa balığı
İlk uçuşunu 1941’de yapmış, 1942’de ABD Donanma Hava Kuvvetlerine teslim edilmişti. Toplam 9.839 adet üretilmişti. İngiltere, Yeni Zelanda, Kanada ordularınca da kullanılmış, son uçuşunu 1960’da yapmıştı.
Pearl Harbour baskınından hemen sonra üç uçak gemisiyle Pasifik okyanusuna açılmıştı. Başlangıçta ekiplerin eğitimsizliğinden ötürü çok ağır kayıplar vermesine rağmen zamanla savaşta çok önemli roller üstlenmişti.Normandiya çıkartmasından üç gün sonra bir Grumman TBF-1 Avenger Tarpon’un arka topçusunun hızla yanından geçen V-1 roketi vurarak düşürmüştü.
1958’lerde orman yangınlarını söndürmede kullanılmak için tadilat görmüştü. Sivil amaçlı operasyonlarda, özellikle yangınlarda çok etkin olarak kullanılmıştı.
5/ Short Gurnard (Kırlangıç Balığı):
Tek motorlu, pervaneli, çift kanatlı, duralüminyum iskeletli, açık kokpitli, iki kişilik hem karaya hem denize iniş-kalkış yapabilen avcı uçağı olarak İngiliz Short Brothers şirketince tasarlanmıştı. İlk uçuşunu 1929’da yapmıştı. Toplam iki adet prototip üretilmişti.
Short Gurnard üç şamandıralı ve iniş takımlı konfigürasyonda, altta kırlangıç balığı
O yıllarda Kraliyet Hava Kuvvetlerinin (RAF) temel av uçaklarından Hawker Hart’la performans bakımından çok yakın olduğu için Hava Bakanlığı tarafından talep edilmemişti. Bu yüzden seri üretime geçilmeden proje sonlandırılmıştı.
6a/ EADS Mako (Bir tür Köpek Balığı):
Lancair Mako başlangıçta hava muharebesi eğitimi ve hafif saldırı iki kişilik, tek motorlu jet uçağı olarak tasarlanmıştı. Fransız Dassault Aviation, İtalyan Aermacchi, İsveç Saab ve Alman Diehl Aerospace Havacılık şirketlerinin iş birliğiyle kurulan EADS şirketince projelendirilmişti. Daha çok Avrupa ülkelerine ve tıpkı zamanında ABD’nin F-5 projesinde olduğu gibi dünyanın diğer yerlerinde de düşük bütçeli ülkelerin hava kuvvetlerine yüksek performanslı hava-hava atışı da yapabilen bir eğitim uçağı sunulmak için yola çıkılmıştı. Ne var ki proje hiç ilgi görmeyince prototip bile yapılmadan sonlandırılmıştı. Sadece bazı havacılık sergileri için birkaç model yapılmıştı.
EADS Mako modeli bir havacılık fuarında ve Mako köpekbalığı
6b/ Blackburn Shark (Köpek Balığı):
İngiliz Blackburn Aviation şirketince tasarlanıp üretilen torpido, bombardıman ve keşif görevlerini deniz ve karadan yapabilen uçaktı. İlk uçuşunu 1933’te yapmış, bir yıl sonra servise girmişti. Kraliyet Donanması ve Kraliyet Hava Kolordusunda yer almıştı. 269 adet üretilmiş ve 1939’da sonlandırılmıştı.
Çift kanatlı, üç kişilik (uzun mesafeli görevlerde iki kişi uçuyordu), tek motorlu, pervaneli, maksimum hızı 130kts≈ 240km/sa, menzili 1006km, tavanı 15.600’≈ 4.754m idi. Bir adet pervane dönüşüyle senkronizeli önde 7.7mm makinalı tüfek, bir adet arkada hareketli platformda 7.7mm lik makinalı tüfek ile bir adet torpido veya 730kg bomba taşıyordu. İniş takımlı veya iki şamandıralı (floater), kanatları geriye katlanabilir özellikteydi. Gövdesi katapultla kalkış yapacak şekilde güçlendirilmişti. Uçak gemisinden operasyon yapabildiği gibi, kruvazörlerden şamandıralı olarak vinçle denize indirilip yüklenebiliyordu. Su yüzeyindeki dalgalara dayanıklılığı çok iyiydi.
