iga-2024-3
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  Osman Gazi Baykal [email protected]   
İNGİLİZCE HAVACILIK JARGON VE ARGOSUNDAN BİR DEMET
27 Ağustos 2023 Pazar

 

Sözlüklere göre Fransızca asıllı bir kelime olan Jargon, bir meslek grubuna ait özel dil, argodur. Yine Türk Dil Kurumu’na göre Argo kelimesi Fransızca kökenli olup, birinci anlamı kullanılan ortak dilden ayrı olarak aynı meslek ya da topluluktaki insanların kullandığı özel dil veya sözcük dağarcığı olarak açıklanmaktadır. Argo’nun mecazi anlamı ise bilindiği gibi serserilerin, külhanbeylerin kullandığı söz veya deyimlerdir.

İster askeri ister sivil havacılık olsun, İngilizce’nin tüm dünya genelindeki bariz hâkimiyeti defacto bir durumdur. Bu sektöre başlangıçta büyük katkıları olan Fransız, Alman, İspanyol hatta İtalyan havacıları, zaman içinde İngilizce’nin tartışılmaz üstünlüğüne boyun eğip uymuşlardır.

Bu "Pilot Argo" tanımlarının çoğu, çoğunlukla ABD’nin askeri pilotları tarafından geliştirilip, ortak eylemleri veya durumsal farkındalık üzerine bir karşı karşıya kalındığında olup biteni tanımlamak için kullanılmaktadır. Terimlerin bir bölümü sivil havacılığın her kademesinde benimsenip yavaş yavaş evrenselleşmiş olup, zaman kritik olduğunda ve kararların en kısa sürede alınması gerektiğinde değerli olduğunu kanıtlamaktadır.

Özellikle ABD ordusunun hava ve deniz-hava (Navy) kuvvetleri ile zamanla oradan sivil pilotlara geçerek yaygınlaşan jargon ve argo ifadelerden bir demet sunuyoruz. Ucu açık olan yazıya her türlü katkınızı bekleriz.

***

A- “Alfa”,B- “Bravo”, C- “Charlie”, D- “Delta”, E- “Echo”, F- “Foxtrot”, G- “Golf”, H- “Hotel”,I- “India”,

J- “Juliet”,K- “Kilo”, L- “Lima”,M- “Mike”,N- “November”, O- “Oscar”,P- “Papa”,Q- “Quebec”,

R- “Romeo”,S- “Sierra”,T- “Tango”, U- “Uniform”,V- “Victor”, W- “Whiskey”,X- “X-Ray”,

, Y- “Yankee”, Z-“Zulu”

Aviation Alphabet-Havacılık Alfabesi: Havacılık dünyasında pilotlar, hava trafik kontrolörleri gibi tüm paydaşlarının birbirleriyle iletişimlerinde jargonları içindeki özel alfabedir. İngilizce’deki 26 harfin tanımlanmasında karşılık gelen kelimeler bulunur. ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu) tarafından tüm dünyada havacıların birbirleriyle anlaşabilmesi, ortak dil için 1950’den itibaren yürürlüğe sokulmuştur. Bu harf tanımlı kelimeler kullanılarak yanlış anlaşılma ve benzeri risklerin olabildiğince elimine edilerek iletişimin (telli-telsiz) etkinliğinin arttırmalısına çalışılmıştır.

***

AAA (Anti-aircraft Artillery): Çok yüksek ateş gücüne sahip, genellikle radar ve kompüter tarafından komuta edilip yönlendirilen uçaksavar makinalı top veya tüfeği.

ACM (Air Combat Maneuvering, or dogfighting): Hava muharebesi manevraları ve/veya eğitimi.

Add-ons: Uçuş rezervasyonu yaparken, ek bir ücret karşılığında satın alınabilen özellikler, (ekstra bagaj, koltuk veya sınıf seçimi vb.)

Air Defense Identification Zone (ADIZ):Hava Trafik Hizmetleri gerekleri dahil ilave olarak hava araçlarının özel tanıtım ve/veya raporlama yöntemlerine de uymak zorunda olduğu, boyutları önceden belirlenmiş özel hava sahası.

Airfoil: Bir kanadın, pervane palinin, helikopter rotoru gibi kaldırma kuvvetini üreten yüzeylerin kesiti.

Air Pocket: Aniden etkili olan şiddetli türbülans.

Admiral’s Doorbell: Genellikle av-bombardıman uçaklarında bulunan, tehlikeli durumlarda tüm harici yükleri atan özel buton. Ancak bunu kullandıktan sonra en üst rütbeli komutana verilecek rapor ve karşılığında yenilecek azar veya fırçayı belirten deniz havacılarının özel deyimi.

AGL (Above Ground Level): Uçakların barometrik altimetreleri ortalama deniz seviyesinden yüksekliği gösterir. Kara üzerinde uçulurken bundan daha gerçekçi ve güvenilir irtifa bilgisi, radar altimetresi veya başka tekniklerle (QFE vb.) yeryüzü seviyesinden olan yükseklik ölçülebilmektedir.

Air Wing: Bir savaşta askeri üste ve/veya uçak gemisinde bulunan, her çeşit uçak, helikopter, drone vb. uçabilir tüm araçlar topluluğuna verilen isim.

AIP (Aeronautical Information Publication): Havacılık Bilgi Yayını. O ülkenin havacılık otoritesi tarafından yayınlanan temel, kalıcı havacılık kullanım bilgileri ve özellikleri.

Alert 5: İçinde uçucu (lar)nun hazır bulunduğu, alarm verilmesi halinde 5dakika içinde uçak (ların) havalanmaya hazırlık durumu. Alert15, Alert 30 vb. aşamaları da vardır.

All arms and legs: Kötü, düşük alkollü zayıf bira.

Aluminum Cloud: ABD Deniz havacılığında diğer avcı uçaklarına göre çok daha büyük kanat yüzeyleri olan F-14Tomcat uçağının havadaki konumunu bildiren ifade.

Angels: Binler seviyesinde irtifanın bildirilmesi. Örneğin “Angels fifteen: 15.000’”. Ayrıca bir pilotun paraşütle atlayışını takiben helikopter tarafından kurtarılması deneyimini yaşaması sonucu helikoptere atfettiği sevgi sözü.

Anti-Smash (Aircraft strobe, or anti-collision, lights): Uçakların çarpışmalarını önleyici çeşitli renklerde çakan, görülme ve fark edilme uzaklığı farklı olan ışıklar.

Angle of Attack (AOA): Hücum açısı: Bir kanat profilinin nispi rüzgâra (ileri uçuş yolu) göre açısı. Hücum açısının bazı şartlarda belli değerlerden büyük olması halinde uçağın uçamaması (stall) gibi olumsuz durumlara neden olabilir.

Angles: Hava muharebesinde rakibine mutlak üstünlük sağlayacak, ideal atışı yapabilecek manevra (lar) dır. Bu mücadelede en avantajlı konum sıfırlık açı olup, aynı uçuş ekseninde, rakibin egzoz veya kuyruğunun yeterince gerisinde ve hemen üstündeki yerdir.

AOM (All Officer’s Meeting): Tüm subayların toplantısı. Komutanların küçük rütbeli veya çömez subayları belli bir süre merkezi bir yerde tutmak amacıyla kullandıkları yöntem.

AOM (Aircraft Operating Manual): İşletmecinin sivil havacılık otoritesince onaylanmış, uçakla ilgili normal, anormal, tehlikeli durumlar, kontrol listeleri, sınırlamalar, performans bilgileri, işletimiyle ilgili vb. ayrıntılı bilgilerin yazılı olduğu el kitap (lar) ı.

ASW (Anti-submarine warfare): Denizaltılara karşı savaş, denizaltısavar silahlarla yapılan savaş.

