A/ GENEL DURUM ve HAZIRLIKLAR:
1935’ten itibaren Naziler Almanya’da iktidarlarını pekiştirirken, gelişmeleri yakından takip eden İngiltere’de Hava Bakanlığı, özellikle sanayi üretiminde çok gelişmiş Ruhr Vadisi’ndeki fabrikaları ve oradaki barajları stratejik hedefler olarak belirlemişti.
II. Dünya Savaşında çok iyi korunan Ruhr vadisindeki barajlar özellikle çelik üretimi için hidroelektrik enerji, her türlü kullanımda (tarım ve kentsel yaşam) ile kanal taşımacılığı için gereken suyu sağlıyordu. Örneğin o zamanların üretim teknikleriyle bir ton çelik için sekiz ton su kullanılıyordu.
Ne var ki, RAF (Kraliyet Hava Kuvvetleri) komutanları ve diğer planlamacılar, mevcut uçak ve silah durumuyla herhangi bir hava saldırısının henüz başarılı olamayacağından emindiler. Bu konuda çeşitli araştırma, deneyler vb. çalışmalar farklı kurum ve kişilerce yürütülüyordu.
1/ Teknik Hazırlıklar:
Topografik zorlukların yanısıra Ruhr vadisindeki barajların önünde herhangi bir torpido saldırısına karşı önlem olarak gerilen çelik ağlar ve sıkı uçaksavar koruması klasik hava saldırısını engelleyen en önemli faktörlerdendi. İngiliz mühendis Barnes Wallis’in çok uzun araştırma, deney faaliyetleri sonucunda geliştirdiği bir tür mayın-bomba, saldırı için yeşil ışık yakmıştı.
Avro Lancaster BMk-III uçağının gövde altına yerleştirilen Upkeep bombası ve geriye dönüşünü sağlayan yardımcı motorun bağlantısı
Üzerinde çok çalışılarak geliştirilen bomba bir tür silindirik yapıda olup, hidrostatik patlatma düzeneğiyle çok derinde (tıpkı sualtı mayını gibi) infilak ediyordu. Bomba yüzeyde birkaç kez zıplayarak su içindeki çelik torpido ağlarını atladıktan sonra barajın duvarına çarpıp dibe batarak patlayacaktı. Yapılan araştırmalara göre dipteki patlama, su yüzeyindekine oranla birkaç kat daha etkiliydi. Ayrıca silindirik bomba, serbest düşmeyle birlikte kendi ekseninde ve ileri hareketin aksine geriye doğru dönerek suyun üzerindeki sıçrama menzilini arttırıyordu.
Bomba 4 bin195 kg. ağırlığında, uzunluğu 152cm ve çapı da 127cm idi. Bu silaha “Upkeep” ismi verilmişti. Ayrıca herhangi bir nedenle bombanın Almanlar’ın eline geçmemesi için kendini imha sistemi de eklenmişti...
Saldırı için 1942’de hizmete giren dört motorlu Avro Lancaster BMk-III serisi bombardıman uçağı seçilmişti. Bu operasyon için uçakta birtakım değişiklikler yapılmıştı. Örneğin menzili arttırmak amacıyla gövdedeki zırhlı plakalar ve yine gövdedeki makineli top taretleri kaldırılmıştı. Bombanın gövde altına monte edilebilmesi için iki tutucu kol takılırken bomba yuvasının kapakları sökülmüştü. Ayrıca bomba serbest bırakılmadan önce geriye dönüşünü sağlayacak yardımcı bir motor monte edilmişti. Aynı zamanda etkin ve hassas atış noktasını bulabilmek için bazı yardımcı kokpit nişangah ekipmanları geliştirilmiş, su üstündeki uçuş yüksekliğini ayarlayabilmek amacıyla uçakların burun ve gövde altına iki adet spot lambası da yerleştirilmişti.
Bu görev için başlangıçta 30 uçak sipariş edilmiş, ancak Hava Bakanlığında çeşitli bürolar arasındaki uzun mücadeleler sonucu sayı 21’e düşürülerek üzerlerine değişiklikler uygulanmıştı.
2/ Planlama, Uçuş Ekibi ve Eğitimleri:
17 Mart 1943’te büyük gizlilik içinde East Midland’daki Scamplon Hava üssünde 617. Bombardıman Filosu kurulmuştu. İngilizler’in yanısıra Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada ve Amerikan asıllı uçucular da bu filoda görev almışlardı. Bir uçakta pilot, uçuş teknisyeni, seyrüseferci, radyo operatörü, bomba hedef-atış operatörü ile burun ve kuyruktaki makineli top operatörleriyle birlikte toplam yedi kişi vardı.