Blackburn Shark yerde iniş takımlı ve köpek balığı
Altı versiyonda üretilmişti. Sadece Portekiz ve Kanada’ya satılmıştı. Daha sonra Vancouver’daki Boeing fabrikasında Kanada için 17 adet üretilmişti.
Ayrıca su üstünde hedef çekme ve II.Dünya savaşında deniz pilotlarının eğitiminde de kullanılmıştı. En son 1944’te savaşın bitiminden hemen sonra servis dışı kalmışlardı.
6c/ Northrop F-20 Tigershark (Kaplan Köpek Balığı):
Aynı şirketin çok başarılı olduğu F-5 modeline çok güçlü motorlar (neredeyse iki katı itiş gücü), gelişmiş avionik sistemler ve silahlarla donattığı bu uçak, ABD Başkan ve Parlamentosunun F-16’ı modelini başka ülkelere satmayı reddettiği ülkelere ve daha ucuz fiyatla pazarlanmaya çalışılmıştı.
Northrop F-20 Tigershark uçuşta, altta kaplan köpek balığı
İlk uçuşunu 1982’de yaparken sadece üç tane prototip üretilmişti. İki motorlu, tek kişilik maksimum hızı 2.124km/sa Mach: 2 ve tavanı 17.300m≈ 56.758’ idi. Ne var ki ABD’nin F-16 satış politikası değişip kısıtlamaları kaldırması ve üç prototipten ikisi kaza yapınca proje durdurulmuştu.
7/ Lockheed XFV-1 Salmon (Somon Balığı):
Dikey kalkış-iniş özellikler için 1950’lerde Lockheed firmasınca tasarlanıp biri tamamlanmış, biri de yarım kalmış gövde prototipi üretilen deneysel bir uçaktı. ABD Deniz Kuvvetleri savaş gemilerinin arka güvertelerine eklenen bir platformdan dikey iniş-kalkış yapabilecek bir uçak talebi üzerine projelendirilmişti.
VFV-1, üç kanatlı, ters yönde dönen iki pervaneli, tek motorlu, tek kişilik, sabit iniş takımlı bir uçaktı. İlk uçuşunu 1954’te yapmıştı. Uçuş esnasında dikey uçuştan klasik uçuşa geçiş, klasik uçuş modundan dikey uçuşa ve gerisin geri uçuşa geçiş manevralarını yapabilmişti. Günümüzün dikey kalkış-iniş yapabilen VTOL/STOL uçaklarının atası sayılmaktadır.
Lockheed XFV-1 Salmon yerde ve somon balığı
Performans uçuş testi birçok zorlukları nedeniyle sınırlı kalmıştı. Örneğin XFV-1 281 km/sa (175mph/h) hızdan “0” hıza havada 1.61km mesafe içinde ulaşabiliyordu. Ne var ki çağdaşı jet uçaklarıyla boy ölçüşemeyeceği, kumanda zorlukları nedeniyle sadece çok deneyimli savaş pilotları tarafından uçurulabileceği kanısındaki komutanların talebiyle proje iptal edilmişti.
8/ Douglas F4D (F-6) Skyray (Manta -Büyük Vatoz Balığı):
Denizlerin manta/vatoz kadar zarif bir o kadar da güçlü tasarlanan Douglas F4D, özellikle kanatları bu kıkırdaklı balığa oldukça benzemişti.
Douglas F4D (F-6) Skyray uçak gemisinin güvertesinde kanatları kalkık, Manta -Büyük Vatoz Balığı
Daha sonradan ABD Hava Kuvvetleri avcı uçak sınıflamasında değişiklik yapınca F4 ismi, önceden Grumman F4F Wildcat isimli pervaneli avcı uçağının olduğu için F-6 Skyray adını almıştı.