Atoll, Apex, Acrid: Sovyet yapımı çeşitli hava-hava füzelerine verilen NATO kodları.

***

“Back to the Taxpayers”:Enkaz veya çok hasarlı uçağın gönderildiği yer, uçak mezarlığı.

Bag: Uçuş elbisesi ve/veya su ve soğuğa karşı koruyan özel donanımlı uçuş giysisi.

Bag Season: Çok rahatsızlık verdiğinden uçucular için pek popüler olmayan su ve/veya soğuk hava operasyonları için özel koruyucu donanımların kullanılması.

Bagger: Biraz şüpheli yollardan elde edilmiş, akranlarından daha fazla uçuş saatine sahip olan uçucu.

Balked Landing:Özellikle görüş, bulut alt tavanı, pistin boşaltılamaması vb. kısıtlayıcı durumlarda zorunlu olarak inişten vazgeçme.

Ball: Pilota iniş için ideal süzülüş yaklaşması sağlayan ışıklı optik yaklaşma yardımcısı. Uçak gemilerine inişte kullanılan temel görerek optik yardımcı.

Banana Boat: Uçak gemisi.

Bandit: Düşman uçak (lar)ı. Hava muharebesinde (dogfight) konumu net olarak tanımlanmış saldırgan veya düşman uçağı.

Barber Pole: İniş takımları emniyetsiz (ne aşağıda ne yukarıda kilitli) pozisyonda olması.

Basement: Uçak gemisinde uçakların bulunduğu alt güverteler veya bakım hangarı.

Bat Decoder:Her türlü savaş veya tatbikatlarda özel iletişim kodlarının bulunduğu -gizlilik dereceli- kâğıt doküman.

Bat-turn:Ani, çok yüksek “G” ile sert dönüş manevrası. Genellikle 180° geriye dönüş için kullanılır. Batman filmlerinden esinlenilmiştir.

Beaded Up:Korkmak, heyecanlanmak veya iki duygunun birlikte yaşanması

Behind the Power Curve: Beklentilere ayak uyduramamak. Teknik olarak maksimum kaldırma-sürükleme oranını sağlayan sürat değerinden düşük, uçmanın mümkün olmadığı hava hızı. Düz ve yavaş uçuşta maksimum gücün bu düşük hızı arttıramadığı daha fazlasını gerektiren durum.

Bent: Kırık veya hasarlı bir şey.

Big Mother: Balıklara yem olmadan, fazla su yutmadan denizden çıkarıp kurtaran çirkin popolu ama güzel, arama kurtarma helikopteri.

Bingo: Bir uçağın emniyetle ve rahat bir şekilde geriye dönüp üsse iniş yapabileceği yakıt miktarı. Ancak savaş ve benzeri çok tehlikeli durumlarda yakıt seviyesi bu miktarın altına düşebilir.

Bingo Field: Uçak gemisindekiuçakların gerektiğinde karadaki bir pistedönüp, iniş yapabileceği en az yakıt miktarı.

Birds: Uçak (lar).

Blanket Drill: Şekerleme yapma veya uyumak.

Blind Transmission:Karşılıksız, tek yönlü telsiz yayını

Blower: Jet motorlarında fazladan takat sağlayan arka itici (after-burner).

Blue room: Uçak tuvaleti.

Blue-Water Ops: Uçak gemisinden yapılan uçuşlarda bingo yakıtla kara üssüne veya karasal piste ulaşamayacağı yakıt miktarı.

Boards Out: Pike flabının (speed brake) açık durumu.

Boat: Boyutuna bakılmaksızın herhangi bir deniz aracı. Uçak gemisi bir istisna olup “THE Boat” şeklinde ifade edilir.

Bogey: Tanımlanmamış, büyük olasılıkla düşman uçağı.

Bohica: Eğilin. İşte tekrar geliyor!

Boola-Boola: Bir pilotun drone’u vurup düşürmesinin telsizdeki ifadesi.

Booming: Çok hızlı ve heyecanlı uçuş veya yüksek sesli gürültülü parti.

Boondoggle: Genellikle başkaları umursanmadan elde edilen şey.

Boresight: Teknik olarak bir silah ekseninin hedefine nişanlanması. Bazen pilotların büyük resme zarar verecek şekilde küçük bir noktaya odaklanmalarını tanımlamada da kullanılır.

Borex: Donuk, sürekli aynı tekrar olan egzersiz. (Yoğun, heyecanlı egzersiz Sweatex olabilir.)

Bought the Farm: Ölmüş. Genellikle bir uçak kazasında çiftliğe gelen zarar karşısında çiftçinin hükümetten çok fazla miktarda tazminat talep etmesi. Eskiden öğrenci pilotların zorunlu iniş eğitimlerinde tarlaya tekerleklerini değdirmesi sonucu oluşan hasar için de talep edilen abartılı tazminat için de kullanılırdı.

Bounce, Tap: Koldaki diğer uçak (lar) a beklenmedik saldırı.

Bottle to Throttle: Bir uçucunun içki içmesini bitirmesiyle göreve başlaması arasındaki güvenli süre.

Brain Housing Group: Kafatası için kullanılan alaycı ifade.

Bravo Zulu: Başarılı görev, iş için yapılan övgü.

Break:Hava muharebe eğitimlerinde tehlikeli durumlarda ve emniyet irtifasının altına inilince ara verme, durdurma komutu.

Brick: El telsizi

Bubbas:Diğer filo arkadaşları veya o uçak tipinde uçan herkes.

Bumping (ACM): Hava muharebe manevraları.

BuNo: Ordu tarafından uçaklara verilen sürekli kalıcı seri numarası.

Burner (After Burner): Jet motorunun egzozuna püskürtülen fazladan yakıt ile elde edilen ancak yakıt sarfiyatını çok arttıran ilave (art) takat sistemi.

***

CAG:Hava görev kuvvetinin komutanı, uçak gemisinin baş pilotu.

Candela: Işık yoğunluk birimi.

Carqual, or CQ: Uçak gemisinde tüm uçucuların başlangıç eğitiminde ve periyodik aralıklarla yapmaları gereken kalkış-iniş sayısı.

Cat Shot:Uçak gemisinde kalkış için kullanılan, buharla çalışan katapult, bir tür uçak sapanı. Cat Cold: Yetersiz güçteki katapult basıncı (kalkışta uçağı denize düşürebilir) Cat Hot: Katapultun çalışma basıncının aşırı yüksek olması (Burun iniş takımına zarar verebilir.)

CAVU (Ceiling and Visibility Unlimited): Bulut alt tavanı ve görünüşün sınırsız olduğunu belirten meteorolojik kısaltma.

CEP (Circular Error Probable): Atışlarda dairesel hata olasılığı. Mühimmatın bir atışta karavana (limit dışı) kaçırma mesafesi. Merkez vuruşu için gerekli önleme-nişan noktasını da belirtir.

Centurion: Bir uçak gemisine 100 iniş yapan havacıya verilen arma (amblem). Uçuş montuna takılan bu amblem özenle taşınır.

Circling:İniş için bir tür yaklaşma biçimi; Turlama, turluyaklaşma.

Chair Force: Masa başı görevlisi.

Charlie: Havacılık alfabesinin üçüncü harfi. Ayrıca uçak gemisinin güvertesine planlanan iniş zamanı.

Charlie Foxtrot (Cluster F**k): Fonetik olarak amiyane kelimenin sessiz harfler kümesi.

Check Six: Hava muharebelerinde olası saldırının gerçekleşebileceği arka çeyreğin (kuyruk konisinin) gözlenmesi, gözle kontrol edilmesi. Ayrıca taktik kolda pilotlar arasındaki bir tür ortak selamlaşma ifadesi: Arkanıza göz kulak olun, dikkatli olun...

Checking for Light Leaks: Kestirmek, göz kapaklarının uykusuzluktan düşmesi.