Avro Lancaster BMk-III Reculver plajı civarında Upkeep bombasının atış eğitimini yapıyor
Bombaların su yüzeyinde sekebilmesi için çok alçak irtifada (60’≈18m altında), 390km/sa hızla ve saldırının sürpriz olabilmesi için mutlaka gece uçulması gerekiyordu. Ayrıca hazırlık süresi kısaydı. Bu yüzden İngiltere’nin güneydoğusundaki Reculver sahilinde önceleri gündüz ardından geceleri çok yoğun eğitim uçuşları ve deneysel bomba atışları yapılmıştı.
Chastise operasyonu ve Upkeep bombasının özelliklerinin şematik özeti
Bu saldırı faaliyetine “Operation Chastise” adı verilmişti. Ana hedefler olarak Möhne ve Sarpe ile Edersee barajları seçilmişti. Ruhr Vadisindeki Lister, Ennepe ve Diemel barajları daha küçük boyutta olup yedek hedeflerdi. Ana hedeflerin duvarlarında gedik açılabilirse enerji ve su kaybının yanısıra yıkıcı sel potansiyeli de etken olarak hesaplanmıştı.
Üç ayrı uçuş kolu teşkil edilmişti. Birinci kol üçerli gruplar halinde dokuz uçaktan oluşurken hedefleri Möhne barajıydı. Saldırıda bombası kalan olursa Edersee barajına saldıracaktı. İkinci kol beş uçaktan oluşurken hedefleri Sarpe barajıydı. Üçüncü kol yedek olup beş uçaktan oluşmuştu. Hedefleri gelişmelere göre değişkendi. Bu yüzden ilk iki görev kolundan iki saat sonra kalkacaklardı. Her üç kol hedeflerine farklı rotalarda uçacaktı.
B/ BARAJLARA SALDIRI ve SONUÇLARI:
İlk kol 16 Mayıs 1943’te akşam 21.39’dan itibaren üçerli olarak, onar dakika aralıklarla havalanmışlardı. Radar ve Alman uçaksavarlarından sakınmak için 100’≈32m yükseklikten hedef bölgesine uçmuşlardı. İkinci kol da aynı şekilde takiben havalanmıştı. Üçüncü kol iki saat sonra 17 Mayıs gece yarısı kalkmışlardı.
Yol boyu hedef bölgesine varamadan bir uçak denize, iki uçak da elektrik direklerine çarpmışlardı. Möhne barajına saldıran bir uçak, yerden açılan uçaksavar ateşiyle yaralanırken kendi bombasının infilak etkisinde kalarak parçalanmıştı.
Bazı uçaklar etkili saldırı pozisyonunu yakalamak için birden fazla hedef üzerinden geçiş yapmışlardı. Örneğin Sarpe barajına saldıran bir uçak ancak onuncu geçişinde bombasını atabilmişti. Bir uçak sis ve yetersiz harita bilgisi nedeniyle Ennepe barajı yerine 8km güneybatısındaki Bewer barajına saldırmıştı.
Saldırıdan sonra Möhne Barajının yıkılan duvarı ve oluşan sel
Dönüş rotasında iki uçak yerden açılan uçaksavar ateşiyle düşürülmüştü. Ancak alçak irtifadan yapılan uçuş nedeniyle çoğu uçaksavar topu ve Alman avcı uçaklarının mermileri denizin üstünde sekerek kaybolduğunu ekipler rapor etmişlerdi.
Toplam sekiz uçak kaybının yanısıra 133 kişilik ekipten 53 ölüm ve üç adet savaş esiri verilmişti. Bu saldırıya katılanlar daha sonra “Dam Busters” olarak anılmışlardı.
Saldırı sonrası keşif ve hasar değerlendirmesi için bir foto-keşif Spitfire uçağı havalanmıştı. Pilotun havadan verdiği ilk raporuna göre tüm vadi sular altında kalmıştı.
Sellerden kaynaklanan Alman kayıpları toplam 1294 ölüydü. Bunların 749’u Fransız, Belçika, Hollanda, Ukrayna asıllı esir işçilerdi. Daha sonra vadideki diğer ölümlerle birlikte sayı 1650’ye çıkmıştı. Ancak kayıplar, bulunamayan cesetlerin sayısı çok daha fazlaydı.
Sadece Möhne barajı yıkılınca Ruhr vadisine 330 milyon m³ su, sel olarak akmıştı. Yaklaşık 10m yüksekliğinde, 24km/sa hızla ve 80km boyunca akan su, çok etkili olmuştu. Birkaç maden ocağı sular altında kalırken 11 fabrika, 92 ev yıkılmış, 971 ev ve birçok çiftlik hasar görmüştü. 25 adet karayolu ve demiryolu köprüsü yıkılmıştı.
Saldırıdan sonra Almanya’nın çelik üretimi yıllık 250.000 tona düşerken, kömür üretimi de 400.000 ton azalmıştı. Almanlar baraj tamiratı için hemen 7.000 esir işçiyi bölgeye sevk edince bu kez diğer üretim dallarında ve Manş Denizi sahillerinde devam eden savunma hattı inşaatlarında ciddi aksamalara neden olmuştu.