Douglas Aircraft Co. tarafından (şirket daha sonra McDonnell Aircraft ile birleşecekti) tasarlanıp üretilen savaş uçağı modeliydi. Uçak gemisinden operasyon yapabilen, iki motorlu delta kanatlı, kanat uçları katlanabilir, tek kişilik av/önleme jet uçağıydı. İlk uçuşunu 1951’de yapmış 1956’da ABD Donanma ve Deniz piyadeleri kuvvetlerinde servise girmiş, 1964’te emekli olmuştu.
Dönemine göre tırmanış performansı çok yüksek, ses hızını geçebilen önemli bir modeldi. Toplam 422 adet üretilmişti. 4 Makinalı topu ile roket, füze ve bomba yükü taşıyabiliyordu. Çağdaşlarına göre çok az kusuru olan uçağın negatif kararlılık uçuş özelliği, hava muharebesi manevraları için pilotlara büyük avantaj sağlıyordu.
Daha sonra ABD politikasında çok fazla güce sahip olan Lockheed Martin fabrikasının F-8 Crusader modeline yerini terk etmişti...
9/ Xi’an JH-7 Flounder (Pisi ya da Dil Balığı):
Her ne kadar Çin Halk Cumhuriyeti ordusunca Xi’an JH-7, Uçan Leopar olarak adlandırılıyorsa da NATO kendi içinde Flounder-Pisi Balığı olarak kodlamıştı.
Xi’an JH-7 Flounder alçak irtifada, altta dil veya pisi balığı
İngiliz-Fransız ortak yapımı Jaguar, Fransızların Mirage F-1, Rusların Sukhoi Su-24 tiplerine çok benzeyen (veya etkilenmiş) bu uçak uzun menzilli av-bombardıman görevleri, deniz versiyonu keşif-saldırı amaçlarıyla tasarlanmıştı.
İlk uçuşunu 1988’de yapmış, fakat problemlerinin çözümlenmesi biraz uzun sürünce ancak 1992’de hava ve deniz kuvvetlerinde servise girmişti. İki kişilik, iki jet motorlu, maksimum hızı 1808km/sa, Mach: 1.52 ve tavanı 16.000m≈52.493’ idi. Makinalı top, çeşitli roket, hava-hava ve hava-yer füze ve bomba yükleri vardı. Toplam 270 adet üretilip 2017’de sonlandırılmıştı. Xi’an JH-7A kağıtsız tasarımı kullanan ilk Çin uçağıydı.
10/ Grumman XF4F-35 Wild Catfish (Yabani Yayın Balığı):
Grumman F4F-3’ün amfibik uçak versiyonuydu. II.Dünya savaşında adalarda havaalanları inşaatlarından önce Pasifikteki ileri ada üslerinde kullanılması için geliştirilmişti. Uçağın iniş takımlarına iki adet floater (şamandıra) yerleştirilerek kara ve su üzerine iniş kalkış özelliği sağlanmıştı.
Grumman XF4F-35 Wild Catfish hem tekerlekleri ve şamandıralarıyla (floater), mavi yayın balığı
İlk kez 1943’te uçmuştu. İstikrarsız uçuş özelliği nedeniyle kuyruk bölümüne bazı ilaveler yapılmıştı. Ağırlık problemi nedeniyle maksimum hızı 388km/sa olarak sınırlandırılmış bu da Japon Zero avcı uçaklarından daha düşük bir performansı getirmişti. Dalgalı denizlerde su üstü hassasiyeti, adalarda havaalanı inşaatlarının hızla ilerlemesi nedeniyle ordudan talep gelmeyince sadece bir F4F-3 uçağı dönüştürülmüş,ardından proje iptal edilmişti.
11/ Airbus ST ve Airbus XLBeluga (Beyaz Balina):
Airbus A300-600ST (Süper Taşıyıcı) veya Beluga lakabıyla bilinen, çok büyük boyutlu kargo veya uçak parçalarını taşımak için kullanılan geniş gövdeli bir uçaktır. Airbus firmasının birçok Avrupa ülkesindeki ortak yapım firmalarının (İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya) ürettikleri farklı uçak bölümlerini, ana montaj hatlarının bulunduğu Fransa’da Toulouse ve Almanya’da Hamburg’a taşıma ihtiyacından ortaya çıkmıştı. Daha önceleri yine Airbus’ın tasarım ve üretimi olan Super Guppie tipi pervaneli uçaklarla yürütülen bu faaliyet parçaların büyümesi, uçakların sık arızalanır olması nedeniyle jet modellerine geçmişti.