Cherubs: 1.000’in (≈304.8m) altındaki irtifaların 100’erlik desimalle söylenmesi (örneğin Cherubs 2, 200 feet yüksekliği belirtir.)

Cold Nose:Radarın off durumu. Havada yakıt ikmalinden önce pilotun “cold nose” ifadesi hem radarı hem de harici ışıkları (özellikle strobe ışıklarını) kapattığını belirtir.

COD (Carrier On-Board Delivery aircraft):Uçak gemisine personel ve kargo taşıyan ve götüren bir tür nakliye ve irtibat uçağı.

Code Share: Bir veya birden fazla havayolunun, başka bir havayolu tarafından işletilen uçakta koltuk satabilmesini sağlayan ortaklık antlaşması.

Combat Dump: Uçuştan önce tuvaletteki bağırsak faaliyetleri. Ayrıca denizi “marine” etmek diye de adlandırılır...

Combi Aircraft: Yolcu ve kargoyu aynı anda veya takip eden uçuşta, kabin içinde taşıyabilen uçak.

Cones:Öğrenci, öğrenci kafası.

Conga Line: özellikle kalkış için çok uzun sıra, kuyruk.

Conning: “Contrail: uçağın gökyüzünde bıraktığı yoğunlaşma izi” bırakmak.

Contract: İki kişilik avcı uçaklarının ekipleri veya kol uçucuları arasında, önceden yerde belirlenen temel tehditler ve diğer manevralar için varılan mutabakat.

Crossdeck Pendant: Uçak gemisinin güvertesinde iniş yapan uçağı yakalayan çelik halatlar veya kurtarma helikopterinde, dıştan sarkıtılan çekme-kurtarma asansörünün kablosu.

***

Dash Two: İki veya daha fazla uçaklı koldaki uçak (lar), kanat adamı.

Deadhead: Genellikle üniformayla, görevli olmadan ticari bir uçuşta yolculuk yapan uçucu personel.

Dead Reckoning: Kabaca (aşağı yukarı)tahmin.

Deck Spotter: Uçak gemisinin güvertesinde ne olup bittiğini görmek için sanki başka tarafa bakıyormuş gibi yapan havacılar için söylenen aşağılatıcı ifade.

Delta: Arızalı bir uçak, uçak gemisine yaklaştığında diğer havadaki pilotlara söylenen gazı kesip yakıtını idareli kullanması talimatı. Ayrıca aynı durumda geminin özel bekleme paternine girilmesi talimatını da kapsamaktadır.

Delta Sierra: “Dump shit” ifadesinin fonetik olarak belirtilmesi. Aptalca bir hareket yapıldığında söylenir, kişiye ondan önce yapılan “BZ” ve “SH” gibi fonetik aferinleri de siler.

Demo: Açıklamalı gösteri

Departure:Kelimenin tam anlamıyla kontrollü uçuştan ayrılma; genellikle yüksek performanslı jetlerde, bir motorda kısmi güç kaybı (genellikle stall) ile birlikte yüksekhücum açısı durumunda ortaya çıkar. Tüm uçaklarda farklı şekilde ortadan kalkar, ancak kontrolu yeniden kazanılmadan önce bazı endişeli anlar ve bazı irtifa kayıpları olabilir. Bazı jetler, özellikle de F-4 Phantom, belirli şartlarda anormal durumdan kurtarılamaz.

Dirty: Uçağın iniş konfigürasyonu: İniş takımları aşağıda, flapları açık pozisyonu.

Ditch: Suya zorunlu iniş. İngilizler için Manş denizi.

Dot: Çok uzaktaki bir uçağın ufukta nasıl göründüğünü belirtir.

Double Ugly: Çok yetenekli ve güzel olan F-4 Phantom’un alaycı lakaplarından biri. Ayrıca bakınız “Rhino: gergedan”

Double Nuts: CAG’ın (Uçak gemisi baş pilotu) kuşları-uçakları

Down: Uçamaz, kırık. Genellikle hasta uçucu için kullanılır.

Downtown: 1960 yıllarda Petula Clark’ın bir şarkısı ismi; hedef bölgesinin çok sayıda hava savunma (füze, uçaksavar vb.) aracıyla korunduğunu belirtmek için kullanılırdı. Özellikle Vietnam savaşında Kuzey Vietnam'daki Hanoi-Haiphong kompleksine giden görevler için "Şehir Merkezine Gitmek" olarak adlandırıldı.

Drift Factor: Özellikle hava muharebelerinde, yükseğinizde bir hedef varsa güvenilir konumda (avantajsız) olunmadığını belirtir.

Driver: Pilot

***

Echo Range:ABD hava ve deniz-hava kuvvetlerinin, Çin Gölü isimli deniz silahları test merkezinin yer hedefleri ve elektronik tehdit simülatörleri ile donatılmış bir köşesi. Birçok Top Gun eğitim seansı Echo Range üzerinden uçmaktadır.

ECM (Electronic Countermeasures):Elektronik karşı önlemler; düşman silahlarını, iletişimini ve radarlarını sıkıştırmak veya yanıltmak için kullanılan sistemler.

Electric Jet: Kumanda sistemlerinin fly-by-wire (manuel bağlantılar yerine, uçak kumanda sistemlerinin arayüz ile bilgisayar kontrollü yapay zekâ tarafından kontrol ve kumanda edilmesi) olması nedeniyle ABD ordusunda F-16 ve Airbus uçaklarına verilen lakap.

Elephant Walk: Taksi esnasında peş peşe büyük uçakların dizilmesi.

ELINT (Electronic Intelligence): Elektronik istihbarat. İletişim, her türlü silah kontrolü veya keşifle ilgili karşı taraf (lar)ın elektronik yayınlarının toplanıp analiz edilmesi.

Emergency Locater Transmitter (ELT): Acil pozisyon vericisi.

Emergency Safety and Equipment Training (ESET): Acil güvenlik ve donanım eğitimi.

Envelope:Bir uçağın maksimum performans parametreleri; Zarfın kenarlarında uçmak hem heyecan verici hem de tehlikeli olabilir.

***

FAG (Fighter Attack Guy): F/A-18 pilotları için kullanılan aşağılayıcı bir ifade.

Fangs Out: Hava muharebesine (it dalaşı) çok hevesli pilot.

Fangs Sunk in Floorboard:Bir avcı pilotu hava muharebesinde rakibini öldürebilecek kadar avantajlı pozisyondayken, kendi hatasından dezavantajlı konuma geçip vurulması.

FARP (Fleet ACM Readiness Program):Bir av filosunun düzenli olarak rakip filolarla yaptığı hava muharebesi (it dalaşı) eğitim programı.

FASO (Flight Physiology Training): Uçuşta karşılaşılabilecek psikolojik stres, atak ve diğer koşullar gibi faktörleri vurgulamak için uçuş ekiplerinin yerdeki güvenlik ve tazeleme eğitimi.

FAST (Fleet Air Superiority Training): Bir av filosunun hava üstünlüğünü sağlamak için yaptıkları her türlü eğitim.

Fat Albert: Lockheed C-130 Hercules uçağının lakabı.

Father: uçak gemisinde bulunan “Tacan” seyrüsefer cihazı için kullanıla argo ifade. (Not: Uçak gemisi için İngilizce’de mother: anne ifadesi kullanılırken, birçoğunda baba bulunur.)

Feet Wet/Dry: Uçuşun su üstü/ kara üstünde olduğunu belirtir.

Ferry Flight:Özellikle yolcu ve kargo uçaklarının boş ve bazı arızalı, eksik donanımlı olarak uçuşu.

Final Approach Segment (FAS):İnişte son yaklaşma safhası.

Fix:Sabit, hareketsiz veya belirleyici.