Saldırıdan sonra Edersee Barajının yıkılan duvarı ve sel
Saldırı sonrası İngiltere’de sivil ve asker halkların morallerinde çok olumlu gelişmeler olmuştu. Ama en önemlisi yurt savunmasında çeşitli kurum ve disiplinlerin koordine ve iş birliğiyle çok etkili sonuçlara ulaşabileceğinin önemi bir kez daha kanıtlanmıştı.
NOTLAR:
* Chastise operasyonu için yoğun eğitim uçuşlarının yapıldığı Reculver plajında bir tane Upkeep test bombası 2018’de bulunmuştu.
*617. Filonun son üyesi 2022’de ölmüştü.
*Operasyon Chastise ve Dam Busters’le ilgili çoğu belgesel altı film çekilmişti. Bunlardan ilki 1955 yapımı “The Dam Busters”, sonuncusu 2023 yapımı “Dambusters Themed Trip” idi.
*1977’de Cenevre Konvansiyonlarına (sözleşmelerine) birtakım değişiklikler yapılmıştı: Protokol I’in 56. Maddesi “Bu tür saldırı işyeri veya tesislerden tehlikeli maddelerin serbest kalarak sivil nüfusa ciddi kayıplara neden olabilecekse barajlara saldırılar yasaklanmıştır” şeklinde düzenlenmişti...
*1943’te savaş içinde Nazilerce Moskova civarındaki hidroelektrik üretim tesislerine Eisenhammer stratejik bombardıman harekâtı planlanmıştı. Ancak uçak ve yakıt yokluğunun yanısıra Rusların batıya ilerlemesi sonucu bir türlü uygulanamamıştı.
*Kore savaşında kuzeydeki Sui-ho barajına 23-24 ve 26-27 Haziran 1952’de Amerikan uçakları saldırmıştı. Toplam uçulan 1.514 sorti sonucu tesislerin yüzde 90’ı imha edilmişti. Saldırı sonucu Kuzey Kore’de iki hafta boyunca elektrik kesilirken, hidro-elektrik Sui-ho barajından Çin’in kuzeydoğu bölgesine aktarılan enerjinin yüzde 23’ü azalmıştı.
*Vietnam savaşında ABD Genelkurmayı Kızıl Nehir deltası boyunca bir dizi baraj ve su setinin imhasını planlamışlardı. Amaç hem pirinç tarlalarını sular altında bırakmak hem de nehirdeki ulaşımı engellemekti. Ne var ki, hedef analizleri planı gerçekçi bulmamasına rağmen başta dönemin ABD Genelkurmay Başkanı ve diğer askeri yetkililerin aşırı ısrarlı teklifini Savunma Bakanı Robert McNamara reddetmişti.
* Rusya, Ukrayna’daki Kakhova barajını 6 Haziran 2023’te vurmuştu. Dinyeper nehri boyunca yoğun sel oluşmuştu. Rus yetkililer saldırının kendilerince yapılmadığını iddia etmelerine rağmen tüm dünya -birkaç Rusya takipçisi ülke haricinde- onları suçlamıştı. Resmi olarak 59 kişinin öldüğünü belirten Rus açıklaması uluslararası toplumda gerçekçi bulunmamıştı. Ayrıca Ukraynalı yerel yetkililer toplu mezarların ve ölüm belgelerinin Rusların engellemesi nedeniyle doğru olmadığını açıklamışlardı. Öte yandan bombalama nedenini, olası Ukrayna karşı saldırısını selle engelleme olduğunu batılı askeri uzmanlar belirtmişti.
*Çok uzun yıllar önce Hava Kuvvetleri mensubuyken katıldığım bir plan tatbikatında “GAP projesindeki barajlar bir şekilde patlatılırsa ne olur?” sorusuna oturumdaki DSİ mühendisi “II. Nuh Tufanı olur” cevabını vermişti...
Başvurulan Kaynaklar:
*The History of Aviation (Ray Bonds – Amber Books, 2007)
*Dam Busters: The True Story of the Invertors and Airman Who Led the Devastating Raid to Smash German Dams in 1943 (James Holland – Atlantic Monthly Press, 2013)
*Dam Buster (Richard Morris – Weidenfeld & Nicholson, 2023)
*Enemy Coast Ahead: Memoir of the Leader of the Dam Busters (Guy Gibson – Crecy Publishing, 1998)
*From Journey’s End to the Dam Busters: The Life of R. C. Sherriff Playwright of the Trenches (Pen and Sword Military, 2017)
*The Dam Busters: Breaking the great Dams of Western Germany 16-17May 1943 (Jonathan Falconer – Sotton Pub Ltd. 2003)
*617 Squadron: The Dambusters at War (Tom Bennett – Sapere Books, 2020)
*Göklerin Kara Şeytanı (Raymond F. Toliver & Trevor J. Constable – Kronik Kitap, 2024)
*www.thisdayinaviation.com
*www.warhistoryonline.com
*www.wikipedia.org
*www.iwm.org.uk