Airbus Beluga ilk uçuşunu 1994’te gerçekleştirilmiş, 1999’a kadar beş adet üretilmişti. İki kişilik uçuş ekibi, iki jet motorlu, 47 ton maksimum yük kapasitesi ve kargo kesit çapı 7.1m dir. Kokpitin hemen üstünden açılan kargo kapısı 40kts≈74km/sa hızla esen rüzgâra kadar yükleme-boşaltma olanağı sağlamaktadır.Tıpkı beyaz balina gibi gövde tasarımı, görenlere ilginç gelmektedir.
Airbus XL Beluga uçuşta ve Beyaz balinalar
Başlangıçta sadece Airbus şirketinin bünyesindeki faaliyetlere cevap verirken zaman içinde charter hizmetleriyle diğer ticari talepleri de karşılamıştır. Ukrayna-Rusya savaşında tahrip olan Antanov An-225 uçağının boşluğunu belli oranda doldurmaktadır.
Airbus Beluga büyük doğal afetler sonrası çeşitli insani yardım uçuşlarının yanısıra Boeing ve NASA’nın büyük hacimli hava ve uzay araçlarını veya parçalarını taşımakta da kullanılmaktadır.
Airbus 2010’larda A-330-200 serisini temel alarak Beluga XL modelini geliştirdi. Beluga XL ilk kez 2020’de devreye girmişti. Airbus XL Beluga daha büyük ve daha fazla yükle (maksimum 51ton) daha uzun (4.000km) menzile taşıyabilmektedir. Şu anda dört adet Airbus XL ve üçadet Airbus ST Beluga aktif olarak uçmaktadır. Zamanla tüm Airbus A300-600ST’lerin yerini alması beklenmektedir.
12/Fairey Swordfish (Kılıç Balığı):
İngiliz Fairey Aviation şirketince tasarlanıp üretilen çift kanatlı, kanatları geriye katlanabilir, tek motorlu torpido bombardıman uçağıydı.Ayrıca pike bombardıman uçağı olarak ta kullanılabiliyordu. İlk uçuşunu 1934’te yapmış, servise 1936’da girmişti.
Güverteden denize indirilen Fairey Swordfish uçağı ve kılıç balığı
Üç kişilik ekibi, (pilot, ortada gözlemci ve telsiz operatörü, arka topçu: uzun menzilli görevlerde üçüncü kişi yerine yedek yakıt deposu konuluyordu), maksimum hızı 124kts≈ 230km/sa, menzili 840km, tavanı 5.000m idi. Pervaneyle senkronizeli bir 7.7mm lik önde sabit, bir de arka kokpitte hareketli ve savunma amaçlı 7.7mm lik makineli tüfekleri vardı. Sekiz adet roket veya 760kg lık torpido ya da 700kg su mayınını gövde altında taşıyabiliyordu. Yine kanat ve gövde altında toplam 680kg bomba yükü de taşıyabiliyordu.
Uçak gemisinden sabit iniş takımlarıyla, savaş gemilerinin güvertesine vinçle çekilip suya indirilirken şamandıra (floater) konfigürasyonundaydı.
Beş adet versiyonda toplam 2.391 adet üretilmişti. Kraliyet Donanma Hava Kuvvetleri ve Kraliyet Hava Kolordusunda kullanılmıştı. Ayrıca Avustralya, Kanada, İtalya, Hollanda ve İspanya’ya satılmıştı.