Fishbed, Flogger, Fitter, Flanker, Fresco, Fulcrum etc.: Fishbed (MIG-21), Flogger (MIG-23), Fitter (Su-17), Flanker (Su-27), Fresco (MIG-17), Fulcrum (MIG-29); NATO’nun Rus avcı uçaklarına verdiği kod isimleri.

Flathatting:İzinsiz, kural dışı, yakalandığında kariyerine son verilen, bazen ölümcül ve çok heyecanlı alçak irtifadaki uçuş.

Flare:Karadaki meydanlara inişte uçağın burun yukarı oturuş pozisyonu. Uçak gemisinde jetlerin oturuş biraz daha sert ve neredeyse üç nokta olarak tabir edilen biçimde yapılarak kısa mesafede duruşu sağlanır. Ayrıca helikopterin oturuş alçalma hızı ile yer hızını azaltmak için rotor (ana pervane) dönü hızının arttırıldığı (otorotasyon) iniş manevrası.

Flight Data Monitoring (FDM):Uçuş bilgilerinin gözetimi, anlık tüm kayıtları.

Flyboy/Flygirl: Genellikle kabin görevlilerinin pilotlar için söyledikleri cinsiyetçi ifadeler.

Fly-by-wire:Uçak kontrol yüzeylerinin elektronik, bilgisayar kontrollü çalışması. Daha önceki jetlerde standart mekanik/hidrolik kumanda sisteminin yerini almış olup gün geçtikçe uygulanan sivil-askeri uçak model sayısı artarak yaygınlaşmaktadır.

FM:“F***ing Magic” için kullanılan kısaltma. Çok yüksek teknolojiyle nasıl çalıştığı anlaşılamayan nesne ve/veya durumlar için kullanılır.

FOD (Foreign Object Damage): Jet motorları yerde çalışırken, bulunulan yüzeydeki her türlü başıboş nesnenin içine çekilip, türbin, kompresör gibi motor elemanlarına hasar vermesi.

Fox One, Fox Two, Fox Three: Hava muharebesinde radar ve ısı güdümlü füzelerle, makinalı top için ideal atış menzillerine girilmesi veya silahların ateşlendiğinin telsizle bildirilmesi.

Free Families: Bir uçuş için satın alınan biletin ücretine dahil olan farklı seyahat seçenekleridir.

Fruit Salad: Askeri üniformanın göğsünde bir sürü şerit rozet, madalya vb. bulunması.

Fur ball: Hava muharebesinde çoklu uçaklarla girişilen manevralarda hedeflerin birbirine karışması.

***

G-loading, G-rating:Özellikle yüksek performanslı uçaklar, manevraları esnasında uçak gövdelerini, ekip ve yolcuları basit yerçekiminin çok ötesinde merkezkaç kuvvetlerine maruz bırakır. 1-G normal yerçekimi ağırlığına eşittir; Bir dönüşte 4-G çeken bir pilot ve uçak, yerçekiminin ağırlığının dört katına eşit kuvvetlerin baskısını hissedecektir.

G-Lock: Sert manevralar sonucu yerçekimi kuvveti etkisiyle oluşan bilinç kaybı.

G-suit:Bacakların ve karnın etrafını saran naylon, özel uçuş pantolonlardır. Yüksek G manevralarında otomatik olarak basınçlı hava ile doldurulan G-suit, vücudun alt bölgesinde kanın birikmesini önlemeye yardımcı olur, böylece bilinç kaybetme eğilimini geciktirir. "Speedjeans" olarak da bilinir.

Gaff Off: Yok sayılmak, görmezden gelinmek.

Gate: Afterburner, motor (lar)ın art yakıcısı.

Gate Hoarders: Uçağa biniş için verilen sıralandırma ikazlarına uymayıp, bencilce bir an önce binmeye çalışarak düzeni bozan yolcular.

Gate Lice:Uçağa öncelikle binmek isteyen yolcuların kapıya yığılması.

Geodetic Datum:Coğrafik nirengi

George: Oto-pilota verilen ad. İsmen değil herhangi bir uçucuyu kast etmek, ayrıca zihnen uçuşta ve durumu anladığını, telaşa gerek kalmadığını da belirtir.

Gigahertz and Nanoseconds: Son derece teknik, ayrıntılı, anlaşılması çok zor şeyler.

Gizmo (Ayrıcadoodad, thingamabob, or hog-ha): Teknik donanım (lar) dan bir parça.

Glide Slope:İniş yaklaşmasındaki süzülüş açısı

Global Navigation Satellite System (GNSS):Uyduylaküresel seyrüsefer sistemi

Glove: Ortam ve dış sıcaklığa bakılmaksızın askeri uçucularca giyilen yanmaz eldivenler. Ayrıca F-14 uçağının değişken geometrili kanatlarının hareket mekanizmasının bulunduğu yer.

Go Around:İnişten vaz geçme, pas geçme.

Go Juice: Jet yakıtı veya kahve.

god:Otorite, patron veya tam sorumluluk sahibi kişi; ayrıca bir pilotun hünerini de betimleyici sıfat.

Goes Away:Bir şey füzeyle vurulunca ona ne olur?

Gomer:Bir hava muharebesinde (it dalaşında) düşman veya rakip. Kelime ABD’deki bir TV gösterisinden esinlenerek kullanılmaktadır.

Goo:Kötü hava koşullarında özellikle bulut içinde dış-çevre görüşün hiç olmadığı durum.

Goon Up (Screw up): Berbat etmek.

Gouge (Kezapoop, the skinny): En son önemli bilgilerin içeriği, önemli bilgilerin özeti.

Grease Landing: Çok yumuşak, güzel iniş.

Green Aircraft: Kabinde hiçbir koltuk, döşeme vb. bulunmayan, müşterinin isteklerine göre donatılmaya hazır, yeni üretilmiş uçak.

Green Apple: Kokpitteki emergency oksijen tüpünün açma-kapama kontrol vanası.

Greenie Board (Weenie Board):Uçak gemisinde iniş sinyali görevlilerinin pilotların inişlerini derecelendirdiği ve belirgin bir şekilde görüntülenen filo skor tahtası (yeşil dışındaki herhangi bir renk kötüdür).

Gripe: Uçaktaki mekanik problem. “Up gripe” uçabilir, “down gripe” uçamayacağını belirtir.

Gut Bomb:Koğuş odalarında veya teknenin güvertesinin herhangi bir yerinde bulunan sınırlı sayıdaki çeşitli atıştırmalık (lar).

***

Hamburger Helper: Av-bombardıman uçak tiplerine göre pilota yardımcı olan diğer uçucu. Örneğin bomba & seyrüsefer subayı (B/N), radar önleme subayı (RIO), silah sistem subayı (WSO) vb. çeşitli uçak tiplerinde kullanılan ve pilota yardımcı, diğer uçucuya verilen isimler.

Hand off: Görevi veya sorumluluğu aktarmak.

Hangar Queen:Genellikle filonun diğer uçakları için yedek parça deposu olarak kuraldışı kullanılan uçak. Bu nedenle uçak büyük fabrika bakımı veya başka nedenle zorunlu uçacaksa, bakım görevlisi normalde hangar kraliçesinin uçuş öncesi kontrollerini çok sıkı yapar:Çünkü hangi parçaların alındığını en iyi o bilir!Ayrıca rakip uçak şirketlerinin birbirlerinin uçak tiplerini karalamak için “çok sık arıza yapan” model olduğunu belirtmede de kullanılır.

Hard Deck: Hava muharebe eğitimleri için belirlenen en alt sınır irtifası. Genellikle başlangıç eğitimlerinde 10.000’≈3.048m alt sınır olarak kullanılır.

Harness:Acil durumlarda uçuş ekibinin üzerine binen atalet yükünü bastırmak için bir bel kemeri ile iki omuzdan da geçen askılı kemerden oluşan donanım. Ayrıca av-bombardıman uçaklarında fırlatılabilir koltuğa bağlanmak için gerekli teçhizat.