II.Dünya savaşında çok çeşitli denizlerde başarılı görevler yapmıştı. Örneğin Almanların ünlü Bismarck zırhlısının batırılmasını sağlamıştı. Ayrıca Atlas okyanusunda konvoyların himaye, denizaltı arama, keşif görevlerinde bulunmuştu. Hatta bazı ticari gemilere özel platformlar yapılarak oradan denize indirilip keşif, himaye görevlerine çıktıktan sonra tekrar güverteye çekilerek yol boyu koruma sağlamışlardı. 1941’den sonra radarla birlikte kullanılarak Alman denizaltı ve su üstü gemilerine saldırılar düzenlemişlerdi.
II.Dünya savaşından sonra peyderpey görevden çekilmişlerdi. Son uçuşunu İngiltere’de 1946’da yapmışlardı.
13/ Yakovlev Yak-40 Codling (Yavru Morina Balığı):
Codling (yavru morina balığı) kodu NATO tarafından verilmiştir. Yakovlev tasarım bürosunca planlanıp üretilmiş sivil ve askeri amaçlarla kullanılmıştır. Sivil amaçlı olarak bölgesel jet uçağı, askeri alanda personel ve VIP taşımacılığında kullanılmıştır.
Yak-40 inişte, altta yetişkin morina balığı
İlk uçuşunu 1966’da yapmış, 1968’de Sovyetler Birliğinin o dönemdeki Aeroflot havayolunda hizmete girmişti. Aeroflot’un iç hatlarında, kısa menzilli uçuşlarında çok fazla yolcu taşımıştı. Yirmi versiyonda 1.013 adet üretimini takiben 1981’de sonlandırılmıştı. Sivil versiyonları toplam 130 adet, 21 farklı ülkeye ihraç edilmişti. Askeri versiyonları ise 24 ülkede kullanılmıştı. Halen kısıtlı sayıda kullanımdadır.
Üç jet motoru da kuyrukta bulunmaktadır. İkisi pilot üç kişilik ekibi ile 32 yolcu taşıyabilmektedir. Maksimum hızı 300kts≈ 550km/sa, menzili 970km, tavanı 26.000’≈ 7.924m dir. Şu anda 15 kadar faal uçak olduğu belirtilmiştir.
14/ Fairey Albocare (Orkinos-Ton Balığı):
Tek motorlu, pervaneli, çift kanatlı, keşif-torpido-bombardıman görevleri için İngiliz Fairey Aviation şirketince tasarlanıp üretilmişti. İlk uçuşunu 1938’de yapmış 1940’da Kraliyet Donanması ve Hava Kuvvetlerinde servise girmişti.
Fairey Albocare uçuşta, altta orkinos (ton) balığı
İki ana modelde 800 adet üretilmiş, Kanada Hava Kuvvetlerinde de kullanılmıştı. II.Dünya savaşı içinde çeşitli cephelerde etkin olarak kullanılmıştı. 1949’da servisten çıkmıştı.
Modeline göre iki veya üç kişilik uçağın maksimum hızı 147kts≈ 272km/sa, menzili (torpido ile) 1.140km, tavanı 18.800’≈ 5.730m idi. Bir adet ileriye atışlı 7.7mm lik, bir veya iki adet yana ve arkaya atışlı 7.7mm lik makineli tüfekleri vardı. Ayrıca bir torpido veya 910kg bomba yükü taşıyabiliyordu.
Başvurulan Kaynaklar:
*Air Forces of the World (David Willis – Aerospace Publishing, 1999)
*Air Commando: Inside the Air Force Special Operations Command (Philip D. Chinnery – St. Martin’s Paperbacks, 1997)
* Encyclopedia of Modern Military Aircraft (Paul Eden – Amber Books, 2004)
* A Century of flight (Ray Bonds – Salamander Book, 2004)
* The History of Aviation (Robert Jackson – Barnes& Noble, 2007)
* Modern Hava Sistemleri (Editör Sami Atalan – Türk Hava Kuvvetleri, 2010)
* www.animalhype.com
* www.warbirdregistry.org
* www.fighterjetsworld.com
* www.thevintagenews.com
* www.hushkit.net
*www.flyingmag.com
* www.oceanwideimages.com
* www.nationalgeographic.com
* wwwnewsscientist.com
* www.wikipedia.org
* www.baesystems.com
*www.smithsonianmag.com