Hawk Circle: Uçak gemisine veya karadaki bir üsse iniş için birden fazla uçağın yaklaşma sırasını beklediği özel patern.

Head on a Swivel:Bir hava muharebesinde (it dalaşı) rakibi takip etmek için gözün dört açılıp neredeyse başın da 360° döndürülmesi.

Heater: Sidewinder vb. füzeler için kullanılır.Isı kaynağına güdümlü hava-hava füzesi.

Helo: Orduya ait helikopter(ler) e verilen evrensel isim. Sivil amaçlı helikopter(ler) e “chopper” ifadesi de kullanılmaktadır.

High PRF:Son derece heyecan verici. [PRF (Pulse repetitive frequency) bir radar terimidir: sinyal darbe tekrarlama frekansı].

High Warble:Gereksiz yere tedirgin.

Hinge Head:Daha çok görev lideri için kullanılan çok argo deyim. Efsaneye göre bir subay komutan olunca, ordu ona lobotomi yaparak beyninin yarısını çıkartıp yerine menteşe takar. Böylelikle beyninin yarısı sonra yeniden takılabilir veya bazı durumlarda geriye kalan da çıkartılır...

Hop: Uçuş ve/veya görev.

Hook Slap: Bir av-bombardıman uçağının arıza durumunda veya uçak gemisine inişinde kuyruk kancasının tutucu çelik halata takılması.

HOTAS (Hands on Throttle and Stick): Modern savaş uçaklarında, akla gelebilecek her türlü kontrol fonksiyonu ya lövyeye (sağ el) ya da gaz kolu (lar)na (sol el) monte edilmiştir.Böylece pilotun kokpitin içine bakıp şalter-buton aramasına gerek kalmaz.

HUD (Heads Up Display):Uçuş aletleri ve silah sistemlerinden gelen bilgilerin yansıtıldığı,kokpitte pilotun dış görüş camına monte edilmiş şeffaf bir ekran. HUD, tüm göstergeleri okumak için kokpit içine bakma ihtiyacını ortadan kaldırır.

Hummer:Gerçek adı hatırlanamayan herhangi bir makine- uçak, araba veya silah- için kullanılan ifade. Ayrıca "köpek yavrusu", "kötü çocuk".

***

IFR (Instrument Flight Rules):Düşük görüş koşullarında güvenli uçuş için zorunlu olarak uygulanan aletle uçuş kuralları.

Indian Night Noises: Havadaki bir uçağın duyulan uğursuz sesi, hissedilen patlama ve titreşimleri.

In-Flight Engagement:Bir av-bombardıman uçağının arıza durumunda veya uçak gemisine inişinde tekerleklerinin yere değmeden önce kuyruk kancasının tutucu çelik halata takılması. Bu durum uçağa hasar verebilmektedir.

In the Spaghetti: Bir av-bombardıman uçağının arıza durumunda veya uçak gemisine inişinde kuyruk kancasının tutucu çelik halata takıldığı yer.

INS (Inertial Navigation System): Ataletle seyrüsefer sistemi. Düzgün çalıştığında dünyada herhangi bir yerin yön ve mesafesini birkaç m. veya cm. hatayla uçucuya bildiren alet.

Instrument Landing System (ILS): Aletle iniş sistemi.

In-Range: İniş (gidiş) meydanına 10-20 dakikalık uçuş uzaklığı ve yükseklik olarak 18.000’≈5.486m nin altındaki pozisyon

Interrogator:Sorgulayıcı

Isogonal:Yeryüzü haritası üzerinde manyetik sapmaların birleştirilmesi ile oluşturulan hayali çizgiler.

***

Jamming:Parazit, her türlü elektronik yayının bozulması.

Japs: Japonlar

Jet Blast: Sıkışan havanın basınçla boşalması. Jet motorlarının egzozunun sertçe üfürmesi. Uçakların alçak ve yüksek süratle geçişlerinde arkasında oluşturdukları basınçlı rüzgâr.

Jink: Bir tehditten kaçınmak için yapılan sert manevra.

JO (Junior officer): Kıdemsiz subay (astsubay), genellikle üst makamların sorularına muhatap olup cevapları veren kişi.

JO Bunkroom:Genellikle uçak gemisinde bütün iyi partilerin yapıldığı JO’nun ranzası.

JOPA (Junior Officer Protective Association):ABD ordusunda teğmen ve alt rütbedekilerin birbirlerini korumak için oluşturdukları birlik, dayanışma.

JORP (Junior Officer Rest Period):Vardiyalı çalışma düzeninde küçük rütbelilerin istirahat periyodu. Genellikle komutan veya yöneticiler “dinlenmekten başka ne yapıyorlar ki?” diye söylenmelerinin kısaltması olarak ta kullanılmaktadır.

Jock, Driver: ABD ordusunda uçak (avcı pilotu: fighter jock) ve helikopter (helo driver) pilotları için kullanılan ifadeler.

JP-4, JP-5:Jet yakıtı türleri: aroması eski havacıları uçuş operasyonları için nostaljik hale getirir. Genellikle bir bardak "go-juice: kahve" nin üstünde yüzerken görülebilir.

Judy: Hedefin görülüp, müdahale kontrolünün devralındığını belirten telsiz mesajı.

***

Kick the Tires and Light the Fires:Eskiden, uçuştan önce uçağı fiziksel olarak incelemek (harici kontrol) için gerekli rutini atlamak veya ciddi şekilde kısaltmak.

Kite: Çok hafif ve çok seri, güzel manevra yapabilen uçak.

Knife Fight in a Phone Booth:Çevik bir rakiple yakın, düşük süratli amaseri hava muharebesi (it dalaşı). Genellikle sadece " knife-fight: bıçaklı kavga" olarak adlandırılır

Knot (kt):Genellikle tüm havacılık dünyasında kullanılan hız birimi.(1 knot = 0.51444444 m/sn)

***

Landing Lips: Uçuş sonu yolcular inmeden önce, hoş ve dinç görünüm için kadın kabin görevlilerin sürdüğü ruj.

Landing Roll: İnişten sonra emniyetle duruncaya kadar kat edilen mesafe.

LEAPEX:Hava muharebesinde hedefin kuyruğundan atlama egzersizi veya tatbikatı. Şu an yapılması gereken aptalca bir şey!

Lateral Separation: Uçaklar arasındaki yatay ayırım.

Lethal Cone, Cone of Vulnerability:Uçağın egzoz borusunun arkasında, çoğu kızılötesi füze ve silah saldırısının ideal olarak başlatıldığı alan.

Lights off: Uçak radarının kapalı olması.

Liney: Uçuş hattında görevli teknisyen.

Loading/Unloading: Hava muharebesinde hücum açısı ve “G” yükünün arttırılması/azaltılması. Uçağın yakıt ve diğer yüklerinin doldurulması /boşaltılması.

Log Book:Pilotların uçuş görevleri ve ayrıntıların kayıt defteri. (Maintenance Log Book: Uçakların her türlü bakım ve diğer faaliyetlerinin kayıt defteri.)

Long Range Cruise (LRC): Uzun mesafe (sürat, irtifa ve takat olarak) seyir rejimi.

Lost the Bubble: Kafam karıştı ya da neler olduğunu unuttum.

Loud Handle:Av-bombardıman uçaklarındafırlatma koltuğunu ateşleyen kol veya tutamaç.

Lounge Lizard: Zorunlu olarak geceyi havaalanı yolcu salonunda uyuklayarak geçiren kabin ekibi.

LSO (Landing Signal Officer):Uçak gemisine inişlerde önemli deneyime sahip, güvertede başkalarına yardım etmekten ve çabalarını derecelendirmekten sorumlu filo üyesi.

***

Mach Number: Uçağın gerçek hava süratinin (TAS: True Air Speed) bölgesel ses hızına oranı cinsinden sürati.

Manual: El kitabı veya kullanım kılavuzu.

Martin-Baker Fan Club:Eğer bir uçucu Martin-Baker yapımı fırlatma koltuğuyla paraşütle başarılı atlayış yapılmışsa, fabrikanın uçaktan atlayanlar kulübünün üyesi olur.

MAY DAY: Uluslararası imdat, yardım çağrısı.

Meatball: İniş için süzülüş hattında doğru yaklaşma açısını gösteren ışıklı göstergenin sabit tutulması.

Merge, Merged Plot: Önleme görevinde uçağın radar kontrolü ile hedefe doğru yönlendirildikten sonra temas sağladığı nokta.

MiGCAP:Yer hedeflerine hava saldırısı ve onların himaye uçaklarının tehdine karşı havada devriye görevi yapan av uçak (lar)ı.

Military Power: Av-bombardıman uçaklarında art yakıcı (after burner) kullanılmadan motor (lar)dan elde edilecek maksimum takat.

Mini-Boss:Uçak gemisinde uçuş operasyonlarından sorumlu (Air Boss) kişinin yardımcısı.

Mishandled baggage: Kontrolsüz veya sahipsiz bagaj.

Mort: Ölmüş, ölü. İt dalaşı eğitiminde vurulmak.

Mother or Mom: Uçak veya helikopterin konuşlandığı ya da kalkış iniş yaptığı uçak gemisi veya diğer tür gemi(ler) ye verilen isim.

Mud-mover, Ground-pounder: Çok alçak irtifadan yer hedeflerine saldırı yapabilen uçak(lar).

Music:Her türlü radarı etkisiz kılmaya yönelik elektronik karıştırma.

My Fun Meter is Pegged:“Artık bundan zevk almıyorum” ifadesinin alaycı söylenişi.

***

NATOPS (The Naval Air Training and Operating Procedures Standardization program):ABD’nin tüm donanma uçaklarının doğru ve güvenli olarak çalışmasını sağlayan kuralların düzenlenip kontrolunun sağlanması. Bazen uçucular arasında “Not Applicable To Our Present Situation: mevcut durumumuza uygulanamazanlamında da kullanılır.

NFO: Pilot olmayan uçucu (silah sistem operatörü, radar önleme operatörü vb.) hava subayları. Bazen küçümseyici olarak “No Future Occupation: Gelecekte yeri yokveya“Non-Flying Object: Uçmayan nesneanlamlarında kullanılmaktadır.

NFOD (No Fear of Death): Ölüm korkusu yok.

NFWS (The Navy Fighter Weapons School):Savaş pilotları için bir yüksek lisans eğitimi. Evrensel lakabı Topgun'dur.

Nice Vapes:Alçak irtifa veya sert G'de, yüksek hızın neden olduğugüzel görünümlü buhar izleriyle birlikte, heyecan verici bir uçuş hakkında yorum yapılması.

Noise Abetement Departure Procedure: Kalkışta gürültüyü azaltma usulleri.

No-Load: Başarısız kişi. Ayrıca uçak gemisinde fırlatma katapultunun ön ısınma işlemi için de kullanılmaktadır.

No Joy:Görsel teşhis sağlayamama veya telsiz iletişimi kuramama.

NOTAM (Notice to Airmen): Havacılara yayınlanan uyarı bilgileri.

Nugget:Bekleme paterninde yaklaşma-iniş için bir numara (en önde) olan uçucu.

Nylon Letdown:Fırlatma koltuğuyla uçaktan atlama ve takiben paraşütle alçalış yolculuğu.

***

OAST (Overland Air Superiority Training): Kara üzerinde gerçekleştirilen, tüm hava unsurlarının (deniz hava ve hava kuvvetleri vb.) bütünleşerek hava üstünlüğünü sağlamaya yönelik yapılan periyodik eğitim.

Obstacle Clearance Limit (OCL):Her türlü (doğal veya yapay) mania aşma limiti.

Oceanic Airspace:Okyanus hava sahası.

On The Job Training (OJT): İşbaşında eğitim.

On the Mouse:Uçucuların (özellikle uçak gemisinde), uçuş hattında Mickey Mause’un kulaklarına benzer kulaklık kullanan yer görevlileriyle, radyo-telsiz devresinde konuşmaları.

Opportunity to excel:Düzgün olarak bir görevin veya işin tamamlanabilmesiiçin yeterli zaman ve/veya kaynak olmadan zorunlu olarak yapılması.

Overhaul:Elden geçirme, uçak ve helikopterlerin büyük bakımı.

Oversweep: F-111, F-14 gibi kanatları katlanabilir uçakların yerde minimum yer işgali için tamamen kapalı kanat pozisyonunda hangar veya park yerinde bulunması.

***

Padlocked:Havada diğer uçak (lar)ı -özellikle it dalaşında düşmanı- görmek için ciddi biçimde gözle arama yapmak.

Painted: Radarda tarayarak aramak.

PAN-PAN:Telsizle yapılan acil çağrı. Olağandışı bir şey olduğunda aciliyet ve dikkat edilmesini belirtir.

Passing Gas: Havada yakıt ikmal uçağından yapılan yakıt yüklemesi.

Pass:Bir hava muharebesinde (it dalaşı) rakiplerin karşılıklı olarak (kafa kafaya) birbirlerini geçtikleri nokta. Ayrıca iniş girişimi.

Passenger Service Unit (PSU):Yolcu koltuğundaki müzik, ışık, video hatta bazı modellerde oksijen kontrol birimi.

Pavement Classification Number (PCN): Pist kaplamasının özellikleinişler için dayanıklılık kat sayısı.

Penalty Box: Amir (ler) den bir uyarı, ikaz vb. sonrası daha büyük ceza alınırsa olası gidilebilecek yer.

Pickle: Havada bomba veya harici yakıt depolarının atılması.

Pilot In Command (PIC):Bir hava aracındaki sorumlu pilot.

Pinging On:Çok dikkatlice yapılan eleştirel inceleme. Ayrıca “Quit pinging on me: Beni rahatsız etmeyi bırak” anlamında kullanılır. Öte yandan denizaltı arama uçak ve helikopterlerinin sonarda arama sonucu duydukları hedef yansıma sesi.

Pinkie:Resmi gün batımı (veya gün doğumu) zamanı ile "gerçek" karanlık arasında, alacakaranlıkta yapılan bir iniş; yine de resmi olarak bir gece inişi olarak sayılır.

Pit: F-4, F-14 gibi önlü-arkalı (tandem) oturmalı kokpitte arka koltuk. Ayrıca havada ikmal uçağında boom operatörünün bulunduğu yer.

PLAT (Pilot Landing Aid Television):Uçak gemisinde tüm hava araçlarının kalkış, iniş ve güverteden hangar katlarına iniş ile çıkışının kaydedildiği video teyp.

Playmates:Aynı görevdeki diğer uçakların uçucuları.

Plumber:Beceriksiz pilot.

Pointy End: Uçak gemisinin en ön, uç noktası.

Popeye: Çok kötü havada veya görüşün çok düşük olduğu bulut içi uçuşlardaki pilotun hali.

Power Puke or Power Barf: Çok şiddetli kusma veya hava hastalığının belirtileri.

Pole: Lövye veya kumanda simidi.

Prang: Uçağı bir yerde bir şeye dokundurmak, çarpmak, ezmek veya kırmak.

Protective Breathing Equipment (PBE):Duman, gaz ve diğer zararlı gazlardan koruyucu kişisel solunum cihazı.

Pucker Factor: Çok korkutucu bir şey.

Puke: Farklı uçak tipiyle hava muharebesinde saldırısıyla çok korkutan bir durum.

Punch Out: Paraşütle jet uçağından atlamak.

***

Quick Fix:Kalkışa giden bir uçakta oluşan arızayı seri bir şekilde onarmak veya kompüter değişiminin uygun bir yerde yapılması.

QDM: Hava aracının manyetik istikameti.

QFE (Qualified Field Elevation): Bir meydanın atmosferik basıncı: Altimetreye bu değer bağlanırsa “0” gösterir.

QNH (Qualified Natural Horizon): Her ne kadar deniz ile gökyüzünün birleştiği hat anlamına geliyorsa da meydandaki atmosferin basıncın ortalama deniz seviyesine indirgenmesiyle bulunan değerdir. Yerde altimetreye bağlanan değer, meydanın deniz seviyesinden yüksekliğini gösterir.

***

R2D2 (RIO: Radar Intercept Officer): F-14 uçaklarında radar önleme uçucusu (Yıldız Savaşları filmindeki arka koltuk robot uçuşunun isminden esinlenilmiştir.

Ramp Rats: Yer ekibine uçucuların taktıkları lakap.

Ramp Strike: Helikopter için ramp veya park sahasına inişte kısa kalınması sonucu kaza olması. Uçaklar için uçak gemisine inişte güverteye çok kısa oturarak yine kaza çıkması.

Radial: Bir merkezden uzaklaşma hattının açısal değeri.

Radio Altimeter: Dalga boyu ile mutlak yüksekliği ölçen alet.

Radome: Genellikle uçakların burun konisinde bulunan radar anteni kaplayan aerodinamik ve fiberglas muhafaza.

RAG (Replacement Air Group):Uçuş eğitimini yeni tamamlamış pilotların belli bir uçak tipiyle harbe hazırlık eğitimine başladığı hava birliği.

Read back: Bir talimatın aynen tekrarlanması.

Red-eye Flight: Uçuş zamanı genellikle 21.00’den sonra başlayıp sabah 06.00’dan önce biten ve uçuş ekibiyle birlikte yolcuların genellikle uykusuz kaldıkları uçuş türü.

Red Flag:ABD Hava Kuvvetlerinin Nellis Hava Üssünde üç ayda bir düzenlenen benzetilmiş hava savaşları eğitimi. Hava kuvvetleri dışında ABD donanma, kara ordusu hava unsurları ile davetli yabancı hava kuvvetlerinin katılımıyla olası savaş taktikleri denenir.

Restricted Area: Boyutları belirlenmiş bir hava sahasının her türlü hava aracı uçuşlarına kısıtlanması.

Rhino:F-4-II Phantom uçakları için kullanılan lakap. Ayrıca aynı uçaklar için “Double Ugly:çifte çirkin” lakabı kullanılıyordu. ABD ordusunda F-4 Phantom uçakları servisten kalktığından beri aynı lakap bu kez F/A-18E ve -18F Super Hornet tipleri için kullanılmaktadır.

Rocket One:Gemi kaptanı.

Roger: Bir talimat veya ifadenin alınıp anlaşıldığını belirtir. Ayrıca havacılık alfabesinde “R” harfinin okunuşudur.

Roll ’Em:Bir filim adı:( “What time’s the roll ’em?”). Uçak gemisi veya üssün salonunda uçuş sonrası düzenlenen etkinlik.

Roof: Uçak gemisinin uçuş güvertesi.

Rounddown:Uçak gemisinin uçuş güvertesinin en arka ucu, yuvarlak şekli nedeniyle denilmektedir.

Runway Visual Range (RVR): Pist orta hattında bir uçucunun çıplak gözle pist işaretlerini veya orta hat lambalarını seçebildiği mesafe.

***

SA (Situational Awareness):Sivil veya askeri uçuşta neler olup bittiğini anlayıp takip etmek için neredeyse tüm değişkenleri bilmeyi anlatan bir terim.

Safe forced landing:Bir hava aracının içindekilere zarar gelmeyecek biçimde kara veya denize zorunlu ve güvenli inişi.

SAM (Surface-to-air missile): Karadan havaya atılan füze.

SAR (Search and Rescue): Arama kurtarma.

Scooter: A-4 Skyhawk tipi uçakların lakabı.

Scope:F-14 uçaklarında arka uçucu, radar önleme subayı (RIO). Sivil havacılıkta faaliyet alanı ve anlama yeteneği.

Scrub: Uçuşun iptal olması.

Section:Taktik bir birim olarak birlikte çalışan iki av-bombardıman uçağı

Shoe: ABD ordusunda uçucu olmayan personel için kullanılan aşağılayıcı deyim olan “black shoes” un kısaltması. Uçucu personel kahverengi bot ve ayakkabı giymektedir.

Shoulder: Banket, pistte asfalt ile betonarme bölüm eşiği.

Shooter: Uçak gemisinde katapult görevlisi.

Sierra Hotel: “Shit Hot” ifadesinin fonetik kısaltması, yüksek derecede övgü! Uçucular tarafından pek sevilen, çok amaçlı onay ifadesi.

Sky Barge: Büyük ve yüksek kapasiteli kargo uçağı.

Skybus: Çok uzun menzilli büyük yolcu uçağı.

Sky Queen: Çok yetenekli kadın pilot için kullanılan hayranlık ve saygı ifadesi.

Slam Clicker: Yatı, konferans, kurs gibi görevlerde odasından hiç dışarı çıkmayan uçucu.

Smoking Hole:Bir uçak veya helikopter kazasının yeri.

Sniffer: Yerde, askeri uçakların IFF’in (IFF=Identification Friend or Foe, Uçağın dost veya düşman olmasını tanımlayan bir cihaz. Sivil uçaklar için farklı özelliklerdeki Transponder kullanılır.) faaliyetini kontrol eden cihaz.

Snuggle Up:Kol uçuşunda lider veya öndeki uçağın kanat altına çok yaklaşmak.

Sortie: Bir uçağın yaptığı (havalandığı) tek bir görev uçuşu.

Soul (Souls on Board): Uçakta bulunan ekip te dahil toplam kişi sayısı.

Spank or Shpank: Hava muharebesinde (it dalaşı) galip gelmek, rakibi saf dışı etmek.

Speed of Heat, Warp One: Çok aşırı süratli.

Speed Slacks, Speed Jeans: Av-bombardıman uçucularının giydiği “G-suit”. Yüksek “G” li manevralarda göz kararmasını engellemek için bacaklara giden kanı baskılar.

Spooled Up: Heyecanlı.

Spud Locker: Uçak gemisinin en arka tarafında inilmek istenilmeyen kısım: Çok düşük yaklaşma açısı sonucu iniş yapılırsa hasar oluşabilir.

State: Havadaki uçağa ne kadar yakıtının kaldığını saat dakika cinsinden belirtmesinin talebi.

Steerage: Yolcu uçağının en ucuz ücretli yerleri veya ekonomi sınıfını belirten ifade.

Stick-Throttle Interconnect: Yüksek performanslı manevralarda kumanda ve gaz kolu koordinasyonu.

Sweet:Hazır ve çalışıyor.

Sweeny: Yönergelere uygun saç tıraşı, kadınlar için saç modeli.

Syllabus: Teorik ve/veya uygulamalı eğitim aşamalarını belirleyen program, müfredat.

***

TACAN (Tactical Aid to Navigation): Bir uçağa yayın yapan istasyona göre istikamet ve eğik mesafeyi gösteren seyrüsefer yardımcısı.

TACTS (Tactical Aircrew Combat Training System):Av pilotu eğitiminin ayrılmaz bir parçası olup, hava muharebesinin gerçek zamanlı sergilenmesini sağlayan ve sensörler, veri bölmeleri, grafik ekranlarından oluşan sistem.

Tally-ho: UçucularınAranılan hava aracını (hedefini) gördüm” ifadesi.

Tank:Yakıt ikmali.

Tango Uniform: Kırık, bozuk veya çalışmıyor ‘un fonetik alfabeyle (tits up) kibarca ifade edilmesi.

Taxiing:Kalkış ve iniş dışında, meydanın özel yollarında bir uçağın, kendi motor (lar) unun gücüyle hareket etmesi.

TDY (Temporary Duty Away From Home): Evden uzakta geçici görev.

Texaco: Havadan yakıt ikmal uçağı.

Three Down and Locked: İniş takımları aşağıda ve kilitli olarak inişe hazır. Askeri pilotların inişten önce yapmaya zorunlu bir tür kontrolun sesli bildirimi.

Three-Nine Line: Uçağın her iki kanat ucunu birleştiren hayali hat.

Throttle Back: Yavaşlamak, sakin olmak.

Thrust Reverser:Uçak motorunun tersine, geriye itiş gücünü sağlayan sistem.

Tickets: Bir görevi başarıyla tamamlamak için gereken işler.

Tiger: Saldırgan pilot.

Tilly: Bir pistte veya uçak gemisinin güvertesinde hareket edemeyen, arızalı uçakları almaya yarayan seyyar vinç.

Tits Machine:Kullanımdan (envanterden) kalkmış eski uçaklar için iyi güzel anlamında kullanılan nostaljik ifade.

Top Off: Depo (lar) nun yakıtla doldurulması.

Touch and Go: Uçağın inişte piste tekerleklerini koyduktan sonra gaz açıp tekrar havalanması.

Traffic Alert and Collision Avoidance System (TCAS):Uçaklara diğer hava araçlarının yerini ve olası çarpışmayı önleyecek uyarıları yapan sistem.

TransPac/Lant: Atlas veya Pasifik Okyanusunun uçakla geçilmesi.

Trap:İniş sonrası pist başı veya pist sonu çelik halatlı tutucuya (bariyere) girmiş uçak.

Trick-or-Treat: Bunu yapmazsanız bir belaya bulaşabilirsiniz.

Tubeliner: Ticari havayolu uçağı.

Turkey: F-14’ün lakabı.(İnişte kanatlarının tam açılması nedeniyle hindi gibi görünmesine benzetilir.)

Tweak:Hassas veya ince ayar yapmak.

Twirly: Uçağın çarpışmayı önleyici (anti-collision beacon) lambaları.

***

UN number:Birleşmiş Milletlerin Tehlikeli Madde Taşıyıcıları Uzmanlar Kurulu tarafından belirlenen bir maddeyi veya özellikli maddeler grubunu tanımlayan dört basamaklı sayı.

Unclaimed Baggage: Sahipsiz bagaj.

Universal Time Coordinated (UTC):Eşgüdümlü evrensel zaman. Greenwich boylamına göre yerel zaman(Greenwich Mean Time-GMT).

Up: Çalışıyor, bozuk değil.

Up and Locked: Ezbere veya sırf melekelerle yapılan eylemin daha hızlı veya çoklu aşamasında, beyinsel faaliyetlerin, mantığın devre dışı bırakılmasından ötürü yapılabilecek hata (lar).

Up on the Governor: Öfke nöbeti geçirmek üzere olan kişi, kendisini sakinleştirmesi.

Up to Speed, or Up to Snuff: Neler olup bittiğini anlamak veya bilmek.

***

Varsity Play for the Deck:Özellikle uçak gemisine veya zorlu pistlere ustaca bir iniş denemesi.

Vectoring: Bir hava kontrol ünitesince (radar), hava aracına ilgili noktaya gidişi için verilen istikamet.

Visual Meteorological Conditions (VMC): Bulutlara olan mesafe, bulut alt tavanı ve görüş olarak tanımlanan değerlere eşit veya en düşük kısıtlayıcı değerin üstündeki meteorolojik koşullar.

VSTOL (Very Short Takeoff and Landing),VTOL (Vertical Takeoff and Landing): Motor (lar)un takatını dikey konuma getirerek, kalkış iniş mesafesini çok kısaltan veya dikey kalkış-iniş yapabilen uçaklara verilen isim ve sınıflandırma.

Vulture’s Row: Bir savaş harekât merkezinde veya uçak gemisinin uçuş kontrol merkezinde, uçuş operasyonlarının veya görüntülerinin izlenebildiği özel yer.

***

Wake Turbulence:Bir uçağın yarattığı bozulmuş hava akımları, bir tür girdap.

Warbird: Çok eski veya antika askeri uçak.

Warm Fuzzy: İşler veya görev doğru gittiğinde duyulan güven veya güvenlik hissi.

Warthog: A-10 tipi savaş uçakların lakabı.

Wash Out: Uçuş okulunu bitirememek.

Waveoff: Pist başı veya uçak gemisi iniş gözlem subayının (LSO) bir pilota hatalı yaklaşmadan çıkması ve pas geçmesini, görsel olarak ışıklarla veya telsizden komut olarak bildirmesi.

Wet Lease: Uçağın, ekibiyle birlikte kiralanması.

Whiskey Charlie:“Who Cares” ifadesinin fonetik olarak kısaltması: Kimin umurunda!

Whiskey Delta: “Weak Dick” ifadesinin fonetik kısaltması. Günümüzde artık pek kullanılmayan belden aşağı bir ifade.

WILCO (Will Cooperate): Anladım, uygulayacağım, yapacağım.

Winder: Sidewinder hava-hava füzesi.

Winglet: Kanat uçlarında bulunan yakıt sarfiyatını azaltan, genellikle dikey aerodinamik yüzeyler.

Wingman: Kol uçucusu. İki uçaklık uçuş kolunda, liderin kuyruk konisinin emniyetinden sorumludur.

Workups:Bir uçak veya geminin, uçuş veya sefere çıkmadan önce birtakım kontrollerden ve testlerden geçirilmesi.

Wx (Weather): Meteorolojik özellikleriyle hava.

***

X — “X-Ray”

***

Y — “Yankee”

***

Zero-Dark-Thirty: Teknik olarak gece yarısını (00.30) belirtmesine rağmen, genellikle programlı olarak gece yarısı ile gün doğumundan önceki periyotta gerçekleştirilecek bir olayı belirtir.

Zero Flight Time Training (ZFTT): Gerçeğine birebir uyumlu sentetik uçuş eğitimi (simülatör).

Zero-Zero: Görüş ve bulut alt tavanın hiç olmadığı meteorolojik koşullar.


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR    Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
Student pilot
18 Ocak 2024 Perşembe 10:13
Havacılık kariyerinin başında olduğumdan çok yararlandım.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Meta
10 Aralık 2023 Pazar 11:00
Ansiklopedik sözlük gibi yazınız harika, tebrikler.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Muzaffer Çetingüç
3 Eylül 2023 Pazar 00:16
Bu güzel derleme için teşekkür ediyorum.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
İbrahim Köktener
PEGASUS’UN FARKI
İbrahim Köktener
Engin Aksüt
KOKPİTTE TEK PİLOT
Engin Aksüt
Osman Gazi Baykal
HAVACILIK ŞİİRLERİ-III
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
HAVACILIKTA YAPAY ZEKÂLAR
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
KAÇAK ALTIN OPERASYONU
İGA'DA ÜCRETSİZ İNTERNET İŞ BİRLİĞİ
KOALİSYONUN İLK HAVAYOLU
KAR ALTINDA KORE
İFLAS EDİYORLAR
İSG CEO'SU İSTİFA ETTİ
THY'DE SEFER İPTALİ
İGA'DA 'ELBİSE-İ HÜMAYUN'
THY'DE 'YÜZ TANIMA' SİSTEMİ
CARGOJET UÇAĞI PİSTTEN ÇIKTI
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Perşembe Cuma Cumartesi
24 / 28 °C 24 / 30 °C 23 / 29 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •test
  •kriz
  •Selçuk Bayraktar
  •trafik
  •protesto